bildirgec.org

Milliyet’in televizyonlarda yayınlanan son reklamlarını seyrettiniz mi bilemiyorum ama içlerinden biri benim dikkatimi çekti. Dikkatimi çeken ve sinirlerimi hoplatan, Taha Akyol’un oynadığı bölümde, bira içen bir öğrencinin yediği sopaya atfen “Hiçkimse kimsenin yaşam tarzına karışamaz…” demesi. Diyeceksiniz ki niye:

Hergün başörtülüleri aşağılayan, dindar müslümanı karalayan haberleri yazıp başörtülülerin sokağa bile çıkamıyacağını yazan bir gazetenin “bira içenin dayak yemesinden” kalkınarak özgürlük hamisi kesilmesi, ne bileyim söyleyecek daha başka bir şey var mı ki?

Lübnan’a yapılan saldırı belki öncü saldırılar, koridor açan ve karakol noktalarını belirleyen saldırılardır. Belki de bölge ülkelerinin ve kamuoyunun tepkileri ölçmeye yöneliktir. Belki ağır ateşe konmuş kurbağaya suyunun ısınmasını kanıksatmak için yapılan yumutşatma saldırılarıdır. Bilemiyoruz.

Ama bilen birileri var: HADİ, Ortadoğu’yu yenileyelim. Zaten Avrupa Ortadoğu bölüşümünü adil yapmamıştı.

Bazı müttefik ve dost ülkelerin (!) Nizamı Aleme nazire yapar gibi adını Yeni Dünya Düzeni (NWO) koydukları vizyonun ilk temaşası (!), Lübnan’da gözlerimizin önüne serildi.

PKK eliyle Türkiye’yi vuruyorlar, AKP hükümeti ve Özkök’lü komuta kademesi seyrediyor. Karşısında tutuk ve kafası çok daha mühim meselelerle dolu(!) olan seyircileri bulanlar bir daha vuruyor.

Her gün birkaç eve ateş düşüyor. Ulul Emr seyirde…
Dosta şahin, düşmana güvercin bir yönetim kadrosu…

Türkiye artık bir savaşın tarafı yada değil, ama mekanı.
Lafımı esigermiyeceğim; Özkök belki tüm zamanların en pasif Komutanı. Komutan olmaktan çok bir mentör gibi hareket ediyor.

İnternette dolaşırken yandaki resmi gördüm. Önce güldüm, sonraise içim burkuldu. Kimilerinin hayatı karardı, kimileri çıldırdı,kimileri…

Rejimler kendinileri korumak için bir tepki geliştiriyor ve bunubasit bir şekikde ifade edebiliyorlar:

312, 9/11…

Hendek mevkide, ormanda çalı çırpıtoplarken kaybolan İslam Bebe, geceyi ormanda geçirmiş ve ancak
sabaha doğru bulunmuş. İslamcık “yalnız değildim, TURGAY ABİyanımdaydı, hiç korkmadım, sadece acıktım” demiş.

Uzmanlar, TURGAY ABİ diye birini tanımadıklarını söyleyen aileyeve basına , İslam’ın hayali bir kişi tasavvur ederek kendinikorumuş olabileceğini söylemişler…

Gerçek yada hayali, bilemem ama:

TURGAY ABİ YETİŞ!!!! Dünyayı ateşe veriyorlar. Gece ve gündüzkorkuyorum, sen belki bizim SON ÇAREMİZSİN!

Şamil Basayev’in şehid düştüğü söyleniyor. Doğruysa Allah rahmet eylesin. Şu Putin, belki 15-20 sene sonra en büyük Rus Liderler arasında ismini yerleştirecek. Allah düşmanlarımıza ikinci bir Putin vermesin!

Nerede 90’ların Çeçenistan davası, nerede 2000’lerin Çeçenistan davası…

Batıdan neden uzaklaşıyoruz sorusu sormaksızın Batıdan uzaklaşıyoruz tespiti yapmak pek doğru değil. Zaten oldum olası kök nedenlerden uzak durup, yüzeyde salınıp duran yalancı balonlarla uğraşıp durduk. İnsanımız gayrimüslümden mi hoşlanmıyor yoksa hergün çoluk çocuk katleden katillerden mi? Katil gayrimüslüm diye, kızmayalım mı?

Edelman kalkmış yolu göstermiş, Kömürcü de bu yolu mühürleyelim demiş. Demir kapıya rüzgardan mühür olur mu hiç?

T.Erdoğan’ın muhtemel Cumhurbaşkanlığı çok konuşılacak gibi. Biz konuyu şeriattı, laiklikti diye ele alınca birilerinin yüreğine su serpiliyor. Kırmızı başlıklı kurt evimize yerleşiyor. Biz yeşil başlıklı nineyi tartışıyoruz.

Akp’de iyi ve vatansever milletvekilleri vardır itirazım da yok ama T.Erdoğan’a ve o pazarcı ruhlu kadrosuna zerre kadar güvenmiyorum. Halkımız inşallah uyanık olur da bu oyunu fark eder.

Başlık, Tunç Erem’in bir değerlendirmesinden alıntıdır. İlgili yazı da burada.

Taciz olayları her geçen gün artıyor mu? Yoksa daha çok mu dile getiriliyor? Bir bayan arkaşımızın yakın zamanda yaşadıklarını şu haberde okudum. Habere yapılan yorumlar, haberden daha dikkat çekici. Edep ve nezaket birer kuş olup uçup gitmişler, başka diyarlara.