Ben arabadaydım… O da yürüyordu. Kaldırımın bir ucundaydı. Ya görürse diye elimi kaldırmıştım. O, görmemişti beni ve elim öylece havada, askıda kalmıştı. İçimden biraz kar suyu damladı, sadece bikaç dakika geç binseydim arabaya karşılaşıcaktık… Bu anı bir Murathan Mungan dizesiyle özetlemek gerekirse; ‘kavuşmak için geç yalnızlık için erken’di.

Ve içinde bulunduğum durum; yürüne yürüne asfalta dönüşmüş en eski toprak yol olarak açıklanmıştı.