bildirgec.org

calemityjane

11 yıl önce üye olmuş, 5 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Water For Elephants (2011)

calemityjane | 28 May 2011 10:23

Water For Elephants
Water For Elephants

Film, Sara Gruen’in yazdığı, Newyork Times çok satanlar listesi birinciliği olan “Water For Elephants” (Filler İçin Su) isimli kitabın uyarlamasıdır.

“Water for Elephants” bir çok ülkede, dillerinde “Filler İçin Su” olarak çevrilmişse de ülkemizde önce “İmkansız Aşk” olarak çevrilmiştir. Özellikle filmin fanları tarafından tepki alan bu çeviri daha sonra “Aşkın Büyüsü” olarak değiştirilmiştir.

Filmde Twilight (Alacakaranlık) ile yıldızlaşan Robert Pattinson, “Walk The Line” (Sınırları Aşmak) filmi ile en iyi kadın oyuncu dalında oscar alan Reese Witherspoon ve “Inglourious Basterds” (Soysuzlar Çetesi) filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscar alan Christoph Waltz yer alıyor.

Bend It Like Beckham (2002)

calemityjane | 11 April 2011 11:21

Başrollerinde Parminder Nagra, “Pride And Prejudice” (Aşk ve Gurur) ile akademi ödüllerine aday gösterilen Keira Knightley ve altın küre ödüllü, şimdilerde ise “The Tudors” dizisinden tanıyacağımız Jonathan Rhys Meyers’ın oynadığı film, Türkçeye “Hayatımın Çalımı Beckham” olarak çevrilmiştir.

Yönetmenliğini Kenya doğumlu, Hint asıllı İngiliz yönetmen, senarist ve yapımcı olan Gurinder Chadha yapmıştır.

Senaryosunu ise; Gurinder Chadha, Paul Mayeda Berges, Guljit Bindra yazmıştır.

Ailesi ile birlikte İngiltere’de yaşayan 18 yaşındaki Hintli bir kızın (Jess), ailesinin baskılarına karşın futbol tutkusunu gerçekleştirmesini anlatıyor.

Just Like Heaven (2005)

calemityjane | 05 November 2010 13:22

Başrollerinde “Walk The Line” (Sınırları Aşmak) filmiyle Oscar alan Reese Witherspoon ve Mark Ruffalo’nun oynadığı çok hoş bir romantik film olan “Just Like Heaven” Türkçe’ye “Cennet Gibi” olarak çevrilmiştir.

Yönetmenliğini ise; “Ghosts Of Girlfriends Past” (Hayalet Sevgilim) ve “Freaky Friday” (Çılgın Cuma) gibi filmleri yöneten Mark Waters yapmıştır.

Film, hikayesini Fransız yazar Marc Levy’nin “If Only It Were True’ adlı eserinden almış. Senaryosunu ise, Peter Nolan ve Leslie Dixon yazmış.

David (Ruffalo) kiraladığı evde karşısına çıkan ve evin kendisine ait olduğunu söyleyen Elizabeth (Witherspoon) ile karşılanca işler karışır. İki de bir görünüp kaybolan Elizabeth isimli kız da kimdir? Bakalım bu çiftin maceralarının sonu nasıl bitecek?

The Last Station (Aşkın Son Mevsimi) – 2009

calemityjane | 01 September 2010 10:12

Michael Hoffman’ın yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı filmde ünlü Rus yazar Tolstoy’un hayatı anlatılıyor. Jay Parini’nin yazdığı kitaptan uyarlanan film, kitapta ki 6 farklı karakterden biri olan Valentin’in bakışından anlatılıyor. Tolstoy’un hayatına asistanı olarak giren Valentin, Tolstoy’un fikirlerine inanıp, müthiş bir saygı gösterse de; Tolstoy’un eşi Sofya’ya da hak vermekten geri duramıyordu. Sofya diğerlerinin aksine kocasını bir ilah gibi görmüyordu. Eşinin fikirlerine saygı duysa da çocuklarının mirasının dağıtılmasını istemiyordu. Bunun için kocasına fazlaca muhalefet yaptı. Fakat başarılı olamadı. Tolstoy tüm mirasını dağıttı ve karısının muhalefetinden uzaklaşmak istedi. Bunun için bir gece yarısı kızı Sasha ve yakın arkadaşı Vladimir Chertkov ile yolculuğa çıktı. Fakat artık yaşlanmış olan Tolstoy, kötü yolculuk koşullarına daha fazla dayanamadı ve hastalandı. Hastalığı iyice ağırlaşınca bir tren istasyonunda durdular. Bunu duyan insanlar bu tren istasyonuna akın ettiler. Tabi ki kocasını delicesine seven Sofya da bunu öğrendiğinde hemen kocasının yanına gitti. İlk önceleri Tolstoy ile görüşmesine izin verilmedi. Fakat ölüme iyice yaklaşan Tolstoy karısını sayıklamaya başladığında görüşmesine izin verdiler. Sonrasında Tolstoy eşinin kollarında hayata gözlerini yumdu.

The Sorcerer’s Apprentice ( Sihirbazın Çırağı ) – 2010

calemityjane | 18 August 2010 16:33

Orijinal adı The Sorcerer’s Apprentice olan film Türkçeye “Sihirbazın Çırağı” olarak çevrilmiş. Görsel efektlerle bezeli olan film, fantastik konusuyla da ilgileri üzerine çekmeyi başarıyor.

Film klasik olarak iyilerle kötülerin savaşı üzerine kurulu. Gelmiş geçmiş en iyi büyücü olan Merlin ile insanlığı yok etmek isteyen kötü morganacılar arasındaki savaşta yüce merlincinin (dave stuttler) ortaya çıkışıyla gelişen olayları anlatıyor.