bildirgec.org

akkoyun

11 yıl önce üye olmuş, 6 yazı yazmış. 5 yorum yazmış.

internette dolandırıcılık türleri, bölüm 1

akkoyun | 06 March 2002 10:16

ABD’de Internet kullanılarak yapılan dolandırıcılıkların 2000 yılındaki istatistikleri şu şekilde veriliyor:

2000 Internet Fraud Statistics Top 10 Frauds

1.Online Auctions-78%

2.General Merchandise Sales-10%

3.Internet Access Services-03%

4.Work-At-Home-03%

5.Advance Fee Loans-02%

6.Computer Equipment/Soft-01%

7.Nigerian Money Offers-01%

8.Information Adult Services-01%

9.Credit Card Offers-0.5%

10.Travel/Vacations-0.5%

İnsanlar en çok ve açık farkla online auction (acik arttirma) da dolandırılıyorlar. İkinci sırada ise genel tüketim malları alışverisi var. Buradaki istatistik oranları, örneğin %78 oranı, yüz kişiden 78’i dolandırılıyor anlamında değil. Dolandırıcılık şikayetlerinin %78’i internetteki açık arttırmalarla ilgili demek.

Bu dolandırıcılık türlerinin hemen hepsine ben internette rastladım ve bazılarının nasıl işlediğini merak ederek, fakat risk almamak kaydı ile, işin ucuna kadar soruşturdum. İnternet kullanıcısı olarak öğrenmek maksadı ile. Kendinize ait bir bilgi ve para vermediğiniz sürece başınıza en kötü gelebilecek şey e-mail adresinizin spamcılara satılmasıdır, o yüzden siz siz olun bunları inceleyeyim derken sakın kendinize ait en ufak bir bilgi vermeyin ve yedek bir posta kutusu açarak kullanın.

Yukaridaki 10 çesit dolandırıcılık nasıl yapılıyor?

1.Online auctions (açık arttırma)-%78

Açık arttırma internette çok yaygınlaştı ve çok önemli bir ticari arena ve kişisel eğlence aracı haline geldi. En çok el değiştiren mallar, oyuncaklar, video, oyun ve müzik CD’leri, DVD’ler, elektronik ev aletleri ve bilgisayar parçaları. Yüzlerce açık arttırma sitesi mevcut. Dolandırıcılığı açık arttırma sitesi değil, bu sitede mal alıp/satanlar yapıyor. Örneğin bir kisi sahte isimlerle satıcı rolünde kaydoluyor. Olmayan mallarını açık arttırmaya koyuyor. Açık arttırmayı kazanan kişiden, malı göndermek için, bedeli ödemesini istiyor. Para geldikten sonra mal gönderilmiyor. Bu şekilde dolandırılanlar için polis devreye girmiyor. Tanımadığınız kişiden, şirketten alıs-veriş yapmayın diyorlar. Karşı tarafın cevabı da hazır, ben gönderdım, postaneye sorun…

Dolandırılan kişi bütün masrafı kendi çekmek üzere mahkemeye baş vurabilir fakat dolandırıcının kimliğinin tespiti ve suçu işlediğinin ispatı çok zor. Açık arttırmada çalıntı mal satanlar da oluyor ve polis devreye giriyor ve mala el koyuyor. Böylece açık arttırmada parayı ödeyıp malı alan kişi madur oluyor. Açık arttırmada satılanlar genelde küçük meblağlar olduğu için kimse üstüne gitme motivasyonunu bulamıyor.

Yaklaşık bir yıldır yerel açık arttırma sitelerini aktif olarak kullanıyorum. Fakat hiç bir ABD açık arttırma sitesini kullanmıyorum. Avrupalıları daha ciddi ve güvenilir buluyorum. Kendi istatistiğime göre 69 adet alım/satım yapmışım. Kullandığım auction sitesinde “gold area” yani güvenilir kullanici kategorisindeyim. Yaptığım alışverişler içinden sadece 1 tanesi bedelini ödedigim halde bana gönderilmedi. Buna karşılık, bedelini aldığım halde, 1 tanesi karşsı tarafın eline ne yazıkki ulaşmamış. Sadece bügun, sattığım 3 malı postalamak için postaneye gideceğim ve satın aldığım 1 malın bedelini göndereceğim. İşlem sayısı 73 olacak. Elime geçmeyen malın dolandırıcılık olduğu aklıma gelse de kesinlikle inanmıyorum. Benim gönderdiğim ve kaybolan paket de posta zayiatıdır. Normal posta hizmetlerinde kaybolma (bence çalınma) oranı bile internet alısverişlerinden daha fazla…

Meblağlar küçük, ve işin yararlılığı, kayıp oranına göre daha büyük olduğu için bu el değiştirme sistemini sonuna kadar destekliyorum. Evimde kullanılmayan, işe yaramaz ne varsa sattım. Burada, auction sitesinin ve alışveriş yapılacak kişilerin seçimi çok önemli! Bu da tecrübe ile geliştirilebilecek bir şey. Yerel açık arttırma sitelerini kullanmanızı ve ülkeler arası alışveriş yapmamanızı tavsiye ederim.

internette dolandırıcılık türleri, bölüm 2

akkoyun | 06 March 2002 10:16

3. Internet Access Service (internet servis sağlayıcıları) %3

Bildiğiniz gibi her yerde ISP’ler türedi. Küçüğü büyüğu, bunlar bazen boyundan büyük işlere kalkışıyor ve yapamayacağı şeyleri söz veriyor veya reklam ediyor. Dolandırıldıklarını söyleyenlerin %3’u ISP madurlari.

Ya ISP iflas etmiş, paralarını geri alamamışlar, ya fahiş fiyatla kötü bir bağlanti satın almışlar. Bir diğer dolandırma yöntemi de telefon faturasına ekleme yapmak. Kullanıcıdan ekstra paralar kesmek veya baglantı süresini uzun göstermek vb. Hic başıma gelmedi. ISP seçmeden once her birine amatörlerin içinden çıkamayacakları sorular gönderiyorum, en çabuk ve dogru yanıtlayanlardan birini seçiyorum! ISP’nin admini ve alt-yapısı sağlamsa kendi de sağlamdir. Kablo net cıktığından beridir de bu tür sorunlar sona erdi.

4. Work-at-Home (Evde iş yapıp para kazanın servisleri) %3

Belki pek çoğunuz bu tür spamlar ve reklamlar görmüşşünüzdür. Evde oturduğunuz yerde para kazanmak ister misiniz? diyor bir uyanık. Evet dediğinizde size uzun uzun ve ciddi ciddi nasıl para kazanacağınızı anlatıyor ve tamam hazırım dediğinizde, size bir başvuru formu gönderiyor ve cuzi bir kayıt ücreti veya komisyon istiyor. Bunlarin bazıları ile yazışıp numaralarını öğrendim. Bu parayı öderseniz de böyle bir iş olmadığı için hava alıyorsunuz. Benim soruşturduğum bir tanesi bir Filipin’li. Filipindeki en büyük kağıt ürünleri fabrikasından teklif getirdiğini söylüyor. Her hafta bana bilgisayarda yazılacak dökümanlar göndereceklermiş, ben de bilgisayarda bunları yazıp print edip, onlara geri gönderecekmişim ve bana ayda 1000 dolara yakın ücret ödeyeceklermiş. Bu işin astarı yüzünden pahalı olur, posta masrafları. Filipinde bu işi karın tokluğuna yapabilecek milyonlarca insan varken. Kayıt ücreti 50 dolar istemişti, ben de 50 doları ilk aylık ücretimden kesersiniz der demez kaçtı, bir daha cevap vermedi! Work-at-Home’ların tamamına yakını balondur. Herhangi birine kanarsanız, paranız heba olur.

5. Advance Fee loans (avans ve borç teklifleri) %2

Bunlar da yine dolandırıcı uyanıklar. Özellikle ABD’de herkesin bir yerlere borcu olduğu için ve faiz oranlari cok değişkenlik gösterdiği için, bir uyanık size “bizden 100 bin dolar borc alın, yıllık %1 faizle” diyor. Nasıl ? diyorsunuz, size uzun uzun ve çok mantıklı şeyler anlatıyor. Yok Polonya’da bir bankada nakit çokmuş, kredi alan yokmuş vs. vs. Tamam alayım diyorsunuz. Size bir başvuru formu gönderip cuzi bir komisyon veya iletişim ücreti talep ediyorlar. O noktada gülüp geçmezseniz, paranızı bir daha geri alamazsınız. Çünkü Polonyanın elinde çok para var kredi alan yok deniyor, Romanya’dan gelen reklamlara bakıyorsunuz, kredi isteyen çok, nakit yok! Benim soruşturduğum bir tanesi de Romanya’daki bir yatırım şirketi çok büyük karlar teklif ediyordu. Gerekçeleri çok mantıklı, çok sayıda şirket kredi istiyormuş, kredi faizleri anormal yüksekmiş, piyasada nakit sıkıntısı varmış, paranızı verin çalıştıralım diyorlar. Kesinlikle kanmayın! Turkiye içinde bile kanmayın. Bankerleri ve hortumlanan bankaları hatırlayın…

6. Computer Equipment/Soft. (Bilgisayar parça ve yazılımı) %1

Bu gruptaki dolandırıcılıklar da 2 no’lu (general merchandise) tipine uymaktadir.

7. Nigerian Money Offers 1% (Nijerya’dan para teklifi) %1

Bu çok yeni çıkan bir dolandırma yöntemi. Bir şahıstan mail alıyorsunuz. Diyor ki, ben falanca Afrika ülkesinde devlet bankası görevlisiyim. Devlet adına 10 milyon dolarlık malzeme alımı yapacağız. Fakat ülke dışına çıkışımız mümkün değil. Ödenek yok. Yurt dışından bizim adımıza banka işlemlerini yürütecek birini arıyoruz. Sizin banka hesabınıza 10 milyon dolar göndereceğiz, siz de bizim adımıza bağlantıları yapıp ödemeleri yapacaksınız, size %10’da komisyon vereceğiz! Ayrıntılar ise son derece inandırıcı. Bu gariban Afrika ülkesine bir anda aciyip tamam yaparım, bende böyle kolay bir iş arıyordum dediğiniz an kapana düşüyorsunuz. Bu çok korkunç bir yöntem. Neden? Çünkü o kadar cok cevap veren var ki! Nerden biliyorum? Bunlardan birine yöntemlerini merak ettiğim icin sorunlar sorarak bir mail attım. Mail yerine ulaşmadı. Çünkü adamın posta kutusu DOLU! 10 MB yer veren bir public e-mail adresi kullanıyordu. 10 bin kadar kişi bu işle ilgilenip cevap göndermis olmalı, dolması icin.

Bu işin gerisini ise bir fraud sitesine yazan madurlarin ağzından öğrendim. Cevap veren kişinin özelliklerine göre ondan bir para isteniyormuş örneğin ağzı çok sulandıysa, devlet görevlisi olduğunu iddia eden şahıs söyle diyormuş: bu işin ucunda 100 bin dolar komisyon alacaksınız ama bana on bin kişi başvurdu, benim hesabıma bin dolar rüşvet gönderirseniz sizi bu işe sokarım…

8. Information Adult Services 1%

Görünüşe göre sex siteleri, genel tüketim malzemesi ve bilgisayar parçasi satan magazalardan daha guvenli ! Bu işte çok kolay ve temiz para olmasi bunları dolandırıcılık yapmaktan alıkoyuyor. Sex sitelerinde herkesin bildiği gibi çeşitli porno resimleri, canlı kameralar, vb yer alıyorlar, inanmazsınız ama bunlar ABD’de çok ciddi hizmet kuruluşları olarak anılıyor. Kumarhaneler gibi yasal ve tabiri caiz ise resmen para basıyorlar. Bunlar ile de ilgili deneyimim var. Hayatta hersey denenmelidir kaidesinden yola çıkarak, meraklı bir insanoglu olarak ben de bunlardan ücretsiz olan bazılarını denedim. Sadece bir tanesine 3 aylık abonelik karşılığı 9.95 dolar, kredi kartımla odeme yaptım ve üye oldum. Birkaç hafta sonra bu yaptigimi anlamsız buldum, yani Playboy dergisine abone olsam neyse, bu nedir, ben üç ay süreyle internette resim bakmak ihtiyacı olan birimiyim diye kendimle hesaplaştım. Derhal siteye yazdım, ben üyeliğimden memnun değilim hemen çıkmak istiyorum dedim. Beni üyelikten çıkardılar. Paramı HEMEN geri ödediler.

Bir hafta daha ücretsiz üyeliğinizi kullanabilirsiniz dediler. Hmm. Bir hizmet sektörü bu kadar iyi olabilir diye düşündüm. Yine de bu sitelere para verip istediğini alamayanlar veya dolandırılanlar olabiliyor. Eğer bedava resim bakmak istiyorsaniz, çok kolay bir yöntem söyleyebilirim. News (usenet news veya news group) olarak bilinen servislere bağlanın. Normalde ISP’niz bunu sağlıyor olmalı ve standard bir Outlook Express kullanarak, 40 binden fazla olan bu gruplara girip bedava resim dağıtanları bulmanız çok kolay ve her gün yüzlerce resim yayınlıyorlar.

9. Credit Card Offers .5%

Bu dolandırıcılık da teknik olarak 5. nolu advance fee loan yöntemine benziyor. Borçları yüzünden kredi kartı kullanımı yasaklanmış kişilere, kredi kartı sağlamayi taahut ediyorlar. Ya da çok düşük faizler uygulayan bankalardan teklifler getiriyorlar. Bu reklamlara kanarak basvurursanız sizden belli sartlar öne sürerek komisyon veya işlem bedeli istiyorlar. İnanır öderseniz, ya kredi kartınız gelmiyor veya normalden daha yüksek faizli bir kart elinize geçiyor. Dolandırılmış oluyorsunuz.

10. Travel/Vacations .5%

Bunlar da bedava seyahat, ucuz tatil, vb teklif eden reklamlar. Örneğin geçenlerde bir tane gördüm, ABD’de 3 gün 3 gece tatil, herşey dahil 9 dolar 95 sent. Sitesine gidip bakarsanız herşey sahane, bu fiyata uçak bileti! bile dahil. Fakat sağda solda küçük ayrıntılar gizli. Örnegin bir yerde, limitli başvuru diyor, eğer limit dolarsa paranızın %50’si iade edilir diyor. Bir başka yerde, eğer hotel kabul ederse diyor. Yani gidip de sokakta kalmak da var. Bu uyanıklar, ceşitli/farklı promosyonlari bir araya getirip hayali bir tatil kampanyasi yaratıyorlar. Denk gelirse üç-beş kişi bu sınırlı sayıdaki promosyonlar sayesinde 3 gün beleş tatil yapıyorsa da pek cok kişi havasını almakla yetiniyor.

Eğer dikkat ettiyseniz, internette olan dolandırıcılıkların günlük hayatta duyduklarımızdan cok büyük farkları yok. İnternet her konuda işi biraz daha kolaylaştırıyor. Günlük hayatında yeterince dikkatli ve bilinçli kişiler için bir sorun yaratmıyor.Yine dikkat ederseniz, dolandırıcılar insanların çaresizliklerini kullanmayi çok seviyorlar. Borcu olan, kredi kartı alamayan, çok ucuz mal veya tatil arayan, kısacasi dolandırılmaya açık kapı bırakan herkes hem internette hem de gerçek hayatta dolandırıcılığa maruz kalabiliyor.

Peki insanlar internette bu dolandırıcıların tuzağına hangi yollarla düşüyor?

2000 yılı istatistiklerine göre; Dolandırılan 100 kişiden 82’si web sitelerinde çıkan reklam ve banner’lara kanarak dolandırıcının avcuna düşmüş. 12 kişi kendine gönderilen spam reklamları ciddi sanarak kendi ayağıyla kapana girmiş. 4 kişi de yukarıda bahsettiğim newsgroupslarda yayınlanan reklamları ciddiye almış.

Dolandırılanlar genç ve tecrübesiz olabilir diye düşünmeyin! İstatistiklere göre, sadece %2’si 20 yaş ve altında. Dolandırılanların %57 si 30-50 yaş grubu. İstatistiğe göre fraud.org’a 2000 yılında yaklaşık 7933 kisi dolandırıldığını ihbar etmiş ve toplam kaybedilen para 3 milyon 387 bin 530 dolar.

Referanslar:

http://www.fraud.org

http://www.scambusters.com

internette dolandırıcılık türleri, bölüm 3 : kredi kartları

akkoyun | 06 March 2002 10:16

Gelelim kredi karti dolandırıcılığına. Amerikan FBI’in IFCC (Internet dolandırıcılık şikayet merkezi) verilerine göre dolandırıldığını söyleyen her 100 kişiden 64’u online auction’da dolandırıldığını söylüyor. Kredi karti madurları ise sadece %4.8

6 months data trend May-November 2000
Auction Fraud %64.1 (açık arttırma)
Non-delivered %22.3 (gönderilmeyen mal)
Credit-card fraud %4.8 (kredi karti dolandırıcılığı)
Confidence fraud %4.6 (güven istismari, kandırmaca)
Investment fraud %1.2 (yatırım, ortaklık dolandırıcılığı)
Other %3.0 (diğer dolandırıcılıklar)

icq

akkoyun | 04 October 2001 22:39

surf sırasında karşılaştığım bir sitede bulduğum ilginç bir icq özelliğini anlatayım size. şimdi ilk önce şunu deneyin.. kendi icq numaranız üzerine 256^4 (ikiyüzellialtı üssü 4) ekleyiniz.yani.. 39831399 + 4294967296 = 4334798695 son elde etdiğimiz sayı yine kendinizi vericektir. aynı mantıktan yola çıkarak. 39831399 + (N*4334798695) = …….. şeklinde devam edebilirsiniz. burada N yerine rastgele sayı yazabilirsiniz. bu olayda mantık şudur. mod 256 ya göre 256 nın her katı 0 (sıfırdır) yani 256^4=0 (mod 256) böylece bir sayıya sıfır ekleyince eşitlik bozulmaz ayrıca bir sayıyı sıfırla çarpıp toplayıncada eşitlik bozulmaz kuramı geçerli olur…

redhat ve php

akkoyun | 23 July 2001 16:31

bütün internet tabanlı programlama yapanları iki cepheye bölen ASP mi , PHP mi tartışmasında asp sayfarını savunan bir programcı olarak Redhat alt yapısının (kritik işlemler yapan Anaconda biriminin) php deği PYTHON ile yazıldığını öğrendim çok şaşırdım 🙂 evet php ciler buna nasıl bir yorum yapcaksınız. php o kadar iyi ise neden PYTHON?

Darwin haklı mı acaba?

akkoyun | 22 July 2001 18:05

Mesleğim icabı (jeoloji müh.) paleontoloji (eski canlı bilimi) ile aram gayet iyi ve geçenlerde bir araştırma yaparken bu siteye rastladım ilgilenenler için bulunmaz bir kaynak. not: ben evrime inanırım