bildirgec.org

işkence müzesi

Uçsuz bucaksız lale tarlaları, insanı masallar diyarına sürükleyen yel değirmenleri, eşcinsel nikah kıyan özgür kiliseleri, belirli bir miktarda uyuşturucu kullanma ve taşıma serbestliği ile anılan Hollanda‘nın bambaşka bir özelliği ile karşı karşıyayız; Amsterdam‘da bulunan işkence müzesi yani torture museum.
Müzenin tanıtımı gerçeğine birebir benzeyen ama işlevsiz işkence aletleri takan insanlar tarafından yapılıyor. Sokaklarda geziniyor prangalı, kelepçeli, boynundan asılmış insanlar.
Müzenin daha giriş kapısında çeşitli işkence aletleri ve resimleri bulunuyor. Müzenin kapısına kadar gelip, fikrini değiştirerek müzeye girmekten vazgeçen insanlara sıklıkla rastlanıyor burada.
Müzede işkencenin tarihçesi, su işkencesi, yakma işkencesi, koparma işkencesi, döndürme işkencesi, asma işkencesi, asma işkencesi, sallandırma işkencesi, ağırlık işkencesi gibi gelmiş geçmiş tüm işkence yöntemleri, işkence odaları, kol ve bacak gerdirme aleti, çivili yatak, asma kafes, tırnak sökme aletleri, parmak kesme aletleri, cinsel organ sökme aleti gibi işkence aletleriyle ilgili birçok resim, yazı ve aleti sadece 5 Euro’ya görmek mümkün.
Son olarak ne kadar gerekli olduğu tartışmaya açık olan bu müzenin insanı ciddi anlamda psikolojik işkenceye uğratacağı kesin.

cam kanatlı kelebek

Birbirinden farklı desenli, tülden ince narin kanatlarıyla kelebekler, hayvanlar arasında en ilgi çekici türlerden biridir. Kelebekler içinde de kuşkusuz cam kanatlı kelebek yani glasswing butterfly‘ın (kendisine greta oto da denir) ayrı bir yeri vardır. çünkü greta otonun kanatları diğer kelebekler gibi rengarenk değil, cam gibi şeffaftır.
Greta oto gelişimini diğer kelebekler gibi geçirir. Ömrü de yine sıradan kelebeklere benzer yani oldukça kısadır.
Greta otonun kanatlarının genellikle koyu renkli bir çerçevesi vardır. Çerçevenin içi camı andıran şeffaf bir zarla kaplıdır. Zarda yer yer desen çizgileri bulunur. Çizgiler de koyu bir renge sahiptir. Erkek ve dişi kelebeğin çizgileri birbirinden farklı desenlidir. işte bu farklı çizgiler sayesinde cinsiyetleri belirlenir.
Koruma altındaki bu kelebekler, özel olarak düzenlenmiş bahçelerde yaşar. Bir vakitler dekoratif bahçelerde süs amaçlı olarak kullanıldığı da görülmüştür.
greta otonun diğer özellikleri;
İki kanar arasındaki aralık: 56-58 cm
Kanat uzunluğu: 27-31 cm
Yaşam alanı: Kosta-Rika, Panama, Ekvator, Venezuela
görsel bir şölen için tıklayınız.

hayaller ve sebzeler

ona bu ismi ben koydum. o aslında profesyonel bir fotoğrafçı ve ressam. ama o’nu diğerlerinden ayıran en büyük özellik; bilindik güneşli, tepeli, şelaleli, kumsallı, martılı, sandallı resimler çizmek yerine domatesi, patatesi, brokoliyi, marulu çizerek birbirinden güzel resimler yapması. o gerçekten kendi alanında bir dahi. “o, o, o diyorsun da yok mu o’nun bir ismi?” diyenler için işte huzurlarınızda Carl Warner .

kimin aklına gelirdi ki?

bir hayli paranız ya da değerli mücevheriniz var. onlara sahip olmak iyi güzel de bir de hırsızlık korkusu olmasa. bu durumda normal insanlar ne yapar? maddi varlığını bankadaki özel kasalara saklayabilir, bankanın batma, hortumlanma ya da soyulma ihtimalini aklına getirmeden huzur içinde uyuyabilir.
peki ama normal olmayan ve beyni komplo teorilerine işleyen kişiler ne yapar?
onlar da değil hırsızın, şeytanın bile aklına gelmez dedirten saklama kapları ile huzur içinde uyuyabilir.
-lahana şeklindeki saklama kabı,
-kirli külot şeklindeki saklama kabı,
-priz şeklindeki saklama kabı,
-mum şeklindeki saklama kabı gibi enfes gariplikteki para saklama kaplarına bu adresten ulaşabilirsiniz.

tam mutluluk

windows xp kullanıcıları bilgisayarı ilk kez açtıklarında otomatik olarak bir resimle karşılaşır. mavinin en güzel tonlarıyla kaplı gökyüzü ve altında yeşilin en güzel tonlarıyla kaplı bir tepe. bu windows’un hazır bulunan bir duvar kağıdıdır. adı blisstir ve “tam mutluluk” anlamına gelir.
peki ama kim çekmiştir bu fotoğrafı? nasıl olur da her xp kullanıcısının bilgisayarını ilk kez açtığında karşısına çıkar? peki ama neresidir orası? var mıdır öyle bir yer?
şimdi teker teker bu soruları cevaplayalım.
bu fotoğrafı çeken amerikalı fotoğrafçı charles o’rear‘dır. charles bu fotoğrafı 1978 yılında napa country‘de çekmiş, fotoğrafın adını bliss koymuş ve aynı yıl bu fotoğraf national geographic’de yayınlanmıştır. sonra bill gates bu fotoğrafı görmüş, charles’le oldukça yüksek bir fiyatla anlaşmıştır. gerisini de hepimiz biliyoruz zaten.

kadın gücü

öncelikle feminizm nedir? kısaca şiddetle kadın erkek eşitliğini, hemen hemen her toplumda geri plana itilen kadınların, hayatın her aşamasında en az erkek kadar etkin rol almasını, kadının bedenen ve zihnen erkekten hiç geri kalır tarafı olmadığını savunan düşünce akımıdır feminizm. türkiye’de de bu akımdan etkilenmiş birçok yazara, akademisyene, sanatçıya rastlamak mümkün.
işte bunlardan biri de türkiye’deki önemli bir yere sahip, modern bir feminist kuruluş olan amargi kadın kooperatifi. kadınların hayatını daha da kolaylaştırmak, hayatı daha da çekilir kılmak için birçok etkinliğe imza atan amargi topluluğu, istanbul beyoğlu’nda feminist kitabevini açtı. içeride hem kahvenizi içiyorsunuz, hem de raflardan bir kitap seçip okuyabiliyorsunuz. olmadı ikisini de bir arada yapabiliyorsunuz.
türkiye’de ilk olma özelliğine sahip feminist kitabevi’nin müdavimlerinin sadece kadınlar olmadığını da söyleyerek konuya noktayı koyuyorum.

micrography

bazıları mona lisa‘nın tablosunun gizemini çözedursun, gün geçmiyor ki yeni sanat türleri ortaya çıkmasın. bunlardan biri de; micrography. kelime anlamı olarak mikro boyutundaki grafik anlamına gelen bu sanat türü, genellikle küçük yazı stiliyle resim oluşturmak için kullanılıyor. önce çizilmek istenen şeklin ana hatları çiziliyor. sonra bu şeklin içi koyulu açıklı, büyüklü küçüklü yazı karakterleriyle dolduruluyor.

önceleri şekillerin içi gelişigüzel harflerle doldurulurken, sonraları yazılar şekille doğrudan ilintili olmaya başlamış. mesela çizilen şekil bir müzik enstrümanıysa şeklin içindeki yazılar notalardan oluşuyor. ya da çizilen şekil eğer bir ağaçsa o ağaca dair bilgilerden oluşuyor yazılar.

hayallerin gerçek olması

mouse yerine başınızı kullanın teknolojisinin bir level atlamış haliyle karşı karşıyayız.
azınlık raporu filmini izleyenler bilir. film 2054 yılında geçiyordu ve filmin başrol oyuncusu tom cruise filmde eline taktığı eldivenlerle bilgisayarı yönlendiriyor, görüntüleri oradan oraya hareket ettiriyordu.
2054 yılına bir hayli uzak olduğumuz 2008 yılında ise filmdeki eldivenlerin üretildiği haberi yankılandı teknoloji sitelerinde. hali hazırda 2 firma bu eldivenlerin yakın zamanda piyasaya sürüleceğini açıkladı.
1.si; Cynergy Labs firması Project Maestro ismini verdiği mouse eldiven. video için tıklayınız. üzerinde hareket algılayıcı çipler bulunan eldiven, bilgisayarın üzerindeki kamerayla algılanıyor ve hareketler bilgisayar komutuna dönüşüyor. bu eldivenin tasarımcıların işini çok kolaylaştıracağa benziyor.
2.si ise Essential Reality Firması tarafından üretilen P5 eldiven. bu eldiven farenin yanı sıra klavye işlevi de görüyor.

karton adam

pandomim, dans, stand-up vs. hepsi de gösteri sanatlarının önde gelen türlerindendir. hepsi insana eğlenceli vakit geçirir. Ennio Marchetto ise hepsini birleştirerek yepyeni bir şov yaratmış: Karton şov. hepsi kendi el emeği göz nuru olan 100’den fazla karton kostümle, gösteri dünyasına yepyeni bir soluk getiriyor Ennio Marchetto.

bilindik haliyle hazırlanan kumaş kostümleri değil de karton, boya ve artık materyalle hazırlanan kostümleri üzerine giyiyor Ennio, yüzü, elleri ve ayakları görünüyor sadece. Fidel Castro, Marilyn Monroe, Britney Spears, Eminem, Cher, Elvis Presley gibi ünlü insanların kostümleriyle dünyayı dolaşıyor.

hanami

türkiye’de baharın gelişiyle beraber kutlanan nevruza çok benzeyen bir adet var japonya‘da: hanami yani çiçek seyretme festivali. 8. yüzyıldan beri her yılın mart ve nisan aylarında insanlar uyanan doğayı törenlerle, festivallerle kutluyorlar japonya’da. hatta durumu öyle abartıyorlar ki hava durumlarından sonra çiçek durumu isimli bir proğram sunuluyor televizyonda. ülkenin hangi şehrinde, hangi ağaçların çiçek açtığı belirtiliyor ve insanlar o şehre akın ediyorlar hanamiyi kutlamak için.
tabi japonya’daki hanami, bizim nevruz gibi olaylı geçmiyor. onlar doğanın uyanışını gayet uyum ve barış içinde kutluyorlar ve doğa anayı minnetle anıyorlar.