bildirgec.org

EUQON

11 yıl önce üye olmuş, 45 yazı yazmış. 1308 yorum yazmış.

Homoseksüalite

EUQON | 07 April 2007 22:31

Ben homofobikim. En azından öyleydim. Üniversite yıllarında başıma gelen bir olay, eşcinsellere karşı tutumumu yargılamama sebep olmuştu.
Burada, eşcinsellerin üniversitede klüp kurması olur mu, olmaz mı yazısını olurken bu eski bir anım ve akabinde yaptığım araştırma geldi. Tekrar toparlayıp burada da sizlerle paylaşmak istedim.

Bir kız arkadaşım “azınlıkların içinde bulundukları toplumlar tarafından diskrimine edilmesi” konulu bir ödev hazırlıyordu. Burada azınlıktaki toplumları (Ermeniler, Yahudiler, vb.), Türkiyede çalışan yabancılarla anketler yapıyor, durumlarını inceliyordu. Ben de ona bir fikir verdim; “sex her zaman satar, bu ödevin içine biraz sex karıştıralım” dedim. “Nasıl?” diye sorunca, Eşcinsel ve transeksüellerin de toplumda azınlık oluşturduğunu ve cinsel tercihleri gözetilerek diskriminasyona uğradığını, onları da araştırmaya dahil etmesinin ilgi çekeceğini söyledim, fikrim kabul edildi ve uygulamaya koyulduk. Hatta ödeve görüntü unsurunu da katmak için bir de kamera sırtlandık (o zamanlar oole cepte taşınmıyodu kameralar) ve yola koyulduk. Çatalla kovalanmamızla sonuçlanan bir kaç girişimden sonra, sonunda Ankara’da travesti bar olarak bilinen bir yere gittik ve öğrenci olduğumuzu, bir ödev hazırladığımızı, izin almak (ve tabii racona uymak) koşuluyla içerideki insanlarla anket yapıp yapamayacağımızı sorduk. Bizi şaşırtan bir şekilde kibar ve olumlu bir tepki verdiler ve içeriye buyur ettiler.

EUQON’a Verip Veriştirme

EUQON | 05 April 2007 14:44

Efendim, öncelikle hoşgeldiniz.

Bir arkadaşım vesilesiyle tanıştığım, “amman ne güzel, insanlar çatır çatır tartışıyor, kimse lafını esirgemiyor”, “aaa! herife bak ne yazmış”, “lan ne güzel moderatörleri var buranın kimseye laf etmiyolar”, “breh breh” şeklinde tepkiler verdikten sonra “ben de istiyorum” nidasıyla, maalesef etrafımda sadece birkaç kişiyle yaşayabildiğim “kaç çeşit overlo(c)k vardır?”, “brülör insana zarar verir mi?”, “ılık su dolu küvette 4 gün bekletilen yaş odun nasıl kullanılır”, “geçen yaz gördüğümüz deve hala bizi hatırlıyor mudur” türü akıllı tartışmaları, “kadının çevresine zippo döküp yaksak kendi kendine sokar mı?”, “Freud ipne miydi?”, “Kargaburun aslında yanlış anlaşılmış bir alettir abi”, “Biz İlyadayı oynuyoruz da Yunan Devlet Tiyatrosu niçin ‘Vatan Yahut Silistire’yi oynamıyor?(alıntıdır)” türünden yüksek irtifalı geyikleri yaşayabilmek ümidiyle balıklama daldığım hafif.org da, kısa zamanda iyi kötü bir popülarite kazandım. Katkısı olan arkadaşlara, abilerime, ablalarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Neanderthaller ve modern insanlar hakkında yeni bulgu

EUQON | 27 March 2007 19:28

bu kemikler en az 35 bin yaşında...
bu kemikler en az 35 bin yaşında…

Evet arkadaşlar, geçtiğimiz senenin sonlarına doğru bulunan bu kemiklerin, tamamen yeni bir varyasyon olduğunun kabul edildiği haberini aldım, vakit geçirmeden konuyla içten ilgilendiğini gördüğüm sizlerle paylaşayım istedim:

Modern insan (H. Sapiens) ve Neanderthal İnsanı (H. Neanderthalis) in karşılaştıkları zaman savaşmak yerine birbirlerine karışmayı tercih ettiklerine yönelik bir ıspat niteliğinde olan yeni bir kafatası bulundu. Bu bulgu, taksonomik önemi dışında, insan evrim tarihi hakkında son zamanlarda kabul edilen 3 popüler modelden biri olan, Stringer ve Andrews’in 1988 yılında ortaya attığı, 130 k yıl önce (haberde yazanı yuvarlamışlar, aslen 150 değil, 130 bin yıl olarak kabul edilir. makaleyi akademik arşivlerden doğru olarak elde edebilirsiniz, ancak abonelik gerektirdiği için bu kadarını verebiliryorum) afrika’da ortaya çıkan br atanın, zamanla asya, avrupa ve afrikadaki insansılarla yer değiştirirken, arada hiç bir bağ bırakmadığını söyleyen “Afrika Yer Değiştirme Teorisi”‘ne ağır bir darbe indiriyor.

neanderthal (sağda) ve modern insan (solda) kafatasları
neanderthal (sağda) ve modern insan (solda) kafatasları

Karambole geldik…

EUQON | 24 March 2007 01:14

Carambola
Carambola

Geçenlerde müstakbel kız arkadaşım olarak gördüğüm şahıs, ilk defa gittiğim evinde bana son derece güzel bir (söylemesi ayıp) lazanya yedirdikten sonra, bu güzel akşam yemeğini “sana meyve soyayım mı? yer misin?” diyerek hafızamın son derece namüstesna bir yerine koymaya kararlı olduğu sinyalini verdi. Ben “tabii” nidasıyla gayet mutlu bir şekilde kanepede yamsılıp kumandayı elime alarak “bölgemi belirleme” pozisyonuna geçerken, o da mutfağa doğru yola koyulmuştu (mike hammer romani gibi oldu, pardon).

Birkaç şıngırtıdan sonra elinde bir sepet ve 2 kişilik servis olan büyükçe bir tepsiyle geldi, yanıma oturdu ve sepetten ne olduğunu anlayamadığım birşey alarak meyve bıçağını bunun kafasına dayadı. Daha önce bir sürü yerde değişik evsafta sebze-meyve görmüştüm, fakat çaktırmadan uzun uzun incelesem de, o elinde dilimlemekte olduğu şeyin ne olduğunu anlayamadım. “Herhalde muşmuladır” dedim içimden, muşmula görmüşlüğüm yoktur, bizim eve hiç girmedi ama sarı renkte, ekşimsi bişi olduğunu biliyorum. Da, yıldız şeklinde olduğu bahsi hiç geçmemişti. “Kesin bi faydası falan vardır bunun” diye düşündüm, bu arkadaş da bööyle “sağlıklı yaşam”ayı distür edinmiş; muhabbeti geçmişti birkaç sefer; o yüzden bir anormallik sezmedim. Kadın bana yemek yedirmiş, meyve soyuyo, üstelik benimle aynı tempoda içki içebiliyo; “ne verirse ye euqon, kurcalama” dedim kendi kendime 🙂

Çantada keklik

EUQON | 22 March 2007 19:28

ben nedense becerfemiyorum resimleri istediğim gibi koymayı.
bu yazıyı yazdıran resim

“Şunu aklımızdan çıkartmamalıyız ki, emperyalizm bir dünya sistemidir, kapitalizmin son aşamasıdır ve dünyayla yüzleştirilerek yenilgiye uğratılmalıdır. Bu kavganın stratejik ucu, emperyalizmin yokedilmesiyle sonuçlanmalıdır. Bize düşen, dünyanın sömürülen ve az gelişmiş ülkelerinin sorumluluğu, bizi mutlak bağımlılığa batıran emperyalizmin beslenme kaynaklarını: Kapital, hammadde, tekniker ve ucuz işçi sağladıkları sömürgeleştirilmiş memleketlerimiz, ve baskılandırıcı silahların yeni kapital araçlarını ihraç ettikleri diğerleri, ve her çeşit makalesini yok etmektir.”*
diyerek ne kadar doğru bir söylemde bulunmuş Ernesto Che Guevara. Bir yazar da zamanında, “Moskova, gençler Lenin’in Mozolesinin önü yerine Mc Donalds’ın önünde kuyruk olmayı yeğledikleri gün yıkılmıştı” demişti, hakikaten de bundan 10 sene kadar sonra SSCB dağıldı. Bizi içten içe kemiren, hissettirmeden neşe, eğlence, parti, gençlik gölgelerine saklanarak adım adım yaklaşan tehlikenin farkında mıyız acaba? Bu resmi çizenler ne düşündüler? Che’yi bilirlerdi de mahsus mu yaptılar? “Al len! o kadar bağırdın, çağırdın, bu kadardı işte. Öldün, kahraman oldun, gelebilceğin yer budur” mu demeye getirdiler, yoksa hakkaten şu internetten download edilmiş kılıkta dolaşan zibidilerden biri, “aaa! lan bak böyle bi adam vardı ya, eskinin ekolü, falanca amcanın evinde de kırmızı-siyah posteri vardı, onu uyarladım, ‘bu da bizim ekolümüz hoca!’ misali. Nasıl olmuş?” şeklinde mi “sıvadı” bunu bu şekilde?

Yazık oldu vesselam. Her şey bu kadar kolay olmamalı.

Anti-tecavüz aparatı

EUQON | 21 March 2007 21:40

http://www.iol.co.za/index.php?set_id=14&click_id=125&art_id=vn20070320035205580C312983

“Trendy”im ve Sorumsuzum!

EUQON | 18 March 2007 18:35

Bu hale geldik mi?

Bu sitenin yabancı versiyonu, MBA; (Married But Available) Amerikada bir yaşam tarzı haline gelmşti. Öyle ki; insanlar başvuru formlarındaki maritial status (medeni durum) bölümüne MBA yazmaya başladılar, yani trend oldu bi nevi. Oldu da, bakalım bize olacak mı…

sitenin altında yazan ibare aynen şöyle:
Dünyanın çivisini biz çıkarmadık. Biz geldiğimizde çivi çıkmıştı, biz sadece çıkmış çiviyle oynuyoruz 🙂 (bu gilen yüz de orjinalinde vardır, ben eklemedim yani)