bildirgec.org

trainspotting hakkında tüm yazılar

Filmlerden İlüstrasyonlar

exorientelux | 29 December 2010 17:51

İnternette öylesine gezinirken bir blogda rastladığım ve pek beğendiğim Justin Reed imzalı ilütrasyonları sinepildeşlerimle paylaşma arzusuyla tuşlara sarıldığım iş bu postta, sizleri kendi elceğizimle seçtiğim resimlerle baş başa bırakıyor, daha fazlasını sanatçının resmi sitesine havale ediyorum. Buyrunuz…

Trainspotting’in devamı gelecek!

queennothing | 09 December 2010 09:14

1996 çıkışlı “Trainspotting“, en sevilen sinema filmleri arasında yer alır. Oscar Ödüllü İngiliz yönetmen Danny Boyle‘nin yönettiği filmin devamı geliyor.
“Slumdog Millionaire”, “28 Days Later…” gibi yapımlarla ün kazanan Boyle’nin yaptığı açıklamaya göre, oyuncular belli bir yaşa gelince devamı çekilecek. Yazar Irvine Welsh‘in romanından uyarlanan “Trainspotting”in devamı, yazarın Trainspotting’in devamı olarak yazdığı romanı “Porno”dan uyarlanacak.

Kitaptan Sinemaya…

AsetilCoa | 13 September 2010 14:35

Kitaptan sinemaya film uyarlamak cesaret ister. Çünkü kitapta ayrıntılı ve uzun uzun anlatılan bölümler filmde kısa kesilir. Belki sizi kitaba aşık eden o ufak ayrıntılar senaristler tarafından önemsiz görülebilir. Ya da kafanızda yarattığınız karakterlerin filmdekilerle alakası yoktur. Hele ki kitabı okuduktan sonra filmi izlerseniz kitaptaki büyüyü asla filmde bulamazsınız. Zaten bu uyarlamaların çoğu da başarısız olur.

Ama bazı filmler var ki en az kitapları kadar başarılılar. İngiliz The Guardian gazetesinin 2006’da listelediği “En iyi 50 uyarlama film”.

Aşağıda da bu filmlerden birkaçını bulabilirsiniz.

1984

A Clockwork Orange

Fight Club

Unutulmaz Sahneler 1

freeradical | 21 August 2010 10:10

Pulp Fiction
Uma Thurman’a eşlik etmek zorunda kalan Travolta’nın, istemeyerek de olsa sahneye çıkıp, delik çoraplarıyla dans etmesi.

Travolta’nın eroin komasından çıksın diye Uma Thurman’ın kalbine adrenalin iğnesi saplaması.

Bruce Wills’in son anda kaçmak yerine düşmanını kurtarmaya karar verdiğinde, Wallace’ın tecavüze uğradığını gördüğü sahne.

Samuel Jackson’ın soygun yapılan cafede cüzdanı için girdiği diyaloglar ve herkesin silahları birbirine doğrultması.

film müziksiz olmaz

denizdogan | 04 September 2008 10:17

trainspotting soundtrack
trainspotting soundtrack

Bizi etkileyen aklımızda kalan filmlerin mutlaka tema müziklerini hatırlarız. Film müziği (soundtrack) denizdeki iyot kokusu gibidir. Ciddi bağımlılık yapar. Fakat beyne ve kalbe hiç bir zarar vermez. Gözü kadar kulakları da sağlam izleyicilerin zamanla takip ettiği bir frekansa dönüşür.

pulp fiction soundtrack
pulp fiction soundtrack

Son yıllarda profesyonel isimler filmlere öyle olumlu katkılar yaptılar ki doğal olarak bu alan başlıbaşına bir branş oldu. Film türlerine göre film müziği tasarımcıları oluştu. Gerek müzik bilgileri gerekse filme getirdikleri taptaze soluklarıyla sinema sektörünün çözüm üreten insanları haline dönüştüler.

american beauty soundtrack
american beauty soundtrack

Özellikle yüksek bütçeli Amerikan film endüstrisi, gelişen görsel imkanların yanında insanların ruhuna hitap etmek ve duygularını canlandırmak adına film müziklerinin belki de filmin önünde kullanılmasını sağladılar. Bu tamamen popüler bir yaklaşımın sonucu tanınan müzisyenlerin duyulmuş parçalarıyla filmin tema müziğini oluşturdular. Bir bakıma toplama film müziği albümleri yöntemi kullanıldı.

Fakat bu durum fena da olmadı. Film müziklerinin bir albümü olma fikri ve ticari olarak buradan da ciddi ciddi para kazanılması sektörü hep canlı tuttu. Müzik marketlerde Soundtrack bölümleri genişlemeye başladı. Hollywood kadar alternatif film sektörü de kendisini fazlasıyla yeniledi. Müzik kalitesini daha da yukarıda tuttu. Gün yüzüne çıkamamış veya sanatsal altyapısı olan fakat tozlanmış müzisyenleri tanıma fırsatımız oldu.

Trainspotting

fckmeimfamous | 18 June 2008 17:45

Choose Life. Choose a job. Choose a career. Choose a family. Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers… diye başlayan sekansı ile akıllarımızda yer etmiş o ünlü Danny Boyle (Shallow Grave, 28 Days Later, Sunshine, Millions, The Beach) filmi Trainspotting.

Irvine Welch‘in aynı adlı romanından (hatta Porno ismiyle Trainspotting‘in devamı niteliğinde bir kitap daha yazdı) sinemaya uyarlanan film, modern zaman klasiklerinden biri olarak gösterilir. Kendine has bir görsel dili, İskoçya aksanı ingilizcesi, her biri birbirinden farklı karakterleri ve ismiyle (Trainspotting İngiltere’de yeraltından geçen metroların numaraları ile oynanan bir tür iddia oyunudur) hayran kitlesini oluşturmuş ve unutulmaz statüsüne konmuştur.

Birşey söyle Mark!

reoxy | 17 July 2005 15:27

Hava çok güzel günlük. Herkes bir yerlere gidiyor plajda güneşlenmeye, piknikte mangal yapmaya. Şu bugün bilgisayara değerlerini girip yarın da teslim etmem gereken test raporlarını vereceğim şefim bile erdeğe gidiyor ve beni davet etmesine rağmen ben gidemiyorum görev bilinci yüzünden görüyorsun.

Oysaki tatilde dinlencede değildi gözüm. Evde bilgisayar başında çalışırken yeterince rahatım zaten ama bir zorunluluğu olması rahatsız ediyor insanı günlük. Kalkıp abuk subuk oyalanacak işler buluyorum kendime. Televizyonu açıyorum sonra çalan bir şarkıya eşlik etmeye çalışıyorum, bitince gidip yemek yapıyorum. Bak şimdi de kalkmış seninle konuşuyorum.