bugün üye olduğum bir gruptan gelen postaların içindeki bazı kısa filmleri paylaşmak / bildirmek istedim.
ilki “şeref öztürk“e ait. 2004 yılında kendi yazdığı ve yönettiği “GELİN /Bride“. ikinci filmimiz yine şeref öztürk‘e ait. “ÖDEV / Homework” adlı 7,30 dakikalık film. bu film İnönü Film festivali’nde dereceye girdi. ( ….. )
bir diğer kısa filmimiz cüneyt karakuş‘u ait “BAVUL” isimli çalışma.
ve diğer çalışmalar :
kıvılcım ertanoğlu : Keşke , g.n. ve Yitik
özge erkal: Yanlış At Doğru Prens
Caner Yalçın : Yorgan ( bu kısa filmin müziklerini kardeşimle beraber yapmıştık.)
hepsine çalışmalarında başarılar diliyorum.
biSGen
11 yıl önce üye olmuş, 126 yazı yazmış. 8 yorum yazmış.
Antoloji :Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları
biSGen | 04 February 2008 04:23
buradan kültür bakanlığı tarafından hazırlanan aşağıdaki başlıklarda sıralanan edebiyat antoloji“lerine ulaşabilirsiniz:
- Azerbaycan Türk Edebiyatı 1.- 2.- 3.- 4.- 5. – 6. Ciltler
- Irak (Kerkük) Türk Edebiyatı (6.Cilt)
- Makedonya- Yugoslavya (Kosova) Türk Edebiyatı 7. Cilt
- Bulgaristan Türk Edebiyatı 8.Cilt
- Batı Trakya ve Kıbrıs Türk Edebiyatı 9. Cilt
- Romanya ve Gagavuz Türk Edebiyatı 12. Cilt
- Türkmenistan Türk Edebiyatı 10.-11. Ciltler
- Kırım Türk – Tatar Edebiyatı 13. Cilt
- Özbek Edebiyatı (14.-15.-16.Ciltler)
- Tatar Edebiyatı 17.-18.-19.Ciltler
- Kumuk Edebiyatı 20.Cilt
- Nogay Edebiyatı 21. Cilt
- Karaçay- Malkar Edebiyatı 22. Cilt
- Karakalpak Edebiyatı 23. Cilt
- Altay Edebiyatı 24. Cilt
- Hakas Edebiyatı 25.Cilt
- Çuvaş Edebiyatı 26. Cilt
- Kazak Edebiyatı 27 ve 28.Cilt
- Başkurt Edebiyatı I.29. Cilt
- Başkurt Edebiyatı II.30.Cilt
- Kırgız Edebiyatı – I 31.Cilt
- Kırgız Edebiyatı – II. 32. Cilt
hazırlayanların ellerine sağlık.
www.musopen.com : kLasik müzik dinleyin yayınlayın hatta indirin
biSGen | 03 February 2008 09:12
kLasik müzik sevenLer vardıR içinizde. bakın burada güzeL eserLer payLaşıLmış. ayrıca web sayfası oLanLar için bir güzeLLik de eserLeri on-Line yayınLayabiLmeLeri. bunun için yapmanız geReken, iLgiLi müziğin sayfasındaki “Embed This” yazan yere tıkLayıp o kodu aLmak ve iLetinizin içine kopyaLamak. örneği aLtta. müzikLeri beğendiniz biLgisayarınıza indirmek istiyorsunuz. o da mümkün. ben uzun zamandır firefox ‘un bir ekLentisiyLe ( DownThemAll ) yapıyorum bu tür işLemLeri. tavsiye edeRim. bu nasıL oLacak diyorsanız basit bir sLayt da hazırLadım, izleyebilirsiniz. slayt hazırlama konusunda henüz çok toyum, kusuruma bakmazsınız artık.
“katibim” türküsünün öyküsü
biSGen | 31 January 2008 09:37
Kırım Savaşı sırasında, İstanbul’a gelen İngiliz Ordusunda, İskoç askerleri de vardır. İstanbullular, gördüklerinde kahkahalara boğuldukları kısa etekli İskoçyalılara lakap takmakta geç kalmazlar : “Donsuz asker!”
Bir İskoç besteci, halkın alayı üzerine bir marş besteler. Bir İstanbul külhanisi de, genç katipler için yazdığı şiire beste olarak donsuz askerlerin marşını alır. Böylelikle de, ünlü “Katibim” türküsü doğmuş olur.
kaynak: Sunay Akın – Ay Çiçeği ve Denizyıldız(lar)ı
buradaysa şarkının yine buna benzeyen bir başka hikayesi anlatılmış. yine buradaysa iskender pala tarafından bu hikaye daha da detaylandırılarak anlatılmış.
-+-+-+-+-+-+-+-+-
alttaki linkler ise youtube‘deki çeşitli “katibim” yorumları
Katibim Medley
Bilkent Guitar Trio Katibim Variations(TURKEY)
Devlet Çoksesli Korosu
Sacred Shabbat – Loreena McKennitt
En Güzel Fotoğraflarla İstanbul ( nostaljik ve çok hoş bir aranje )
Houston Turkish Festival 2007 Mehter
Üsküdar’a giderken – Katibim ( ilginç ! )
hülya koçyiğit’le katibim ( bir türk filminden çekilmiş)
akordeonla katibim
“Katibim” by Safiye Ayla ( aah ah )
Osman İşmen Orkestrası Mix
ses eğitimi ( şan ) ile ilgilenenlere…
biSGen | 30 January 2008 21:00
pavarotti
i. tatlıses
hem ünlü hem tenor denildiği zaman çoğu kişinin aklına belki de popülarite‘lerinden kaynaklı olacak, yabancılardan Luciano Pavarotti , yerlilerden ise kimilerince yerli pavarotti ( ! ) denilen “ibrahim tatlıses” geliyor. bu tür benzetmeler bana hep garip gelmiştir. (…. / …. )
hazır yeri gelmişken pavarotti ile ilgili olarak şurada yazılan şeyin gerçek olup olmadığını da hep merak etmişimdir.
“pavarotti 1950’lerin sonlarında (ya da o civar) genç ve tığ gibi bir delikanlıyken ankara’ya davetli gelmiş, filhakika tek bir temsilden sonra memleketine geri yollanmıştır. bir kısım kaynaklar bunu pavarotti’nin dönemin devlet tiyatro ve operasının genel müdürü cüneyt gökçer‘in genç, güzel ve zarif zevci ayten gökçer‘e sulanmasına ve gökçer’in bunu kaldıramamasına; bir grup başka kaynak da yine pavarotti’nin temsilden sonra bu sefer dönemin cumhurbaşkanı olan celal bayar‘ın özel olarak yanına gitmeyişi bağlamında gelişen politik sebeplere bağlar.” bu söylenti müzik camiasında dolanır durur nedense! sadece merak ediyorum yoksa kimsenin günahını almak istemem.
türk tenorlardan bazıları :
http://www.hakanaysev.com/
hakan aysev
burak bilgili
bülent bezdüz
son zamanların popüler şarkıcı / yorumcularından “ferhat göçer“i de unutmak olmaz, her ne kadar artık farklı kulvardaysa da…
ferhat göçer
buradaysa Álvarez‘den Placido Domingo‘ya, Antonio Cortis‘den Renato Zanelli‘ye yabancı pek çok tenor hakkında bilgiler verilmiş.
orada neden Andrea Bocelli, Jose carreras yok diye de düşünmeden edemiyorum. bu arada türk tenorlardan bülent bezdüz‘de o listede
şan eğitimi ( …. / …. ) ile ilgilenenlerin ilgisini çeker diye düşündüm.
son dakika burada ilginç bir yazı okudum !!!
unutmadan, bir de buraya ( görüntülü anlatım ) bakın
pisagor, tarikat ve sus işareti !
biSGen | 30 January 2008 14:07
pisagor
Bilindiği üzere Pisagor resmi tarihe tarihinde dik üçgenlerin sırrını dünyaya indiren ölümlü olarak geçer. Oysa Pisagor bir tarikatın kurucusudur da aynı zamanda. Bu tarikatın inancına göre “evrende her şey sayılarla idare ediliyordu ve sayılarla izah edilebilirdi.“
Pisagor bir istekliyi yoluna kabul etmek için pek zor beğenir bir kimseydi. “Her ağaç bir Hermes yapmaya yaramaz” derdi. Onun tarikatına girmek isteyenlerin bir süre deney ve çilelere tabi olması şart kılınmıştı.Müritliğe kabul edilen çocuk, hiç olmazsa iki yıl hazırlıkla meşgul olurdu. Müride, bu süre zarfında “AKUSİKO”, yani DİNLEYİCİ” adını verirlerdi. Dinleyici ders esnasında mutlak şekilde susmaya mecburdu. Ne hocasına bir sey sormaya mezundu ne de ders hakkında tartışmaya… Yalnız dersleri tam bir saygı ile kabul etmeye, ondan sonra onları kendi kendine uzun uzun düşünmeye bakmakla görevlendirilmişti. Bu kuralı dinleyicinin beynine işlemek için uzun bir örtüye bürünmüş bir kadın heykeli gösterirlerdi ki parmağını dudaklarının üzerine koyarak “SUS” işareti yapardı. (TASAVVUF TARİHİ, Mehmet Ali AYNİ, s.78 )
“yetmişikibuçuk millet” deyiminin kökeni
biSGen | 30 January 2008 12:11
osiris
Dilimizde geçen “yetmişikibuçuk millet” deyiminin kökeni bakın şuymuş :
Tanrı-Kral Osiris’i kardeşi Set’le yetmişiki kişiyi oyuna getirip bir sandığa tıkar, sandığı kurşunla lehimleyip suya atarlar. “Yetmişiki” sayısı üçler, yediler, kırklar gibi mitos’larda kullanılan bir sayı… Türkler, Çingene‘yi horlamak için onları “buçuk millet” sayıp “yetmişikibuçuk” millet ya da “yetmişiki millet” demişler.
ben bu bilgiyi Aziz Nesin’in “Okuduğum Kitaplar” isimli kitabında buldum. (Aziz Nesin , “Okuduğum Kitaplar“, 1. Basım: Ekim 2000. Adam Yayınları. S.211 )Aziz Nesin de çevirisini Bilge Karasu’nun yaptığı D.H.Lawrance’ın “Ölen Adam” kitabından aktarmış.
çukurova üniversitesi yüksek lisans ve doktora tezlerini kullanıma açmış.
biSGen | 28 January 2008 07:53
Çukurova Üniversitesi; bir sosyal sorumluluk projesi olarak, yüksek lisans ve doktora tezlerini kullanıma açmış.
tez arama
örnek olsun diye “anahtar kelime” yazan yere “drama” yazdım ve çıkan bazı konuları buraya yazıyorum:
- Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminde Drama Tekniğinin Kullanımı
- Okul Öncesi Eğitim Kurumlarına Devam Eden 6 Yaş Çocuklarının Sayı ve İşlem Kavramlarını Kazanmalarında Müzikli Oyun Etkinliklerinin Kullanılmasının Etkisi
- Drama Yönteminin İlköğretim 5. Sınıf Öğrencilerinin Öykü Becerilerine Etkisi
- ve daha bir nice konu ve başlık…
işin en güzel yanı da bu tezleri bilgisayarınıza indirebilmeniz. ( dökümanlar pdf uzantılıdır ! )
bu haberi bizlerle paylaşan “Meltem Kaynaş“a teşekkürler…
müzisyenler için kulak eğitimi
biSGen | 26 January 2008 13:34
Earope, müzisyenlerin kulak eğitimi için geliştirilen bir yazılım. ezgisel bellek ve ritm tekrarı, dikte,( dikte nedir diyenler buraya ya da buraya bakabilirler) tek ses duyum, iki ses duyum, üç ve dört ses duyum çalıştıran yazılımda, ayrıca majör‘den mixolydian‘a kadar bir çok gam çalışması var. konservatuvara, müzik eğitimi fakültelerine hazırlananlara, müzikle ilgili eğitim görenlere kısaca tüm müzisyenlere kesinlikle tavsiye edeceğim bir yazılım, kullanımı konusunda sıkıntı olursa buradan cevaplandırabilirim.
programı buradan ya da buradan ( salih yıldırım’ait web sayfasıdır!) indirebilirsiniz.
kulak eğitimi için pek çok program var.
örneğin earmaster…
earmaster
ancak konuyu pek fazla dağıtmamak için şimdilik earope ile bitirmek istiyorum. nasıl olsa daha sonra bu iletinin altına bir sürü ekleme yapacağım. zira kulak eğitimi biz müzisyenler için çok önemlidir. eskilerin deyimiyle kulak terbiyesi olmayan zaten müzisyen olamaz.
belgenet -“Türkiye’de yaşanan olaylar”
biSGen | 22 January 2008 16:40
tartışmayı biliyor muyuz? biliyorsak ne kadar biliyoruz, bilmiyorsak niye bilmiyoruz?
bu sorulara yönelik net olarak bildiğim tek şey bu soruların oldukça zor sorular olduğu…
tartışma demişken burada ve burada bazı ahkâmlara rastladım ve paylaşmak istedim. bu verdiğim linklerden bir tanesindeki bir tanımdan devam etmek istiyorum yazıma. Bakın ne demiş:”Tartışmak kişilerin bir konu üzerinde bilgi alış verişi yaparak sonuca ulaşılmasıdır..” bu tanım, beni kaçınılmaz olarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların çoğunlukta olduğu toplumlarda (sanki biz de mi öyleyiz ne?) bilgi‘nin altını çizmeme yöneltiyor. bilgi ise kaçınılmaz olarak belge‘yi çağrıştırıyor.
( yine bu yazıyı hazırlarken bulduğum/rastladığım bir adresi paylaşayım istiyorum: http://www.bilgi.com/ ) ( bir öğretmenimin sözleri hâlâ kulaklarımdadır : “Bilgi toplumu olmalıyız çocuklar, bilgi toplumu !” )
hele ki net ortamında hergün bir başka asparagas haber‘e rastlamak mümkünken… hoş sadece bu nette olmuyor ya o da bir başka yazının konusu olsun. ne garip değil mi asparagas haber yazıp google’da arattırdığımda bu isimde bir de siteye rastladım. “garip ama gerçek değil !” mi demek gerek bilemiyorum.