Hint yönetmen M. Night Shyamalan‘ın yazıp, yönettiği sinema filmi “Signs“, 2002 senesinde vizyona girdi. The Sixth Sense, The Village gibi yapımlarla başarısını kanıtlamış olan Shyamalan’ın 70 Milyon Dolar’dan fazla para harcadığı filmde iki Oscar sahibi Amerikan aktör Mel Gibson, Porto Riko doğumlu aktör Joaquin Phoenix, genç oyuncu Abigail Breslin, Emmy Ödüllü aktris Cherry Jones, Rory Culkin, Ted Sutton ve Patricia Kalember gibi isimler rol alıyor. Çekimleri Amerika ve İngiltere’de yapılan film, dilimize ‘İşaretler’ olarak çevrildi.
Kendi halinde yaşayan Hess Ailesi’nin hayatı, birgün arazilerinde rastlanan tuhaf izler yüzünden değişecek ve bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.

Amerikan sinemacı Victor Salva‘nın yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “Powder, 1995 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu yine Salva’nın yazdığı yapımda Oscar Ödüllü aktris Mary Steenburgen, Amerikan aktör Sean Patrick Flanery, Lance Henriksen, Jeff Goldblum ve Ray Wise gibi isimler rol alıyor. Çekimleri Amerika’da tamamlanan “Powder“, ülkemizde “Harika Çocuk” adıyla 1996 Temmuz’unda vizyona girdi. Farklı bir çocuk olduğu için ‘Powder’, yani ‘pudra’ lakabı takılan Jeremy’nin hayatını anlatan film, seyircisini pek tatmin etmese de izlemeye değer bir eser.

Irvine Millgate’nin fikrinden yola çıkılarak Irvin S. Yeaworth Jr. ve Russell S. Doughten Jr. tarafından çekilen sinema filmi “The Blob“, 1958 senesinde vizyona girdi. 1930 senesinde Amerika’da dünyaya gelen ve 1980 senesinde henüz 50 yaşındayken hayatını kaybeden aktör Steve McQueen‘in başrolünde yer aldığı filmde Amerikan aktris Aneta Corsaut, Earl Rowe, John Benson, Olin Howland ve Stephen Chase gibi isimler de rol alıyor. Yaklaşık olarak 200.000 Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan film, Amerika’da çekildi.

tesla

Henüz yapım aşamasında bulunan film. 2012 yılında gösterime gireceği beklenen film Nikola Tesla‘nın hayatından kesitler sunacağa benziyor.
Söylentilere ve yaptığımız ufak çaplı araştırmalara göre Christian Bale Tesla’yı canlandıracak olan aktör.
Nikola Tesla 20.yüzyılın belki de en önemli bilim adamlarından biri olmasından dolayı hayatını anlatacak filmde hangi konulara değinileceği,Tesla’nın yaşadığı sürede hayata geçirdiği ve/veya geçirmediği projelerin gerçeğe yakın ölçüde ne derece başarılı kurgulanacağı , özellikle de Edison ile aralarında geçen entrikaların nasıl ve ne kadarının anlatılacağı merak konusu.

The Prestige filminin önemli karakterlerinden biri olmasından dolayı Tesla’nın hayatını konu edinecek filmin yönetmen koltuğunda Christopher Nolan‘ı görmek şaşırtıcı olmaz tabi.
Merakla bekliyoruz.

2010 senesinde 52 yaşındayken hayatını kaybeden İngiliz sinemacı Gareth Carrivick‘in yönetmenliğini yaptığı bilim-kurgu komedisi “Frequently Asked Questions About Time Travel” (Türkçe adıyla; ‘Zamanda Yolculukla İlgili Sıkça Sorulan Sorular’), 2009 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Jamie Mathieson’un yazdığı filmin çekimleri, İngiltere’de yapıldı. Filmde Chris O’Dowd, Marc Wootton, Dean Lennox Kelly ve Anna Faris gibi isimler rol alıyor.
Ray, Toby ve Pete, bir akşam barda otururlarken zamanda yolculuk yapmak konusunu tartışırlar. Bu konuda arkadaşlarıyla iddiaya giren Ray, zamanda yolculuk yapabileceğine arkadaşlarına inandırmaya çalışır. Bu absürd durum, Cassie adlı bir kızın ortaya çıkmasıyla gerçeğe dönüşecek, kahramanlarımız kendilerini hiç beklemedikleri bir aksiyonun içinde bulacaklardır.

Jamie Hewlett ile Alan Martin tarafından yaratılan Tank Girl, 1995 senesinde beyazperdeye uyarlandı. “Freddy’s Dead: The Final Nightmare”nin yönetmeni Rachel Talalay tarafından çekilen “Tank Girl“de Lori Petty, Naomi Watts, Ice-T, Iggy Pop, Malcolm McDowell, Jeff Kober, Don Harvey, James Hong ve Ann Cusack gibi isimler rol alıyor.
Kadın filmleri arasında yer aldığını söyleyebileceğimiz bu bilim-kurgu komedisi, bir ‘femme fatale’ örneği olan Tank Girl’ün sisteme nasıl meydan okuduğunu anlatıyor.

Nice hayatları değiştiren Star Wars, üç boyutlu olarak tekrar vizyona girmeye hazırlanıyor!

Bir süre evvel seriyi üç boyutlu hale getirip tekrar vizyona sokacağını açıklayan George Lucas, serinin takipçilerini sevindirecek yeni bir haber verdi.
Aylar süren çalışmalardan sonra üç boyutlu hale getirilen (hikayeye göre serinin ilk filmi sayılan) “Star Wars: Episode I – The Phantom Menace“, Lucas’ın verdiği habere göre 10 Şubat 2012 tarihinde vizyona girecek.
Bizler 11 ay nasıl sabredeceğimizi düşünedururken, Lucas’ın uyarısını da dikkate almadan geçmeyelim; “Kılıçlarınızı kınından çıkarın, Star Wars geri dönüyor!”

William F. Nolan ile George Clayton Johnson’un birlikte yazdıkları kitaptan uyarlanan sinema filmi “Logan’s Run” (Logan’ın Kaçışı), 1976 senesinde vizyona girdi. İngiltere doğumlu sinemacı Michael Anderson‘un yönettiği yapımda İngiliz aktör Michael York (Logan), 1993 senesinde kaybettiğimiz aktör Richard Jordan (Francis), Emmy Ödüllü İngiliz aktris Jenny Agutter (Jessica), Roscoe Lee Browne (Box) ve Farrah Fawcett (Holly) gibi isimler rol alıyor. 9 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle çekilen ve 2 dalda Oscar’a aday gösterilen film, yönetmen Nicolas Winding Refn tarafından yeniden çevriliyor. Aynı adı taşıyan filmin başrolünde Ryan Gosling var.

The X Files yapımcılarından R.W. Goodwin‘in yönetmenliğini yaptığı bilim-kurgu komedisi “Alien Trespass” 2009 senesinde vizyona girdi. James Swift ve Steven P. Fisher’in senaryosunu yazdıkları yapım, Kanada’da çekildi. Eric McCormack, Jenni Baird, Robert Patrick, Dan Lauria, Jody Thompson ve Jerry Wasserman gibi isimler rol alıyor. “The Blob” etkileriyle 1950’lerin ruhunu yaşatmaya çalışan filmimiz, klişelerle dolu bir hikayeden ibaret olsa da seyircisine hoş bir 1,5 saat sunuyor.

İlk uzun metraj denemesini “Donnie Darko” ile büyük bir başarı elde eden 1975 doğumlu Amerikan yönetmen Richard Kelly‘nin çektiği sinema filmi “The Box” (Kutu), 2009 senesinde vizyona girdi. Richard Matheson’un “Button, Button” adlı kısa hikayesinden uyarlanan filmde Amerikan aktris Cameron Diaz, aktör James Marsden, Amerikan aktör Frank Langella, Holmes Osborne ve James Rebhorn gibi isimler rol alıyor.Güçlü bir senaryoya sahip olan “The Box“, gerek kurgunun yeterince iyi işlenememiş olması, gerekse romantik komedilerden görmeye alışık olduğumuz Cameron Diaz’ın sönük performansı sebebiyle seyirciden düşük not aldı.