bildirgec.org

Colpadan

11 yıl önce üye olmuş, 21 yazı yazmış. 199 yorum yazmış.

Ünlülerin Benzeşmesi

Colpadan | 27 November 2009 10:31

Ekranlarda gördüğümüz, filmlerini seyrettiğimiz, şovlarını izlediğimiz bazı ünlülerin birbirine benzemesi hep ilgimi çekmiştir. Bu benzeme genelde dış görünüş olarak algılansa da aslında birçok benzer özellik, benzetenin algısında o insanların birbirine karışmasına yol açıyor. Üstelik bu tamamen kişiye özel bir durum. Çünkü birinin benzettiğine ötekesi “ne alakası var” diyebiliyor.

Ben de filmlerini izlerken çoğu kez birbirine karıştırdığım bazı oyuncuları sizlerle paylaşacağım. Örneğin uzunca bir süre Jason Biggs‘i Adam Sandler‘ın gençliği zannettim. American Pie filmini izlerken bu karışıklıkla boğuştuğum olmuştur.

Adam Sandler - Jason Biggs
Adam Sandler – Jason Biggs

Zamanda Yolculuk Olasılıkları

Colpadan | 24 November 2009 10:36

Zaman zaman, zamanda yolculuk yapmayı birçoğumuz hayal etmişizdir. Hayalin de ötesinde bunun üzerine düşündüğümüz zamanlar da olmuştur. Peki nedir bu zaman dediğimiz şey? İçinde yolculuk etme fikri, nasıl her daim bizi sıkmadan hayallerimizi süslemeyi başarıyor? Bu soruların cevapları zamanın hem soyut hem de somut bir kavram olmasında gizli belki de. Algımızda oluşturduğumuz çizelge şeklindeki zaman olgusu ile fizik kurallarınca tanımlanmış reel zamanı, hayalgücümüzü kullanarak birleştirip, bir de yanına güzel bir seyahat planı koyduk mu, yolculuğa hazırız demektir.

Zaman yolculuğumuza başlamadan önce önümüzde iki adet yön ve iki adet de versiyon seçeneği olduğunu belirtmek isterim. Yönlerimiz bildiğiniz üzere geçmiş ve gelecek. Versiyonlarımız da tekil evren veya çoğul evren. Hangi yöne gitmek istersek isteyelim yolculuğumuzu ya sadece kendi evrenimizde gerçekleştireceğiz ya da sonsuz sayıda evrenin olduğu bir ortamı seçeceğiz.

Tekil evren adından da anlaşıldığı gibi çevremizi saran gerçekliğin eşsiz benzersiz yani tek olması demektir. Bu versiyona göre sadece bizim evrenimiz vardır ve içinde yaşadığımız bu evrenin dışı diye bir şey yoktur. Sonsuz değildir. Kendisini oluşturan atomların sayısı belirlidir. “Her şey” kabının içinde duran tek şey, evrenin ta kendisidir.

Sosyal Ağları Niçin Kullanırız?

Colpadan | 18 November 2009 15:21

Her şey masum bir istekle başladı. İlkokul arkadaşımızı bulacağız diye girdik; neler bulduk neler! Hikayeye baştan başlamak lazım aslında. İnternete “sörf” ve “chat” terimlerinin hakim olduğu yakın geçmişimizden başlayabiliriz. Rastgele seçilen sohbet odalarında rastgele insanlarla yiten zamanlarda, anlık mesajlaşma programları yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Minik de olsa bir web sitesine sahip olmanın havalı olduğu yıllarda tanışmaya başladık sosyal ağlarla.

Ufak ufak profiller oluşturup “ben de burdayım” demenin heyecanı sarmıştı her yanımızı. İlk fotoğraflarımızı yüklerken ellerimiz titredi. “Nickname“imiz olmadan şuradan şuraya adım atmazdık. Fotoğraflar ve gerçek isim tabusu uzun süre devam etti. Tabii ki sosyal fobi denilen olgu gerçeğinde olduğu gibi sanalında da bir miktar kendini gösterecekti.

Zamanla çekingenliği üzerimizden attıkça fotoğraflarımızı yükledik, kendimizi anlattık, arkadaşlarımızı davet ettik bu ortamlara. Arkadaş arkadaşı getirdiğinde sosyal ağ çılgınlığımız da başlamış oldu. Bazen içeri almadıkları oldu bizi. Davetiyesiz giremezsiniz dediler. “Bir arkadaşa bakıp çıkacağız” dedik. İçeriye girmenin zor olduğu siteler, aynı gerçek hayattaki gece kulüplerinin etkisini yaratmıştı algımızda.

Çizgiyi Aştığında Zaman

Colpadan | 11 November 2009 17:34

Geçmişi düşündükçe içim sızlar bazen
Ah o eski şarkılar, gençlik ve aşk
Özlemle baktığımda nostaljiden
Dindirmez hüznümü mercanköşk

En Büyük Soruların Şimdiki Cevabı: KURAMSAL FİZİK

Colpadan | 10 November 2009 14:19

İnsanlık tarihi boyunca zaman zaman kafamızı kurcalayan birçok soruya cevaplar aradık durduk. Her şey algılama ve arkasında barındırdığı merakla gelişti. Bir şeyi merak ettiğimiz andan itibaren artık ona bir cevap bulmamız zorunlu hale geliyordu. Bulduk da. Geçmişten günümüze bulduğumuz cevaplar çok değişti ama temel sorular hep aynı kaldı.

Önce yaşadığımız çevre ilgimizi çekti. Rüzgar esiyordu, bulutlar toplanıyordu, çiçekler açıyordu, yağmur yağıyordu… Sonra müthiş bir güç ile bir kaç saniyeden fazla bakamadığımız bir ısı ve ışık kaynağı yükseliyordu ufuktan. Tüm bunlar neydi? Ya o yıldırımlar, devasa sesler ve ateş? Her yer kapkaranlık olduğunda havada beliren binlerce parlak ışığa ne demeli? Bir de karanlığın gücünü kıran başka bir ışık dairesi vardı havada. Gündüzü aydınlatan o güçlüğü ışığın yerine geceyi boş bırakmamaya çalışan donuk kardeşi nöbeti devralıyordu adeta.

Rutini Kırmak

Colpadan | 06 November 2009 10:31

Dön dur bütün gün aynı şeyleri yap
Acaba bugün neler yaşanacak?
Merak etme sadece dön, düne bak.
Tekrar edince ismi bugün olacak

Dön dur her gün aynı şeye tak
Acaba yarın neler olacak?
Bugün düşündüğün herşey
Yarın sana koşacak.

Yeni birşeyler yapmanın adı
Rutini kırmak! Rutini kırmak!
Sanmaki böylesine kolay
Bilinmeyene sapmak
Sürekli yeni birşeyler yapmak, yeni hayatlar yaşamak.

Tek bir fark yaratmak, rutinde sadece bir çatlak
Dene, kır rutini bugün, yepyeni bir şey yap
Sonra çekil, resme uzaktan bak
Aylar, yıllar önce de aynı şeyleri yaşadın muhakkak
Rutini rutin yapan
Hep aynı çatlak.

İnternetsiz Üç Gün Kalabilmek

Colpadan | 05 November 2009 18:48

Kulağa ne kadar da basit geliyor değil mi? Ne var ki bunda? İnternete girmeden uzunca bir süre yaşayabilirim; eskiden internet mi vardı; Pek tabi ki, sadece üç gün değil, haftalarca dahi internete girmeyebilirim diye düşündüğünüzü hisseder gibiyim. Kuruyup yanan gözlerden, iki büklüm olmuş omurgamızın verdiği ağrılardan, hareketsiz kalmaktan erimiş boyun kaslarımızın yerine kafamızı taşımaktan yorulmuş boyun omurlarının verdiği acıdan kim kurtulmak istemez? En önemlisi, kuytu bilgisayar odasından çıkıp, güneşli bir günde harika bir sahil yürüyüşüyle kim ruhunu dinlendirmek istemez ki? Aslında insan doğası ile hiç de bağdaşmayan bu teknolojiden mahrumiyet durumunda, teorik olarak büyük bir rahatlama ve mutluluğa erişmemiz gerekir. Fakat insan doğasındaki diğer bir unsur malesef mutluluğa giden bu yolu engelliyor; Bağımlı olma potansiyeli! Farkında olmadan gelişen bir tür bağımlılıktan bahsediyorum: Teknoloji ve internet bağımlılığı.

Her şeyler, Bir şeyler

Colpadan | 04 November 2009 17:26

Her şeyden bir şey mi? Yoksa bir şey için her şey mi? Belki de tüm hayatımızı şekillendiren en önemli sorulardan birisidir bu. Soruyu biraz açmak gerekirse; hayatta ilgimizi çeken birden fazla konuya odaklanarak hepsinden bir şeyler mi almalıyız yoksa tüm hayatımızı tek bir şeye adayıp başka hiçbir şeyle ilgilenmeden tüm enerjimizi ona mı kanalize etmeliyiz? Kimimiz bu sorunun kendisinden habersiz önümüze hedefimizi koyup canla başla o hedefe ulaşmak için çalışıyor; bir şey için her şeyimizi veriyoruz. Kimimiz ise çok sayıda farklı konuya odaklanıp değişik konuların verdiği hazzı içimizde hissetmeye çalışarak her şeyden birazcık bir şey alıyoruz.

en popüler facebook uygulamaları

Colpadan | 03 November 2009 16:12

Facebook üyesi olan herkes en az bir veya birkaç uygulama muhakkak kullanmıştır. facebook için yapılmış oldukça farklı kategorilerde binlerce uygulama mevcut. Daha önce bu kategorilerin dağılımını gösteren şöyle bir bildiri yayınlanmıştı. eğitim, arkadaşlar, eğlence, spor gibi kategorilere ayrılmış binlerce uygulama içerisinden kendi ihtiyaçlarımıza uygun olanları seçip kullanıyoruz. Peki bu uygulamalar içerisinde en popüler olanlarını merak edip tercihlerinizi bu yönde genişletmeyi düşündünüz mü?

Çöp

Colpadan | 03 November 2009 12:20

Ruhunun derinliklerinde kirlilik
Havada yanık plastik kokusu
Hırsın, ihtirasın, kıskançlığın, hepsi birlik
Naylon kaplı bitki örtüsü

Görmez gözler zehri, pisliği
Sanır hepsi cennet iksiri
Asit sular ölü toprağı
Biter nefret bitkisi

Bekleme martılar gelmez artık
Onlar bile çoktan bildi seni
Zeytin dalında gazete kağıdı yırtık
Tüketebilirsin bencilce son ümidini

Ufka bakıp masmavi de hadi
Bulanık suda avut kendini
Bu dağlar dolusu çöp
Sonunda kaplar heryeri