stereotip bir başlangıç yaparak, yazdığım bu yazının okunmamasını talep ediyorum. evet, yazdığım bu yazının okunması sizin zamanınızdan çalmaktan başka bir şey olmayacağı, sonrasında bana uzun uzun söveceğiniz için hem sizin hem kendi iyiliğim için. ama yine de okuyacak birilerinin olacağından eminim. deliler üzerine araştıran biri, canı çok sıkılan biri istemeden de olsa derdime ortak olacak. herkesin ortasında bağıra çağıra anlatmak isterdim derdimi. bir meydanın ortasında neyin yanlış neyin dğru olduğunu anlatmak isterdim insanlara kendimce. ama yapamam ki. en güzeli bu. sağolasın internet …. hayatta olan her şey birden ‘aniden’ oluyor sanırım . şairin dediğine benzer şekilde.. ‘aşk birdenbire’ birçok şeyin başlangıcı gibi birçok şeyin bitişi de birdenbire oluyor sanırım. (farklı yorumlar elbette olabilir) o kış günü o kadar değer verdiğim o 84 yaşındaki çınar gitti. o kış günü yıllarca kaçtığım gerçeklerle yüzleştim. anlatamıyorum. gidiyorum. uykumu istiyorum. 2 aydır uyumadım neredeyse hayır uyumadım nexus. uyuyamadığım için yoktum. yoruldum düşünmekten.
ulvî meseleler hakkında tüm yazılar
Deus ex internet
olhor | 24 October 2005 17:25
Metafilter‘da dolanırken, “başlık çarpıcılığı” meselesinden olsa gerek, şu blog dikkatimi çekti.
Blogun başlığı şöyle “Müslüman, Hristiyan veya Musevi’yseniz hatalısınız”.
Kabul edin, kendini okutan bir başlık bu.
Neyse, url firefox‘un adres barına çıktığında şaşırarak şunu da fark ettim, yazar bir Türk’tü veya en azından bir Türk adı taşıyordu.
Cenk Uygur yazısında bütün büyük dinlere ve özellikle de peygamberlere demediğini bırakmadığı için, bu yazıyı biraz kıllanarak yazıyorum. 200000 ahkamlık bir blog için yeterli malzemeyi sağlamış çünkü kendisi. Keza Metafilter ve Huffingtonpost‘daki ahkamlar da almış yürümüş durumda.
gerçekler hakkında bir söyleşi II
tga | 08 March 2005 08:23
olasılıklar-ve-olumsallıklar-departmanından..,
“al” demişti actor, “iyi bu”, elime aldım, sakin, kitap bahsettiğim. Balinaya benzer bir resim vardı üzerinde, hafif’de okuduğum bir şeyleri anımsatıyor gibiydi adı; 19/84. Eh çabuk bitti, sonra huxleyle bir tanışıklığımız oldu akabinde “ulan iyi olmuş ama eski bunlar, bu ciddi sorun, yani o zamandan farkına varıldıysa bunun, ne kadar şansımız olabilir?”.
shamanism
be_goodie | 18 February 2005 20:23
working with animal spirits welcome to all
En az Yaşınız Kadar Bağış Yapın
seydichelik-hafif | 14 February 2005 14:32
Kürdistan! senaryosu
gorgpix-hafif | 09 February 2005 19:07
isa is a hitler
winmaker | 17 January 2005 14:30
Dil hassasiyeti
suphi | 16 January 2005 14:44
Ve Yehova ”Bunlar hepsi tek kavim” dedi. ”Konuştukları dil aynı, giriştikleri işi yarıda bırakacağa benzemiyorlar. Gelin de toprağa inelim, dillerini ayıralım şunların; birbirlerini anlayamaz olsunlar”. Ve ademoğulları, kentlerini kuramadılar. Oraya Babil dendi. Babil, yani karışıklık. (Tevrat)
Hazret böyle başılıyor “Bu Ülke” adlı kitabına.Aslında sadece Ahmet bey ne yazmış ona bakacaktım.Dil yarası sızlayınca ben de dayanamadım birkaç malzeme toplayayım dedim.
kaligrafi
indianropetrick | 10 January 2005 11:41
güzel yazı dersleri ya da dilin üzerine yakışanı giymesi