bildirgec.org

absynthe

11 yıl önce üye olmuş, 54 yazı yazmış. 214 yorum yazmış.

Chocolat (2000)

absynthe | 06 October 2008 10:17

Johnny Depp ve Juliette Binoche
Johnny Depp ve Juliette Binoche

Çikolata, 2000 yapımı, hikayesi 1959 kışında Fransa’nın küçük bir kasabasında geçen sıcak bir film. Küçük kızı Anouk ile Avrupa’da kasabadan kasabaya dolaşan Vianne, hayatını çikolata yapıp satarak geçirmektedir. Fakat alışılmadık hayat tarzı, onun geleneksel ve tutucu bir yaşam süren kasaba halkıyla tatsızlıklar yaşamasına sebep olacak, sonunda hem bu küçük kasaba Vianne’e, hem de Vianne kasabaya çok şeyler öğretecektir.

A Hard Day’s Night (1964)

absynthe | 05 September 2008 16:12

1964 yapımı A Hard Day’s Night (Zor Bir Günün Gecesi) efsanevi müzik grubu The Beatles’ın ilk filmi. Grup üyeleri Paul, John, George ve Ringo’nun tren yolculuğuyla başlayan günleri akşam verdikleri konserle son buluyor. Sürekli başına bela alan Paul’un sevimli dedesi filme renk katan karakterlerden. John’un yaramazlıkları, Ringo’nun dedenin ikna etmesiyle kitap okumayı bırakıp sokakta çılgınlıklar yapması, sonra yakalanması da filmin eğlenceli sahnelerinden birkaçı.

Do I look like 'him'? No, not at all.
Do I look like ‘him’? No, not at all.

Filmin türü ‘mockumentary’ olarak belirtilmiş. Bu isim İngilizce ‘mock’ (sahte) ve ‘documentary’ (belgesel) kelimeleri bir araya getirilerek oluşturulmuş. Yani filmdeki karakterler gerçek (bu filmde sadece Beatles üyeleri gerçek) ama olay bir kurgudan ibaret. Yine de bize grup üyelerinin geçirdiği bir gün hakkında ipucu verebilir çünkü üyeler kendi kişilik özelliklerini –senaryo bir kurgu da olsa- yaşamaya devam ediyor. The Beatles’ı dinleyen ve sevenlerin bu filmi beğeneceklerini, izlerken çok eğleneceklerini düşünüyorum.

İnce Bellide Bir Bardak?

absynthe | 09 August 2008 00:34

Fizyolojik özelliklerimizin bir parçası olarak, her gün belirli miktarda sıvı tüketmemiz gerekiyor. Her yemeğin yanında neredeyse her zaman bir şeyler içtiğimiz gibi, yemek dışında da bol bol sıcak ya da soğuk içecekler tüketiyoruz. Her ne kadar sadece ihtiyaç gibi gözükse de, ne içeceğimize yine içinde bulunduğumuz kültür karar veriyor. Örneğin, her sabah bir bardak sıcak çay olmadan kahvaltı yapmıyor çoğumuz. Sütlü çay İngilizler tarafından yaygın bir şekilde içilirken, bizim kültürümüzde hiç tatmayan insanlar tarafından bile kabul edilmeyen bir içecektir. Coğrafi özellikler, bitki örtüsü, yenebilir kaynakların yakınlığı ticaretin ve taşımanın yaygınlaşmasıyla yeme ve içme kültüründeki baskınlığı yitirmesine rağmen, kültürler bazı yiyecek ve içecekleri kendine adapte etmişler, çeşitli nedenlerle bazılarını dışta bırakmışlardır.

Çay neredeyse tüm dünyada kabul görmüş bir içecek. Fakat her kültür bu içeceği kendine göre yorumlamış, farklı bağlamlarda, farklı işlevlerde ve farklı simgesel anlamlarla kullanıyor.

Tütsünün Kültür Tarihi

absynthe | 31 July 2008 09:02

Güzel bir koku duymak herkesi memnun eder, temizliğin en önemli unsurlarından biri de güzel kokmaktır. Güzel kokan bir eve her zaman gitmek istersiniz, güzel kokan insanların yanında bulunmak hoşunuza gider.Tütsüyü evimizde güzel bir hava yaratmak ve sigara kokusu gibi kokuları örtmek için kullanıyoruz. Çoğumuzun uzak doğudan geldiğini düşündüğümüz bu güzel kokulu çubukların tarihi aslında çok eskilere uzanıyor ve neredeyse tüm kültürlerin tarihlerinde mevcut. Yani insanlığın başlangıcı, güzel koku peşine düşme serüveninin de başlangıcı sayılabilir *.Hatta İncil ve Gılgamış Destanı’nda bile tütsünün adı geçiyor.

Arabistan’dan Mısır’a gelen esanslarla ilk tütsülerin Mısırlılar tarafından yapılmış olabileceği tahmin ediliyor. Firavunlar da dini törenlerinde güzel bir koku yaymak için olduğu kadar kötü ruhları uzaklaştırmak için tütsüleri kullanıyorlardı. Ayrıca tedavi amaçlı da kullanıldığı biliniyor.

Amadeus (1984)

absynthe | 12 June 2008 17:25

Milos Forman‘ın yönettiği 1984 tarihli bol Oscar’lı film Amadeus, Antonio Salieri ve Wolfgang Amadeus Mozart‘ın hayatlarını anlatıyor. Daha 5 yaşındayken saraylarda konserler veren Mozart’a özenen Salieri, günün birinde çok büyük bir müzisyen olmak ister. Tanrıya bunun için yalvarır, karşılığında ona hep sadık kalacağına ve bekaretini koruyacağına söz verir. Sözünde de durur ve nihayet Viyana saray bestecisi olur. Rüyasının gerçekleştiğini düşünen Salieri için herşey yolunda gitmektedir, ta ki Mozart Viyana’ya gelene kadar.
Kurgusu tarihsel verilerle çok uyuşmadığından eleştiriler almış olsa da, oyunculuk, müzik ve yönetmenlik açısından mükemmel, kesinlikle izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.

İyi Uykular!

absynthe | 10 June 2008 10:02

Hepimiz zaman zaman uyku bozuklukları çekeriz, az veya çok uyuduğumuzdan ya da uykuya kolay dalamadığımızdan şikayetçi oluruz. Ben de bunlardan fazlaca şikayetçiyim ve uykuyla ilgili küçük çapta bir araştırma yaptım(buradan: buradan ve Erdal Demirkıran’ın Sadece Aptallar 8 Saat Uyur kitabından faydalandım. )Bunları sizle de paylaşmak istiyorum.

İlk sorunumuz uykuya dalamamak. Uykuya kolaylıkla dalmak için şunları yapmamız gerekiyor:

1. Rahatlamak için kafeinsiz bitki çayları veya ballı/şekerli sıcak süt içebiliriz (eğer sütün tek başına tadı güzel gelmiyorsa su yerine sütlü sıcak çikolata da yapılabilir). sıcak bir duş da rahatlama açısından iyi olabilir. Bu noktada iş biraz da bize düşüyor. Ne yaptığımızda uykumuzun geldiğini bulursak uyumak istediğimiz zaman o işi yapabiliriz.

2. Yatağın rahat ve eğer mümkünse içinde yattığımız odanın temiz ve düzenli olması gerekiyor.

3. Ses. Dışarıdan gelen sesleri mümkün olduğunca azaltmak da uyumak için gerekli.

4. Kitap okumak uyku getirmekle beraber, günün işlerini çok fazla düşünmemenizi ve tek bir şeye odaklanmanızı sağlıyor. Fakat kitap seçimi de önemli. Mesela korku ya da cinayet romanları yerine daha sakin, mesela düşünce kitapları okursanız daha makbule geçer.

Abim Evin Tek Çocuğu – Mio Fratello E Figlio Unico

absynthe | 05 May 2008 09:13

Abim Evin Tek Çocuğu, 60’lı yıllarda geçen bir İtalyan filmi. Accio, önce dindar, sonra faşist olurken, evde komunist olan abisi Manrico’yla sürekli çatışır. Bir de abisinin kız arkadaşına aşık olunca işler iyice karışır. Zaman zaman güleceğiniz, izlerken keyif alacağınız bir film. Ayrıca film İtalyan Oscarları olarak bilinen David di Donatello Film Ödülleri’nde en iyi kurgu, en iyi senaryo, en iyi erkek oyuncu (elio germano) ve en iyi yardımcı kadın oyuncu (angelo finocchiaro) ödüllerine sahip ve imdb’de 7.1 puan almış.

Across The Universe

absynthe | 28 April 2008 13:33

Across The Universe, İngiltere’den ABD’ye babasını bulmaya giden, fakat orada kendini bir aşk hikayesinin, Vietnam savaşının ve savaşa karşı eylemlerin içinde bulan Jude’un hikayesi. Fakat anlatım yolu biraz değişik. Jude’u, The Beatles’ın 33 şarkısı aracılığıyla öğreniyoruz. The Beatles hayranlarının önce bu şarkıların yeni yorumlarından biraz rahatsız olacağını, fakat sonra alışıp nihayetinde Beatles Beatles’dır, kim yorumlarsa yorumlasın diyeceğini düşünüyorum. Yalnız müzikal olduğundan Türkçe altyazıların tatmin edip edemeyeceğinden emin değilim. Nihayetinde düz sözleri çevirirken bile anlam kayması oluyor, şarkılar için daha da vahim bir durum söz konusu.

‘Bir Rüya İçin Ağıt’ ve ‘Katarsis’

absynthe | 12 April 2008 23:37

Katarsis –Aristoteles’in Poetika’sında geçtiği gibi- kısaca trajediyi izlerken bizde uyanan acıma ve korku duygusudur. Kendimizi kahramanın yerine koyar, o anlığına da olsa o acıyı yaşarız kahramanla beraber. Bu bizde kahramanın yaptığı hatayı yapmama hissi uyandırır- ki Aristo’ya göre tiyatronun amacı budur; toplumu şekillendirmek, Katarsis vasıtasıyla yapılmaması gerekenleri yapmamalarını sağlamak. Daha iyi bir toplum yolunda trajedinin büyük önemi vardır.