bildirgec.org

ekimk

11 yıl önce üye olmuş, 89 yazı yazmış. 351 yorum yazmış.

Eksik kalmayın

ekimk | 06 March 2002 10:16

Bir sabah kalktım ve browser’a bir-iki portal url’si yazıp karşılaştığım manzaralar (Superonline, E-kolay, Turk.Net) karşısında evin içinde “Eyvaaaah! Delirdi bunlaar! Kıytırık içeriklerini parayla satmaya çalışıyorlaaar!” diye bağırarak koşturmaya başladım… …Hem de Turk.Net’in haber sayfalarında daha birkaç saat önce gezinmiştim! Browser’ımın history’sinden, Turk.Net portalinde daha önce girdiğim tüm sayfaların url’lerini denemeye başladım. Hepsini o duvarın arkasına gizlemişlerdi! O anda şimşekler çaktı… Ben web-mail olarak sadece Turk.Net’in webposta’sını kullanıyordum ve o hesap normal şartlarda hayat boyu açık kalacağı için, maille gelen tüm şifreleri, hayati önem taşıyan mailleri o hesabımda bulunduruyordum. Nereye gidersem gideyim, bilgisayarım kaç kez çökerse çöksün onları kaybetmiyordum. Ama bu mailler de, “sadece” o hesapta vardı. “Allaaah!” dedim. Kesin ben bu mail hesabını açarken “istediğimizde çotaa! diye kapatırız” şeklindeki bir anlaşma maddesini onaylamışımdır. Korkuyla http://webposta.turk.net yazdım, bi baktım web-mail’i duvar arkasına gizlememişler! Zekiyim ya, “demek ki site içeriğini gizleme işini şu anda yapıyorlarken yakaladım, daha webmail’i gizlememişler!” diye düşündüm. hemen yahoo’dan bir hesap açtım ve hızla (gerçekten “hız”la) turk.net’teki mailleri oraya iletmeye başladım. bitirdiğimde “huhhh! kurtardım mailleri!” diye rahatladım. ne komiğim yahu! ama bilmiyorum ki siteyi sadece bize kapattıklarını… sadece önemli maillerimi biyerlere kaydedebilmek için bir kereliğine bile olsa, web içeriğine ulaşmak için bir aylık 5 milyon gibi salak bir ücret ödemek durumunda kalacağım diye düşünüyordum… webposta bize hala açık olduğu gibi, artık portalin ana sayfasını da koklatıyorlar ttnet’çilere…

“Akıllı olmak” geçişli fiil midir?

ekimk | 06 March 2002 10:16

Başlığı boşverin… Kaçımız hatırlıyoruz lisedeki dilbilgisi terimi “geçişli”liği? Hemen açıklıyorum: Bir eylem, iradi olarak gerçekleştirilebiliyorsa, bu eylem için “geçişlidir” denir… Mesela “yazmak” geçişli bir fiilken, “unutmak” geçişsizdir. Dikkat çekmek istediğim ise, akıllı “olunabileceği”! “Zeki ve akıllı olmak” konusunda bazen sohbet ederiz. Ortak tanıdıklarımızdan kimin akıllı, kimin zeki, kimin hem akıllı hem zeki olduğunu tartışırız. Ve tartışma bazen kişilerden, “akıl ve zeka”nın bilimsel anlamına gelir. Bu tür sohbetlerde genellikle varılan sonuç zekanın geliştirilebildiği, akıllı olmanın ise doğuştan kazanılabilecek bir özellik olduğu yönündedir. Bu sonuca neden varıyoruz? Çoğumuzun elinde şu veriler var: 1- Zeka, beynin farklı bölümlerinde bulunan ve farklı işlevleri yöneten alanları arasında kurulan fiziksel (aynı zamanda kimyasal) bağların yoğunluğu, ve bu bağlar üzerinde gerçekleştirilen elektriksel iletimin hızıyla ilgilidir. Bu bağların tümüne “ağ yumağı” adı verelim… 2- İnsan doğduğu andan itibaren, çevresinde algıladığı renk, koku, ses, şekil gibi her türlü girdi, ağ yumağının daha karmaşıklaşmasına neden olmakta. Bebeklikten çocukluğa geçerken* bu girdiler, işlenebilecek birer “veri” haline gelip, önceden edinilenlere eklenerek birer “hafıza, bilgi, deneyim” birikimi oluşturuyor. 3- “Zeki” sayılmak için, depolanan çeşitli (hatta, genellikle birbiriyle ilgisiz) veriler arasında gerekli “bağ”ları kurabilmek yeterli değil, bu bağı ortalamanın altında bir sürede kurabiliyor olmak gerekli. Örneğin, zeka için yaygın bir gösterge, yapılan kaliteli espriler… Espri yapmak, genellikle bahsedilen bir konuda, bir çelişkiyi ortaya koymak, ya da o konuya paralel, ama başka bir konu başlığına dahil bir “modelleme” yapmak şeklinde geliştiğinden, bunu spontane olarak gerçekleştirebilen arkadaşlarımızı “zeki” kategorisine sokuyoruz. Ya da üniversitede statik dersi alırken, lisedeki moment konusuna kolayca atıfta bulunarak dersi anlamasını kendi kendine kolaylaştıran sıra arkadaşımıza “Hmm, sen bayağı zekiymişsin” diyor, çoğumuz… Zeka hakkında bunları biliyoruz… Peki akıllı olmak nasıl oluyor? “Akıllılık” tanımını, genellikle yaptığı eylemin sonucunu öngörebilen ve mantıklı bir adım atarak o sonuca vardığında bir avantaj sağlayan insanlar için kullanıyoruz. Zeka’dan farkı, sıradışı bir davranış biçimi olma ya da kısa sürede çözüm üretme gibi bir özelliğin göze çarpmaması… Zeka ile akıl arasında böyle bir ayrım ortaya koyduğumuzda, ayrımın doğru olduğunu varsayarak ben diyorum ki, zekayı geliştiren faktörlerin çoğu bize dışsal olduğu halde, herkes “akıllıca” davranabilir… Bu elbette fantazi müzik şarkıcılarının şarkı sözlerinde geçen “Akıllı ol!” (Hatta iğrenç bir şekilde, “senin aklını alırım!” diye tamamlanan) emir kipli söylemle başarılacak değil. Bence, öncelikle akıllıca davranmanın fiziksel anlamını düşünmek gerekiyor. Bu noktada sadece tıbbın ilgi alanına giren incelemeyi değil, meselenin sosyal boyutunu da işin içine katmayı öneriyorum.

Abdullah Güçlü röportajı

ekimk | 06 March 2002 10:16

Türkiye spam kralı Abdullah Güçlü’yle bir arkadaşın yaptığı icq konuşması:

———————————-

ICQ History Log For:

NET-PA

———————————-

NET-PA Once siz terbiyeli olun, sonra da yaptığımız suçsa eğer ulkede Cumhuriyet Savcıları var, suç ihbarında bulunabilirsiniz. Sozunuzun arkasinda durun…

mehmet hadi bakalım… Bu olay Cumhuriyet Basın savcısı

xxxx’e (isim silinmiştir) bugün iletilmezse ve yarın size

telefon açılmazsa “Sözünüzün arkasında

duramadınız” dersiniz….

NET-PA Delikanlı, yarını beklemeye gerek yok ki…

Nöbetçi savcılar yok mu? Bu akşamdan hallet ve

bugünün işini yarına bırakma…

mehmet akşam eve gelince de olur tabii ki…

World Trade Center ölü sayısı.com

ekimk | 28 February 2002 00:05

“…Vatanseverliğe gelince, hepimiz Amerikan vatandaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Bizzat ben kendim, tüfek savaşçısı (piyade mi diyelim) olarak Vietnam’da savaştım! Hatta combat action kurdelem ve mor kalp madalyam(!) bile var!”

Birisi domain register’cısı Godaddy.com’dan http://www.wtcdeathcount.com ‘u register ettirmiş, sitede Godaddy.com’un “yakında burada” içerikli bir sayfası otomatik olarak yerleştirilmiş.Bunun üzerine Consumer Reports dergisi (maalesef yazıyı bulamadım) adresi Godaddy.com’un kayıt ettirdiğini düşünerek “Leaving a bad taste” başlığı altında şirketi eleştirmiş… Bu üstteki de, godaddy.com’un kurucusunun yayınladığı cevaptan… Tamamı burada