bildirgec.org

türk filmi hakkında tüm yazılar

Birhan Keskin Soğuk Kazı

kahramancayirli | 16 April 2010 13:18

ucankus.com adresinden alınmıştır
ucankus.com adresinden alınmıştır

Şarkı şiir kitap film önerileri. Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu filmini izleme fırsatı yakaladım. Aldığı onca ödülü hak eden, eli yüzü düzgün, naif, sade ve etkili bir Türk filmi. Ne kadar gurur verici. 90lar Türk Sineması’nın çıkardığı iyi yeni yönetmenlerden biridir Ustaoğlu. Güneşe Yolculuk filmi de ayrıca dikkate değerdir.

Rasim Özdenören’in hikaye kitaplarını okudum. Çarpılmışlar ve Kuyu isimli kitaplarındaki üslubu takdire şayan. Yenilikçi ve dikkat çekici.
Fakir Baykurt’un Kaplumbağalar kitabı sahi on numara bir kitap. Köy romanlarını oldum olası sevmişimdir. Aramızda roman yazmaya cüret edenler varsa (mesela ben), başucu kitabı olabilir, yol gösterebilir.

Vavien

exorientelux | 12 April 2010 10:09

Başroldeki isimlere bakınca komedi izlenimi veren ama özünde güldürmek dışında çok başka dertleri olan Vavien, Yağmur ve Durul Taylan biraderlerin yönettiği 2009 yılı yapımı Türk sinemasının yüz akı filmlerinden biri.

Tokat Erbaa’da abisiyle beraber kendi elektrikçi dükkanlarında çalışan Celal (Engin Günaydın), yaşamının tek düzeliğinden sıkılmış, bol para ve başka gönül maceralarıyla hayatın tatlı taraflarını yaşama isteğinde olan sıradan bir adamdır. Bu arzusunda karısını en büyük engel olarak görmektedir. Almanya’da yaşayan babasının gönderdiği paraları kocasından habersiz saklayan Sevilay ise (Binnur Kaya), yurdum topraklarında fazlasıyla rast gelinebilecek evi ve ailesi dışında bir hayatı olmayan ve dahasını da düşünemeyen basit bir ev hanımıdır. İkilinin tek yaprak sallanmayan hayatında Celal’in bu gidişe bir son verecek planıyla ufaktan esintiler gelmeye başlar.

Barış Manço’nun tek filmi: Baba Bizi Eversene

nazokiraze | 06 April 2010 10:01

Baba Bizi Eversene 1975 yapımı Barış Manço filmi. Barış Manço’nun yanı sıra Hulusi Kentmen, Feridun Çölgeçen, Bige Zobu gibi ustaların da yer aldığı filmde kadın oyuncu olarak Meral Zeren var.

Filmdeki müziklerin tamamı rahmetli Barış Manço’ya ait, birkaç dakikalığına da olsa Kurtalan Ekspres filmde görünmekte. Barış Manço filmde kendi sesiyle oynamış.

Türk sinemaseverlerin sevdiği bol yıldızlı, komedisi bol filmlerden biri olan Baba Bizi Eversene defalarca izlenip de bıkılmayan eğlence dolu bir film. Öyle ki ben bu filmi her izleyişimde Barış Manço’nun niye başka film yapmadığını düşünüp dururum, keşke yapsaydı. Baba Bizi Eversene, eski Türk filmleri sevenler için, Barış Manço’nun en beğenilen şarkıları, Hulusi Kentmen’in babacan bakışları ve Meral Zeren’in güzelliği ile kaçırılmaması gereken bir film.

Başka Dilde Aşk

exorientelux | 26 March 2010 09:26

Başka Dilde Aşk, yönetmen İlksen Başarır‘ın ilk filmi olmasına rağmen, ilk filmlerde rastlayabileceğimiz çoğu aksaklıkları/aksamaları bertafar edebilmiş son dönemlerde çekilmiş güzel Türk filmlerinden birisi.

Konusu şimdiye kadar çoğumuzun malumu olmuştur, ben yine de temelde işitme engelli bir genç olan Onur ile işitme engelsiz Zeynep adında bir genç kızın ilişkisini anlattığını, bunun yanında normal insan-anormal insan kavramlarına değindiğini, insan ilişkilerini özellikle de arkadaşlık ve aşk ilişkilerini incelediğini, bunları yaparken de toplumsal sağırlığı da ele aldığını söyleyeyim.

Başka Dilde Aşk‘ın ele aldığı bu kavramları sinema sanatı bazında anlatmada başarılı olduğunu düşünüyorum (tabii sinemadan anladığım kadarıyla). İşi acındırma boyutuna taşımadan, işitme engelli birinin kendi ayakları üstünde durma çabasını izlerken, Onur’un bu işi nice engelsiz insandan daha iyi yaptığını görüyoruz, aynı zamanda ilişkilerinde de “normal” (!) insanlardan daha sağlıklı bir anlayışı var. Zeynep’in Onur’u sahiplenme ve ona ayak uydurma çabası da nice insana ders verecek nitelikte.

İyi Seneler Londra

nevdalist | 23 March 2010 09:44

İnternetten tesadüf eseri rastlayarak izlediğim bir film. Nedense pek adı sanı da duyulmamış. Ya da ben duymamışım diyerek suçu üzerime alayım. 2007 yapımı film gerek çekimler, gerekse konu itibariyle türk filminden ziyade bana avrupa bağımsız sinemasını hatırlattı.

KÜNYE

Yönetmen: Berkun Oya
Senaryo: Berkun Oya
Oyuncular: Ülkü Duru, Ali Atay, Zuhal Olcay, Şebnem Sönmez, Vahide Gördüm
Müzik: Fazıl Say, Tan Tunçağ
Yapım Yılı: 2007
Tür: Dram

Yüreğine Sor’un Galası Yapıldı

widfara | 11 March 2010 15:54

Yüreğine Sor
Yüreğine Sor


“Aşk inancı, inanç aşkı sorguluyor!”

Dün akşam, e-kolay sinemanın “blogger” davetlisi olarak, Cevahir Megaplex’te yapılan “Yüreğine Sor” isimli filmin galasındaydım.
Hem filmin oyuncuları Tuba Büyüküstün, Kenan Ece, Hakan Eratik hem de sanat dünyasından pek çok farklı isim galadaydı, yönetmen Yusuf Kurçenli’de tabii.

Açıkçası bu benim katıldığım ilk film galası olduğundan, kokteylin ya da mekanın nasıl olduğuna dair yorum yapmam çok doğru gelmiyor ancak konukların salonlara dağılması konusunda bir kaos yaşandığı da gerçek. Yer bulamadığı için merdivenlere ourmak zorunda kalanlar bile oldu.

Yusuf Kurçenli
Yusuf Kurçenli

Filmin yönetmeni Yusuf Kurçenli. Kendisi en son “Gönderilmemiş Mektuplar” isimli filmi çekmişti 2002 senesinde. Ayrıca kendisini TV’den Baba Evi dizisiyle de hatırlayabilirsiniz. Filmin senaryosunu da yazan yönetmen bu senaryo ile 5 yıldır uğraştığını söyledi galadaki konuşmasında.

Filmin başrollerinde, televizyondan transfer üç isim bulunuyor; Tuba Büyüküstün, Kenan Ece ve Hakan Eratik. Diğer rollerde ise Türk sinemasının ve televizyonun önemli isimlerinden Ayla Algan, Mahmut Gökgöz, Civan Canova, Taner Barlas, Selda Özer, Tomris Oğuzalp, Alp Öyken, Hilmi Özçelik, Ayşe Tunaboylu, Nihat İlerive Şevval Sam bulunuyor.

Film, 19.yılların sonunda Osmanlı develtinin Karadenizdeki bir köyünde geçen bir aşk hikayesini anlatıyor özünde. Esma ile Mustafa birbirini seviyor, evlenmelerine mani olan tek şey kimsenin bilmediği Mustafa’nın gizli hristiyan olduğu gerçeği.Tam da bu sırada Osmanlı Tanzimat Dönemi ile birlikte hristiyanlar üzerindeki baskıyı azaltıyor, alınan vergileri kaldırıyor. Bu yüzden tüm gizli hristiyanlar, yıllardır müslüman olduklarını söyledikleri komşularına doğruyu söyleyip-söylememek arasında kalıyorlar. Yüreğine Sor, Mustafa’nın içindeki çelişki üzerinden (Bir yanda sevdiği kadın diğer tarafta “İsa”) tüm köyün çelişkisini anlatıyor; ya doğruyu söylemeye cesaret edip sevdiklerini kaybedecekler ya da yalan söylemeye devam edip “İsa”dan yüzlerini çevirecekler. Herkesin “Yüreğine Sor”ması gerekenler var yani.

Gölgesizler (2009)

queennothing | 25 February 2010 09:45

Hasan Ali Toptaş‘ın eserinden sinemaya uyarlanan Türk filmiGölgesizler“, 2009 senesinde vizyona girdi. Ümit Ünal‘ın yönetmeenliğini yaptığı filmde Selçuk Yöntem, Ertan Saban, Arsen Gürzap, Altan Erkekli, Taner Birsel, Erdem Akakçe gibi isimler rol alıyor. Filmin ana odağı, bir avuç insanın yaşadığı ve fazlasıyla kendi halinde olan bir köy. Otoriter muhtarlarına çok bağlı olan köy sakinleri ise filmin diğer odak noktası.

Bu sakin köyde, son zamanlarda artan gizemli kayboluşlar söz konusudur. Ortadan kaybolan onca kişiden sonra köyün güzel ve genç kızı Güvercin de bir süredir eve gelmemektedir. Bu durum, köy halkını ayaklandırmış, herkes genç kızı kaçıran kişiyi bulmaya çalışmaktadır. Gizli gizli casusluk yapanlar, birbirlerinden şüphelenenler bir yana, köye yeni gelen berber de güvercinin kaçırılmasına kayıtsız kalamamış, gelişmeleri uzaktan takip etmektedir.

Eleştirel tadıyla ”Neşeli Hayat” yorumu

gorcun | 19 February 2010 16:36

Neşeli Hayat
Neşeli Hayat

2009’da çekilmeye başlanan yeni Yılmaz Erdoğan projesi 27 Kasım’da seyirciyle buluştu. ”Neşeli Hayat”, Erdoğan’ın başrolünde ve odak noktasında olduğu, çevresi birbirinden başarılı eski ve yeni BKM oyuncularıyla çevrili dram soslu bir komedi filmi. ‘Müslüman mahallesinde bir noel baba’, ‘küçük adamın büyük hikayesi’ gibi cümlelerle tanımlanan film, bana göre vaad ettiği ölçüde tatmin edici bir hikaye sunuyor. En önemli yönü ise tek karakter odaklı olması ve bu karaktere başarıyla hayat verilmesi. Dolayısıyla filmin incelemesini bu karakter üzerinden yapmak mümkün. Filmin kahramanı Rıza, büyük şehirde küçük hayalleriyle mütevazi bir hayat yaşayan sıradan bir insan. Karısı ve evlerine zorunlu yerleşen kayınbiraderiyle birlikte yaşıyor. Mahalle sakinleriyle de ‘saadet zinciri’ gibi bir talihsizlikten dolayı arası kötü olan Rıza, günlük 40 TL’ye Noel Baba kılığında bir alışveriş merkezinde çalışıyor. Daha önce terlik kostümüyle stadyumlarda çalışan kahramanımız, aslında kendi deyimiyle bu ‘kepaze’ işten utanç duyuyor.

Kaç Para Kaç

exorientelux | 21 January 2010 13:38

Yönetmenliğini Reha Erdem‘in yaptığı “Kaç Para Kaç“; paranın, normal vatandaşı nasıl da anormale çevirdiğini abartmadan, karikatürize etmeden anlatan yönetmenin ikinci filmi.
Filmin baş karakteri Selim, sahibi olduğu dükkanda erkek gömleği satmakta, etliye sütlüye karışmadan yaşayıp gitmektedir. Bir gün bindiği takside, içinde yüklü miktarda para bulunan bir çanta bulur. Selim önce paranın sahibini bulma telaşı içine düşse de, gazetede çalıştığı bankadan para çalan bir adamın haberini okuyup bulduğu paranın çalınan para olduğunu anlayınca, telaşı paranın sahibine ulaştırılma telaşı olmayacaktır artık. Selim, sahip olduğu bu büyük ganimeti hayatına yavaş yavaş yedirmeye çalışır, ama farkında olamadığı şey parayla beraber kendi kişiliği ve etik değerlerini de harcamaya başladığıdır.

İki Dil Bir Bavul

exorientelux | 13 January 2010 18:08

Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan‘ın yönettiği İki Dil Bir Bavul, izlediğimiz filmlerden epey farklı, belgesel özelliklerin teğet geçtiği ilginç bir film.

Bir ilkokul öğretmeninin, doğunun bir köyüne atanmasından sonra yaşadıklarını anlatan film; öğretmenin annesiyle konuşurken ağzından dökülen ve çoğumuzun “oralar” hakkında genel kanısını yansıtan bir cümleyle başlar: “Buralarda hiçbir şey yok ya, hiçbir şey…” Evinde suyu akmayan, elektriği habire kesilen öğretmenin tek sorunu bu olsa hadi neyse, okuma yazma öğretmesi gereken öğrencileri de tek kelime Türkçe bilmemektedir. Birleştirilmiş (yani bütün şubelerin bir arada olduğu) bir sınıfta, her öğretmenin makus derdi olan müfredatı yetiştirmek şöyle dursun, basit bir diyalog için bile dakikalarını harcayan öğretmenimiz için günler kolay geçmez. Öte yandan öğrenciler için de aynı şey geçerlidir, karşılarında saygı duyup ondan bir şeyler öğrenmek istedikleri öğretmenleri vardır ama söylediği tek kelimeyi bile anlamamaktadırlar.