bildirgec.org

cebrailiye

11 yıl önce üye olmuş, 101 yazı yazmış. 6 yorum yazmış.

taciz tacizdir sözlüsü-yazılısı olmaz!

cebrailiye | 09 June 2005 17:00

istifanın eşiğindeyim..ancak pire için yorgan yakmak da istemiyorum. pire dediğim de bizim adi ….. müdürü. bi yerlerinin kılları ağarmış, beyninin bütün lobları sulanmış, e olacağına bak kuş!tan da randıman alamıyor, ne yapsın aksıracak tabii sağa-sola. kimse hazzetmiyor herifçioğlundan. hadisenin bir arkaplanı var elbet. uzun olmayan bir süre önce sözlü tacizine uğramış idik rezil şahsiyetin. sert ses tonuna alışık olmayacak ki, çok şaşırdı, ”bak yanlış anlama” tribine girdi. e tabii daha çok sinirlendim, ”yanlış anlamanıza ben mi sebep oldum” diye. sonra-sonra olay şu şekle dönüştü; reddedilen adam=hazımsız=sinirli=kıskandırayım şunu soytarılıkları=aşağılama gayretleri=baskı=baskı=baskı=???

utanç verici…

cebrailiye | 07 June 2005 11:39

dün akşam kanaltürk haberlerini izledim;son zamanlarda haber almak konusunda isabetli bir seçim yaptığımı düşünüyorum.bugün amerika’da resmi ziyaretlerine başlayacak olan başbakan,bush bey’le sadece 20 dk.cık görüşebilecekmiş.merak ediyorum bunca yalvarmalardan sonra 20 dk.lık bir görüşme izni! alabilen (karşılıklı görüşmeden bahsetmiyorum,sadece dinleyeceklerini söylemişler)başbakan ve heyeti bu süre zarfında ne tür bilgiler arz edecekler zat-ı şahaneye!haberlerde şükrü elekdağ konuktu, haberle ilgili.emekli büyükelçi’nin siyasi çizgisi malum.ancak yorumu benden farklı olmadı;”başbakan ingilizce konuşamıyor,dolayısıyla tercüman vasıtasıyla yapılacak olan bu görüşme 10 dk.lık bir görüşmeye tekabül eder,ısrarla istenen bu 10 dk.lık görüşme neticesini merak ediyorum”diyor.diplomasiyi oldukça iyi bilen biri tarafından yapılan bu yorum benim de hislerime tercüman oldu.
milli onurumuzu(başka neyimiz kaldı ki zaten) zedeleyenler, midemi bulandırıyor,utanıyorum,kahroluyorum…

cemal süreya canım yaa…

cebrailiye | 06 June 2005 12:41

beş dil biliyormuş ünlü kişi, ünlü ve saygıdeğer. bir de türkçe öğrense, altı eder…

ne zaman sıkışsam, imdadıma yetişiyor,eşsiz şair.her derdime cevap şiirler..yine rahmet istedi süreya. kusur aramak değil amacım,ancak ister istemez gözüme çarpıyor,(batıyor) hatalar.”acaba” diyorum, ingilizce’ye gösterdiğimiz itinayı biraz olsun kendi dilimize gösteremez miyiz?sağım-solum ingilizce,yahu bunun bir ortası yok mudur?illa da öztürkçe olsun falan da demiyorum amma velakin,bu kadar sorumsuzluk da ”pes” dedirtiyor insana.”imla yanlışları” desen almış başını gidiyor.site yöneticilerinin gösterdiği özenin farkındayım,müteşekkirim.bu işin en can sıkıcı tarafını ise, şair pek güzel dile getirmiş,dört satırla.bir şey ilave etmem hadsizlik olur.haddini bilmek edepten gelir biraz da,durmamız gereken yeri biliriz,haddini aşanlara da bildiririz.ne şanslıyız ki;cemal süreya bizim şairimiz.ne ala memleketiz,ne ala (bir de şu şapkaları halledebilsem,o da benim ayıbım olsun)…

”mış gibi yaşamak”

cebrailiye | 01 June 2005 17:53

uykumu almış gibi kalktım yataktan, birşeylerden arınıyormuş hissiyle yıkandım, fönü bozulan saçlarıma,fön çekiyormuş gibi yaptım, daha önce giymemiş olduğumu düşündüğüm pantalon ve tişörtümü geçirdim üstüme, servise yetişme kaygım yokmuşçasına kırıtarak çıktım evden. servis gelmiş, 5 dakikadır beni bekliyormuş, herkes benim için beklemek önemli değilmiş gibi ”günaydın”dedi sırıtarak, keyfi geciktiğim servise,nefes-nefese kalmışım gibi bindim. çok umurumuzdaymış gibi trafiğe söylendik, çok komikmiş gibi yapılan bütün esprilere gülüştük, bayılıyormuşçasına iş yerimize geldik. genel müdür yine hepimizden önce gelmiş, bıkmış olduğum halde simit-poğaça-açma üçlüsünden tırtıkladım, 2.sigarayı içmezsem büyü bozulacakmış gibi,içtim masama geçtim. en sevdiğim! mesai arkadaşım gülümseyerek (öldürecekmiş gibi bakarak) yanıma geldi, ”günaaaydııın canım”dedi,en sevdiği arkadaşıymışım gibi, ben duymamış gibi davrandım, işlerle boğuşuyormuş havası verdim kendime, o da ordan geçiyormuşçasına toz oldu. yine patronlarım(konsorsiyum olunca köpek sürüsü kadar oluyor),bütün gemileri batmış edalarında yarım yamalak selam verdiler(üstelik bütün gemiler benim yüzümden batmış gibi)…

doğan canku hatırlanmak ister

cebrailiye | 31 May 2005 11:12

Sessiz,içedönük,isteksiz,kaygılardan uzak günler geri geldi..artık kanıksadığım bir durum bu.her yaz başı girdiğim bir ruh hali..nedenini çok sorguladım bugüne dek.kendime doyurucu bir cevap veremiyorum.90 yılında çıkan bir doğan canku kaseti var,cd var mıydı,yok muydu o zaman hatırlamıyorum.teknolojiyi 10 sene geriden takip ettiğim için,bilemeyebilirim.kasetin adını hatırlamıyorum,halihazırda elimde de yok zaten,kimbilir kim yürüttü?”sonsuza dek” diye bir şarkı vardı o kasette,ilk dinlediğimden bugüne,her yıl bu zamanlar nedense bu şarkı takılıyor dilime,tamamını bi hatırlasam sorun yok..”yollar çaresizce son bulacak,inanırım ,kalbim onunla sonsuza dek yaşayacak,zaman akıp gidecek maziyle birlikteeee..”diye gidiyor.nefis bir şarkı.mutsuz olmam için hiçbir sebep yokken bile,ne zaman bu şarkıyı hatırlasam akut bir hüzün hali hasıl oluyor.Az önce canım kahve istedi,ama elim telefona gidip de ”ayşe hanım bana bir kahve getirir misiniz?” diyemedim,ne hacet..kafamı bir kaldırdım,elinde kahve fincanıyla ayşe hanım tepemde.bilgisayara gömülmüş olduğum için farkedemedim.demek istediğim şu ki;bi de ben bu ruh haline büründüğüm zamanlarda sanki ”gizli güçlerim” varmışçasına ortaya çıkıyorlar.derler ya ”insan öleceğini de bilirmiş”diye o hesap.galiba onu da bileceğim ama konduramayacağım,eğer yaz başı bir vakitte ölecek olursam…nerdeeen, nereye…”sokaklar aşıyoruuum,gözyaşlarım yağmur gibi” mısrasından sonra ise caanım şarkının,gözyaşı bezlerimde bir hareketlenme,bana sormak falan yok,almış başını gidiyorlar…hay allah çok melankolik mi oldu ne merak edip de kimse okumaz inşallah.”melankoli”dedim de ah işte bir de o şarkı,tam şu halime uygun ”beni en güzel günümde,sebepsiz bir keder alıııır”…”oooooo ne bir dost,ne bir sevgiliiiii….dünyadan uzak bir delii,beni saraaar melankoli,ooooooo,beni sarar melankoli…..”,aaaaa yeter ama kalk işine bak!değil mi? ne öyle ağlak ağlak,kahveni de zıkkımlandın,ne istiyorsun anlamıyorum ki?yaz gelmişse gelmiş,sana ne!

bildircin sezonu kapandı :(

cebrailiye | 27 May 2005 11:59

yaaa sevgulü gunlük; iki haftalık bildircin sezonunu kapamış bulunmaktayım.bu kadarı sana da, bana da, bütün mahalleye de, yeter. bildircinlerim,bildir-bildir maaşallah… nerdeyse iyi ki varmışım diyeceğim geliyor.bu sebepledir kııı;sakin bir günümdeyim,sanki üstümden koca bir yük kalktı,artık seninle daha verimli konuşmalar yapabileceğimizi düşünüyorum.en azından sana daha fazla vakit ayıracağım kesin.yerli-yersiz hezeyanlara cevap veren durumunda da olmayacağımdan ötürü.içimde sebebini bilmediğim bir mutluluk durumu cereyan ediyor.ne güzel.zevat kıvranırken acı,öfke,kompleks,hazımsızlık,kıskançlık duygularıyla,insanın kendini sevmesi ne hoş,ne hoş.

bugün seks ”tu kaka”lıktan kurtulmuşa benziyor

cebrailiye | 25 May 2005 17:43

nerdeyse afaroz edileceğim içimi dökme alanından bugün memnunum.çünkü;bakıyorum da” penis galerisi”nden tutun da,”kadınların en sevdiği seks pozisyonları”na kadar,çeşitli bildiriler sunulmuş,işin enteresan tarafı pek kötü bi yorum da yok.benim peşime az kalsın azılı köpekleri olsa salacaklardı.o neydi ya.çok korktum!!!peh,neyssssee dediğim gibi memnunum bugün olanlardan,aftermath de ilaç gibi geldi ne yalan söyliyim.ah şekerim sonunda bu günlüğü sana ithaf edeceğim :)beni bi sen anladın,yanlış anlamadın di mi?biliyormuuusuun,ciddi şeyler yazdım hem de hayat memat meselesi falan,onda da lagara lugara.ne biçim iş.e serde hafiften egosantriklik de var,kimsenin tınmıyacağı şeyleri ne diye yaziyim di mi ama.bakıyorum da yeniçağ gazetesi manşetinden fazla okunmuş,voşşş dedim birden,yürü be kızım kim tutar seni..işte okşandı gururumuz falan.herkese lazım abi itiraf edin.acık bi iltifat edin ölür müsünüz,nolur yani iki tatlı laf etseniz yok illa horozlanacaklar bilir bilmez.amaaaan neyse ne işte,ha bi de abazanlıkla suçlanma kısmı yok muydu orda koptum,insan bi gülüyo ki,valla bak bi deneyin,kendinize bi dedirttirin(nasıl olacaksa),mesela bi bildiri yazın.yahu nerdeyse menapoza girecez bi de bu çıktı başımıza,neysse diyelim ve bob abimize kulak verelim”no woman,no cry”lay lay lay lay laaaa….nasıl yani???

sabetayistlerin el atmadığı yer kaldı mı?

cebrailiye | 24 May 2005 11:44

çok merak ediyorum.herhangi bir alanda boşluk bıraktılar mı?spor,sanat,siyaset,ekonomi,basın-yayın,v.s.,v.s. bunu nerdeyse sonsuza dek çoğaltmam mümkün.lütfen bu konuda bilgisi olanlar yorum yapsın,özellikle rica ediyorum.

nekrofilik internet çocukları :((

cebrailiye | 23 May 2005 18:21

evet öyle.nasılsa yüzümü görmediler,içimi bilmediler,bir yazı yazdım,yemediler-içmediler ”vurun kahpeye”havasında yorumlar aldım.nedenini de merak eden çıkmadı,hem de hiç..nasıl yani diyen olmadı.acı.80 sonrası çocukları bunlar mı?hayal kırıklığına uğradım.anlıyorum ki yaşça onlardan büyük olmam,otomatikman kuşak farkını doğuran sebep oluyor.yazık.oysa hangi devirde olursak olalım,doğru tek değildir herkesin bişeyler söyleme hakkı olduğunu ve doğru olanın, bir tez ileri sürülüyorsa anti tezini ortaya koymadan ahkam kesmenin doğru olmadığını söylüyorum.malumat istifçiliğinden nefret ediyorum.çok tembel işi.işin kötüsü merak bile yok.ilk yazımda böyle bir konu seçmeme gelince;nasıl bir tepki alacağını aşağı yukarı tahmin etmemdi,sınamak istedim.görüyorum ki haklı çıktım.hem tiksinirler,hem de bolca ahkam keserler.bunun gizli-gizli porno mecmua karıştırmaktan ne farkı var.bu ülkede seviştiği organın adını bile söyleyemeyenler çoğunlukta.bahse girerim,%95 falandır.işte böyle, bazen bazı günler içim acıyor en çok da anlama zahmetine girmeden,yorum yapanlar canımı acıtıyor.bu nekrofiliya değil de nedir?