bildirgec.org

türk sineması hakkında tüm yazılar

Aykut Oray hayatını kaybetti

queennothing | 12 August 2009 09:58

1942, Üsküdar doğumlu dizi / sinema oyuncusu Aykut Oray, oyunculuğa tiyatro ile başladı. “Eve Giden Yol 1914”, “Şellale”, “Ömerçip” gibi sinema filmlerinin yanısıra, “Çiçek Taksi” ve özellikle, adının duyulmasına büyük katkı sağlayan “Bizimkiler” dizisi ve daha bir çok projede yer alan Oray, 11 Ağustos günü hayatını kaybetti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde gerçekleşen “4. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali”ne katılan Oray, otel odasında geçirdiği kalp krizine yenik düştü.
Oray’ın cenazesi, 13 Ağustos sabahı, 10:00’da, Kadıköy’de bulunan Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılacak olan törenle, Çengelköy Mezarlığı’na defnedilecek.

Turan Seyfioğlu

sinemasever | 03 August 2009 17:17

Turan Seyfioğlu
Turan Seyfioğlu

40 yıllık yaşamına 29 film sığdıran, 50-60 yıllarının biz sinema seyircilerinin unutamadığuı dev bir aktör Turan Seyfioğlu…Yaşamı türlü maceralarla geçmiş, madalyalar kazanmış yüzme şampiyonu olan aktör aynı zamanda bir Fransız Lejyoneri.

Araştırmalarım sırasında 7 Eylül 1961 tarihli hayat mecmuasında rastladığım ve Sinematürk ınternet sitesinde de yayınladığım Turan Seyfioğlu’nu bir tanıyalım.

Afet-i Devran; Neriman…

Kuduz maymun | 02 August 2009 13:09

Afet-i Devran; Neriman
Afet-i Devran; Neriman

Türk sinemasının vamp kadını, sarışını, boylu-poslusu, erkek fatması, ağlayan, acı çeken maşuku, bazen de ‘çaça’sı: Afet-i devran Neriman; Şahane Kadın Neriman Köksal.

Asıl adı Hatice Kökçü’dür. İstanbul’da, Rami’de dünyaya gelmiştir. Annesi ve babası kendisi küçük yaşta iken ayrıldığı için Köksal, Rami Kulübü’nde futbol oynayan, sonra da genç yaşta vereme yakalanıp ölen babasını hatırlamaz. Annesinin ikinci evliliğinden beş kardeşi olmuştur. Çocukluk yıllarını Feriköy’de annesi ve teyzesine ait bir evde geçirir. İlkokuldan sonra da bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başlar. İlk sevgilisi, soyadını açıklamak istemediği Hikmet’tir. Hikmet Bey’le dört yılı geçer. Dışarı çıkıp gezdikleri günlerde eve tarlalardan dolanarak gelir. Otomobilden de her zaman eve varmadan iki sokak evvel iner. Aile mutaassıptır.

Erol Taş

sinemasever | 02 August 2009 12:33

Yeşilçam sinemasının unutulmaz karakter oyuncusu EROL TAŞ’ı tanıtmak isterim bu seferki yazımda. Erol Taş’ı ınternet kanalı üzerinde bulduğum bir yazıyı buraya aktararak tanıtmak daha doğru olur.

Evet bu dev oyuncuların kıymetini ne yazık ki aramızdan ayrıldıkları zaman anlayabiliyoruz.
Unutulup bir kenara atılan aranıp sorulmayan bu ve bunun gibi oyuncularımız, yokluk ve sefalet içinde ömürlerini tamamlıyorlar ve aramızdan ayrılıyorlar. Ben işte bu noktada üzerime düşen görevi yapıyorum ve onları bu vesile ile anıyorum.
Saygılarımla

Yalçın Özgül

Semih Kaplanoğlu – Süt

kahramancayirli | 01 August 2009 12:19

Semih Kaplanoğlu’nun Süt’üne nasıl yaklaşmalı, nereye koymalı? Süt, bir üçlemenin ortası. Bir şairin gençliği. Yumurta’nın öncesi, Bal’ın sonrası. Şair Yusuf’u, annesini nasıl tanıtmalı, hangi sözcükleri kullanmalı.
Sade, sırf sinema yapıyor, Semih Kaplanoğlu. Biz bunu Meleğin Düşüşü’nde anlamıştık, bayılmıştık sevinçten. Türk Sineması’nda umut verici gelişmeler oluyordu, adımlar duyuluyordu.

YOKLUKTAN BESLENEN; TÜRK SİNEMASI

sahaf1976 | 31 July 2009 16:02

İleriye sıçrayabilmek için evvela bir iki adım geriye çekilmemiz gerektiğinin altını kalın kalın çizen Brecht; Türk Sinemasının; içinde bulunduğumuz ve tüm küremizi de saran ekonomik krize rağmen gerçekleştirdiği atılımını görse ne düşünürdü bilemiyoruz ama sektör adına kuşkusuz ki çok sevindirici.

İçinde “Nefes” de dahil olmak üzere 32 film birden beyazperde için geri sayıyor. Bu rakamın şimdilik vizyona hazır olanların sayısını belirttiğini düşünürsek, Türk Sinemasının krize rağmen ciddi bir atılımda bulunduğunu; tabiri caizse yoksulluktan beslendiğini söylemek mümkün.

ilk dansözümüz Adalet PEE

sinemasever | 27 July 2009 14:37

İnce belli, kıvrak ajanları kimlerdir ve yurdumuzda il dansöz ve aynı zamanda ajan olan Emine Adalet Pee kimdir. İşte bu na ışık tutan Eser Baykuş’un sayfasından alıntı. İlgi duyanlara duyurulur.

Adalet Pee’nin rol aldığı filmlerv ise şunlardır.

1944 DENİZ KIZI Y: Faruk Kenç, S: Mualla Kenç, GY: Kriton İlyadis, YP: İstanbul F. (Faruk Kenç)

1947 YANIK KAVAL SY: Baha Gelenbevi, GY: Kriton İlyadis, M: Sadi Işılay, Muhittin Sadak, YP: Birlik F. (İskender Necef)

1949 UÇURUMA DOĞRU SY: Şadan Kamil {“Der Postmeister-Postacının Kızı” (1940) isimli filminden}, GY: İlhan Arakon, M: Baki Çallıoğlu, YP: Atlas F. (Nazif Duru)

Ersin Pertan hayatını kaybetti

queennothing | 24 July 2009 15:25

“Tersine Dünya”, “Kurt Kanunu”, “Kuşatma Altında Aşk”, “Şarkıcı”, “Acı Gönül” filmleri ve “Aşk Filmleri Yönetmeni: Orhan Aksoy!” ve “Akad Sineması” adlı iki belgeselin yönetmenliğini ve senaristliğini yapan, 1943, Bulgaristan doğumlu Türk Sineması’nın değerli ismi Ersin Pertan, 23 Temmuz Perşembe günü hayatını kaybetti. Çeşitli yayınlarda sinema üzerine yazılar yazan ve Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) Başkanı olan Pertan, beynindeki rahatsızlık nedeniyle bir süredir Amerikan Hastanesi’ndeydi. Pertan’ın cenazesi, 24 Temmuz Cuma günü kaldırılacak.

Birol Işın hayatını kaybetti

queennothing | 16 July 2009 09:51

1944, Mersin doğumlu Birol Işın, Türk Sineması’nın arka sayfalarında saklı kalmış bir sanat adamı. Hem oyunculuğu, hem de yönetmenliğiyle, sinemaya hayatını veren Işın, 15 Temmuz günü hayatını kaybetti.
Küçük yaşta ailesini kaybedip, İstanbul’a gelen Işın, hayatını sinemaya adadı. Eşinin terkedişi ve kızı ve oğlunun yurtdışına taşınmasıyla yalnız kalan Işın, psikolojik sıkıntılar yaşamaya başladı. Kalp hastalığı olan Işın, 2005 yılında kalacak yeri olmadığı için Kayışdağı Darülacezesi’nde yaşamaya başladı.
İlk yerli fotoromanı yayınlamış olan (1968) Işın, 15 Temmuz 2009 tarihinde, kalp krizine yenik düşeerek, hayata veda etti.

kinyas da bitti kayra da..

kahramancayirli | 13 July 2009 12:13

sacmodelleri.de adresinden alınmıştır
sacmodelleri.de adresinden alınmıştır
at.blogcu.com adresinden alınmıştır
at.blogcu.com adresinden alınmıştır

Dediğim kadar varmış. Heves Şiir Dergisi’nin yeni sayısında yayımlanan Birhan Keskin şiiri muazzam, çok hoş, çok zehir. Haberiniz olsun.
Turistas adlı bir korku filmi izledim. İnsanın yeni ülkeler görme hevesini kırıyor, korkutuyor. Epeydir korku-gerilim filmi izlemiyordum, özlemişim. Josh Duhamel arz-ı endam ediyor filmin başrolünde. 2006 yılının filmi, Brezilya ormanlarıyla tanıştıracak sizi..
Kinyas da bitti, Kayra da. Yaklaşık 600 sayfalık yer altı kültümüz. Helal olsun yazarına. 10 sayfa kısa öykü yazmaya gözüm korkuyor benim, aynı şeyleri tekrarlarım yeni bir şey yazamayacağım paniğine kapılırım vs diye, adam yazmış tuğlayı oturmuş. Hikayesi keyifli, dilindeki şiir keyifli. Tek itirazım kitabın kalın oluşu. 100-200 sayfayı geçti mi korkuyorum artık. Hakan Günday’ın ellerine sağlık. Kinyas ve Kayra’yı hiddetle öneriyorum. Tatile giderken alın yanınıza. Beğenmezseniz tatil dönüşü gelin kafama atın.
Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken söz Funda Arar’a geldi. Ben sıkıcı buluyorum Arar’ın yorumunu. Çok hareketli bir pop şarkısını bile ağdalı ağdalı söyleyiverecek gibi. Gözüm korkuyor. Kadın, insan olarak iyidir hoştur, orası ayrı. Ama ben Arar şarkısı duyunca kaçıyorum. Köşe bucak.
Sizin etrafınızda da milyon tane uyuz olduğunuz insan var mı? Benim var. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor.
İnsanın yıldız olabilmesi için bir ışıltıya ihtiyacı var. Bir parıltıya. Ve bence bu ışık, Bengü’de yok. O yüzden isterse dünyanın en iyi şarkısını alsın parayla Serdar Ortaçtan. Bengü hiçbir zaman yıldız olamayacak. İyi bir pop şarkıcısı olabilir, sesi, yorumu iyi olabilir, ayrı. Ama kitleleri peşinden sürükleyemeyecek.