Darwin‘den beri evrim teorisi çok kuvvet kazandı. Diğer bilim dalları ile olan etkileşimi sonucu evrimi, Darwin’in hayal edemeyeceği bir berraklıkla görebiliyoruz.
Matematik ve istatistik kullanılarak bir toplulukta farklı bireylerin oranlarının zamanla nasıl değiştiğini anlayabiliyoruz.
Paleontolojinin bulgularıyla canlıların son birkaç milyon yılda nasıl bir değişim sürecinden geçtiğini tahmin edebiliyoruz.
Genetik ise, yeni tiplerin oluşma mekanizmalarının en ince ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.
Yakın yıllarda ise sosyobiyoloji, Darwin’cilerin bir yüzyılı aşkın süredir çözümleyemediği bir soruna yeni boyutlar kazandırdı.
Sorun, canlıların niye birbirlerine yardım ettikleri.
Darwin’in teorisine göre, her bir canlı kendi varlığını sürdürmek ve üreyebilmek için bir savaş verir. Başkalarına yardım etmek, o canlının sağ kalma olasılığını bağıl olarak azaltacağına göre, uzun vadede evrimde bu davranışın elenmesi gerekir.
Oysa canlıların özverili olabilecekleri (oldukları) bilimsel gözlemlerle kanıtlanır.
Balarıları, kovanlarına saldıran bir hayvanı sokmakla intihar etmiş olurlar; çünkü sokma sırasında iğneye bağlı bir takım iç organlar yırtılıp gövdeden sökülürler.