bildirgec.org

vatandaş hakkında tüm yazılar

Milletimin Vekilinin Sigarası

dimoedes | 30 June 2008 15:35

Yaşanmış bir hikaye birazdan anlatacağım… milletvekilinin diğer seçimlerde bile oy kazanmak için izlemiş olduğu politika ve gözü açık vatandaşın kıvrak zekası yer alıyor bu hkayede… yapılan genel seçimlerden sonra iktidar partinin milletvekili şehrinden Ankara’ya gitmek için yola çıkıyor… yolda kendi şehrinin bir kasabasında duruyor… öğle yemeğinden sonra tekrar yola çıkmak için arabasına biniyor… o sırada vatandaş milletvekilinin yanına arka koltuğa biniyor ve millet vekilinden bazı isteklerde bulunuyor… vekil vatandaşı dinliyor ve adını almak için kağıt istiyor ama o an kağıt bulamıyorlar bunun üzerine vekilde vatandaşın adını ve soyadını sigara paketinin üstüne yazıyor… vatandaş bu olayı görünce vekile sigara paketinde kaç sigara kaldığını soruyor.. vekilde iki sigara kaldığını söylüyor. bunun üzerine vatandaş tamam vekilim vazgeçtim istediklerimden diyor.. vekil neden diye soruyor?? vatandaşın cevabı hem zekice hemde anlayan insana çok büyük bir ders.. vekilim diyor; siz daha Ankara’nın yarısına varmadan sigaranın bitecek.. yeni paket alınca da bu paketi buruşturup atacaksınız benim ismimle birlikte diyor ve arabadan iniyor… tam bir karamizah yorum size kalmış dostlat 🙂

Yine Elektrik Zammı

ernil | 28 June 2008 21:05

Elektriğe yapılan zamma vatandaş tepki gösterirken çeşitli kesimlerdende ilginç yorumlar gelmiş. TÜKODER zammı yargıya götürmeye hazırlanırken devlet kanadından ilginç bir açıklama gelmiş: ELEKTRİĞE ZAMMIN AMACI TASARRUF YAPTIRMAK. Bende yine bir vatandaş olarak yorumumu söylüyorum. Tasarruf yapabilecek bir halmi kaldı.

garanti tuzağı

siirimsi | 17 January 2008 21:02

GARANTİ BONUS OCAK AYI MÜŞTERİLERİNE TUZAK MI HAZIRLIYOR?!..

Ben bile bilmiyorum, kaç yıldır bu bankanın kredi kartını kullandığımı, bakın yaşadıklarıma, belki benzer şeyler bulabilirsiniz siz de;
Aralık ayı kredi karı ekstremde ve bana gelen mailde hesap kesim tarihim 11.01.2008 olarak (her iki bana ulaşan belgede de gösterdiği şekli budur) gösterdiği için ben 12.01.2008 de doğal olarak hesabım gelecek aya geçtiğini düşünerek alışveriş yaptım.Ertesi gün atm hesaplarına tesadüfen baktığımda 12.01.2008 de kesildiği gösteriyor ve benim yaptığım alışveriş de bu aya eklenmiş görünüyordu.4440334 numaralı banka hattını aradığım pazar günü karşıma çıkan görevli ,benim gibi bir çok mağdur insan olduğunu, sistemden kaynaklanan bir sorun olduğu için düzeltileceğini çarşamba günü yeniden aramamı rica ederek beni ikna ve teselli etti.16.01.2008 Tarihinde aradığım zaman ise ısrarla, sistemden kaynaklansa da bu hatayı düzeltemeyeceklerini (aynı telefon hattını aradığımda) söylediler.Tabii ki mağdur ve haklı bir tüketici olarak itiraz ettim, bu durumda,o halde 12sinde yaptığınız peşin alışverişleri öteki aya aktaralım dediler, o gün ben taksitle pc almıştım, bir milyon da olsa bu ayki harcamalarım bütçemi aştığı için, ve sistemden kaynaklanan bir hatanın faturasını ödemek istemediğim için itiraz ettim.Bu konuda hiç bir şey yapılamayacağı yinelendi.
Kaç yıldır bu bankayla çalıştığımı ben bile hatırlamıyorum, her ay en az 1 milyar tutarında alışveriş yapan ve düzenli olarak ödemelerimi yapan bir müşteri olduğum halde bu tavır ve yaşadıklarım beni çok üzdü.11 GÖSTERİP 12 SİNDE HESABIN KESİLMESİ BİR TUZAK MI?.. TUZAKSA NE İĞRENÇ BİR TUZAK BU!…BU NEDİR?….SİSTEMDEN DE KAYNAKLANSA MAĞDURİYETİM GİDERİLMELİYDİ.Giderilmeyince kartımın kapatılmasını talep ettim, kapandı.
Müşterilerine hazırlanan bu tuzak veya her neydiyse, sistemden kaynaklanmış bile olsa ,hatanın faturasını müşterilere çıkartmak garanti bankasına yakışmadı.Haklı olan mağduriyet davasını benim gibi her vatandaşın sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
BUNLAR HER TÜRK VATANDAŞI NASIL OLSA HER DURUMDA SİNEYE ÇEKER, Mİ SANIYORLAR, BU NEDİR, KENDİ PARANLA TUZAĞA DÜŞMEK DEĞİL Mİ?…

ferkul

Atatürk sigarayı nasıl bıraktı?

makaleci | 13 December 2007 15:28

Atatürk’ ü çoğu resminde sigara içerken görürdük…Ama rahmetli devlet kurucumuz artık sigarayı bıraktı…Evet, Kültür ve Turizm Bakanı Atatürk’e sigarayı rötuşla bıraktırdı.

Şimdi ben bu olayı anlamaya çalışmak istedim, ama anlamıyorum, anlamaya çalışmamaya karar verdim.

Sigara zararlı, peki…Karşı olalım hepimiz, çocuklarımız için, yeni nesil için, propogandası, reklamı yapılmasın….Bununla ilgili her türlü alınabilecek ticari karara saygılıyım…

Ama Atatürk’ ün sigarasına rötuş…

Neden?

Yaptığımız alış verişten hediye kazanabiliriz

ob1979 | 14 November 2007 12:59

Yaptığımız alış veriş için alınan fişlerden hediye kazanmak kim istemez. Şükrü Kızılot’un daha önce gündeme getirdiği bu konu için Maliye Bakanlığı şu anda araştırma safhasında, ilerleyen zamanlarda yaptığımız alış verişlerden hediye kazanma dönemine geçebiliriz.

Bu sistemin asıl amacı Vergi İade sistemi kalktıktan sonra KDV düşüşünün önüne geçmek, benim kanaatim bu sistemin hem devlet hem vatandaş için faydalı olacağıdır.

Bu konu ile ilgili yazıyı okumak için tıklayın.

Pasaportlar değişiyor

ob1979 | 05 November 2007 10:51

2009 Ekim’den itibaren pasaportlar değişecek, Avrupa Birliği ülkesi vatandaşlarının kullandığı gibi kart haline dönüşecek.

Pasaportların kullanım süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarılacak. Ve diğer yapılacak değişiklikler bu haberde var.

“DOKUNMAYIN LİNCOLN’ ÜN ADINA”

menese | 20 October 2007 18:15

Büyük ihtimal duymuşsunuzdur; Galatasaray’ın Brezilyalı futbolcusu Lincoln’e, T.C. vatandaşı olarak milli takımda yer alması teklifi yapılmış..
Bunu duyan medya durur mu?. Onlar da şimdi “Lincoln’e nasıl bir Türk ismi versek de hep beraber mutlu olsak” arayışı içine girmişler..
Yalnız, beni gözden kaçırmışlar..

Hemen söyleyeyim; Lincoln değil Türk vatandaşı, beş vakit namazında bir Müslüman Türk dahi olsa kendi isteği dışında adı -zorla- değiştirilmesin efenim..

abd’nin suç dosyası – 1 –

biSGen | 19 October 2007 07:30

ROSA PARKS OLAYI
42 yaşında siyahî bir kadın olan ve Alabama eyaletinin Montgomery kentinde yaşayan Rosa Parks, 1 Aralık 1955 günü, iş çıkışında Clevaland Caddesi otobüsüne binerek, ” renkliler ” ( zenciler) bölümüne oturdu. (Zencilere ayrılmış bu bölümün kapasitesi, kaydırılabilir bir işaretle belirlendiği için sabit değildi. Otobüs şoförü bu işareti zencilerin bölümünü daraltacak ve hatta tümüyle ortadan kaldıracak şekilde arkaya kaydırabilirdi). Bir süre sonra bir beyaza yer açmak isteyen şoför, Parks’ın da aralarında bulunduğu dört zencinin oturdukları hizaya geldi ve işareti bir sıra arkaya kaydırarak yerlerinden kalkmalarını istedi. Üçü buna uydu ama Parks yerinden kıpırdamadı. Şoförün, “Hemen kalk, yoksa polis çağırıp seni tutuklatırım” uyarısını umursamadı.
Sonuçta Parks tutuklandı, yargılandı ve toplum düzenini bozmaktan hüküm giydi. İşinden atıldı. İş bulamadı. Öldürüleceği, evinin yakılacağı tehditleriyle karşılaştı.. ve sonunda kenti terketmek zorunda kaldı. Ne var ki, aynı kentte yaşayan ve daha sonraları Medeni Haklar Hareketi liderliğini yapacak (ve tabii, 1968’de vurulup ortadan kaldırılacak olan) Martin Luther King’in önderliğinde zencilerin bir yıl sürecek otobüs boykotu başlayıp tüm ülkede yankılandı. 1956 yılında ABD Yüksek Mahkemesi’nin otobüslerde ayırımcılığa son veren kararı ulaştığında, ırkçı beyazlar iyice azdılar. Keskin nişancılarla otobüslere, seri bombalamalarla siyahların ev ve kiliselerine saldırdılar.Parks’ı ırkçılık mücadelesinde simgeleştiren ve önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilen olay işte budur. Sonraki yıllarda siyahların kan ve gözyaşı dolu mücadeleleri yıllarca sürdü. Bazı güney eyaletlerinde siyah gençlerin beyazlarla aynı lise veya üniversiteye devam edebilmelerini sağlamak üzere, bizzat Başkan’ın emriyle ABD ordusunun müdahale etmesini gerektiren düzeyde olaylar yaşandı.
ABD IRKÇILIK DENEYİMİNDEN KESİTLE
ABD toplumunda siyahların pis ve aşağılık yaratıklar oldukları görüşü geniş bir taraftar kitlesi bulmuştur. “Buraya köpekler ve zenciler giremez” uyarılarıyla bazı yerlere sokulmamaları, otobüs/sinema/ okul gibi yerlere alınmamaları sıradan uygulamalardı. 1939 yılına ait yandaki resimde, Oklahoma’lı bir ABD yurttaşı tramvay terminalinde siyahlar için ayrılmış soğutucudan su içerken görülüyor.
Linç Şölen(!)leri
ABD’nin yakın tarihinde, aklı başında her kişiyi insanlığından utandıracak örnekleriyle yaygın bir linç geleneği vardır. Bu soysuz adamları yakından tanımak adına bazı belgelere bakmaya katlanmak gerekir.
909’da,Illinois kentinde, Will James’ın linç olayı… Olay yerine bir bakar mısınız ? Geniş katılım sağlayacak bir yer seçilip özenle ışıklandırılmış. Bir insanlık suçunu adeta sirk gösterisine dönüştürmüşler.
kaynak
burada Teksas’ın merkezindeki bir mahkeme binasının bahçesinden 3 Ağustos 1920 tarihli bir görüntü yer alıyor. Cinayet sanığı olduğu iddia edilen 16 yaşındaki bir siyahi çocuk linç edilmiş. Ağaçtan sallanan cesedin altında görüntüye sığmak için birbiri üstüne yığılmış olanlara bir bakar mısınız ? Sanki bir marifet yapmışlar gibi takındıkları mağrur ve mutlu ifadeye lütfen dikkat ediniz. Mensubu oldukları toplumun soysuzluğu ve utanmazlığı aşıp ruhsal bir hastalığa varan durumu şuradan da belli ki, bu sıradan bir fotoğraf değil. Bu bir posta kartı… Bir hoşluk olsun diye, bir bayram hatırası gibi insanların birbirine gönderdiği bir posta kartı…
Bu görüntü de Teksas eyaletinin Waco kasabasından ve 1916 tarihli. Kurban, beyaz bir kadının tecavüz ve cinayet sanığı olduğu iddia edilen 17 yaşındaki zihinsel özürlü Jesse Washington. İlkönce cinsel organı ve bacakları kesilmiş, daha sonra da belediye başkanı ile şerifin de dahil olduğu bir güruhun tezahüratı arasında diri diri yakılmış. Bir görgü tanığının anlatımı şöyle ; ” Washington, kürek ve tuğlalarla dövüldü. Hadım edilip kulakları kesildi. Bir direğe geçirilmiş zincire bağlı olarak ateşin üzerine sarkıtıldı. Feryatlar içerisindeki çocuk can havliyle kızgın zincire tırmanmak isteyince de , zincire sarılan parmaklarını kestiler”… ve bu belge de sıradan bir fotoğraf değil. Bir posta kartı… Kartın arkasında da şunlar yazılı :” Bu bizim dün akşamki barbekü partimiz. Resimde solda görülen benim. Oğlunuz Joe”.
ABD’de yalnızca siyahlara karşı ve de güney eyaletlerinde ırkçılık uygulanmış değildir. Her yöre kendine özgü ırkçılık çeşitlemesi geliştirmeyi başarmıştır.
Batı (Pasifik) Kıyısı ırkçılığı
Batı eyaletlerinde ırkçılık özellikle İrlandalıları, Asyalıları ve Meksikalıları hedef almıştır. Değişik göçmen yasalarıyla Asyalıların ve özellikle Çin kökenlilerin Birleşik Devletler’e girmesi, Çinlileri de kapsamak üzere beyaz ırktan olmayanların beyazlara karşı tanıklığı yasaklanmıştı. ( Etnik olarak Çin kökenli olanların ülkeye girişi 1882’den 1943’e kadar engellenmiştir). Çinliler ancak ağır ve (demiryolu inşaatında dinamitçilik gibi) riskli işlerde istihdam ediliyordu. İrlandalılara ve Çinlilere yönelik olarak sistematik kitlesel şiddet hareketleri görülmekteydi. II. Dünya Savaşı süresince, casusluk yapabilecekleri bahanesiyle Japon kökenli ABD vatandaşları özel kamplarda enterne edilmişlerdir. Daha küçük ölçekte de olsa, benzer uygulamanın Doğu kıyısı eyaletlerinde Alman ve İtalyan kökenlilere yapıldığı görülmüştür. 1943’te Los Angeles’te yaşananlar da ibret vericidir. Buradaki bir üsten izinli çıkan denizciler, Meksikalıların yoğun olduğu yöredeki bir yerleşimde, kıyafetlerini beğenmedikleri Meksika kökenlilere karşı günlerce süren vahşi bir insan avı
gerçekleştirmişlerdir.