bildirgec.org

Tabiatta ender olarak bulunan bir çesit hematit taşıdır. İnanışlara göre bu taşın para getirdiği söylenir.

ne var ki artık insanlarımız bu gibi şeylere çokça inanmaya başaldılar. Bir taş ve taşın getireceği zenginlik. hiç de inandırıcı değil.

Turcell Süper Ligin 19. haftasını geride bıraktık. Sanıyorum bu Fenerbahçe bu sene de, hatta önümüzdeki on-on beş sene daha şampiyon olamaz. Ligde Denizlispor gibi bir efsane bir takım olduğu sürece de bu zaman da uzayıp gidecektir. Denizlispor ve Galatasaray takımları Fenerbahçe’nin önünde bir engel olarak durduğu sürece Fenerbahçe’den uzun süre şampiyonluk beklenemez.
Fener’e bu sezonda çok dua edelim cemaat.
Allah dualarımızı kabul etsin ve Fenerbahçe’ye eski, çook çook eski günlerindeki gibi şampiyonluk nasip etsin. Galatasaray oyun kurucu bulamasın, Denizlispor mali krizlerden kurtulamasın, Beşiktaş ligden düşsün, diğer takımlar Fener’den korksun ve Fener hiç zorlanmadan şampiyon olsun..AMİN
Hep beraber amin diyelim.

ATIŞMAYA GELDİM MEYDANE
YOK MU YÜREĞİ PERVANE
AĞZIN MI KURUDU BU HAL NE
ALTTA KALMA SEN DE YAZ İŞTE

MEYDAN BU MEYDAN GÖSTER KENDİNİ
TUTMA DİLİNİ OYNAT ÇENENİ
TAKMA SEN ORTAMI GERENİ
SEN BİR BAŞLA GETİRSİN GERİSİNİ

Herkesin beğenerek izlediği Kurtlar Vadisi dizisi yeni bir konuyla show tvde tekrar ekranlarda. Bu dizi gerçekten bir marka olmayı haketti aslında. Daha dizi başlamadan RTÜK e telefon yağıyor diziye sansür koyolması için.
Dizi başladığında Türkiye’de hayat duruyor adeta. Bu da diğer kanalların işine gelmiyor tabi.
Bu dizide sansür istemiyoruz.

UYGUNSUZ GERÇEK adlı bir film istanbul’da 5 ytl ye oynuyor. Film küresel ısınmaya destek için çekildi. Filmin ilk günkü izleyici sayısı tam 6 kişi. Evet 6. Bu bir rekor…

Yaklaşık yarım saat kadar olmuştu elinden biten sigarasını atalı ama başında felaket bir ağrı vardı. Sanki pakette kalan son sigarası:
-” beni de çek içine, zehirle kendini, nasıl olsa üç günlük dünya içen de ölecek içmeyende” diyordu kendisine.
Bir süre başka şeyler düşünmeye çalıştı ama nafile illaki içecekti o son sigarayı. Elini cebine atıp içinde son bir sigara kalmış paketi çıkardı.
– İçmicem seni. Sana yenilmicem. diye geçirdi içinden.
Tabi kendisi de inanmıyordu bu söylediğine.
Elindeki sigaraya bir süre baktı sonra prçalayıp kültablasına bıraktı. İnanamıyordu bu yaptığına. Yılların tiryakisiydi ve ilk defa yapıyordu bunu.
Sonra ne mi oldu?
Sigarayı bıraktım diyen her tiryakiden beklenilen bir tavır sergiledi kahramanımız. Çok değil. Sigarayı parçalayıp kültablasına bıraktığı zamanla, en yakın sigara satıcısının kapısında girmesi arasındaki zaman farkı yanlızca on beş dakika oldu.
On beş dakika bile olsa zafer zaferdir.

Bir zamanlar sinemada kötü adamlara karşı maceralarını büyük bir zevkle izlediğimiz ve Sezercik olarak tanıdığımız Sezer İnanoğlu şimdi de kendisi kötü adam oldu.

Borsada iki bilinmez vardır. Biri getiri, diğeri zarar. Bunlardan birini bilinir hale getirmemiz gerekir. Mükafatın ne olacağını bilemeyiz. Öyleyse risk bilinir hale getirilmelidir.

Yatırımcılar tüm servetlerinin en fazla 1/8 ‘ini borsaya getirmelidir. Ellerinde 4 veya 5 hisse senedi bulundurmalıdır. Herhangi bir zamanda bir hissede edebileceği zarar miktarı % 5-7 arasında olmalıdır. Bu oranlara bağlı kalarak işlem yapılırsa bir hisse senedinde ettiği zarar borsadaki parasının % 2’ si kadar miktar olur ki bu toplam servetinde çok küçük miktar olacaktır. Buna da tahammül edilir.. Eğer senet yukarı hareketine sağlıklı olarak devam ederse % 50-70 arasında bir kazanç sağlamak mümkün olabilir.

Son zamanlarda en çok seyredilen dizilerden bir tanesi süphesiz Avrupa Yakası dizisi. Bu dizinin seyredilme oranını arttıran etkenlerden bir Gaffur tiplemesi.
Ama Gaffur diziyi bırakacak diye bir söylenti geziyor ortalıkta. Hiç inandırıcı değil. Gaffur varsa Avrupa Yakası var bence. Çünkü neredeyse diziyi izleyen herkes Gaffur için seyrediyor.
Yani Gaffur diziyi bırakmasa tam süper olacak.

Anlamadığım çok şey var şu dünyada. Mesela çok para kazanma hırsı. İnsanların hayatının bir çoğu para peşinde koşmakla geçiyor. Yani para artık insanların hayatında birinci sırada. Aşklar sevgiler samimiyetler hep pazara çıkmış, parayla alınır satılır duruma gelmiş.
Bizim dünyamız bu değil ki. Biz parayı kendimize amaç etmek yerine, araç olarak kullanmayı tercih etmişiz. Halbuki parayı yaratan bulan ortaya çıkaran basan biz yani insanoğlu değil mi? Nihayetinde bir kağıt parçası ama biz onun üzerine kendimizin bastığı rakamlarla değerler vermişiz ve onu paşımıza taç etmişiz.
Bedavayı sevdiğimiz kadar hiç bir şeyi sevmemişiz. hayatını kurtarmak deyiminin bile anlamı değişmiş. Artık hayatını kurtarmak ” Öss yi kazanmak, üniversite okumak, okulu bitirmek, çok iyi maaşı olan bir işe girmek veya çok tutulur bir meslek sahibi olmak ” olmuş.