Kyoto protokoluna bir imza da bizden olsun.1 Mart 2007 küresel ısınma için dünya tek yürek.Bu çorbada tuzumuz olsun diyorsak sadece bu link’i tıklamamız yetermi bilmem.Ama deneyelim.Kazanan dünyamız olsun.
akoni
11 yıl önce üye olmuş, 88 yazı yazmış. 5046 yorum yazmış.
TOKUŞAN KAFALAR
akoni | 28 February 2007 19:13
Ben çok cahil kalmışım herhalde.İnternete de baktım bulamadım.Bayramlarda veya evimize gelen büyüklerimizin ellerini öpüyoruz veya yaşıtlarımızla karşılaştığımız zaman tokalaşıp olmadı yanaklarımızdan öpüşüyoruz. Ya anlamıyorum bu kafa tokuşturma modası nerden çıktı ? 60′ lı yıllarda ilkokul alfabesinde 2 inatçı keçi vardı.böyle kafa kafaya vermiş köprüden geçme mücadelesi veriyorlardı .Şimdi öyle kafa tokuşturanları görünce hep o keçileri hatırlıyorum.Acaba bunlar nerden geçmenin mücadelesini veriyorlar.
SEKS KÖLESİ ÇOCUKLAR
akoni | 25 February 2007 22:37
Bundan daha kötü bir haber olamaz diyorum. Dünyamızı bu kadar mı çok kirlettik. Temiz bakir hiç şeyimiz kalmadı mı? Onlar bizim geleceğimiz, umutlarımız değil mi? Ticaretin de ahlakı bozulmuş. Yıllık 5 miyarlık ciro yapan çocuklarımızın ticaretini buradan okuyabilirsiniz.
KEŞKE….
akoni | 24 February 2007 22:05
Zararın nersinden dönersen kardır demişler. Benimki de öyle, her zaman bir günlüğüm olsun istemişimdir. İhmalkarlık mı, zamansızlık mı? yoksa yazılanlardan korkmak mı bilmiyorum ama şimdiye kadar olmadı. İnşallah bundan sonra yazacağım. Hani herkesin keşkeleri vardır, benim de en büyük kayıp olarak gördüğüm bir günlüğümün olmayışıdır.
ÜÇ DİLEK
akoni | 23 February 2007 17:02
Bugün okuduğum Nurbanu kitabının bir bölümüde şöyle yazıyordu.Yusuf adında bir adam 40 yıl Allaha ibadet ediyor.Bunun karşılığında da üç şey dileme hakkı varmış.Bu konuda danışacak birisini aramaya başlamış.Evine gelince kendisine en iyi,en yakın karısı’nın olabilceğini düşünmüş.Benim iyiliğimi çocuklarımın anasından başka kim isteyebilir demiş ve karısına sormuş.Ben kırkyıllık ibadetimi tamamladım,üç ihtiyacımı Allah kabul edecek.Kadın bu sorusundan memnun olmuş.Demiş ki gönlün beni görmekle bahtiyar olduğuna,benimle konuşmaktan zevk aldığına göre bana hiç bir kadına vermediği güzelliği vermesini dile demiş.Adam düşünmeden bunu dilemiş.Kadın çok güzel olmuş.Bu güzellik geçen zaman içerisinde kadını şımartmış,karakteri ve kişiliği değişmiş.Yusuf bunun karşısın da ikinci dileğini kullanmış.Karısının ayı gibi olmasını istemiş,kadın ayı gibi olmuş.Yusuf karısını evden atmış.Ama kadın kapıdan ayrılmamış.Bütün gün ağlamış kocasını ayaklarına kapanmış.Yusuf dayanamamış ve üç üncü hakkını kullanmış.Tanrıdan tekrar karısının eski haline gelmesini dilemiş.Yusuf”un kırkyıllık ibadeti bir kadın uğruna heba olup gitmiş.
Müşteri değil hasta
akoni | 16 February 2007 19:02
Biz insanların en büyük servetimizin sağlık olduğunu düşünüyorum. Bir bedenin geri dönüşümü veya yeniden üretimi gibi bir şansı yok onun için hasta olduğumuzda doktora gideriz. Tabiki bütün doktorlarımızdan özür diliyorum lakın başımdan geçen bu olay beni ürküttüğü gibi artık hep acabalarla bir değil bir kaç doktora giderek çözüm arıyorum. Doktorların artık hasta değil de müşteri olarak gördükleri insanları kendi çıkarları için kesmeye, biçmeye hemen razı olmayalım. Araştıralım doğru olduğuna inandığımızda kendimizi emanet edelim, eğer ki gitmiş olduğum doktoru dinlemiş olsaydım 3 yıl önce guatr ameliyatı olmuş olacaktım ve de ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalacaktım oysa haşoma denilen bir rahatsızlıkmış 90 günde kendi kendine tedavi olurmuş. Bazen aklıma gelir hala ürperirim. Mutlaka bir kaç doktora görünmeden ameliyat olmayın.
düşünelim
akoni | 16 February 2007 11:57
Mutlaka rastlamışsınızdır,poşet içerisine konulup çöp tenekesinin yanına bırakılan ekmekler.Acaba günlük tüketim ihtiyaçlarının ne kadar olduğunu bilemedikleri içinmi kaynaklanıyor bilmiyorum,bildiğim tek şey duyduğum rahatsızlık.50 yaşındayım belki büyüklerimizden öyle gördüğüm için,bizde ekmek veya her hangi bir yiyecek kesinlikle çöpe atılmaz.gerçi çöpe atılan ekmekleri ben topluyorum.Bunu benim mahalleli bilir.Islatıp güvercinlere yem olarak veriyorum,tabiki benim çöpe gitmekten kurtardığım ekmek sahildeki bir kum tanesi.Belki inanmayacaksınız ama her terasa çıktığımda nerden görürler bilmem hemen gelirler ,güvercinleri doyursamda yine üzülüyorum.Afrikada bunca aç varken Afrikaya gitmeye bile gerek yok kendi çevremizde hala aç yatıp aç kalkanlar varken lütfen tüketeceğimiz kadar ekmek alalım yiyeceklerimizi çöpe atarken bi kez daha düşünelim.
itlerin gözüne bakın
akoni | 15 February 2007 17:53
sizin hiç canlı bi hayvanınız oldumu bilmiyorum ama eğerki olmadıysa neleri kaçırdığınızın farkında değilsiniz.hani it deyip aşağılanan oysakı bir dilim ekmek karşılığında siz sahibi için yapamıyacağı şey yok.ya o gözlerindeki bakışlar hangi sevgili,hangi eş hangi yar öyle içten öylesine candan bakabilirki.lütfen bi kez deneyin bir bakın gözlerine aradığınız her şey, bulamadığınız her şey orda .ben şöyle diyorum o olmasaydı bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde olabilirdim.iyiki vardın ,iyiki vardın .pskologlarımızı kızdırmak istemıyorum ama harika bir tedavi şekli hemde çok ucuza tabiki bizi tedavi ederken sonra sokaklara birakıp ,bu sadık dostlarımızı biz hasta etmeyelim