bildirgec.org

zar hakkında tüm yazılar

Warner Bros zar sallarsa!

bir ben eksiktim | 25 November 2010 13:39

– Moruk sana söylediğim gibi yapıp o köprü altına gitmeyecektin
– Bende halktan biri gibi takılmak istiyordum (hıçkırık, salya, sümük hatta balgam)

Aramızda en son bu konuşma geçmişti kankam Warner ile. Çevirdiği onca filimler en sonunda gelip ayağına dolaşmıştı. Ama ben demiştim ona o kadar uzun metrajlı çekme diye ev küçük nereye sığdıracaksın, bir gün takılıp düşersin dedim. Ama dinleyen kimmm?

Neyse efem. Bu bizimki bir gün şu hain çakal ile zar atmak için köprü altına gitti. Köfteci Muammer abi şahit ben ona gitme dedim, bunca şalgam adamda kafa yapar, şalgam sonrası tuvalet sefandan sonra silkelenir muhtelif yerlerini yediğin acı uyarır kendine gelirsin öyle olur dedim. Ama yok gitti, gitti de ne oldu? Onca yılın malı mülkü ne varsa sikerttimin zarı köşenin üstünde durunca güme gitti.

Meniere Sendromuna teknolojik tedavi!

Beacool | 06 November 2010 13:19

Meniere hastalığı, iç kulak sıvılarının mikrobiyotik oluşumlar ile aşırı miktarda artması veya aşırı miktarda azalması durumunda hastaya denge kaybı ve işitme güçlüğü yaşattıran bir çeşit hastalıktır.” denilerek tanımlanmış Meniere Sendromu. İleri yaş sahibi kişilerde sıkça rastlanan ve hayat kalitesini ciddi orada etkileyen rahatsızlıkların sıkça görülenlerinden…

Kohlear implantı
Kohlear implantı

Şu ana kadar çeşitli tedavi yöntemleriyle rahatsızlığa çözüm aranmış olsa da ameliyat riskini göz önüne almazsanız kesin bir sonuç veren tedavi henüz bulunamadı. Ama Washington Medical Center üniversitesinden gelen haberle bu durum değişecek gibi duruyor. Kohlear implantıyla kulağın işlevini yitirmesi ya da azalması durumu olmaksızın semptomların giderilmesi üzerine çalışan bilim adamları olaya cerrahi ve kimyasal çözüm yerine teknolojik yaklaşmayı seçmişler.

islami masa oyunları

nazokiraze | 01 September 2009 23:18

Uzun yıllardan beri çocukların, büyüklerin oynadığı en bilinen oyunlardan olan monopoly, kızma birader ,şans yolu gibi oyunlara ülkemizden de benzerler çıktı.

hakan sarıhan isimli girişimci tarafından icat edilen oyun Monopoly nin biz benzeri(tek fark monopoly de dünyada mekan yerine takva yarışın’da ahirette iman). Zar yerine topaç kullanılan oyunda apartman dikmek, vapur iskelesi satın almak, şans kartı çekmek,kodese girmek gibi eylemler yerine anne babaya yardım ettiniz, elhamdülillah dediniz gibi ibareler var.

ZARDAN SIĞINAK

estamos muchos bien | 22 June 2009 15:59

“Sayısız sığınak vardır, ancak kurtuluş yolu tektir; ama kurtuluş olanakları yine de sığınaklar kadar çoktur”. F. Kafka

Üzerinde: “Çok az kitap hayatınızı değiştirebilir. Bu kitap değiştirecek” yazan bir kitabı elimize aldığımızda başımıza gelecekleri tahmin etmemiz gerekir. Çünkü genellikle edebiyat alanında kendi değerini kendi biçen, okumadan okuyucuyu yönlendirip etki altına almaya çalışan, tevazu özürlü eserlerin çoğu kitapevlerinin çoksatanlar raflarını süsler. İlginç olduğu varsayılan bir hikâyeyi, çeşitli “esinlenmeler”, yüzeysel toplumsal değerlendirmeler, lise ders kitaplarına yaraşır psikolojik tahlillerle anlatan, okuyucu kitlesinin zeka yaşını on altı ile sınırlayan bu kitapların herhangi bir insanın hayatını değiştirdiğini görmedim, görene de rastlamadım. Çoksatan her kitaba karşı önyargıyla yaklaştığım zannedilmesin. Tam tersine iflah olmaz bir çoksatan okuyucusuyum. İnsanı yoran ağır metinlerin ardından okuma etkinliğini rahatlatmak için okurum bu kitapları. Bir taraftan da “insanlar bu kitapları neden okur” merakı dürtükler beni.
Geçenlerde yine dürtüklendim ve elime kapağında yukarıdaki değişim çağrısı bulunan ZAR ADAM geçti. Tam da arka kapakta yazdığı gibi bir solukta okuyup bitirdim kitabı. Yazarımız Luke Rhinehart okuyucuyu yormayan tarzı da gayet etkili oldu bunda. Fazla uzamayan cümleler, belirli satır sayısını geçmeyen paragraflar, oradan buradan apartılmış küçük hikayecikler –misal kelebek mi Chuang Chu mu hikayesi- insanın okuma hızını arttırıyor. Hayatım değişti mi? Hayır. Lakin kitap bittikten sonra birkaç soru takıldı kafama: İnsanlar neden bir şeylerden kaçmak ister? Sığınak gerçekten gerekli midir? Sığınaklar yaşamımızı güzelleştirebilir mi? Bu yazı bu soruların etrafında dolaşan sayıklamalara yataklık edecek.

Klavye tuşlarından yapılmış zar

d o g u h a n | 17 April 2008 18:02

KERBOARD ZAR
KERBOARD ZAR

Şans oyunlarında kullanılan zarların üzerinde bilindiği gibi rakamlar bulunur. Ancak Jaehyung Hong’ un tasarladığı bu zarlar diğerlerine hiç benzemiyor. Çünkü bu zar klavye tuşlarının bir araya getirilmesiyle üretilmiş. Zarın üzerinde bulunan her bir tuş farklı bir anlam ifade etmektedir. Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

zarları görelim

umitsoyy | 05 December 2007 19:10

bilgisayar masasındaki dagınıklıgı bir türlü engelleyemiyorsanız bu sorunu çözecek degil ama en azından görsel olarak bir ferahlık ferecek sık tasarımlı bir cd kutusu isteyenler için cozum burada. ek kaynak 1, 2.

Aşk zarları..

sevittopcu | 03 September 2007 18:59

Sevgilinizle değişik ve özel bir oyun oynamak istiyorsanız bu aşk zarları tam size göre. Zarlardan birinde ne yapacağınız, diğerinde ise çeşitli vücut kısımları yazılı, zarları atıyorsunuz ve zarlar size ne yapacağınızı söylüyor! Üstelik fosforlu oldukları için de karanlıkta oynamak da mümkün.. Bu zarlarla eğlenmek istiyorsanız yaklaşık $6 a satılıyor, daha fazla çeşit burada.

YÜRÜ DE ENSE TRAŞINI GÖRELİM!!!

| 31 August 2007 20:02

Başlığa bakmayın.
Şimdiki bazı erkeklerin ense traşından geçtim, kendisini görmek mümkün değil.Hadi saçını temiz bakabiliyorsa, uzatsın.Ama ensede biten kıl mı tüy mü ne olduğu belirsiz şeyler gerçekten, çok iğrenç duruyor.Hele tırnaklar, çorba kaşıklayacak kadar uzunsa, yüzündeki kılıyla, burnundaki tüyüyle uğraşıp, kaşlarını aldırıyorsa, bunun yanında kol altındaki kılları kurdela bağlayacak kadar uzatıp,
bunu da çağdaş olmaya yorumluyorsa, ayaklarının kokusundan, burun direğiniz şiddetli depremlerle sarsılıyorsa, ağzındaki dişler ve kokusu size bugünkü menüyü söylüyorsa, tüm bunlar o erkeği yeterince itici kılalacaktır zaten.En azından hala bu kriterlerden bir çoğu, ilk etapta, biz kadınların en çok dikkat ettiği, fiziksel özellikler.
Ama bu erkeği tam anlamıyla erkek yapan özelliklerin, sadece vitrin kısmı.Emin olun; ne yakışıklılık, ne karizma,
yukarıda saydığım özelliklerden en az birine sahip bir erkeği kurtaramıyor.Peki bir kadın, nasıl bir erkek ister?Günümüz erkeğine bakınca, kadınların fazla bir tercih şansının kalmadığını düşünüyorum.Öncelikle sarsılmaz bir kişilik istiyor kadınlar.Kendi kendisiyle barışık olabilecek kadar, kendine, hareketlerine, oturuş kalkışına, giyimine, konuşmasına dikkat eden, kendine güvenli, saygı uyandıran bir erkek.İşini, parasını, kariyerini, tüm herşeyini
kaybetmiş bile olsa, batan gemiyi terketmeyen bir kaptandır erkek. Bütün metanetiyle kendisini ve ailesini ayakta tutabilen, şirket patronuyken sahip olduğu gururu hiç eksiltmeksizin, simit satabilecek, inşaatta çalışıp, hamallık yapabilecek adamdır erkek. Bekarsa, ana babasını, kardeşlerini, evliyse, bunlarla beraber, eşini ve çocuklarını başında tac olarak, hiç sarsmadan taşıyabilen ve oradan asla indirmeyen bir hakandır erkek.İşsiz kaldı diye cebindeki tüm meteliği, şişede balık olmayı değil, bir lokmayı evladına bulabilendir erkek.Kendisini doğuran ananın aşkına, ana, avrat, bacı değerlerini ağzından kusmayan, asla kusturmayacak olan adamdır erkek. Kadını; sırf arkadaşlarıyla oynadığı tavla uğruna, zar niyetine atmayan adamdır erkek. Erkekliği playboylarda, kadının etinde, şişe diplerinde, acize atılan naralarda aramak değildir erkeklik. Siz buldunuz da biz mi kaybettik?

ZARLARIN EFENDİSİ

kalasi | 14 August 2007 15:39

http://video.superonline.com/detail.php?pageNum_content=0&totalPages_content=259&ccid=1&ssid=13&id=2391

5000 Yıllık Tavla Zarları

hypn0s | 17 January 2007 17:12

Şuradaki habere göre İran Sistan-Baluchistan’da bulunmuş. 5000 yıllık olduğu açıklanan zarlar tavla zarını andırıyor. Buda tavlanın 100-200 yıllık değilde 5000 yıllık bir tarihe dayandığını gösteriyor.