bildirgec.org

trajedi hakkında tüm yazılar

Kıbrıs’ta Neler Oluyor?-II

karuma76 | 14 July 2010 10:49

Bu aralar ada çok sıcak.Heryer, herşey, insanlar kavruluyor. Bu yüzden olsa gerek(!), insanlar burada 14.00-16.00 saatleri arası uyur. Hem de her yaştan, herkes…
Uyuyan bir devletin, uyulmayan kuralları! Avuç içi kadar bir adada, orana vurursak neredeyse Türkiye’de olandan fazla Trafik kazası oluyor. Neden araçların çokluğundan… Herkesin evinde en az iki, çoğunda da 3 araç var. İş arabası, Eş arabası, gezmek için araba, bayramlık araba falan. Burada herşey modadan ibaret. Düşünün ki yeni bir araba aldınız. Bir süre sonra yeni bi modeli geldi. Burada anında araba değiştirilir. Onun çocuğu şu okula gidiyor benimki de gitsin. Onun çocuğu keman dersi alıyor benimki de alsın. Bir sürü gereksiz moda ve gereksiz yarış. İki kardeş sırf bu yüzden birbirine giriyor. İki aile düğün günü nikahı iptal ediyor hem de ailelerden biri diğer aileden daha fazla çikolata yedi diye. Sanki çikolata kutusu suçluymuş gibi havuza fırlatılıyor. Ve en tirajı komik kısım. Bir sonraki gün adanın en tirajlı gazetesinde bir ilan: “Ben bilmem kimin oğlu bilmem kim, bilmem kimin kızı bilmem kimle hiçbir bağlantım kalmadığını tüm sevdiklerime duyururum.” Nokta…
Evet! Bu adada insanlar biraz garip. Neye inandıklarını, ne için yaşadıklarını bilmiyorlar. Ama kesinlikle kendileri için yaşıyorlar. Burada yaşayan herkes kendi cebine girecek paraya bakar ve öyle yaşar. KTHY niçin battı sanıyorsunuz? Eğitim nasıl böyle dibe vurdu? Neden Adanın marka olan ürünleri teker teker tarih oluyor?
Bu yazımda şu an gündemde yer eden KTHY konusunu ele alacağım. KTHY nasıl battı? Aslında “Battı mı batırıldı mı?” diye sorsak daha doğru olur.
İki-üç haftalık bir olay bu. Çok taze ve çok güncel. Tabii yine sade vatandaş gözüyle anlatacağım. Biri çıkıp itiraz ederse bunu dikkate alsın. Zira benim gözümde bu şekilde yer etmiş demektir. İki-üç hafta önce herşey dedikodularla başladı ki, bu adanın en ünlü eylemi dedikodudur. Anında haber yayılır. Kısa zamanda duymayan kalmaz adada. Hatta medya bile haber doğrulanmadan ilk baskıya verir. Sonra seyreyle gümbürtüyü. Hemen yer yerinden oynar, ortalık bir anda karışır. İlk olarak çalışanlar eylem yapmaya başlar. Batan bir geminin tabanına eylem yaparak bir delik de onlar açar. Sonra bu bir avuç insandan çıkan ses bir anda bütün adaya yayılır. Hemen toplu grevler, mitingler başlar. Çoluk çocuk herkes yollara dökülür. Çoğuna sorun orada niçin bulunduğunu bile bilmez. Ama hep bir kalabalık oluşur. Peki bu batış hikayesinin nedeni nedir? .Şimdi içi su ile dolu bir kova düşünün ve biraz yükseğe asılı. Altında da bir sürü insan. İçlerinde suya ihtiyacı olan da var olmayan da. Fakat herkes eline bir çivi alıp kovayı deliyor. İşte şimdi o kova (KTHY) bomboş. Firma çalışanlarının bazılarının ömür boyu ücretsiz bilet hakkı, bazılarının 5-6 bilet hakkı ve bazılarının da tek bilet hakkı olduğunu biliyor muydunuz? Aslında çalışanlar kendi kazdıkları kuyuya kendilerini ittiler. Şimdi gelin bakın meydanlarda “KTHY batmadı batmayacak.” naraları atıyorlar. Oysa çoktan infaz gerçekleşti ve artık KTHY diye bir havayolu şirketi, yavruvatanın bayrağını üzerinde taşıyan bir şirket yok. Devam edecek….

Notre-Dame De Paris (1999)

queennothing | 07 November 2009 19:16

Victor Hugo‘nun başyapıtlarından biri olan “The Hunchback Of Notre-Dame“dan (1831) uyarlanan 1999 çıkışlı müzikal yapım “Notre-Dame De Paris“, Fransız yönetmen Gilles Amado‘nun yönetmenlik kariyerinin en değerli yapımı. Hem görsel hem işitsel bir ziyafet niteliğinde olan filmde Hélène Ségara, Garou, Patrick Fiori, Daniel Lavoie, Bruno Pelletier, Luck Mervil ve Julie Zenatti yer alıyor.

Paris’te devasa bir katedral; Nore-Dame. Çingene kızı Esmeralda’nın güzelliği ve baştan çıkarıcı dansı, civar sakinlerinin tek konu başlıdır. Genç bir asker subayı olan Phoebus’un tutulduğu Esmeralda’ya, kamburu yüzünden ‘ucube’ ilan edilen Quasimodo ve herkesi şaşırtacak biri, ülkenin en saygın din adamlarından olan Frollo da kayıtsız kalamamıştır.
Esmeralda’nın kalbi ise, kendi halinde bir kız olan Fleur-De-Lys ile Esmeralda arasında kalan subay Phoebus’a aittir.

21 GRAMS /2004

| 27 March 2009 13:10

Yönetmen : Alejandro González Iñárritu
Senaryo : Guillermo Arriaga
Görüntü Yönetmeni : Rodrigo Prieto , Fortunato Procopio
Müzik : Gustavo Santaolalla
Oyuncular:
Sean Penn (Paul Rivers), Naomi Watts (Cristina Peck), Benicio Del Toro (Jack Jordan), Charlotte Gainsbourg (Mary Rivers), Melissa Leo (Marianne Jordan), Clea DuVall (Claudia), Danny Huston (Michael), Carly Nahon (Cathy), Claire Pakis (Laura)
Yapım: 2003
Gösterim Tarihi : 21 Mayıs 2004

Filmin konusu; Ağır bir kalp hastası, matematik öğretmeni Paul, hayatı ancak kalp nakline bağlı olarak yepyeni bir kalbi beklemektedir. Ondan ne pahasına olursa çocuk yapmak isteyen bir eş. Aynı zaman dilimlerinde, iki tane şeker gibi kızları olan çok mutlu bir karı-koca ve alanında başarılı doktor (fakat gençliğindeki suç ve günahlardan kurtulamayan iki çocuk babası) ve ailesi ile tanışıyoruz. Beklenmedik trafik kazası mutlu bir aileyi söndürüyor. Christina, kaza da kızları ve eşini kaybederek hayatı alt üst oluyor. Bu vahim trafik kazası üç farklı yaşamı bir noktada kesiştiriyor. Bu kaçınılmaz ölümden arta kalan güzel şey ise bir insan kalbinin beden değiştirmesi…

factory girl

schizophrenia13 | 12 January 2009 17:46

factory girl
factory girl

fabrika‘nın ziyaretçisi olarak gelen ve warhol‘un fetişi haline gelen edie sedgwick‘in biyografi hikayesini anlatan factory girl, warhol ve fabrika’nın gerçek yüzünü eşeliyor.
bohem ve güzel zengin kız olarak dahil olduğu fabrika’da hayranı olduğu warhol’un gözünde oyuncusu olmaktan daha fazla anlam ifade etmektedir. fabrika ona aşık olacağı erkekle birlikte bazı kötü alışkanlıklarda kazandırır, bu aslında bir kayıptır. erkek arkadaşı warhol’u, kötü alışkanlıkları ise aşkını kaybettirir.

factory girl
factory girl

edie’nin trajik hikayesibi ele alan factory girl, warhol hayranlarını üzebilir.

kübik trajedi

azurenus | 05 September 2005 13:37

bu, ben gibi 3d programlarına meraklıları etkileyecek bir örnek. [siggraph]da halkın seçimi ödülünü alan bu muhteşem kısa filmde, poligonal bir kız çeşitli kozmetik araçlar ile kendisini güzelleştirmeye çalışıyor. kozmetik araçlar da 3d ile ilgililerin karşılaşmış olacakları çeşitli yazılımcıklar.

film, ming yuan chuan adında bir taiwan’lı bir bilgisayar mühendisliği öğrencisine ait.