bildirgec.org

contravener-hafif

12 yıl önce üye olmuş, 42 yazı yazmış. 485 yorum yazmış.

para passion kırmızı machine

contravener-hafif | 08 March 2004 18:04

Haftasonu İsa’nın acıları (5a) filmine gittim. Biletlerin tükenmesi sebebiyle reserved seating uygulamasıyla tanıştım. Amerikadaki sinemalarda koltuklar numarasız. Biletler “first come first served” felsefesiyle satılıyor. Bu sebebten dolayı sinemalarda bizim stat girişlerine benzer görüntüler oluşuyor. Özellikle yeni gösterime girmiş filmlerde salonun önünde vıcık vıcık bir kalabalık oluyor.Benim gibi halk tabakalarıyla yüz göz olmaktan sakınan biriyseniz filme bir ay zaman tanımak en akıllıcası yoksa arkadaşınızla gittiğiniz filmde ayrı ayrı oturmanız işten bile değil.

hafiften deneme

contravener-hafif | 27 February 2004 19:42

Samimiyet ilginç bir kelimedir. İki anlamı vardır. Üstelik bu iki anlam birbirinin tersidir. Birinci anlam içten olmaktır öteki anlam senli benli olmaktır. Esas anlam günlük yaşamda geçerliliğini nerdeyse yitirmiştir. Samimi bir arkadaşım dediğimiz kişi genellikle enseye tokat oturağa şaplak olduğumuz kişidir. İçtenlik belli bir saygı çerçevesine oturuyorken senli benli olmanın ayarı pazar tartısı gibidir. Hiçbir zaman kesin değildir çünkü göz kararıdır. Vakit harcansa en yaklaşık değer bulunur ama tartıyı tutanın acelesi vardır. Ne de olsa müşteri samimi arkadaştır. Özenilmeye gerek yoktur. O durumu anlamakla yükümlüdür. Anlamıyorsa eğer, samimi arkadaş değildir.

Amcaya selam, yola devam!

contravener-hafif | 26 February 2004 01:39

Sözlükte şu başlığıgörünce hislerimizi birbirimize paylaştıralım istedim.

Ben tekerlemeye evsahipliği yapan şehirde Red Light District, Red Light District değilken bulunmuştum. Şöyle ki; zamanında pek feci bir yermiş burası. Ben oraları keşfetmeye çalıştığım tarihlerde Asyalı(muhtemelen capon)turist kafilelerin itibarlı babaneleriyle yanyana yürüdüğüm anlar oldu. Böylesine dejenere edilmişti yani. Suyu çıkmış, eski vakur havası gitmişti.

Günün yoğun temposu sonucu soluklanmak için bir puba oturdum. Dün gibi hatırımda. Yörenin manzarasına hakim bir yerdeydi. Dışarıya bakan bir tezgahta tabureme kuruldum. İşletmecilerin dükkanları saatle kiraladığı bu beldede “Ulan” dedim “ben yer değiştireceğime onlar yer değiştirsin”. İşte bu kıçı yerleştirme safhasını yaşarken yanımdaki hareketli grup dikkatimi çekti. Eşşek kadar herifler gülüyor eğleniyordu. Ulan biraz ağır olun molla desinlerdememe kalmadı. Bu zevzekliklerinin sebebini öğrendim. Bu aslan yüreklinin torunları meğer bachelors party veriyorlarmış. Özne odalardan birini kiralamış, bir elbise giymiş, süslenmiş makyaj yapmış, kafaya da peruk takmış bir vaziyette benim mekandan karşıya geçip dükkanı devren kiralık aldı.