bildirgec.org

darjeeling

11 yıl önce üye olmuş, 205 yazı yazmış. 608 yorum yazmış.

Denek hayvanları

darjeeling | 13 December 2007 15:17

Gün geçmiyor ki bir hayvan türünün daha genleriyle oynanıp tuhaflaştırıldığını görmeyelim. Bu seferki örnek ise , buradaki habere göre, Ankara kedileri. Güney Koreli bilimadamları bu kediciklerin genleriyle oynayıp onları karanlıkta parlar bir hale getirdiler. Amaç onların florasan proteini üreten genleriyle oynayıp insanlar için genetik hastalıklarda kullanılabilecek tedavilere katkıda bulunmak. yani insanlık adına.. Ama kimse düşünmüyor bu hayvanlar daha ne kadar yaşayacak diye. Yüzlerce işkence ve deneye maruz kalan hayvanlar bu haberde de görüldüğü üzere daha deney tamamlanamadan bile ölebiliyor. Burada da doğan kedilerden biri ölü doğuyor, gerisinin ise ne kadar yaşayacağı meçhul. Bu arada güya bu yöntemle elde edilecek gelişmeler nesli tükenmekte olan hayvanlar için de yardım kaynağı olabilcekmiş. Ama tabiki öncelikli amaç insanlar, çünkü biz daha değerliyiz değilmi? işte buna inanmıyorum. Hepimiz değerliyiz. Kedi de nefes alıyor, kuş ta.. Ayrım yapılmasına, onların sırf insanlığın geleceği adına deneylere maruz kalmalarına kızıyorum.
Kızarak yazımı bitiriyorum..

Yalvarırım aşkınızı tüketmeyin..

darjeeling | 13 December 2007 00:14

Ekmek kırıntısı değil, olsa keşke, arkadaşlarımın ve çevremdekilerin aşklarından arta kalanlar.. Çünkü ekmek kırıntıları bir işe yarar, kuşlara verirsiniz, karınlarını doyurursunuz. Mutlu mutlu şakırlar, size teşekkür ederler.. Ama biten sevdalardan arta kalanlar hep mutsuzluk veriyor. Asık yüzler, şişmiş gözler, yorgun ve mor göz altları, umutsuz cümleler barındıran vücutlar dolaşıyor etrafınızda.. Size can sıkıntısı aşılıyorlar, ‘ yapma , etme, üzülme’ diyorsunuz, kulağı görünmez pamuklarla dolu vücutlar ağıt yakıyor etrafınızda. Birbirlerini aldatıyorlar, yalan dolan bürüyor gözlerini, dürüstlüğün anlamını bir sonraki ilişkiye saklamaya söz veriyorlar, fark etmiyorlar ki akrep-yelkovan işbirliğinde vakit çok hızlı akıyor, bilmem kaçıncı sevdayı geride bırakmış oluyorlar.. Ben kızıyorum, daha çok üzülüyorum, bir şeyler yapmak istiyorum ama yapamıyorum, ne tanıdıklarım ne tanımadıklarım için.. Sadece kendi adıma ‘ ben böyle kolayca tüketmeyeceğim’ diyorum. Fidan 50 yılda ağaç oluyor, bir testereyle kesip atıyorsunuz koca ağacı. Dalları, kalp damarlarınızdaki kan aslında, kesince fışkırıyor, akıyor boş yere, yerinde durup size can vermesi gerekirken.. Olmasa böyle, keşke olmasa. Keşke gurur, ihanet, kalleşlik, kin bilmese bu saçmasapan beyinlerimiz. Kaybetmeden anlasak elimizi tutan o elin değerini..
Son söz; bunlar kaybedilmiş bir aşkın ardından yazılan cümleler değil, aksine toplumun nacizane bana bolca örnekler gösterdiği yitik aşk fakültelerinin bölüm dersleridir. Örneklerin sahipleri bu derslerden hep kalmıştır. Ama asıl olan fakülteden atılanların bile afla geri dönme şansları olduğunu unutmamalarıdır..
Siz de unutmayın.. Affedin, affettirin.. 40 yıl sonra hala aklınızda ve kalbinizde x kişinin aşkıyla dolaşacak acıyı yaşatmayın kendinize..Fazla üstünüze geldiysem beni de affedin hafif dostları..

Muz doğrayıcı

darjeeling | 05 December 2007 10:30

Bu plastik ürün çok basit bir fikrin ürünü aslında. Muz şeklinde yapılmış olan doğrayıcıya kabuğunu soyduğunuz muzu koymanız , dilimlemeniz için yeterli. Çocukların bile kullanabileceği kolay ve güvenli ürün bulaşık makinasında yıkanabiliyor, sadece 3.95 dolar ve satışı burada.

Kahve nereye bisküviler oraya

darjeeling | 04 December 2007 14:03

Bir kahve bardağını daha da mükemmel hale getirmek nasıl mümkünüdür sorusunun cevabı heralde bu tasarım. Bardağın alt kısmına açılan oyuk ile bisküvilerinize de kahvenizle ya da çayınızla istediğiniz yere götürebileceksiniz. Taşırken ve içerken birazcık konsantrasyon gerektiren bardağın fiyatı ise 14.95 pound.

En korkunç kalemtıraş

darjeeling | 28 November 2007 16:20

Çok korkunç bir kalemtıraş yapmışlar. İfade olarak bir zamanlar çoğumuzun korktuğu oyuncak bebek Chucky’e benzeyen bu kalemtıraşta kalemlerinizi açarken gözünü oyuyorsunuz, yongalar ise ağzından etrafa saçılıveriyor. Matthew James Taylor tarafından tasarlanmış bu orjinalliğe ise gerçekten çok uygun bir fiyat biçilmiş; sadece 7 dolar…

Bu yılbaşı Hub’ı yuttuk

darjeeling | 28 November 2007 14:31

Enteresan bir başlık olmasını istedim çünkü gerçekten çok dikkat çekici ve şeker olduğunu düşündüğüm bir ürün var şimdi. Üzerinde 4 tane USB port bulunduran bu güzel pastaya birer GB’lık 4 tane USB takabiliyorsunuz. Çok gerçekçi olduğundandır sanırım gerçekten iştah kabartıyor. 465 dolar gibi bir fiyata sahip olabileceğiniz ürün güzel bir yılbaşı hediyesi olabilir. Orjinal sitesi ise burada.

Matematikçinin Rafı

darjeeling | 28 November 2007 14:17

İşte burada gördüğünüz raf enteresan çünkü parantezleri ve kapsama işaretleriyle diğer bilinen tüm raflardan farklı. Modern çizginin ürünü renkleriyle sıradan olmayan dizaynları sevenlere göre bir ürün diyebiliriz ama heralde en çok bir matematikçinin evinde bulunursa hoş olur..

Sevgi ne zaman biter?

darjeeling | 26 November 2007 10:29

Bir insanı sevmek nerede başlar, nerede biter?
Kaşını gözünü mü seversiniz? Cinsel organını mı? Sizi sevme tarzını mı? Ses tonunu mu? Huylarını mı?
Belki hepsi belki de içlerinden en absürd olanı yüzünden seversiniz.. Her ne olursa olsun, hepsi zamanla pekişip tamamlarlar birbirlerini.. Peki nerede biter? Bence karşı taraftaki kişinin kendine fazlaca olan özgüven bitirir sevgiyi. Neden mi? Eğer karşınızda sürekli biterse bitsin, benim hiçbir şeyden korkum yok, senden başka kimsemi yok, ben aranan kişiyim, ben ilişkide popüler olanım diyen birisi varsa ilişki bitmeye yüz tutar çünkü karşınızdaki kişi kaybetmekten korkmuyordur.. Kaybedecek bir şeyi olmayanlarda zaten bence en acınacak durumda olanlardır..
Bunları neden mi anlattım? Etrafımda bugünlerde ilişkisi böyle bir sürece girmiş bir çift var. Acıyorum onlara. En çok ta kendine güvenen tarafa…

Umutsuzluğun tavan yaptığı an

darjeeling | 23 November 2007 10:39

Şimdi renkli bir kare resmimiz var önümde. Sen gülen gözlerinle bakıyorsun. Benim aklım sende. Gören mutlu olduğumuzu kolayca anlar…
Tam o anda,
‘Mazi kalbimde yaradır
bahtım saçlarımdan karadır’ diyor şarkının sözleri. Bak şu işe aklıma sen geliyorsun hemen. Sanki çıkıyormuşsun gibi zaman zaman.. Sanki deminden beri resmimize bakmıyormuş gibi..Ama sevgi herşey değil dimi? Biri bir zamanlar böyle birşey demişti. Zor beğenen insanlara yaranmak zordur. Her bir ayrıntı, yanlışlık, eksiklik, ihmalkarlık mutsuz eder bu insanları. Sürekli tetikte olmak gerek dimi böyle kişilerle birlikteysen? İşte bu yüzden sevgi herşey demek değildir. Aklı sendeymiş, kalbi sendeymiş, nereye kadar?
Sevgi ,sevgi nereye kadar?
Bu şarkı herkese gelsin..
‘Aşk eski bir yalan, Adem’le Havva’dan kalan’..

Asus, Ecobook’u üretti

darjeeling | 13 November 2007 15:05

Asus’un yeni üretimi Ecobook doğayla dost bir konseptte üretilmiş. Ecobook’un tüm parçaları göz önüne alındığında %50’sinin dönüştürülebilir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde ellisi bambudan yapılmış olan bilgisatarın tasarımı da bu yüzden gayet ilginç ve sevimli. fiyatı ise 508.72 pound.