bildirgec.org

uzay hakkında tüm yazılar

Mars Mürettebatından Gelen Son Veri

Culture Orange | 18 July 2008 09:53

Selam Dünya biz hedefimize ulaşmış durumdayız. İniş için düzenimizi almıştık ve yavaş yavaş iniyorduk Mars’ın yüzeyine. İçeri güzel bir koku yayıldı. Gemimizin ayakları yere deydi. Kokunun nereden geldiğini sordum mürettebata ama koku gitmişti artık. Motorları durdurduk bir 5 10 dakika Mars’a inmenin heyecanı ile yerimizden kımıldayamadan öylece camdan baktık. Güneş batmak üzereydi indiğimiz zaman. Ufuk mu,burda daha farklı ufuk Dünya’da ki gibi değil. Daha güzel diyemem ama daha farklı işte. Her neyse güneş tekrar doğunca indik aracımızdan ilk ayak izini Apdülhamit çıkartacaktı Mars’ın garip toprağında.
Adım attı ve 1 sn sonra döndü arkasına baktı hepimiz ondan bir tepki bekliyoruz gelin arkamdan benzeri. O korkuyla bize baktı ve attığı adımı geri aldı. Kapıyı kapattık kasklarımızı çıkartıp Apdülhamit’e neden geri döndüğünü sorduk. Verdiği cevap bütün mürettebatı korkutacak cinstendi.

Outlander(2008)

heavybear | 14 July 2008 09:01

Yönetmen: Howard McCain
Senaryo: Dirk Blackman, Howard McCain
Oyuncular: James Caviezel, Sophia Myles, Jack Huston, Ron Perlman, John Hurt

IMDB Sayfası
Filmin Sitesi

Vikingler döneminde geçen bir bilim-kurgu filmi. Tüm savaşçı özellikleri ile bezenmiş Vikingler gökyüzünden düşen büyük bir cisimle irkilirler. Bu cisim bir uzay gemisidir ve bu kazadan kurtulan bir insanın olduğunu farkederler. Ancak bu kazadan kurtulan sadece bu insan değil bir de yaratık olmuştur. Ve zaman geçtikçe bu yaratık Orta Çağ’da yaşayan insanlara zarar vermeye başlar. Çözüm ise iki ayrı çağın silahlarını birleştirip büyük bir kuvvet yaratarak bulunacaktır.

Filmin fragmanı izlendiğinde Lord Of The Rings’in yapımcısı Barrie Osborne bu filmin de yapımcılığını üstlendiğini görmekteyiz.Filmin Amerika’da çıkış tarihi IMDB sayfasında 2008 olarak gösterilmiş ve kesin tarih verilmemiştir, ancak bazı ülkeler için kesin tarih verilmiştir.

Dielektrik madde ile esnek teknolojik aletler geliyor!

24black mamba24 | 12 July 2008 10:52

Dielektrik madde ile esnek teknolojik aletler geliyor. Northwestern Üniversitesi bu konuda büyük çabalar harcadı. Northwestern Üniversitesi başka bir konuda araştırma yaparken akıllarına biz bu maddeden niye teknolojik alet yaptırmıyoruz dendi ve bu iş için yeni araştırmalara gelindi.

Northwestern Üniversitesi uzayda seyahatle ilgili araştırma yaparken dielektrik maddesini buldu ve bu maddeden aletler yapmaya karar verdi.

Uzayda düğün

webdedektifi | 30 June 2008 17:49

Uzay taşımacılık sağlayıcılarından Rocketplane Kistler Japan şirketi düğün planlayıcısı First Advantage şirketi ile düğünlerin Rocketplane XP uzay aracında yapılabilmesi için işbirliği yapmış. 2.2 milyon dolar maliyet ile yaklaşık 100 km yükseklikte 1 saatlik uçuş ile düğünlerin yapılması planlanıyormuş. Bu fiyata 4 günlük provalar, yeryüzündeki akrabalarınıza canlı yayın ve ineceğiniz yerin planlaması da dahilmiş. Bu düğünlerin 2011 yılında başlaması planlanıyor, başvurular ise önümüzdeki birkaç ay içerisinde kabul edilecek.Kaynak

Atlas projesi evrenin sırlarını çözebilecek mi?

kursatt | 30 June 2008 09:01

İnsanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıldır yeryüzünde olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzündeki bu uzun ömrümüze rağmen maddenin tam olarak ne olduğu keşfedilemedi. Atom denilen parçacıkların varlığının bulunması maddenin üzerindeki esrarı bir parça kaldırdıysa da atomu oluşturan parçacıkların ne olduğu, atom içerisindeki hareketleri, momentumları problemler çözüm bekliyor. Bu problemlere çözüm bulmak için 20. yüzyılda yeni yeni gelişen bir bilim olan parçacık fiziği, maddenin yapısını oluşturan bu tanecikler arasındaki ilişkiyi konu alır.
Günümüzde parçacık fiziğinin en önemli deney parçası hızlandırıcılardır. Maddenin yapısının derinlerine inmek için hızlandırıcı adı verilen deney düzenekleri kurulmasının en iyi yol olduğu Ernest Lawrance’ın kiklotronu icadından sonra anlaşıldı.

Ernest Lawrance
Ernest Lawrance

Ancak hızlandırıcılar öylesine büyük ve pahalıydı ki Avrupa’nın bu düzenekleri tek başına kurması ve bu teknolojiyi elde etmesi ancak 20. yüzyılın 2. yarısında gerçekleşti. Avrupalı fizikçiler 1954’te İsviçre Cenova’da merkezi bir laboratuar kurmaya karar verdiler ve böylece CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) kurulmuş oldu. Bu tarihten sonra CERN yüksek enerji fiziğindeki teknik ve bilimsel gelişmelerde başrolü oynamaya başladı. CERN ‘in kurulmasından sonra parçacık fiziği bilgilerimiz hızla gelişti ve pek çok atomaltı denilen parçacık keşfedildi.

CERN logosu
CERN logosu

Hızlandırıcılarda parçacıklar elektromıknatıslarla hızlandırılıyor ve bir engele çarptırılıyorlardı. Çarpmışmadan sonra etrafa saçılan parçacıkların momentumlerı ölçülerek veriler toparlanıyor ve inceleniyordu. Büyük hızlandırıcılar macerasının başlamasından hemen sonra fizikçiler fark ettiler ki hızlandırılmış bir parçacık demeti sabit bir hedefe çarptığında, enerjinin çoğu hedefin geri tepmesinde harcanıyor ve asıl amaç olan parçacık çalışmaları ve parçacıkların etkileşim araştırmaları için geriye sadece küçük bir yüzde kalıyor, bu da gerçekçi sonuçlar vermeyebiliyordu. Bunun yerine eğer iki parçacık demeti birbiriyle kafa kafaya çarpıştırılırsa geri tepme için hiç enerji harcanmayacak, tüm enerji deneye kalacaktı. Bu düşünce ile çarpıştırıcı denilen deney düzenekleri kullanılmaya başlandı ve çarpıştırıcılar, atom hakkındaki bilgilerimizi sınırların çok ötesine taşıdı.

LHC'deki mıknatıslar....
LHC’deki mıknatıslar….

Diğer laboratuarlar elektronları çarpıştırmaya yoğunlaşırlarken, CERN protonlar üstünde çalışıyordu. Bu elektron çarpıştırmaya göre daha zor ve yüksek teknoloji isteyen bir işti. Ancak CERN fizikçileri pek çok teknolojik zorluğun da üstesinden gelerek ilk proton-proton kafa kafaya çarpışmasını 1971 yılında gerçekleştirdiler.
Dünya parçacık fiziği tarihinde çok önemli bir yerde bulunan CERN’in bu gün 20 asil ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmalarının) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten tatbikatçılardır.
CERN, parçacık fiziği alanında olduğu gibi günlük hayatın daha çok içinde yer alan bazı buluşlarda da etkili olmuştur. Örneğin; web kavramı, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.

çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör
çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör