bildirgec.org

Dolce Magico

11 yıl önce üye olmuş, 20 yazı yazmış. 2222 yorum yazmış.

Mordol dan Kubbeli Şehre Yorum…

Dolce Magico | 14 January 2010 10:26

_dol: heyyy çimdikle beni burada mısın şimdi:)
_ mor: 🙂 bak elimin ayarı yoktur diemm. odun gibiyim…
_ al bir odun da benden. ne yazalım ki…
_asturais in yazısı ilginç. misa yerine yanlışlıkla bize gelmiş gibi gibi sanki. Bi de hat güvenli imiş. 🙂 kesin onnurpo dökmüştür parayı takiptedir. Harlem de bulmuştur, zekasını ne yapacağını bilmeyen çıkmaz sokağın aylak çocuklarını almıştır mesajı. 🙂 Astral, nerede…
_ya ortaamm kızmasın bize…
_niye kızsın.. hem duvarları seyrelten kendisi… kubbe şehri taşırmıştır belki, delikle ve kendiyle, dışarıya-önünde uzanan masmavi denize..uyarıcılar neden var ki! kevgire döndürecekmiş hem de ben varken içinde. hem de binlerce..
_ Mor yelkenli dol-anıyor etrafta. Yol almak zordur unutulmuş kelimelerle. Kolay mı hayatlara uyum sağlamak? Küçük bir cihazla.
_ neden kaçmış ve neden ileti yazmış!! ben neyim ki sadece kendini kurtardığı buradan biri. demek ki benden de kurtulmuş ama kurtulamamış. dışında. aradığı ve merak ettiği ne ki dışarıda önünde deniz uzanırken ve kimse anlamıyorken hala sesleniyor!! neden bir Misa anlayacak hem?
_Aslında ortaamm: Bir ben anlarım, önünde gerçekten deniz var, ama ben yokum. Sarsılan gözlerin korneasından fırlayan, iz bırakan, düş denizini geçen, gerçek denizi boylayanda da yokum. Evet, anlarım ama bu yüceliği değil !
(parantezler onun olsun..)
_kevgire çevirmek ha, tuz gibi eriyen vücutlara bak… Karaltılara bak hepsi perişan, nedir bu deme ben anlarım. Ben sana söyleyeyim şartlı gidişlerin dönüşü de şartlı olur.
_ Tercih etmek midir kolay olan yoksa tercih edileni elde etmek midir olay olan. Geçmişine yanma, geçmiş delmiş geçmiş. Yüce amacın olamaz evet. Çünkü yüceliklere ulaşılamaz. Bir metal parçasıyla oyalanma.
_ Hakiki ha her şeyi hakiki sanarız; güneş, kumsal, dağ, ova, nehir; yok daha saymayayım. Sen sanmaya devam et. Ne hakikisi geçici, her şey gibi, sen ve ben gibi; yok daha yine saymayayım. Bunları da bana söyletiyorsun ya. Sen misin kaçık ahahah. Bu mudur kaçıklık ateş duvarından kaçmak mıdır kaçıklık. Boşuna, kaçığız senden daha öte. Soyunmuş bedenini titreten buzullara kadar koşmaktır kaçıklık. Kaçıklık, aşkın sınırını aşmaktır. Ateşin ısısından kaçmak değil, ateşe koşmaktır.
_ Evet, ben de anlıyorum önünde uzanan gerçek bir deniz var.. Karmaşanın tek sebebi sen değilsin, kırılma hemen. Değilsin dedim ya, gözünden saklananlar seni bulur. Bulur hem de öyle bulur ki can çekişen organlarına kadar iner. Kanıyor bu şehir, artık evrenin başka ıssız yerine gitmeliyiz…
_hep beraber.. heyy dinlendiğin yeter..
Misa ne yaparsa yapsın..

İnanılmaz Aşkın Saçma Mitingi…

Dolce Magico | 06 January 2010 16:26

 img216.imageshack.us/img216/1632/krgi222nm.jpg
img216.imageshack.us/img216/1632/krgi222nm.jpg

“Heyy, sen de kimsin?”
“Hani inanılmaz aşkındım ben senin… Şimdi kim mi olduk?”

Mekana girdim. Karşıdan gelen mavi gözlerin sinyaline takıldım. Deniz gözlerin teleferik inişi ile kaydı gözlerime. Sormadım kimsin diye, yanında üç beş hatun sarhoştun. Neden baktın ki? Alo tanımadın mı beni diyen gözlerimin arkasında ne işin vardı? Ne işin vardı, bir gün anılarımın bir sayfasında? De ki o an gelseydin, nitekim geldin. Bıraktığını sandığın her şeyle geldin. Söylee buldun mu aradığın aşkı söyle’ yi mırıldandın, fısıldadın bana.

Mordolfikce’den- den…

Dolce Magico | 04 January 2010 14:11

img246.imageshack.us
img246.imageshack.us

Ses: Heybeli ada’nın fayton sesleri, kalbimin üç küspisli aort kapağı, tıngırdayan çaydanlığın buharı, gecenin rutin adımları, tanınmamışlığın izdüşümündeki yerin suskunluğu, tükenen yalnızlıkların iç gıdıklayıcı iticiliği, inanılmaz aşkın saçma mitingi, hayatın son deminin koyu lekesi, son dansların ayak sesi, enstrümanın tellerinin birbirine vurması dudaklarımla beraber, saklanan rüyaların macerası, yaşamı asmanın devamsızlığı, …

Bu noktada durdum, bir nebze duman çektim içime, bir yudum kadeh attım boğazıma. Şarkımı dinledim anılar orkestrasından, isyanım benim, … …

Anlamadınız mı?

Dolce Magico | 15 December 2009 09:29

Hiç tanımadığınız biriyle yaşadınız mı? Yüreğinizin sınırlarından geçemeyen kelimelerin-kendiliğinden yürüyüp gittiği oldu mu bir başkasına? Erkek miydi güçlü olan? Kadın mıydı paylaşan? Unuttuğunuz oldu mu bir akşamda? Uçsuz bucaksız dediğinizin gözlerinizden başka bir şey olmadığını anlamadınız mı daha? Ve sol gözünüzü sağ gözüyle değiştirip baktınız mı dünyaya? Sizi ağrıtan ne varsa uyuttunuz mu kucağında? Anlamak mıydı? Anlatmak mıydı? güç olan! Aldırmadan konuştunuz mu ay ışığında? İzlere takıldınız mı kumsalda/ arkanızdan bir bir silinirken/ Silinmemesi için tekrar bastınız mı kumlara?/ Yakamoz ışığında seviştiniz mi aşkın en saf haliyle? Yangınla, tutkuyla, çocukça, kah korkakça kah cesurca.. Bütün terk edilmişliğinizi bırakıp dalgalara gitmeyecek umudunu taşıdınız mı? İntiharları balıklarla değiştirdiniz mi acı çekmediklerini bildiğinizden? Dinlediniz mi? fısıldayan böceğin/ Mor menekşeden size ne söylediğini?/ Ya da siyah lale gibi asil ve tek oldunuz mu hiç?/ Olamazsınız! acıtan tırnaklarınıza bakın. Kirli ve kibirli. Hain tırnaklarınız defalarca kanatmadı mı sevdiğinizi ? Af dileyin artık kurtarın zindandan kendinizi..Sevmek ilkelmiş onunla öğrendiğinizi söyleyin..Ona yakın olan her şeyi yok etmek istediğinizi, başta kendinizi..Kurtarın artık. Koşun, acıyan kanayan yaralarınıza rağmen/ Düşünün, ama fırlatın artık yüreğinizi ait olduğu yere/ Yapamazsınız!! hala içinizde saklı kahpe izbe/ Anlamadınız mı? İzbe ama GÜÇLÜ.