bildirgec.org

anda

11 yıl önce üye olmuş, 41 yazı yazmış. 2 yorum yazmış.

Mazda Nagare, gerçek mi?

anda | 28 August 2007 16:32

Mazda Nagare
Mazda Nagare

İlk gördüğünüzde ne olduğunu anlamaya çalışacağınız türden bir otomobil bu. Acaba otomobil mi yoksa bir sanat eseri mi dedirtecek türden bir tasarıma sahip. Sadece bir konsept otomobil iken onu bu halde görmeyi beklemiyorduk doğrusu. Teknik özellikleri hakkında pek bilgi sahibi olmamamıza rağmen görsel açıdan kesinlikle zevk veriyor. Mazda kesinlikle iyi iş çıkarmış.

KaynakDiğer fotograflar

ZeroTherm’den Fansız Soğutucu

anda | 27 August 2007 17:31

ZeroTherm BTF95
ZeroTherm BTF95

Siz de bilgisayarınızın kasasından gelen ve bitmek tükenmek bilmeyen uğultudan sıkıldınız mı? Özellikle de oyun oynarken bu sesin iyice artması sizi çileden çıkarmaya yeter. Bunun sebebi tabiki kasanın içindeki fanlar. Ne onlarsız oluyor ne de onlarla. Performansı yüksek bir sistemin iyi soğutulabilmesi için ya çok pahalı bir sıvı soğutma sistemi, ya da çok büyük bir soğutma paneli gereklidir. Zerotherm firması da bu sorunu biraz olsun çözebilmek amacıyla fansız ve görünüm açısından son derece estetik BTF95 işlemci soğutucusunu üretmiş. Soğutma persormansı ile birçok rakibini geride bırakan soğutucu, görünümü ile de kasanıza ayrı bir güzellik katacak.
Kaynak: 12

Para hayatı satın alamaz…

anda | 27 August 2007 14:17

Daha bir yaşında bile değildim bu efsane son bulduğunda. Son anlarına yetişmiştim ama ne kendisini, ne yapmak istediklerini, ne de felsefesini anlayacak durumda değildim. Belki de baba bile diyemiyordum o zamanlarda. Şimdi olsa “Baba, büyüksün!” derdim herhalde. Tesadüfen oldu tanışmamız. Sene 1993. İngilizce dersinde yine bir “listening” (dinleme) çalışması yaparken kulağıma çalınmıştı. Bu sefer dersi dinleyeceğim tuttu işte nasıl olduysa. “Get up, stand up, don’t give up the fight” diyordu adamın biri. Ne güzel bir ritim, ne güzel sözler dedim içimden. İşin ilginç tarafı ilk kez İngilizce söylenen bir şarkını sözlerini anlayabilecek kadar bir şeyler bildiğimi fark etmiştim. Ama kimdi bu adam ve neden ben hiç duymamıştım o güne kadar. Herhalde yeni çıkan birisi dedim kendi kendime, bu adam çok iş yapar müzik piyasasında.
Ben de dahil olmak üzere tüm arkadaşlarımda derin bir merak uyandırmıştı. Konuşmalarda konu hep o oldu uzunca bir süre.
– Adı Bob Marley‘miş.
– Ne kadar ilginç saçları var, örüyor mu acaba?
Jamaika‘lıymış diye duydum.
– Hadi canım adama baksana kesin Afrika‘da bir ülkedendir.
– Biliyor musun adamın 130 tane albümü varmış.
– Yok artık o kadar da değil biz niye duymadık şimdiye kadar?
– Çok ilginç bir tarzı var ama.
Reggae deniyormuş bu tarz müziğe.
– Regi mi? Tuhaf bir ismi varmış. Bizdeki arabesk gibi birşey galiba 🙂
– Ya sen hiç arabesk dinlemedin mi?
– Yoo, regi dinlemedim.
– Dinledik ya derste adamı.
– Ben uyudum ama 🙂
– Aferin.
İlginç esprilere de konu olmuştu o zamanlarda.
– Evlerine marley döşeteceklermiş.
– Bob Marley mi? 🙂 (Kesinlikle daha kötülerini de yapmıştık)

Bob Marley
Bob Marley

6 Şubat 1945 te Jamaika’da doğmuştu. Asıl adının Robert Nesta Marley olduğunu çok sonra öğrendik. Kesinlikle bizim bilmediğimiz bir reggae efsanesiydi. Reggae’yi Jamaika’dan çıkarıp tüm dünyaya duyuran bir şarkıcı, söz yazarı ve gitaristti.

Peter Tosh ve Bunny Livingstone ile The Wailers grubunu kurduktan sonra ilk hit albümleri olan “Simmer Down” da piyasaya çıktı. 1972’de “Catch a fire“, 1973 te “Burnin“, 1975 te “Natty Dread” ve “Live” albümleri ile İngiltere ve Almanya gibi önemli Avrupa ülkelerinde bile büyük bir dinleyici kitlesine sahip oldu. “No woman, no cry” şarkısı ülkemizde uzun süren bir yanlış anlaşılmaya neden oldu. Şarkıyı “Kadın yoksa ağlamak da yok” şeklinde yorumlayan bir çok kişi, sadece nakarat bölümünden yola çıkarak bu şekilde bir anlam çıkardıklarının farkında değildiler. Oysa ki İngilizce’nin Jamaika aksanında genellikle don’t yerine no kullanılıyordu. Yani bu sözleri sevdiği kişiye yazmıştı. “Öyleyse sil göz yaşlarını, hayır kadınım ağlama”. Bu yanlış anlaşılma sonucunda bile birçok hayranı oluşmuştu. Sevgilisinden ayrılan ve şarkının sadece nakarat kısmını bilen erkeklerin çoğu bu gruptandı. Hatta “baksana abi dünyanın her yerinde kadınlar aynı, adam şarkı bile yapmış” diyenler bile vardı. Siyahların başkaldırısının önemli isimlerinden Bob Marley’in “kadın yok ağlamak yok” gibi bayağı sözleri şarkılarında kullanacağını aklınız alabiliyor mu?
1978 yılında Afrika’da yaşayan insanlara yönelik yardımlara şarkılarıyla destek verdiği için Birleşmiş Milletler Barış Madalyasını aldı. Müzisyenliğinin yanı sıra insani değerlere verdiği önem ile de herkesin taktir ettiği bir sanatçı olmuştu.
Herkes ondan çok şeyler bekliyordu ama hayat ilginç bir şekilde buna engel oldu. Müzikle uğraşan birisinin futbol yüzünden hayata veda etmesi ne kadar normal olabilir ki? 1977 yılında futbol oynarken başparmağında açılan bir yara nedeniyle deri kanseri(melanoma) oldu. O anki teknoloji ile bunun tedavi edilmesi mümkün değildi. Ayağının kesilmesi, tek kurtulma ihtimali olmasına rağmen dini inançları nedeniyle bunu reddetti. 1981 yılında durumu iyice ağırlaşınca son günlerini geçirmek için ülkesi Jamaika’ya gitme kararı aldı. Belki de kendi ülkesinde hayata veda etmek istiyordu ama durumu iyice kötüleşince uçağı Miami‘ye acil iniş yapmak zorunda kaldı. Artık onun için yapacak birşey kalmamıştı. 11 Mayıs 1981 sabahı, 36 yaşında hayata veda etti. Yanında oğlu Ziggy vardı ve son sözleri onu anlamak için yeterliydi.
– Para hayatı satın alamaz…

Bilgisayarınız sizi tanıyor mu?

anda | 25 August 2007 16:48

banana security
banana security

kalabalık bir ofiste çalışıyorsanız bilgisayarınızın başından her kalktığınızda kilitlemekten ve daha sonra şifre girmekten yorulmuş olmalısınız. hatta “bunca yıldır birlikte çalışıyoruz ama bilgisayarım hala beni tanımıyor” cümlesini defalarca kullanmış olabilirsiniz. artık bu işkenceye son vermek için ihtiyacınız olan iki şey var. bir adet webcam ve ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirebileceğiniz banana screen programı. Bu programı kurup yüzünüzü bilgisayarınıza tanıttıktan sonra hayalleriniz gerçekleşmiş olacak. bilgisayarınızın başından kalktığınız anda bilgisayarınız otomatik olarak kilitlenecek ve sadece sizin yüzünüzü gördüğü anda tekrar açılacaktır. yaşasın bilgisayarım artık beni tanıyacak ama bir de konuşsa çok güzel olurdu dediğinizi duyar gibi oluyorum. belli mi olur, belki bir gün konuşmaya da başlar…