bildirgec.org

woody allen hakkında tüm yazılar

Everyone Says I Love You (1996)

queennothing | 24 November 2009 15:24

Usta yönetmen Woody Allen‘dan 1996 çıkışlı bir müzikal/komedi; “Everyone Says I Love You” (Herkes Seni Seviyorum Der). Filmde Woody Allen‘ın kendisi, Goldie Hawn, Edward Norton, Julia Roberts, Alan Alda, Drew Barrymore, Natalie Portman, Tim Roth ve Natasha Lyonne yer alıyor.

Paris’te yaşayan ve bir süreliğine New York’a gelen yazar Joe, yıllar önce boşandığı Steffi ve kızlarını ziyaret eder. Başarılı bir yazar olmasına rağmen, aşk hayatında hüsrana uğrayan Joe, yaşını başını almış, sorunlu, kararsız ve hepsinden önemlisi kadınlara nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir adamdır ve bu konuda harekete geçmek yerine, sürekli yakınmaktadır.

Woody Allen’ın yeni incisi

queennothing | 29 October 2009 12:03

Usta yönetmen / senarist Woody Allen, 2009’da çıkan “Whatever Works“den sonra 2010 senesinde tamamlayacağını açıkladığı yeni projesinin ismini uzun süredir gizli tutuyordu. Oscar Ödüllü İngiliz aktör Anthony Hopkins, Oscar adaylığı bulunan aktris Naomi Watts, Los Angeles doğumlu aktör Josh Brolin, İspanyol aktör Antonio Banderas, Gemma Jones, “Slumdog Millionaire” ile parlayan aktris Freida Pinto, Ewen Bremner, Jonathan Ryland, Jim Piddock, Lucy Punch, Pauline Collins, Roger Ashton-Griffiths, Eleanor Gecks gibi isimlerden oluşan kadrosuyla, 2010 senesinin merakla beklenen yapımları arasında yerini alan filmin adı; “You Will Meet a Tall, Dark Stranger“.

Cassandra’s Dream (2007)

queennothing | 18 August 2009 16:19

Woody Allen‘ın yazıp, yönettiği “Cassandra’s Dream“, 2007 çıkışlı başarılı bir drama. Colin Farrell ve Ewan McGregor‘un başrolünde yer aldığı filmde, Sally Hawkins, Andrew Howard, Richard Lintern, Tom Wilkinson, Hayley Atwell gibi isimler de yer alıyor.
Ian, yumuşak huylu, saf ve iyi niyetli bir adamdır. Erkek kardeşi Terry ise, Ian’dan farklı olarak, daha kurnaz, daha yalancı ve iflah olmaz bir kumarbazdır. İki kardeş, birikimlerini “Cassandra’s Dream” adını verdikleri bir tekneye yatırır. Tekne, ikilinin lüksüdür ve onu satın almak, belki de yaptıkları en yararlı şeydir.
Kumar bağımlısı olan Terry, normal hayatında geçinmek için araba tamirciliği yapmaktadır. Yatırımcı olan Ian ise, Terry’nin çalıştığı tamircideki lüks arabaları alıp gezen, rahat ve pek belli olmasa da sorumluluk sahibi bir adamdır. Terry, kendini kumar masasına kaptırdığı birgün, şansı yaver gider ve yüklü miktarda para elde eder. İki kardeş, para üzerine türlü planlar yapsa da Terry, bir başka oyunda parayı kaybeder ve üstüne, bir o kadar borca girer.

Zor durumda kalan iki kardeş, zengin amcalarından yardım istemek zorunda kalır. Yıllardan beri uzakta yaşayan ve yüklü bir servete sahip olan amcaları, yakında ikiliyi ziyarete gelecektir ve Ian ile Terry, bu fırsatı kullanmaktan çekinmezler. Durumu amcalarına açan ikili, paranın karşılığında kendilerinden istenen şey karşısında kararsız kalır.

Melinda and Melinda (2004)

queennothing | 17 August 2009 17:38

Dahi yönetmen Woody Allen‘ın 2004 yılında çıkan sinema filmi “Melinda and Melinda“, Radha Mitchell, Will Ferrell, Amanda Peet, Josh Brolin, Steve Carell, Chiwetel Ejiofor, Chloë Sevigny, Shalom Harlow, Wallace Shawn, Vinessa Shaw gibi isimleri de arkasına alarak, hayata iki farklı yönden bakan trajikomik bir yapım.
Film, bir grup ihtiyarın ‘Melinda’ adında bir karakter yaratıp, farklı hikayeler kurgulamasıyla başlıyor. Melinda için kugulanan acıklı nevrotik tavırların karşısında, Melinda’nın yaşadığı hayatın komik tarafı duruyor.

‘Zavallı Melinda’; filmin histerik tarafı: Kocasını, bir fotoğrafçıyla aldattıktan sonra boşanan Melinda, özgürlüğüne ne kadar düşkün olsa da, hep bağlılık hissiyle yaşayan, sorumluluklarını bir kenara atsa da, üzerinde hep ağırlığını taşıyan bunalımlı bir kadındır. Dengesiz tavırlarıyla tanınan Melinda, sakin bir yapıya sahiptir ve derin bir yalnızlık hissi içerisindedir. Mahkemenin, babasına verdiği kızını almak için uğraşan genç kadın, bir akşam çatkapı arkadaşı Laurel’in evine gelir. Laurel ise, bir süre önce geleceğini bildirmesine rağmen gelmeyen Melinda’nın bu gelişine şaşırmıştır.
İş bulmaya çalışan aktör kocası Lee’nin, yatırım yapmaya hevesli bir takım film yapımcılarını yemeğe davet ettiği akşam çıkagelen Melinda, çiftin evinde kalmaya başlar. Melinda’nın yalnızlığına üzülen Laurel, onu kız arkadaşlarıyla tanıştırır. Kızlar takımı, Melinda’nın erkeklerle tanışması gerektiğine inanır ve plan yaparlar. Bunun üzerine evde müzikli bir davet düzenlenir.

Scoop (2006)

queennothing | 26 July 2009 11:20

Usta yönetmeen / oyuncu Woody Allen‘ın, Scarlett Johansson tutkusunun bir başka eseri olan “Scoop“, 2006 çıkışlı, komedi altyapılı bir cinayet hikayesi.
Sondra Paransky, gazetecilik bölümünde okuyan, meraklı, atılgan ve zeki bir kızdır. Sıradan yaşamı ve zararsız takıntılarıyla, en büyük hedefi ‘işinde yükselmek’ olan Sondra, bir akşam, sihirbazlık gösteriyle nam salmış Sid Waterman’ın şovuna katılır. Seyircilerin arasından birini seçerek, kutunun içine sokan Waterman, tesadüfen Sondraa’yı seçer ve genç kız, davet üzerine sahneye çıkmak zorunda kalır. Kutuya giren Sondra, gördükleri karşısında dehşete kapılır; çünkü, bu ne Waterman’ın gösterisi, ne de gerçek hayatta karşılaşabileceği bir durumdur; ‘Tarot Kartı Katili’ diye adlandırılan bir seri katilin peşine düşen gazeteci Joe Strombel, bir süre önce esrarengiz bir şekilde öldürülmüştür. Sondra’nın içinde bulunduğu kutuda beliriveren Strombel’in hayaleti, genç kıza ‘cinayetlerin peşinden gitmesi gerektiği’ni söyler. Strombel’in hayaletiyle konuşan Sondra, dehşete kapılır; ancak ‘cingöz gazeteci’ yönü ağır basar ve ‘Tarot Kartı Cinayetleri’ni araştırmaya karar verir. Olaya istemeden dahil olan Waterman de, güvensiz, şüpheci tavırları ve paranoyak fikirleriyle durumu daha da karmaşıklaştırır. Sondra’nın, hayalet Strombel’dan aldığı tüyolar, ‘Tarot Kartı Katili’nin, sosyetenin ünlü siması Peter Lyman olduğu sonucunu ortaya çıkarır. Siyah saçlı kadınları öldürüp, yanlarına bir Tarot kartı bırakan seri katilin, ‘Lyman’ olduğunu düşünen Waterman ve Sondra, baba – kız rolüne bürünerek, türlü yalanlarla genç adamın hayatına sızmatyı başarır.

Yakışıklı, romantik, anlayışlı ve zengin Lyman, Sondra için ‘katil’ olamayacak kadar iyidir ve ikili, birbirlerine aşık olur. Her şeyin dışında Waterman, Lyman’ın katil olduğuna dair sağlam kanıtlar bulur ve korkak karakterine rağmen, Sondra’nın hayatını kurtarmak için harekete geçer. Sondra ise, sevdiği adama güvenmektedir ama Waterman’ın yaraattığı şüpheyi yoketmek için, durumu Lyman’a anlatır. İkili olaya gülüp geçeer, ancak ne Waterman, ne de Strombel’in hayaleti, Lyman’ın suçsuzluğuna inanmıştır.
Aşık Sondra’ya karşı, bir hayalet ve bir sihirbaz; hiçbir savunmanın, aşkın ya da ünün yok sayamayacağı kadar sağlam kanıtlar peşine düşer.

Diane Keaton

queennothing | 22 July 2009 14:01

5 Ocak 1946, Los Angeles, Kaliforniya doğumlu Diane Hall, oyuncu olmaya küçük yaşlarda karar verdi. Kaliforniya’da bulunan Santa Ana Koleji‘nde bir süre ‘drama’ eğitimi alan Diane, New York’taki Neighborhood Playhouse Tiyatro Okulu‘na yazıldı. Annesi Dorothy Keaton (1921 – 2008), babası Jack Hall (inşaat mühendisi, 1921 – 1990), kızkardeşleri Dorrie (1953), Robin (1957) ve bir erkek kardeşe, Randy (1948) sahip olan Diane, soyadını ‘Keaton’ olarak değiştirdi. Bu değişikliği tetikleyen vodvil ustası Buster Keaton ve annesinin kızlık soyadı oldu.Küçük sahnelerde sergilenen tiyatro gösaterilerinde rol alan Diane, 1968 yılında, Broadway’a atılarak, “Hair” müzikalinde rol aldı.
1970 yılında, ilk sinema deneyimini, Amerikalı senarist / yönetmen Cy Howard‘ın ilk yönetmenlik deneyimi olan “Lovers and Other Strangers“da ‘Joan Vecchio‘ karakteriyle kazandı. Film, ‘En İyi Müzik’ dalında Oscar alırken, 2 farklı dalda aday oldu. Aynı yıl, 5 sezonu tamamlayan “Love, American Style” adlı dizinin 2. sezon, 10. bölümüne konuk oldu. Yine aynı yıl, “Night Gallery” adlı 3 sezonluk dizinin 1. sezon, 3. bölümüne ‘Hemşire Frances Nevins‘ karakteriyle konuk oldu. Woody Allen ile tanışmakta gecikmeyen Diane, başarılı yönetmenin ilk kısa yapımı “Men of Crisis: The Harvey Wallinger Story“de kısa bir rol aldı. Aynı yıl, “The F.B.I.” ve “Mannix” adlı dizilere konuk oyuncu olarak katılan Diane, 1972 yılında, kariyerinin ilk önemli yapımı, dünya çapında ‘Gelmiş Geçmiş En İyi Film’ olarak kabul edilen, Francis Ford Coppola‘nın yönettiği “The Godfather“da rol aldı. ‘Godfather, Don Vito Corleone’ (Marlon Brando)’un oğlu ‘Michael Corleone’ (Al Pacino)’un nişanlısı ‘Kay‘i canlandıran Diane, aynı yıl Woody Allen‘ın senaryosunu yazdığı ve başrolünde yer aldığı “Play It Again, Sam” adlı yapımda ‘Linda‘ karakterini canlandırdı.

Manhattan Murder Mystery (1993)

queennothing | 17 July 2009 09:43

Larry Lipton ve Carol Lipton, uzun bir evliliğin, heyecansız ve can sıkıcı yanını paylaşan, birbirlerinden oldukça farklı ve orta derece uyumlu bir çifttir. Larry’nin spora ilgisi, Carol’un ilgisizliği; Carol’un opera sevdası ve Larry’nin anlayamadıklarına katlanamama huyu, birlikte geçirdikleri hayatın bir parçası haline gelmiştir. Sıradan bir akşamın sonunda evlerine dönen ikili, apartmanda, yan komşuları Paul House ve Lillian House çiftiyle karşılaşır. Carol ve Larry, davet üzerine geceye House çiftinin evinde devem eder ve çiftin misafirperver tavırlarının yanında, yıllardır birlikte olmalarına rağmen, birbirlerine aşırı ilgi göstermeleri, Lipton çiftini etkiler.
Evliliğinde heyecanın eksikliğini hisseden Carol, yaşlı çiftin sempatik tavırlarına imrenir. Larry ise, karısının tam aksi, kötümser ve umursamaz haliyle, Carol’unkilerden farklı yönde ilerleyen takıntılarıyla dolmuş, evliliğinde hçbir eksiklik hissetmez.
Karısından boşanan Ted ise, Larry ve Carol’un en yakın arkadaşıdır. Kadınlarla yolunda gitmeyen işleri, Ted’i ilk aşkı, Carol’a yöneltse de, Carol, durumu farketmemektedir.

Bir sonraki akşamda, apartmandaki hararete koşan Lipton çifti, Bayan House’un, kalp krizine yenik düşerek, hayatını kaybettiğini öğrenir. Durumun şaşkınlığını yaşayan Carol ve Larry, Bay House’a yolda rastlarlar ve taziye dileklerini bildirirler. Rahat tavırlarıyla karısının ölümüne alışmış görünen Bay House, Carol’un dikkatini çeker. Duruma anlam vremeyen Carol, Bay House’un şüphe çeken tavırlarına kayıtsız kalamaz ve işin peşine düşer. Başını belaya sokmak istemeyen Larry, monoton hayatına yeni bir heyecan istemeyecek kadar tekdüze bir adamdır ve Carol’u engellemeye çalışır.

Manhattan (1979)

queennothing | 06 July 2009 18:17

1935, New York doğumlu usta yönetmen Wood Allen‘ın, Brezilyalı senarist / yönetmen Marshall Brickman ile birlikte yazdığı, yazlnız yönettiği 1979 yapımı “Manhattan“, Allen’ın Manhattan’a olan sadakati ve sevgisinden, kadın – erkek ilişkilerine uzanan bir hayat dersi.
42 yaşında olan Isaac Davis, ünlü bir TV kanalında senaristlik yapmaktadır. İki kere evlenip, boşanan Isaac, henüz 17’sinde olan Tracy ile ilişki yaşamaktadır. Kanaldaki işinden istifa eden Isaac, uzun zamandır planladığı ‘kitap yazma’ işini gerçekleştirme zamanının geldiğini düşünür ve kitaba başlar. İkinci eşiyle ‘başka bir kadın’ yüzünden boşanan Isaac, oğlunun annesinin ‘biseksüellik’ten, ‘eşcinselliğe’ geçişini ve boşanmayla sonuçlanan evliliklerini anlatan bir kitap yazacak olmasını sindiremez ve saklayacak bir şeyi olmadığını iddia etmesine rağmen, ‘açığa çıkma fikri’, kaygıyla yaşamasına sebebiyet verir. Çok düşünen, çok konuşan, fazla olgun ve fazla çocuksu, kaygılı ve narsist, rahatsız ve kendine özgü bir adam olan Issac, arkadaşı Yale’in sevgilisi Mary ile tanışır. Evli olan Yale, karısını, fikirlerini savunan ve iddialı bir kadın olan Mary ile aldatmaktadır ve Isaac, bu kadından hiç hoşlanmaz.

Isaac’e göre fazla genç olan Tracy, Londra’dan sinema üzerine 6 aylık bir eğitim paketi kazanır, fakat Isaac’i sevdiği için gitmek istemez. Aradaki yaş farkını ve Tracy’nin hayatına girecek olan erkekleri düşünen Isaac, genç kıza soğuk davranır ve başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söyler. Tracy’nin saflığının etkisinden kurtulamayan Isaac, Yale’den ayrılan Mary’ye aşık olmuştur ve ikili, ciddi bir ilişki yaşamaya başlar. Olayların tersine dönmesi, bir süre sonra ne Yale’i, ne de Mary’yi rahatsız eder.

Match Point (2005)

queennothing | 14 June 2009 15:04

Sinema dehası Woody Allen‘dan 2005 yapımı bir film; “Match Point“. Daha önce birçok filmde rol alan, son zamanlarda, özellikle The Tudors” dizisiyle tanıdığımız İrlandalı aktör Jonathan Rhys Meyers ve başarılı aktris Scarlett Johansson‘un başrollerini paylaştığı yapım, yine bir Allen klasiği olarak, ‘kadın – erkek ilişkileri’ni irdeliyor.
Chris Wilton, usta bir tenis oyuncusudur. Bu profesyonelliğini, özel ders vererek kullanan Chris, mütevazı bir ev kiralamış, kendi halinde yaşamaktadır.
Özel ders öğrencilerinden Tom Hewett ile yakın arkadaş olan genç adam, Tom’un kızkardeşi Chloe ile tanışır.
Chloe, Chris’ten hoşlanır ve onunla görüşmek ister. Chris, Chloe kadar hisli değilse de, genç kadına karşı ilgisiz kalmaz ve ikili, bir süre vakit geçirdikten sonra, ilişkiye başlar.

Öte yandan, Tom’un nişanlısı Nola ile tanışan Chris, Nola’nın çekici güzelliğine karşı kayıtsız kalamaz ve ikili arasında tuhaf diyaloglar gelişir.
Chloe ile nişanlanma kararı alan Chris, Hewett Ailesi’nin yanına taşınır.