bildirgec.org

türk sineması hakkında tüm yazılar

Erden Kıral’dan Haliç Belgeseli

queennothing | 11 August 2010 10:23

Hakkari’de Bir Mevsim“, “Vicdan“, “Bereketli Topraklar Üzerinde” gibi başarılı filmlerin yönetmenliğini yapmış olan 1942, İstanbul doğumlu sinemacı Erden Kıral, Haliç’in belgeselini çekti. “Haliç – AAltın Boynuz” adını verdiği 75 dakikalık belgesel filmin ilk gösterimi, dün, 10 Ağustos Salı akşamı Beyoğlu’ndaki Bir Nokta’da yapıldı.
Doğma büyüme Balatlı olan Yunan asıllı bir adamın seneler sonra Konstantinopol; İstanbul’a dönüşüyle başlayan film, Atinalı adamın İstanbul’a olan aşkını şiirsel bir dille, mektup yoluyla anlatıyor.
Bir 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi olan film, internet ortamı, festivaller ve televizyon kanallarından izlenebilecek.

[yeni yavuz turgul filmi] “av mevsimi”nden yayınlanan kareler

behman | 04 July 2010 14:40

av mevsimi filminden kareler yayınlandı!

türk sinemasının durumu gözler önünde bence. fazla açmaya gerek yok bu konuyu. her zamanki gibi popüler kültüre yenik düşen insanların ürünlerini tüketmeye mahkum ediliyoruz. neyse ki yavuz turgul ve onun gibi sinemacılar ve sahici yönetmenler var ki onlar sayesinde gözlerimizin pası silinip, sinema zevklerimiz okşanıyor zaman zaman. daha önce şu yazıda okuyunca inanılmaz sevinmiş ve takvimi işaretleyerek geri sayıma başlamıştım; yavuz turgul yeni filmi “av mevsimi”yle dönüyor! hem de öyle böyle değil! filmin başrollerinde şener şen, çetin tekindor, cem yılmaz, okan yalabık, melisa sözen gibi adamakıllı oyuncular ve her tür oyunculuğun üstesinden başarıyla gelen kişilerle dönüyor yavuz turgul! fahriye abla, eşkiya, gönül yarası, kabadayı derken şimdi de “av mevsimi”. gözümüz aydın!

Hülya Tuğlu hayatını kaybetti

queennothing | 20 June 2010 14:10

Genellikle yan rollerden tanıdığımız (Adile Teyze, Selvi Boylum Al Yazmalım, Hatasız Kul Olmaz, Küçük Sevgilim) 1946 doğumlu, İzmirli aktris Hülya Tuğlu, 18 Haziran Cuma günü hayata gözlerini yumdu. Ölüm sebebi açıklanmayan 64 yaşındaki aktris, Feriköy Mezarlığı’na gömüldü.

HER YÖNÜYLE, HER RENGİYLE DÜNYA SİNEMASI (3)

astral | 24 May 2010 16:40

Türk Sinemasının Dünya Sinemasındaki Yeri

Türk sineması kendi içine kapanık bir sinema olmuştur. Türkiye’nin coğrafi yapısı belli bir alanda sinema yapmasını engellemiştir. Etkilenmeler ise çok olmuştur.

Türk sinemasının üretimine baktığımızda Avrupa sinemasını henüz yakalamış değildir.

Aldığı ödüllerle Yılmaz Güne (Yol) ve Metin Aksoy (Susuz Yaz) Türk sinemasının dünyada ilgi görmesini sağlamıştır.

Susuz Yaz
Susuz Yaz

3. Sinema Kavramı

Bir ülkede sinema değerlendirirken çeşitli faktörler devreye girer. Türkiye’de ilk sesli film 1931’de yapılmıştır. Muhsin Ertuğrul’un İstanbul Sokaklarında adlı filmi ise ilk ortak yapımdır. (Türkiye, Yunan, Mısır)

türk sinemasının vurdulu kırdılı filmleri

nazokiraze | 04 May 2010 16:44

Ülkemizde aksiyon filmi denince akla ilk olarak bol dayak sahneli, vurdulu kırdılı filmler gelir ve bu tür filmlerin ilk aktörü Yılmaz Güney’dir. Hatta çeşitli nedenlerden dolayı girdiği cezaevlerinde tanıştığı kişiler sayesinde rolüne daha çabuk adapte olduğu bile söylenir.Yine bu tarz filmlerin en büyük starı olan Cüneyt Arkın’ın aksine dövüş sanatlarıyla değil de yumruk yumruğa, sille tokat, tekme ile yer alır filmlerinde. Sosyal içerikli filmler çekene kadar vurdu-kırdı filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu olan Güney’den sonra Cihangir Gaffari (dünyanın en ünlü kahramanlarından biri olmasına rağmen sadece ülkemizde o dönem filmi çekilen Zagor‘u oynadı), Yılmaz Köksal gibi oyuncular aksiyon filmleri çevirirler ama asıl bu tür Cüneyt Arkın ile birlikte bambaşka bir şekle bürünür.

Hala dövüşlü filmlerin kült oyuncusu olan Cüneyt Arkın Malkoçoğlu, Kara Murat serileri ile at üzerinde onlarca kişiyi dövebilen olağanüstü bir halk kahramanı olarak işe başlar. Sonrasında yine kötüleri dövmekten çekinmeyen, bilmem kaç kurşun yarası olsa bile ağzından sigarası bile düşmeden hepsinin ağzını, burnunu dağıtan polis tiplemeleri ile aksiyon sevenlerin karşısında haklı bir yere sahip olur. Ülkemizde ata binme, karate yapma, dayak, çatışma, kılıç kullanma sahneleri denildiğinde ilk akla gelen kişi Cüneyt Arkın’dır. Tarkan serisi ile Kartal Tibet’te uzun süre Cüneyt Arkın gibi hayran kitlesi edinir. Bu tür seri filmlerden biri de Battal Gazi, Karaoğlan serisidir. Cüneyt Arkın sayesinde o dönem gençliğinin karateye olan ilgisi artar.

Birhan Keskin Soğuk Kazı

kahramancayirli | 16 April 2010 13:18

ucankus.com adresinden alınmıştır
ucankus.com adresinden alınmıştır

Şarkı şiir kitap film önerileri. Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu filmini izleme fırsatı yakaladım. Aldığı onca ödülü hak eden, eli yüzü düzgün, naif, sade ve etkili bir Türk filmi. Ne kadar gurur verici. 90lar Türk Sineması’nın çıkardığı iyi yeni yönetmenlerden biridir Ustaoğlu. Güneşe Yolculuk filmi de ayrıca dikkate değerdir.

Rasim Özdenören’in hikaye kitaplarını okudum. Çarpılmışlar ve Kuyu isimli kitaplarındaki üslubu takdire şayan. Yenilikçi ve dikkat çekici.
Fakir Baykurt’un Kaplumbağalar kitabı sahi on numara bir kitap. Köy romanlarını oldum olası sevmişimdir. Aramızda roman yazmaya cüret edenler varsa (mesela ben), başucu kitabı olabilir, yol gösterebilir.

Yeni Sinema Günleri

queennothing | 14 April 2010 12:24

Yeni Sinema Hareketi, İstanbullu sinemaseverler için çok harika bir şey yapmış; Yeni Sinema Günleri. 23 Nisan’dan 9 Mayıs’a dek sürecek olan bu sinemalı günlerde 12:00, 14:15, 16:30, 18:45 ve 21:00 saatlerinde filmler gösterilecek. Programda “Üç Maymun“, “Pandora’nın Kutusu“, “Süt“, “Tatil Kitabı“, “Gitmek” gibi filmler de var. Gösterimler Ortaköy Feriye Sineması’nda gerçekleşecek. Ücretlendirme ise, öğrenciler için 4 TL, normal için 6 TL. Tüm filmleri görmek isteyenler de 50 TL ücret ödeyerek kombine satın alabilirler. Programa ulaşmak için buraya tıklayınız.

Vavien

exorientelux | 12 April 2010 10:09

Başroldeki isimlere bakınca komedi izlenimi veren ama özünde güldürmek dışında çok başka dertleri olan Vavien, Yağmur ve Durul Taylan biraderlerin yönettiği 2009 yılı yapımı Türk sinemasının yüz akı filmlerinden biri.

Tokat Erbaa’da abisiyle beraber kendi elektrikçi dükkanlarında çalışan Celal (Engin Günaydın), yaşamının tek düzeliğinden sıkılmış, bol para ve başka gönül maceralarıyla hayatın tatlı taraflarını yaşama isteğinde olan sıradan bir adamdır. Bu arzusunda karısını en büyük engel olarak görmektedir. Almanya’da yaşayan babasının gönderdiği paraları kocasından habersiz saklayan Sevilay ise (Binnur Kaya), yurdum topraklarında fazlasıyla rast gelinebilecek evi ve ailesi dışında bir hayatı olmayan ve dahasını da düşünemeyen basit bir ev hanımıdır. İkilinin tek yaprak sallanmayan hayatında Celal’in bu gidişe bir son verecek planıyla ufaktan esintiler gelmeye başlar.

Türk sineması dönüm noktaları, önemli olaylar –ikinci yazı

nazokiraze | 31 March 2010 12:01

1970’lerin ilk yarısı Türk Sineması’nın Kemal Sunal, Metin Akpınar, Zeki Alasya ile komedi, Sezercik, Ömercik’li dram ve Cüneyt Arkın, Kadir İnanır’lı aksiyon filmleri ile geçerken ikinci yarısı seks filmlerine teslim olmuştu.

12 Eylül İhtilali Türk Sineması için önemli dönüm noktalarından biridir, 973 filmin yasaklandığı dönemde Yeşilçam iyiden iyiye kabuk bağlar.

80li yılların ilk yarısı Atıf Yılmaz Müjde Ar‘lı kadın filmleriyle döneme damgasını vurur, ayrıca bu yılların en büyük başarısı Yılmaz Güney’in Yol filmi Altın Palmiye’yi alır.