bildirgec.org

türk filmi hakkında tüm yazılar

Üç kişi, bir çanta; 40 (2009)

queennothing | 08 February 2011 09:41

Amerika’da sinema eğitimi alan çiçeği burnunda yönetmen Emre Şahin, ilk uzun metrajını çekti. “40” adını verdiği filmin senaryosunu da kendisi yazan Şahin’in Altın Portakal Film Festivali’nde yarışan bu eseri, yaklaşık iki senedir çeşitli aksaklıklar sebebiyle vizyona giremiyor.
Yaprak Dökümü” dizisiyle tanıdığımız oyuncu Deniz Çakır, “Heroes” dizisinde rol alarak adını duyuran oyuncu Ntare Mwine ve Ali Altay‘ın rol aldığı film, 2009 senesinde çekildi.

Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’da birbirini tanımayan üç kişi arasında geçen film, gizemli bir çanta sayesinde hareketleniyor. Üç kişinin (Godwill, Sevda, Metin) aynı anda bu çantanın peşine düşmesiyle devam eden film, kader ve mucize olgularını sorguluyor.

Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak (2010)

queennothing | 07 February 2011 11:16

1980 doğumlu sinemacı Ali İlhan‘ın ilk uzun metraj yapımı “Signora Enrica“, 2010 senesinde çekildi. 25 Şubat’ta vizyona girmesi beklenen ve 1 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle çekilen Türk-İtalyan ortak yapımı olan filmde İtalyan aktris Claudia Cardinale, İsmail Hacıoğlu, Lavinia Longhi, Fahriye Evcen, Teoman Kumbaracıbaşı, Bedia Ener ve Murat Karasu gibi isimler rol alıyor. Müziklerini Orhan Şallıel’in yaptığı ve senaryosunu Ali İlhan’ın yazdığı Sinyora Enrica, İtalya (Rimi) ve İstanbul’da çekildi.

Odalarını kız öğrencilere kiraladığı evinde bir başına yaşayan Sinyora Enrica, terzilik ve pazarcılık yaparak hayatını kazanan bir İtalyan hanımefendisidir. Seneler önce oğlu Giovanni ile kendisini terkeden kocasının gidişinden sonra karşı cinse olan sevgi ve güvenini yitiren Sinyora Enrica, hiçbir erkeği evine almamaya yemin etmiş ve bu yeminine de sadık kalmıştır; ta ki dil öğrenmeye İtalya’ya gelen Ekin kapısını çalana kadar.

Aşk Tesadüfleri Sever (2011)

super hero | 03 February 2011 11:26

Bir aşk filminin konusu ne kadar farklı olabilir? Oğlanla kız birbirini sever, sonra birtakım engeller çıkar; sonra da ya kavuşurlar mutlu son olur, ya da kavuşamazlar hüzünlü son olur.

Birinden biri zengin, diğeri fakir, birinin ailesi despot, biri hasta, birinin zaten süren bir ilişkisi, hatta belki evliliği var, ikisi dünyanın farklı yerlerinde, birisi görev icabı uzak bir yere gitmek zorunda, biri şöyle, diğeri böyle… Ne kadar çeşitlendirmeye çalışırsanız çalışın, konusu bir şekilde tanıdık gelmeyecek bir aşk filmi var mıdır?

Sadece konusuna bakacak olursak, Aşk Tesadüfleri Sever filminin de bize yeni bir şey anlatmadığı hissine kapılırız. Belli bir yaşa gelmiş ve film seyretmeyi herkese, bu “kızla oğlan birbirini sevmiş” hikayesi şu ya da bu şekilde tanıdık gelecektir. Ancak, sinema, asıl olarak aynı hikayeyi farklı şekilde anlatabilme sanatıysa eğer, yönetmen Ömer Faruk Sorak bize Aşk Tesadüfleri Sever filmiyle bu sanatın nasıl yapılması gerektiğinin en usta örneklerinden birini veriyor. Konu itibariyle dibine kadar uzatılmış ağdalı sahnelere fazlasıyla müsait olsa da, daha çok televizyon dizilerinde gördüğümüz bu yaklaşımdan tamamen uzak durup, temposu hayli yüksek bir film sunmuş bize.

Kosmos

exorientelux | 01 February 2011 17:19

Türk sinemasının artık kendini kanıtlamış yönetmenlerinden Reha Erdem‘in 2010 yılı yapımı son filmi Kosmos, adından da anlaşılacağı üzre izleyiciyi farklı bir boyuta taşıyan, onun farklı bir boyutta düşündürmesini isteyen ilginç bir film.

Filmimiz, kelimenin tam anlamıyla karlı yolları aşmış da gelmiş bir yabancının Kars’ın bir kasabasına gözyaşlarını dindirmek ve sadece aşk’ı yaşamak için gelmesiyle açılıyor. O geldikten sonra da kasabada tuhaf olaylar gerçekleşmeye başlıyor. Kendini Kosmos olarak tanıtan adı sanı belirsiz bu yabancının, ellerinden şifa dağıtan bir derviş mi yoksa eli uzun bir hırsız mı olduğu konusu, film boyunca kasaba halkının kafasını meşgul ediyor. Bu kafa karışıklığı kasaba halkından biz izleyicilere de sirayet ediyor. Film boyunca, Kosmos hakkında kanaatimiz zavallı bir meczup olmasından mekansız bir derviş olması arasında gidip geliyor.

Demirkubuz’un “İtiraf”ı (2002)

queennothing | 24 January 2011 11:26

“Kıskanmak”, “Masumiyet”, “Kader” gibi yapımlarla Türk Sineması’nın en iyi yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen Zeki Demirkubuz‘un Karanlık Üstüne Öyküler üçlemesinin (Yazgı, İtiraf, Bekleme Odası) son filmi olan “İtiraf“, 2002 senesinde vizyona girdi. Taner Birsel, Başak Köklükaya, İskender Altın, Miraç Eronat, Gülgün Kutlu gibi isimlerin yer aldığı film, 21. İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’, 13. Ankara Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen’ Ödülü’nün yanısıra Demirkubuz, Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü’nün sahibi oldu.
Mühendis olan Harun ve karısı Nilgün, Ankara’da yaşamaktadırlar. Sıradan bir yaşam süren çiftin monotonluğu bir şüpheden ziyade gözle görülüp, kulakla işitilen bir gerçekle bozulacak ve bitmeyen bir huzursuzluk başgösterecektir.

Cevriyem (1978)

queennothing | 08 January 2011 16:34

Senaryosunu Safa Önal’ın yazdığı, yönetmenliğini Memduh Ün’ün üstlendiği sinema filmi “Cevriyem“, 1978 senesinde vizyona girdi. Türk Sineması’ın Sultanı Türkan Şoray ve sinemamızın usta aktörlerinden Kadir İnanır‘ın başrollerini paylaştıkları filmde Erol Taş, Neriman Köksal, Mürüvvet Sim, Süleyman Turan ve Ali Şen gibi isimler de rol alıyor. Filmde Şoray’ın canlandırdığı ‘Cevriye’ karakteri, hafifmeşrepliği ile unutulmaz karakterler arasında yerini aldı.
Kendi içinde gruplaşmış bir gecekondu mahallesinde oturan Cevriye, çevre tarafından sevilen ve korunan genç, genç olduğu kadar da güzel ve işveli bir kadındır. Bir akşam çatkapı gelen bir adamı evine alan Cevriye, kanun kaçağı olduğunu öğrendiği Ahmet’i evinde saklamayı kabul eder ve işler karışır.

Anayurt Oteli (1987)

queennothing | 29 December 2010 12:43

“Gizli Yüz”, “Aşk Üzerine Söylenmemiş Her Şey”, “Melekler Evi” gibi yapımlardan tanıdığımız Türk Sineması’nın usta isimlerinden Ömer Kavur‘un, Yusuf Atılgan‘ın romanından uyarladığı 1987 çıkışlı filmi “Anayurt Oteli”, Altın Portakal Film Festivali, İstanbul Uluslararası Film Festivali, SİYAD Ödülleri, Venedik Film Festivali, Nantes Three Continents Film Festivali ve Valencia Film Festivali’de çeşitli dallarda ödüllere layık görüldü.

Sinemada sansüre karşı; Kağıt (2010)

queennothing | 27 December 2010 09:45

Plato Film’in kurucusu yapımcı/ yönetmen Sinan Çetin’in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği, çekimleri 2010 senesinde tamamlanan sinema filmi “Kağıt”, 2011 başında vizyona girmeye hazırlanıyor. Öner Erkan, Asuman Dabak, Ahmet Mekin, Ayşen Gruda, Zeynep Beşerler, Uğur Bilgin ve Fatoş Seğmen’in rol aldığı 100 dakikalık yapımın fragmanını izlemek için buraya tıklayınız.
Sinemaya gönül vermiş genç ve hevesli bir çocuk olan Emrah, ilk sinema filmini çekmeye hazırlanmaktadır. Gümrükçülükten emekli olan babasının eczacılığa yönlendirdiği Emrah, kendi halinde bir kadın olan annesi Şahane Hanım tarafından rahat bırakılmış, hayatını dilediği gibi yönlendirebileceği söylenmiştir. İlk filmini çekmeye hazırlanıyor dediğimiz Emrah ise babasının kuralcılığını kulak arkası ederek filmi için bütçe oluşturmaya çalışmaktadır. Önce babası tarafından yasaklanan Emrah, çevresi ve devletin sansürüne uğrayınca yılmadan devam edecek, sanatın önünde hiçbir yasağın duramayacağını inatla tekrarlayacaktır.

Aşk Tesadüfleri Sever (2010)

queennothing | 24 December 2010 15:36

“G.O.R.A.”, “Vizontele”, “Yahşi Batı” gibi yapımlarla tanıdığımız Ankaralı yönetmen Ömer Faruk Sorak‘ın yönetmenliğini üstlendiği 2010 çıkışlı sinema filmi “Aşk Tesadüfleri Sever“, Böcek Yapım tarafından 2011’de vizyona sokulacak bir romantik komedi. Aktör, nam-ı diğer ‘Dolce Turco’ Mehmet Günsür ve Belçim Bilgin, Altan Erkekli, Şebnem Sönmez, Ayda Aksel, Hüseyin Avni Danyal ve Yiğit Özşener de rol alıyor.
1977 senesinin Ankara’sında hamile eşlerini hastahaneye yetiştirmeye çalışan iki adam; Yılmaz ve Ömer, acele ve telaş yüzünden birbirlerine çarparak kaza yaparlar. O gün doğum yapacak olan Neriman ve kaza sebebiyle erken doğum yapan İnci’nin çocukları Özgür ve Deniz, dünyaya geldikleri anda gözleri ilk birbirlerini görür. İlk görüşte aşk diyebileceğimiz bu durum, Özgür ve Deniz’i türlü tesadüflerle birbirine bağlayacak ve aşk, karşı konulmazlığını bir kez daha kanıtlayacaktır.

Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi (2010)

queennothing | 21 December 2010 18:17

Said Nursi (Molla Said, Said-i Kürdi), 1876 senesinin 5 Ocak gününde mi, 12 Mart gününde mi doğduğu tam olarak bilinemeyen, Risale-i Nur Külliyatı’nın yazarı Kürt asıllı bir İslam alimidir. Din ile ilmin/ siyasetin/ felsefenin birbirinden ayrılamaz olduğunu savunan, bunları birarada tutmaya çalışan ve yakınları tarafından Bediüzzaman olarak anılan Said Nursi, fikirleri, kitapları ve yetiştirdiği öğrencileriyle dünyayı etkileyen bir adam, örnek alınacak bir insan olmuştur.
Bitlis’te dünyaya gelen ve 23 Mart 1960 tarihinde Şanlıurfa’da vefat eden Said Nursi’nin yaşamı, yönetmen Mehmet Tanrısever tarafından bir sinema filmi haline getirildi. Mürşit Ağa Bağ, Engin Yüksel, Tarık Tanrısever ve Mesut Çakarlı’nın rol aldığı “Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi“, çocukluğundan başlayarak anlattığı Said Nursi’nin hayatına dair tüm önemli ayrıntıları aktarmayı amaçlamış. Feza Film’in yapımcılığını üstlendiği filmin fragmanını izlemek için web sitesinde Multimedia bölümünden Fragman’ı tıklayınız.