bildirgec.org

akiladam

11 yıl önce üye olmuş, 54 yazı yazmış. 13 yorum yazmış.

Ben Sorumu Geri Aldım… Ülkem Sen Bağışla Beni…

akiladam | 26 November 2007 01:03

Daha Önce Ne Olacak Bu Memleketin Hali? Başlıklı bir yazı yazmış ve memleketin hal-i pür melalini artık rakı masasına bile gerek kalmadan düşünür durumda olduğumuzdan bahsetmiştim.
Fakat, biraz önce okuduğum bir yazıda bu ülkenin, benim gibi sıradan bir vatandaşının değil, zamanında bayındırlık bakanlığı yapmış bir vatandaşının sırf bu soruyu sordu diye tam 15 yıl hapis yattığını okudum.

Ne Olacak Bu Memleketin Hali..

akiladam | 23 November 2007 02:02

Eski ABD başkanlarından Clinton, vereceğim linklerden birinde de okuyacağınız gibi 21.yüzyılı Türkiye’nin vereceği kararların şekillendireceğini söylemişti bir zamanlar. Şimdi o kararların verildiği günlere gelmiş durumdayız. Fakat öyle karışık bir durum var ki çık içinden çıkabilirsen.
Bir yanda yakında Türk Birleşik Devletleri’nin kurulacağını müjdeleyen yazıları okurken, bir taraftan da ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesi içinde Türkiye’yi işgal ederek parçalama planları yaptığını öğreniyoruz.

Bir yanda PKK’nın iki önemli isminin yakalandığı iddia edilirken, bir başka yazıda aslında bunun çok önceden planlanmış bir olay olduğunu ve aslında artık bu iki ismin PKK için o kadar da önemli olmadığını öğreniyoruz. Bir yandan da yakalandığı iddia edilen adamlardan birinin direniş çağrılarını okuyoruz. (Kusura bakmayın bunun linkini verip, mahkemelerle başımı belaya sokamam.)
Bir yanda bilimde başarıdan başarıya koşuyoruz. Bir yanda en ünlü koşucumuzun doping haberi ile yıkılıyoruz.
Bir habere bakıp “oh!ülkemizin geleceği çok parlak…” diye tam sevinecekken, bir başka haberi okuyup “biz bitmiş, mahvolmuşuz!..” demek geliyor içimizden.
Olumlu ve olumsuz örnekleri çoğaltmak mümkün ama insan rakı masasına oturmadan bile artık şu meşhur soruyu rahatça sorabiliyor;
– Ne olacak bu memleketin hali?!…

Meğer Tanrı Yokmuş!..

akiladam | 22 November 2007 00:19

Biliyor musunuz? Bu güne kadar bize öğrettikleri ve hepimizin var sandığı gibi bir tanrı hiç olmamış. Tapılacak tanrıları önce yeryüzünden seçen insanoğlu daha sonra yeryüzündeki bütün varlıkların ölümlü olduğunu farkedince semaya yönelmiş yıldızlara tapınmaya başlamış. Ya da yıldızların birini kendine mesken tutmuş olan, kimine göre tonton yüzlü bir ihtiyar kimine göre güçlü bir sultan görünümünde hayal ettikleri tanrılara tapınmışlar .

Sonra bu gökteki tanrıya inananlar kafalarında şöyle bir şablon geliştirmişler; Gökte oturan bir tanrı var ve bu gökteki tanrının adına eğer müslümansan da “Allah” dersin. Tanrı’nın ödükten sonra bizi sevap ya da günahlarımıza göre göndereceği “cehennem” ve “cennet” isimli iki yeri var. Zaten sevgili tanrımız atamız Adem’i de adına cennet denilen yerde, elleriyle çamuru karıştırarak yaratmış, ruhundan “üfleyip”, sonra da cennetten dünyaya indirmiştir. İnsan nesli çoğalınca da kendisi ile arasında postacılık yapmaları için de peygamberler göndermiş. Bu peygamberler de insanları” gökteki Allah öldükten sonra kıyamet günü sizi diriltip hesaba çekecek ona göre, sonra uyarmadı demeyin demişler.