bildirgec.org

yönetmen hakkında tüm yazılar

film çekimlerinin havalı aleti klaket…

| 21 March 2009 16:20

Filmde montaj aşamasında önem arz eder. Klaket, filmde görüntü ile sesi eşleştirmek için kullanılır ve montajcıya gereken bilgileri verir. Klakete şakşak da denilir. Üzerindeki bilgiler filmin, yönetmenin, görüntü yönetmeninin adları, sahne, plan ve çekim sayıları, ses çekim sayısı ve film ve ses bandı bobin numaralarıdır. Ses, sinemada en önemli anlatım öğesidir. Montajcı, ses bandındaki klaket sesini görüntüdeki kare ile eşler. Buna senkron (eşleme) yapmak denir.
Klaket nasıl verilir:
Sette; kamera asistanı klaketi, açık şekilde, kamera objektifinin önünde tutar. Yönetmen yardımcısı “ses kayıt” der ve ses teknisyeni teybini çalıştırır ve “akıyor” der. Ardından kamera operatörü kamerayı çalıştırır ve o da “akıyor” der.Bu işaretten sonra kamera asistanı, yüksek sesle klaketin üzerindeki bilgileri okur; “Sahne 24 A, çekim 1” der ve diğer bilgileri de okuduktan sonra klaketin yukarıda duran çubuğunu sertçe kapatır ve koşarak kameranın arkasına geçer. Çekim bitene kadar orada bekler. Film çekimlerinden bildiğimiz Klaket kullanımının amaçı basit görünse de aslında montaj aşamasında oldukça önemlidir.

www.istanbul.com
www.istanbul.com

Stanley Kubrick Photography

queennothing | 20 March 2009 15:20

1928, New York doğumlu yönetmen Stanley Kubrick‘in ‘ilham verici’ fotoğraf kareleri.

LOOK MAGAZINE – State Street, Chicago, 1949

Rosemary Williams, 1949

Gece Kulübü, Chicago, 1949

Lingerie İç Çamaşırları Moda Çekimi, Chicago, 1949

The Machinist

| 13 March 2009 17:01

Yönetmen: Brad Anderson
Senaryo: Scott Kosar
Oyuncular: Christian Bale, Jennifer Jason Leigh, Altana Sancez Gijon, John Sharian, Micheal Ironside
Görüntü: Xavi Gimenez
Müzik: Roque Banos
Yapım yılı: 2003

Uyku uyuyamama (insomnia) hastalığına yakalanmış bir makine ustası, sürekli kilo kaybetmekte ve zayıflayan belleğinden dolayı yağpacağı her işi küçük kağıtlara yazarak bulduğu yerlere iliştiriyor. Oldukça çökük halde olan bu adamın kadınlarla ilişkileri de oldukça garip. İletişim kurduğu fahişe ve oğlu ile hastalığı yüzünden, ilişkisine de zarar veriyor. Genç adamın bu kabusunun sebepleri gitgide su yüzüne çıkıyor. Filmin hikayesi; oldukça ilginç, karanlık ve karamsar. Reznik (Christian Bale), yaşadıklarının bir halüsilasyon mu? Yoksa birer komplo mu? olduğunu filmin sonuna doğru öğreniyor. Bu film için Christian Bale, özel bir diyetle 28 kilo vermiş.
Brad Anderson, film hakkında “Hitchcock‘un hiç yapamadığı son filmi gibi kurdum” diye konuşuyor…

Filmde kullanılmış müziklerin listesi (soundtrack)
Filmin görüntüleri ve fragmanı…

Karagöz ile Hacivat’tan Komedi Dükkanı’na…

admin | 27 February 2009 13:15

Karagöz ile Hacivat
Karagöz ile Hacivat

Türk tiyatrosunun temelini oluşturur Karagöz ve Hacivat. Rivayete göre Ulucami mimarı kellesinden olmamak için işlerin gecikmesinden sorumlu tuttuğu sivridilli ve komik ikiliyi Orhan Gazi’ye gammazlar. Neticede iki nüktedan işçinin kelleleri gider ya artık pişmanlık fayda etmez.
Ölenin ardından “badem gözlü” edebiyatı işler ve Şeyh Küşteri padişaha bu ikilinin konuşmalarını taklit eder. Geleneksel gölge oyunumuz da böyle başlar.

İşte bu Karagöz oyunu, Şeyh Küşteri’nin hayal ağacı’nda başlatıp Dümbüllü’lerin devam ettirdiği ortaoyunundaki Kavuklu – Pişekar atışmasına, oradan da günümüz televizyon ekranlarındaki “Komedi Dükkanı”na kadar taşınır.

Tolga Çevik
Tolga Çevik

Soğuk Dağ / Cold Mountain …

| 19 February 2009 11:04

Yönetmen : Anthony Minghella
Senaryo : Anthony Minghella , Charles Frazier (Kitap)
Oyuncular : Jude Law (Inman) , Nicole Kidman (Ada Monroe) , Renée Zellweger (Ruby Thewes) , Donald Sutherland (Papaz Monroe) , Ray Winstone (Teague) , Brendan Gleeson (Stobrod Thewes) , Philip Seymour Hoffman (Papaz Veasey) ,
Görüntü Yönetmeni : John Seale
Müzik : Gabriel Yared , T-Bone Burnett , Jack White
Yapım : 2003, ABD ,
Tür : Romantik – Savaş – Dram

Soğuk dağ filmi 2003’de en iyilerinden olmasına karşın, yönetmen ve film dalında Oscar’a aday olamamasına hayret etmiştim. Oscar Ödülünde, “En iyi yardımcı oyuncu (Renée Zellweger)” ödülünde sınırlı kalmıştı. Altın Küre Ödüllerinde ise 8 dalda aday gösterilmişti.

Film, iç savaşta geçen epik bir hikâyeyi anlatır. Güneyli asker İnman’nın, ağır yaralandıktan sonra hastaneden çıkışını, 500km yol aşarak kasabasına ve sevgilisine geri dönmeye çalışması ve bu dönüş sırasında başına gelen olayları anlatan, yani sevgiliye giden upuzun bir yürüyüşün hikâyesi…

Empresyonist Bir Ressam ve Empresyonizm ile Realizm Arasında Bir Oğul…

| 10 February 2009 13:50

Self-Potrait; www.clarkart.edu
Self-Potrait; www.clarkart.edu

Empresyonist ressam Pierre Auguste RENOIR (1841-1919), terzi bir ailenin çocuğu olarak, Limoges’de dünyaya geldi. Ailesi, Renoir daha çok küçük iken Paris’e taşındı. Renoir, ondört yaşından onyedi yaşına kadar, bir porselen atölyesinde; bir porselen ressamın çırağı olarak çalıştı. Çalıştığı dönemlerde, ışık ve renk konusunda epeyce tecrübe edindi. 1862 yılında, Charles Gleyre’nin stüdyosuna girerek, Monet, Sisley ve Bazzile gibi önemli ressamlarla, sıkı dostluklar kurdu. Dostlarıyla, Seine ırmağı kıyısında; ressam sehpalarını kurarak çalışırlardı. Renoir, Monet gibi sadece doğa resimlerinden ziyade, insan figürleri üzerinde duruyordu.


“La loge”; satatic.howstuffworks.com

Renoir’in tarzı; Monet gibi, resimde izlenimcilik veya empresyonizm, yani 19.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını etkisi altına almış bir akım. Resimde izlenimcilik (empresyonizm), ışık ve renkten oluşan gerçek görsel izlenimleri; ressamların kişisel yorumları ile duygularını da katarak yansıtmasıdır. O dönem itibari ile sanatçıların, kendi duygu ve düşüncelerine göre, var olan nesneleri veya figürleri yansıtmaları; sanatta bir devrim niteliği taşımıştır. Bu akımın öncüleri, Claude Monet ve Camille Pissaro olup, Renoir’i de katabiliriz…

Senaryoların Orjinal Halleri

queennothing | 01 February 2009 13:06

Sinemayla ilgilenen ya da profesyonel anlamda ‘sinema işi’yle uğraşan (yönetmenler, kısa filmciler, senaristler, senaryo yazmak isteyenler, üniversitelerin ilgili bölümünde okuyanlar vs.) sinemacıların, en fazla önem yüklediği öğe, senary dur.

Tema (Temanın saptanması ve sadık kalınması, senaryonun sağlamlığını garantileyen en önemli etmendir.)
Synopsis (Taslak öykü, şema, iskelet)
Treatment (Geliştirim, sinematografik öykü)
Ön Senaryo (Ayrımlama)
Çekim Senaryosu