bildirgec.org

ulvî meseleler hakkında tüm yazılar

kusmuk

cgds | 05 December 2005 02:18

stereotip bir başlangıç yaparak, yazdığım bu yazının okunmamasını talep ediyorum. evet, yazdığım bu yazının okunması sizin zamanınızdan çalmaktan başka bir şey olmayacağı, sonrasında bana uzun uzun söveceğiniz için hem sizin hem kendi iyiliğim için. ama yine de okuyacak birilerinin olacağından eminim. deliler üzerine araştıran biri, canı çok sıkılan biri istemeden de olsa derdime ortak olacak. herkesin ortasında bağıra çağıra anlatmak isterdim derdimi. bir meydanın ortasında neyin yanlış neyin dğru olduğunu anlatmak isterdim insanlara kendimce. ama yapamam ki. en güzeli bu. sağolasın internet …. hayatta olan her şey birden ‘aniden’ oluyor sanırım . şairin dediğine benzer şekilde.. ‘aşk birdenbire’ birçok şeyin başlangıcı gibi birçok şeyin bitişi de birdenbire oluyor sanırım. (farklı yorumlar elbette olabilir) o kış günü o kadar değer verdiğim o 84 yaşındaki çınar gitti. o kış günü yıllarca kaçtığım gerçeklerle yüzleştim. anlatamıyorum. gidiyorum. uykumu istiyorum. 2 aydır uyumadım neredeyse hayır uyumadım nexus. uyuyamadığım için yoktum. yoruldum düşünmekten.

Deus ex internet

olhor | 24 October 2005 17:25

Metafilter‘da dolanırken, “başlık çarpıcılığı” meselesinden olsa gerek, şu blog dikkatimi çekti.

Blogun başlığı şöyle “Müslüman, Hristiyan veya Musevi’yseniz hatalısınız”.

Kabul edin, kendini okutan bir başlık bu.

Neyse, url firefox‘un adres barına çıktığında şaşırarak şunu da fark ettim, yazar bir Türk’tü veya en azından bir Türk adı taşıyordu.

Cenk Uygur yazısında bütün büyük dinlere ve özellikle de peygamberlere demediğini bırakmadığı için, bu yazıyı biraz kıllanarak yazıyorum. 200000 ahkamlık bir blog için yeterli malzemeyi sağlamış çünkü kendisi. Keza Metafilter ve Huffingtonpost‘daki ahkamlar da almış yürümüş durumda.

gerçekler hakkında bir söyleşi II

tga | 08 March 2005 08:23

olasılıklar-ve-olumsallıklar-departmanından..,

Free Image Hosting at www.ImageShack.us“al” demişti actor, “iyi bu”, elime aldım, sakin, kitap bahsettiğim. Balinaya benzer bir resim vardı üzerinde, hafif’de okuduğum bir şeyleri anımsatıyor gibiydi adı; 19/84. Eh çabuk bitti, sonra huxleyle bir tanışıklığımız oldu akabinde “ulan iyi olmuş ama eski bunlar, bu ciddi sorun, yani o zamandan farkına varıldıysa bunun, ne kadar şansımız olabilir?”.

Dil hassasiyeti

suphi | 16 January 2005 14:44

Ve Yehova ”Bunlar hepsi tek kavim” dedi. ”Konuştukları dil aynı, giriştikleri işi yarıda bırakacağa benzemiyorlar. Gelin de toprağa inelim, dillerini ayıralım şunların; birbirlerini anlayamaz olsunlar”. Ve ademoğulları, kentlerini kuramadılar. Oraya Babil dendi. Babil, yani karışıklık. (Tevrat)

Hazret böyle başılıyor “Bu Ülke” adlı kitabına.Aslında sadece Ahmet bey ne yazmış ona bakacaktım.Dil yarası sızlayınca ben de dayanamadım birkaç malzeme toplayayım dedim.