bildirgec.org

türk filmleri hakkında tüm yazılar

Kutsal Damacana 2 – İtmen Fragman

esoes | 19 January 2010 16:35

Kutsal Damacana 2 – İtmen, 22 Ocak 2010‘da sinema ve özellikle Şafak Sezer severlerin karşısında.

Film hakkında detaylı bilgi ve resimleri görmek isterseniz sivrisinema.com adlı siteden de yararlanabilirsiniz.

Herzaman söylediğim gibi “bir filmin serisi olacaksa ilkinden daha iyi olmalıdır”, kesinlikle bunu başarmış olduğuna inandığım bir isim ki kurt adam karakterindeki Mustafa Üstündağ’da Şafak Sezer ile iyi bir ikili olmuşlar.

Şimdiden bir Şafak Sezer fanatiği olarak hepinize iyi seyirler diliyorum.

dila hanım

kahramancayirli | 30 September 2009 10:58

resimsec.net adresinden alınmıştır.
resimsec.net adresinden alınmıştır.

Bir film, edebiyat uyarlamasıysa olumlu bir önyargı ile başlarım filmi izlemeye. Çünkü edebiyat eserindeki dramatik kurgu fazla çaba gösterilmese de senaryoya, filme yansır, ayağı yere basan, derinlikli olan karakterleri olur genelde filmin. Kötü edebiyat uyarlamaları da var elbet, hepsi aynı kalibrede değil.

resimyagmuru.com adresinden alınmıştır.
resimyagmuru.com adresinden alınmıştır.

Dila Hanım, ta üniversitedeyken kolay kolay film beğenmeyen bir arkadaşımın önerdiği bir filmdi, kısmet geçen hafta sonu ancak izleyebildim. İyi ki izlemişim. Uzun zamandır güzel bir aşk hikayesi izlememiştim ekranda, iyi geldi.

Kanal-İ-zasyon (2009)

nonige | 25 September 2009 14:56

Bir korku filmi olan “Musallat” filminin yönetmeni, aynı zamanda “Dikkat Şahan Çıkabilir” ve “Co-Medya” TV şovlarının yönetmenliğni de yapmış olan Alper Mestçi bu kez bir komedi filmi yönetti.

Televizyonu yerden yere vurma mevzusunda usta olan televizyoncu Okan Bayülgen için bu film biçilmiş bir kaftan. Film sahip olduğu kadroyla tepeden tırnağa Okan bayülgen kokuyor :Erol Günaydın, Rasim Özteki , Serhat Özcan , Hakkı Devrim, Ahmet Çakar, Sadettin Teksoy, Metin Uca filmin içersine bir güzel serpiştirilmiş.

Film bir televizyon kanalı olan Kanal-i deki komik olayları konu alıyor.

kanal-i-zasyon
kanal-i-zasyon

Turan Seyfioğlu

sinemasever | 03 August 2009 17:17

Turan Seyfioğlu
Turan Seyfioğlu

40 yıllık yaşamına 29 film sığdıran, 50-60 yıllarının biz sinema seyircilerinin unutamadığuı dev bir aktör Turan Seyfioğlu…Yaşamı türlü maceralarla geçmiş, madalyalar kazanmış yüzme şampiyonu olan aktör aynı zamanda bir Fransız Lejyoneri.

Araştırmalarım sırasında 7 Eylül 1961 tarihli hayat mecmuasında rastladığım ve Sinematürk ınternet sitesinde de yayınladığım Turan Seyfioğlu’nu bir tanıyalım.

Aşk Üzerine Söylenmiş Herşey

sinemasever | 13 July 2009 09:42

Türk Sinemasında Afişlerde rastladığımız içinde Aşk sözcüğü geçen yazımı adı altında yayınlanan “Türk Sineması” web sayfasında yayınladığım için burada yayınlama imkanı yok. Bu nedenle Aşk ile ilgili girişi bu web sayfasından izleyebilirsiniz.

Burada 1922 yılında çekimi yapılan “İstanbul’da Bir Facia-ı Aşk” ve 1948 yılında çevrilen “Efe Aşkı” filmlerini görebilirsiniz.

Daha sonraki üçüncü ve dördüncü “Aşk” filmlerini gene aynı web sitesinin sayfalarında yer almaktadır.

SUSUZ YAZ’DA BİREYCİLİK VE YALNIZLIK

admin | 06 July 2009 11:55

1960’LAR METİN ERKSAN SİNEMASINDAN MODERNLİK GÖRÜNTÜLERİ: SUSUZ YAZ’DA BİREYCİLİK VE YALNIZLIK
Kahraman Çayırlı

Yardımlarından dolayı Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Sinema Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Dr. S. Ruken Öztürk’e çok teşekkür ederim..

1990’lı yıllarda Türkiye’de bir toplumsal/kültürel aktivite olarak film izlemenin anlamı ve izleyici profili kökten değişime uğramıştır. Eğitimli, orta sınıflara hizmet eden bir sanat biçimine dönüşen sinema, özellikle 1960’larda alt ve orta sınıf ailelere hitap eden bir eğlence türüdür. Artık yılda iki elin parmağını geçen sayıda film yapılamazken, bahsettiğim Yeşilçam döneminde bu rakam 200’ü, hatta 70’lerin başında 300’ü bile bulmuştur. Fakat nicelik gözümüzü boyamamalı, zira bol bol çekilen bu filmlerin büyük kısmı birbirlerinin kopyası gibidir ve sinemamıza yeni hiçbir şey getirmemişlerdir.Yeşilçam, 1950’li ve 60’lı yıllarda tam anlamıyla altın çağını yaşamış; 70’li yılların ilk yarısına dek “aile eğlencesi” olma özelliğini korumuştur. Salon komedilerinin, genellikle kan davası temalı köy filmlerinin ve melodramların yaygınlaştığı 1950’li yılları, Gecelerin Ötesi (Metin Erksan,1960) filminin öncülüğünü yaptığı “toplumsal gerçekçilik” akımına mensup filmler izler. Bu akımın filmleri, sinemanın eğlendirici işlevine hizmet etmek yerine halkın yaşadıklarını olduğu gibi, sade bir üslupla beyazperdeye yansıtır.Bu makalenin temel iddiası ağırlıklı olarak 1960–65 yılları arasında varlığından söz edilen toplumsal gerçekçi sinema akımının bir parçası olarak Metin Erksan sinemasının “bireycilik” ve “modern bireyin yalnızlığı” temaları etrafında biçimlenmiş olduğudur. Bu çerçevede makale, Metin Erksan’ın 1963 yapımı Susuz Yaz’ının modernlik ve modernliğin görünen sonuçları temelinde kültürel çözümlemesini yapmayı hedeflemektedir. Yazının ilk bölümü, “modernlik” ve “bireycilik” kavramlarının Türkiye’de geçtiğimiz yüzyılda yaşanan toplumsal dönüşüm bağlamında tartışılmasına ve 1960’lı yıllardaki Metin Erksan Sinemasının bu bağlantı çerçevesinde genel hatlarıyla tanımlanmasına ayrılmıştır. Susuz Yaz’da suyu ve tarladaki korkuluğu “bireycilik” kavramı etrafında irdeleyen ikinci bölümün ardından son bölüm bir toplumsal kurum olarak aileyi tanımlamakta, modernliğin mahremiyeti ve aileyi nasıl dönüştürdüğünü ele almaktadır.

Altmışdört yılın ardından: Meral Çetinkaya

kahramancayirli | 27 May 2009 13:30

Altmışdört yılın ardından: Meral Çetinkaya
Kahraman Çayırlı

Zaten huyumuzdur bizim. Sanatçılarımızın değerini, ancak onları kaybettiğimiz vakit anlarız. Hayattayken saygı duymamız gereken insanların kıymetini bilmek için, onların yitip gitmelerini bekleriz illa. Benim bu yazı ile niyetimse, yıllardır sadece işini yapan ve her daim takdir edilmeyi hak eden gerçek bir sanat insanını anlatmak: Meral Çetinkaya’yı..1945 yılında Bursa’da doğan Çetinkaya’yı ben ilk kez Bizimkiler’in (Yalçın Yelence/ 1989-2001) Ayla’sı olarak tanıdım. Oysa “Sanat Tarihi” eğitimi alan yetenekli sanatçı, 1969 yılından itibaren “oyunculuğun er meydanı” olan tiyatro sahnesindeydi. Dostlar Tiyatrosu’nda uzun yıllar çalıştı. “Şili’de Av”, “Alpagut Olayı”, “Bitmeyen Kavga”, “Gün Dönerken”, “İkili Oyun”, “Yalınayak Sokrates” sanatçının oynadığı oyunlardan. Tiyatro yaşamını ise halen Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda sürdürüyor. “Bir Yaz Evi”, “Hadi Öldürsene Canikom”, “İlk Gençlik”, “İvan İvanoviç Var mıydı? Yok muydu?”, “Ocak” son temsillerinden.