bildirgec.org

venedik hakkında tüm yazılar

GÜNÜ BEN SEÇTİM ŞEHRİ SEN

aktifparanoya | 01 July 2010 13:05

Günü şimdi hatırlamasam da biten bir günün ertesiydi ve neden günü ben seçtiğimi şimdi daha iyi anlamıştım. Sen ısrarla ilk buluşmamızın âşık olduğun şehir Venedik’te olmasını istemiştin. Seni ilk gördüğümde uykusuz bir şehrin en aydınlık sabahıydın. İlk kez bekletilmenin mükâfatı bu denli tatminkârdı. Sabırsız bir aşk vardı gözlerimde uçmaya hazır. O an şehrin benden yana olduğunu düşünmüştüm. Aşk oyunu için kurulabilecek en güzel sahneydi. Görkemli bir şehirde sessiz başlamıştık biz aşka, bebek teni kadar yalın ve sade. Dakikasının hesabını yaptığım lanet bir gün, bitmesi aşikâr. Aşk ile geçen gün, ay, yıl yada ömür kısacıktı ve sadece bunun için bile sözlerin en kötüsünü hak ediyordu.

Ruhu Tazeleyen Ülke; “İtalya”…!

| 05 November 2009 19:30

Mozzarelle
Şarap
Makarna
Limondan yapılan harika içkiler
Yakışıklı erkekleri
Pizza Kulesi
İncecik hamurdan Pizzası
Vatikan’ı
Tarihle olan iç içeliğin baş döndürücü büyüsü…İtalya ile ilgili akla gelen ilkler bunlardır. Akdeniz ülkesi olması daha bir cazip kılar ülkeyi diğerlerine oranla.

Büyüdür İtalya, şu iğrenç dünyada sizi ve ruhunuzu dinlendiren, yeni doğmuşcasına yenileyendir. Atalarla ve geride bıraktıklarıyla iç içelik farklı heyecanlar katar benliğinize.

brugge belçikanın venedigi

taha3045 | 23 September 2009 14:58

Avrupa’nın en romantik kentlerinden biri olarak tanınan Brugge (Bruges) kuzeyin Venedik’i olarak bilinir.Söylenenlere göre orası Paris’ten bile daha romantikmiş, burası çikolata kokan şehir olarak ta adlandırılıyor.Filmi de yapıldı bunu belirteyim.( Bayram tatilini burada geçiren kuzenim bana yazı yazmak için parlak bir fikir vermiş oldu kendisinie teşekkür ediyorum)

Brugge Venedik şehrinde oldugu gibi kanallarla çevrelenmiş ,buradaki ulaşım gondol yerine canot denilen kayıklarla yapılıyor.Zamanında bu şehre aşık olup şehrin üçte birini satın alan İngilizler şehrin pek çok yerini korumaya almışlardır ve bu yüzden bu şehirde yaşayanlar İngilizlere minnet duymaktadır.2000 yılında Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan bu kent ortaçağ mimarisini yansıtmakta gidenler ise en çok küçük kafeleri, çikolata dükkanlarını ve canlı heykelleri anlata anlata bitiremiyor.

Tam bir ortaçağ şehri olan kentte küçük bir şapelde Michelangelo’nun Madonna’sını görmek mümkün (her ne kadar eserlerinin İtalya’nın dışına çıkmasını istemeyen sanatçının buna nasıl izin verdigi anlaşılamasa da)

Pencerelerindeki dantel perdeleri ve bunları örmeye yarayan ilginç aletleri, el yapımı oyuncak satan dükkanları, en yenisi 100 yıllık olan insana gelecekten gelmiş hissi veren tarihi yapılarıyla, (neredeyse köşeden bir şövalye bekliyormuş insan o kadar masalsı yani) Belçika’ya giden insanların görmezse zavallı damgası yiyebilecekleri bir yer. Evet mutlaka Belçika’ya yolu düşenler bu kenti görmeli , görmeliymiş, ben demiyorum gidenler diyor.(Brugge: Kültür Başkentliğini Nasıl Yansıttı?)

Brugge evleri genellikle Amsterdam evlerine benzer buranın insanları Flaman oldugu için dogal olarak konuşulan dil de Flamanca. Bu kente gidilince mutlaka çeşitli çikolatalardan, özellikle midye ve patates kızartması yenilmeli , işeyen heykel görülmeli , sandal turu yapılmalı diye anlata anlata bitiremiyorlar. Bu arada ünlü çizgi film kahramanı Tenten’in dogduğu kent burası dantel ve çikolata şehri.

Cennette çift kişilik tatil!

onogono | 26 July 2009 12:26

22 Temmuz- 22 Ağustos tarihleri arasında Garanti Bankası’nın 101 Cennet sitesindeki bilgi yarışmasına katılarak, Maldivler, Rio De Janerio, Moskova, Paris, Roma, Venedik veya Barcelona’da 2 kişilik tatil kazanabilirsiniz.

Sitede ayrıca augmented reality yöntemi ile 3 boyutlu bir adayı hareket ettirebiliyorsunuz.

Türkiye’de uygulanan ilk Augmented Reality örneği olması dışında 3 boyutlu bir adayı hareket ettirebilmenin ne siteye ne de markaya bir faydası yok gibi gözüküyor. Yine de yapanların eline sağlık. Umarım ileride daha etkili ve yerinde kullanımlarını da görürürüz.

Gözlüğün Geçmişine Yolculuk ve Camın Hikayesi

nacak | 05 June 2009 09:04

Gözlüğün olmadığı dönemlerde görme sorunu olan insanların nasıl sorunlarla karşılaştıklarını hiç düşündünüz mü? Hele de göz numaraları çok yüksek olan insanların. Evden çıkmayıp, sosyal hayata karışmamış olmaları ihtimal dahilinde. Tabii eğer soruna başka türlü bir çözüm bulamadılarsa. Ben yine de bir şekilde bu soruna da çözüm bulmuşlardır diye düşünüyorum. Geçmiş çağları araştırınca, o devir insanlarının beyinlerinin daha fazla bölümünü kullandıkları belli. Teknolojik aletlerin de olmadığını düşünürsek hele ki internet gibi her aradığını insanın önüne anında çıkaran ve beyin yormak zorunda bırakmayan bir icadı düşününce başka çareleri olmadığını anlamamak da mümkün değil zaten. Tek çözüm sorunlara çare üretmek.

Antik çağ insanlarının optik camlar hakkında bilgileri olduğu biliniyor. Girit’te yapılan kazılarda M.Ö 1000 yılına ait büyüteç bulunmuş. Gözlüğü ilk bulan kişinin kim olduğu ise muammasını koruyor. Bilinmeyen bu şahsa teşekkür mü etmek gerek yoksa kızmak mı gerek bilemiyorum. Zira gözlük icad edilmeseydi belki lazer ameliyatlara çok daha önceden başlanabilirdi. Bu da garip bir yaklaşım oldu galiba.

Gözlüğü bulan kişi bilinmese de Venedik’te yaşamış birisi olduğu düşünülüyor. Zira ortaçağda Venedik cam üretimiyle çok ünlenmişti. 13. yy’a doğru unutulup giden renksiz cam yapma tekniğini Venedikli cam ustaları yeniden canlandırmıştı.

NOBEL ÖDÜLLÜ TÜRK: ORHAN PAMUK

| 11 December 2008 10:13

Orhan Pamuk, 1952 yılında İstanbul’da doğdu. İlk romanı ve anketlere göre cumhuriyete damgasını vuran 75 kitaptan biri olan “Cevdet Bey ve Oğulları”nda (1982) ve diğer bir şaheseri olan “Kara Kitap” (1990) adlı romanında anlattığına benzer bir ailede büyüdü. Nişantaşı’nda yetişen Orhan Pamuk, New York’ta geçirdiği üç yıl haricinde İstanbul’da yaşadı. Robert Koleji mezunu olan ve
İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde üç yıl okuyan Pamuk, 1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi.

Çocukluk ve gençlik yıllarında ressam olmayı hayal etti, fakat 1974’den itibaren yazı yazmayı tercihi ağır bastı.

Üç kuşak İstanbullu bir tüccar ailesinin çerçevesinde, Türkiye’nin son yüzyıllık macerasını hikâye eden “Cevdet Bey ve Oğulları” adlı romanı, 1979’da Milliyet Roman Yarışmasında ödül aldığı gibi, 1983 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü‘ne de layık görüldü. Aynı yıl ilk baskısı çıkan; üç mutsuz kardeşin İstanbul yakınlarında bir sahil kasabasında, 90 yaşındaki ninelerinin evinde geçirdikleri bir haftalık hayat dilimini anlatan “Sessiz Ev” adlı romanı ile 1984 yılında Madaralı Roman Ödülü’nü aldı. Pamuk, “Sessiz Ev”in Fransa’da çıkan çevirisi ile 1991’de Avrupa Keşif Ödülü’nü kazandı.

17. yüzyılda İstanbul’a getirilen Venedikli bir köleyle bir Osmanlı âlimi arasındaki ilişkiyi anlatan tarihi romanı “Beyaz Kale”(1985) ile Pamuk, yurt içi ve yurt dışında ününe ün kattı.

Venedik sular altında!!

todesengel | 01 December 2008 17:18

http://www.milliyet.com.tr/Dunya/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=dunya&ArticleID=1023054&Date=01.12.2008&b=Venedikte%20″aqua%20alta”%20alarmi&ver=69

Venedik ve Gondol

sudenayay | 28 October 2008 02:33

İtalya, özellikle eskiden ticaretle geçinirlermiş. Venedik’te bunlardan biri. Venedikte yılın belli zamanlarında karnaval kutlanıp,buraya insanlar maske takarak gelirlermiş. Venedik’ e özel, çünkü İtalya’nın başka şehirlerinde görmedim, bebekler yapılır. Bu bebekler cıvıl cıvıl giydirilip, buraya gelen turistlere satılır. Venedik’ e yakın olan Murano adasında cam işinden çok güzel el sanatları yapılıyor. Özellikle kolye uçları, çok revaçta. Zaten Venedik şehir olarak çok ilginç. Nerdeyse evler su üstünde yüzüyor, bahçe diye bir olay nerdeyse yok gibi. En kötü tarafı yılın bir mevsiminde kanalda akan suyun kokması. Ama gondolla Venedik turu yapmak çok zevkli.

Bir daha düşünün!

wowo | 01 October 2008 18:15

apple iphone 3g
apple iphone 3g

apple iPhone 3g şu sıralar satış patlaması yaşıyor. Ancak aslında diğer bazı basit telefonlarda bulunan birçok özelliği bile taşımıyor. özellikle ülkemizde iphone 3g kullanmanın yarattığı dezavantajlar var. Mesela ülkemizden bir iphone 3G almak yerine italya’ya geziye gidip oradan almanız aynı ücrete mal oluyor! yada oldukça iyi bir notebook da alabilirsiniz. unutulmaması gereken bir başka şey de toplam 17 dili desteklemesine rağmen türkçe menüyü desteklememesi. Türkçe kullanım klavuzu da yok. türkçe şarkılar zil sesi olarak atanamıyor çünkü mp3 ler zil sesine çevrilmiyor, iTunes‘dan müzik yüklemeniz gerekiyor ancak türkçe içerik yok.