yazmayı benzersiz bir ihtirasla seviyordu. beyaz, boş sayfalar onu sehvetli bir kadın gibi içine alıyor, kaygan dilin esiri yapıyordu. her anı doğallığından soyup çıkartıyor, beyaz sayfalarda bambaşka bir hale sokuyordu..yazma sevdası herşeyin üstüne çıkıyor, ezici ağırlıkta olabiliyordu..
3 yıla yakın bir kadın ile birlikteydi. yazıya ve kadına olan sadakatı arasında sıkışıyor, var olabilmek için bu ikisine eş zamanlı ihtiyaç duyuyordu. kadınla tanıştığı ilk andan itibaren aralarında geçen herşeyi yazıyordu..zaman içinde yaşananların yazılması ile yazılanların yaşanması yer değiştirmişti..kendi kitabının kahramanlarını ele geçirmiş, ayaklarına prangalar vurmuş, istediği yola sürüklüyor, kah neşeye kah kedere sebep oluyordu..