bildirgec.org

yağmur hakkında tüm yazılar

İyiki varsın…

sandyclaws | 17 December 2008 08:51

Kuvvetli bir rüzgar elindeki su faturasını uçurunca uykudan uyandı yaşlı balıkçı.Hemen sandalyesinden kalktı faturayı yakaladı.Faturadaki tutar yine komikti.Gerçi yalnız biri için normaldi.Hava kapanmıştı.Yağmur yağacak diye düşündü.Hemen sandalyesini katlayıp içeri girdi.Gök gürüldemeye başlamıştı.

Yağmuru seviyordu.Kendisinin eski oda dediği odaya geldi.Bu sefer bu odanın penceresinden izleyecekti yağmuru.Eski anılarıyla beraber.O odada çocukluğundan kalma oyuncakları,biriktirdiği kartları,defterleri vardı.O oda geçmişinde hatırlamak istediği tek şeydi.O bunları düşünürken yağmur çiselemeye başlamıştı.Katladığı sandalyesini açıp pencerenin önüne oturdu,perdeyi sonuna kadar açtı.

Hesaplaşma

| 01 December 2008 10:14

....
….

Uzak ara öndeydi yaşam ondan. Bir müddet yakalamaya çalıştı, olmadı. Ne yaşam yavaşladı, ne o hızlanabildi. Uzanıp tutabildiği zamanlar olsa da, saklayamadı avuçlarında. Oysa böyle başlamamıştı hiçbir şey. Kaçan da yoktu, kovalayan da. Peki neden şimdi önde idi?

Gitti, nerde ne kadar fotoğraf varsa çıkardı, döktü hepsini odanın ortasına. Bakmadı hiçbirisine, geri de koymadı. Attı kendini sokaklara, bıraktı yağmurun altına. Birikintilerin başında durdu zaman zaman. Bazen kendini gördü, bazen kocaman binaların yansımasını. Nedensiz bir biçimde ayağını soktu birikintilerin içine ve dağıttı yansımaları. Yürüdü, sigara yakmaya çalıştı, olmadı. Aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü ve dikildi birikintinin başına. Yansımanın tekrar oluşmasını istiyordu, sanki bir şeyi kaybetmiş bulmak ister gibiydi. Küçük dalgalar ve yağan yağmur izin vermedi, birikintide biraz önce gördüklerini görmesine.

Yağmur hızlandı, yağmuru suçladı.Neden sonra kendisini de…

Mor Krizanten…

| 27 November 2008 15:55

Cama vuran damlalar,
Gözyaşlarıma yansıyordu.
Bir ahenk içinde idiler.
Hızlandı yağmur,
Hızlandı gözyaşlarım.
Sokak sel oldu, ırmak oldu,
Mendilim sırılsıklam oldu.
Gökyüzü ağlıyordu,
Ben ağlıyordum.
Durdu gözyaşlarım,
Durdu yağmur.
Gökyüzü siyah,
Ben ise mor krizanten…

Kendi Kendini Kurulayan Şemsiye

zabun | 26 November 2008 12:10

Şiddetli bir yağmurdan sonra eve döndüğünüzde, şemsiyenin üzerinde kalan yağmur sularının sağı solu ıslatmasını istemiyorsanız, bu şemsiye işinize yarayabilir. Ultrasonik teknolojiyle donatılmış bu şemsiyenin kumaşı, tutacak kısmındaki bir düğmeyle çalıştırıldığında, ultrasonik titreşimler yayarak şemsiye üzerindeki suyu buharlaştırıyor. Üç katmandan oluşan şemsiye kumaşının en alttaki katmanı katlanabilir elektronik devrelerden, orta katman bakır sarımlardan, dış katman T-Mg-Al-Zn alaşımdan oluşuyor (?). Tutacak kısmında şarjedilebilir bir batarya ve mikroişlemci bulunuyor. [video]

Huzur

linet | 20 November 2008 12:23

Sabah saatin beşi, yan odadan sinirle kurulmuş cümlelerin sessizce söylenmesine rağmen kinini, nefretini duyabiliyorum, öyle hınçla söyleniyorlar ki huzursuzlanıyorum, kalbim hızlı atmaya başlıyor, geçmişe dönüyorum hiçbirşey değişmemiş sanki. Yattığım yatakta yıllar öncesine dönüyorum, gözlerim sımsıkı kapalı sanki açarsam beni de çekecekler kavganın içine, sesleri çok kısık ama içindeki şiddet yüzüme patlıyor sanki. Yorganı başıma çekiyorum, sesler biraz uzaklaşıyor. Ama tamamen duymamak istiyorum, duvarların arkasından, kapalı kapıdan nasıl oluyorda şiddeti, huzursuzluğu iliklerime kadar hissedebiliyorum kendime şaşırıyorum. Tabi geçmişte şaştığım şeyin ne olduğunu bilmiyordum, kalbim ve midem arasında dolaşan şeyin huzursuzluk nedeniyle olduğunu da bilmiyordum, duyduğum şeyi o yaşlarda herhalde korku, üzüntü gibi sade kelimelerle anlatabilirdim. Uyumak istiyordum, az önce gördüğüm rüyaya devam etmek, ama susmuyorlardı. Tam sustular tamam bitti derken, ağlamaklı bir sesle annemin sesi geliyordu. Kapının sertçe açıldığını duyduğumda yüreğim ağzımdan çıkacakdı.. Sanki beni yatağımdan çıkaracaklar ve söyle bakalım kim haklı kim haksız diyeceklerdi. Ne diyecektim ben, annemin yaşlı gözleri babamın kızgın bakışları arasında ne diyebilirdim? Hiç olmadı böyle birşey ama ben hep o korkuyu duydum..

Yatakta dönüp duruyordum, işe gitmek için kalkmama daha çok vardı, ama bir kere odaya giren huzursuzluk havası tüm oksijenimi tüketmiş, uykumu alıp götürmüştü. Hiç birşey değişmemişti 36 yaşındaydım, hala annesi babası kavga edince yüreği ağzına gelen o küçük kızdan ne farkım vardı? Sadece ne oluyor bunlara hala diyip, cık cıklıyordum, değişen tek şey buydu sanırım..

35 adet muhteşem yağmur fotoğrafı

xerre | 28 October 2008 18:10

yağmurun hayatımızda ayrı bir yeri vardır. kimisi için oldukça özel bir an bazısı için de sıradan bir doğa olayı.

fotoğrafçılar için de daha yoğun duyguların yansıtılacağı ve daha güzel karelerin yakalanacağı bir andır. Özelliklede, sonbaharın başlangıcında yağan yağmur, harika fotoğrafların yakalanması için mükemmel bir fırsattır.

Buğulu Camlar

Asturias | 14 October 2008 17:11

Aşkı arıyorum
Haylaz sokaklarda
Güneş yakarken bedenimi
Uyanıyorum düşümden

Üstüm başım dağınık
Kavg etmiş rüyamda
Tabi ki senin uğruna

Dudağım patlamış
Morarmış gözüm
Ama acımıyor hiçbiri
Kırık kalbimden başka

Seçiyorsun beni
Rüzgara fırlatmak için
Uçup gidiyorum
“Sensiz” diyarlara

Gözüm kamaşıyor
Saat dört buçuk
Ter basmış heryerimi
Düşünürken ayrılığı

Photoshop ile Yağmur Yağan Bulut

wrz | 08 October 2008 23:28

a
How to Create Raining Clouds – Adobe Tutorial

Adam Woodhouse, sadece ama sadece 7 adımda yağmur yağan bir bulutu Adobe Photoshop ile nasıl yapabileceğimizi burada anlatmış.

Bulut ol

yelkenlitren | 06 October 2008 09:38

damla
damla

Yağmur damlalarının kaderidir düşmek
Bir damla olmak bulutta
Düşeceğini bile bile yardan gitmek
Sen benim bulutumdun
Ben sonumu bile bile sevdim
O anın hazzını yaşamak için
Gözümü kör etmişti aşkın
Umrumda değildi hiç bir şey
Ve vaktim gelmişti
Bir sonbahar günü hafif rüzgarlı
Ağaçlar vedalaşırken yapraklarla
Dalgalar döverken sahili
Kuşlar uçmaktan vazgeçince
Kaderimle başbaşaydım
Ağlıyordum yağıyordum
Sen hep gökte ol sevgili
Bulut ol melek ol