bildirgec.org

tim roth hakkında tüm yazılar

Ucuz Roman; Pulp Fiction (1994)

snail | 23 March 2011 09:13

Pulp fiction; kalitesiz kağıda basılan polisiye romanlara verilen isimdir. Quentin Tarantino’ nun senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı film üç ayrı hikayeyi ele alır ve hepsini başarılı bir şekilde birleştirir, 1994 ABD yapımı, 154 dk. …Film bir cafede başlar, aslında bu başlangıç sahnesi aynı zamanda filmin son sahnesidir. İlk hikayede Jonh Travolta(vincent vega) ve Samuel L.jackson(Jules Winnfield) belirir akıcı ve eğlenceli diyaloglar eşliginde birkaç adam öldürürler…
Hemen sonraki hikayede karşımıza ismi Marsellus Wallace (Ving Rhames) olan zenci patronun yarabantlı ensesi çıkar ve karşısında ise boksör Butch ( Bruce willis) oturmaktadır ve zenci adam ona ringde yenilmesi karşılığında vereceği paradan bahsetmektedir…

The Beautiful Country (Güzel Ülke)

freeradical | 11 August 2010 16:09

amerika vietnam savaşının üzerinden uzun yıllar geçmiştir. öyle ki savaş zamanı amerikan askerlerinden birinin, vietnamlı bir kadınla evlenip sahip oldukları çocukları on yedi yaşına gelmiştir.
o dönem babası amerikalı olan bu çocukların hepsine yapıldığı gibi, annesinden babasından bihaber, kırsalda yaşayan Binh de insanlar tarafından yalnızlığına terkedilmiştir.

film tam da önce annesinin sonra da babasının izini buma kararıyla başlar denilebilir.

The Cook the Thief His Wife & Her Lover (1989)

queennothing | 29 January 2010 12:33

İngiliz sinemacı Peter Greenaway‘den önemli detaylara ve muhteşem bir görselliğe sahip, tekdüze başlayıp, aynı yolda devam eden bir başyapıt. 1989 senesinde vizyona giren “The Cook the Thief His Wife & Her Lover” (Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı), İngiliz Kültürü’ne, Fransız Devrimi’ne, doyumsuzluk ve açgözlülüğe, şehvete ve masumiyete yaptığı ince göndermeleri ve kusursuz bir oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. 1940, İrlanda doğumlu aktör Michael Gambon, Oscar Ödüllü aktris Helen Mirren, İngiliz aktör Tim Roth, Alan Howard, Richard Bohringer ve Roger Ashton-Griffiths‘in rol aldıkları yapımın tamamı İngiltere’de, başarılı dekore edilmiş bir stüdyoda çekildi.
Albert Spica, büyük bir restoran sahibi, zengin bir adamdır. Zenginlikle sahip olduğu doyumsuzluk hissiyle oldukça kaba ve görgüsüz bir adam haline gelen Albert, güzel ve zarif karısı Georgina’ya karşı da tıpkı restorandaki garson ve hatta müşterilere de olduğu gibi saygıdan yoksuni kaba davranışlar sergilemektedir.

Rob Roy (1995)

queennothing | 24 December 2009 15:24

İngiliz senarist Alan Sharp‘ın senaryosunu yazıp, yine İngiliz olan Michael Caton-Jones‘in yönetmenliğini yaptığı 1995 çıkışlı sinema filmi “Rob Roy“, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ dalında Oscar adayı oldu. Yapımda, Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktör Liam Neeson, yine Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktör Tim Roth, iki defa Oscar Ödülü kazanan Amerikan aktris Jessica Lange, iki defa Oscar adayı olan 1940 doğumlu İngiliz aktör John Hurt, Eric Stoltz ve yine İngiliz asıllı olan Brian Cox rol alıyor.

1700’lü yılların İskoçya’sı, hastalık ve yoksulluktan başka cesaret ve gurur görebileceğimiz bir yerdi ve asilzadelerin oburluğunun hesabı, genelde çiftçilik yaparak hayatını sürdüren halktan soruluyordu.
Hayvancılık yaparak eşi ve iki çocuğuna bakan Robert Roy MacGregor ise, asilzadelerden olan Montrose’den bir miktar borç istemeye karar vermiştir. Alacağı borçla hayvan almayı planlayan Robert, bu hayvanları iki katı fiyatına satarak kar elde edecek, dolayısıyla Montrose’ye de kar sağlayacaktır. Bu gerekçeye güvenen Montrose, Robert’e istediği parayı verir. Ancak ne var ki, genç adam aldığı borcu çaldırmıştır.

Everyone Says I Love You (1996)

queennothing | 24 November 2009 15:24

Usta yönetmen Woody Allen‘dan 1996 çıkışlı bir müzikal/komedi; “Everyone Says I Love You” (Herkes Seni Seviyorum Der). Filmde Woody Allen‘ın kendisi, Goldie Hawn, Edward Norton, Julia Roberts, Alan Alda, Drew Barrymore, Natalie Portman, Tim Roth ve Natasha Lyonne yer alıyor.

Paris’te yaşayan ve bir süreliğine New York’a gelen yazar Joe, yıllar önce boşandığı Steffi ve kızlarını ziyaret eder. Başarılı bir yazar olmasına rağmen, aşk hayatında hüsrana uğrayan Joe, yaşını başını almış, sorunlu, kararsız ve hepsinden önemlisi kadınlara nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir adamdır ve bu konuda harekete geçmek yerine, sürekli yakınmaktadır.

Four Rooms (1995)

queennothing | 03 September 2009 16:33

Teksaslı yönetmen Robert Rodriguez, Oscarlı yönetmen Quentin Tarantino, Alexander Rockwell ve 1954 doğumlu Allison Anders, 1995 senesinde “Four Rooms” adlı projede biraraya geldi. Dört bölümden oluşan film, aynı otelde dört farklı oda ve her odada geçen dört farklı hikayeden meydana geldi.
İngiliz aktör Tim Roth‘un başrolünde yer aldığı yapımda, unutulmaz müzikal “Flashdance“den tanıdığımız Jennifer Beals, İspaanyol aktör Antonio Banderas, ‘Pop Müziğin Kraliçesi’ Madonna, Bruce Willis, Oscarlı aktris Marisa Tomei, genelde yardımcı rollerle karşımıza çıkan New Yorklu aktör David Proval, İngiliz aktris Ione Skye, İtalyan aktris Valeria Golino, Alicia Witt, Amanda De Cadenet ve Tarantino‘nun kendisi de yer alıyor. Ayrıca Salma Hayek de, filmin ‘The Misbehavers’ adını taşıyan bölümünde, TV’de görünen ‘striptizci kız’ olarak küçük bir rolde yer aldı.

Ted, beş yıldızlı bir otelde’oda servisi’ olarak görev yapmaktadır. Dedesinden kalan bu iş, genç adamı yılbaşı gecesinde tahmin bile edemeyeceği maceralara sürükleyecektir.
(A. Anders’in yönettiği) “The Missing Ingredient:” Kendilerini ‘cadı’ olarak tanımlayan ve mitolojik Tanrılara inanan eşcinsel kadınlar, ayin yapmak için yılbaşı akşamı bir otel odası kiralarlar. Ayine başladıklarında, içleerinden birinin verilen görevi yapmadığını itiraf etmesiyle cadılar, bu eksiği gidermek için acilen ‘erkek’ aramaya başlarlar. Bu şanslı erkek, Ted olacaktır.

youth without youth

schizophrenia13 | 25 December 2008 16:47

youth without youth
youth without youth

mircea eliade‘nin 1976 tarihinde yayımlanan romanı youth without youth, francis ford coppola tarafından 2007 yılında beyaz perdeye aktarılmış.

youth without youth
youth without youth

nazi baskısı altında yaşayan romanya’da dil bilimci olarak çalışan bir profesöre yıldırım çarpmasıyla başlayan film, profesörün maruz kaldığı elektrik yükü sonucu 40 yıl gençleşmesini, kazandığı yetenekler sonucu peşine nazi bilimadamların düşmesini ve kaçışını anlatırken, kahramanımızın geçmişteki ve yaşadığı zamandaki aşklarına da tanık oluyoruz.
ne tesadüftür ki yeni sevgilisinin yaşadığı gelgitler kahramanımızın dilin kökenine olan yolculuğuna ışık tutmaktayken, sevgilisinin yaşlanmasına da neden olmaktadır.

Pulp Fiction

queennothing | 07 June 2008 20:19

Film kritikleri, kullanıcı yorumları, anket soruları, Türkiye ve dünyadaki “sinema” anlayışı, Quentin Tarantino ve onun paha biçilmez “Pulp Fiction”ı. İnternetin en büyük film portalı “IMDb” (Internet Movie Database) kullanıcılarının verdiği oylarla 10 üzerinden 9’a yakın duran sinemanın kilometre taşlarından biri “Pulp Fiction”. 1994 yılının ganster Travoltasıyla; Samuel L. Jackson’ın 9 milimetrelik silahıyla, Uma Thurman’ın kısa ve kahküllü saçlarıyla, Bruce Willis’in Bora Boracasıyla, Tarantino’nun yönetmen koltuğunu ‘şifreli taht’a çeviren karışık bir film “Pulp Fiction”.

Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri)

queennothing | 05 June 2008 09:40

1963 doğumlu Amerikalı yönetmen Quentin Tarantino, 1987 yılında ilk yönetmenlik denemesi “My Best Friend’s Birthday”den sonra 1992 yılında “Reservoir Dogs” ile sinema dünyasına gerçek anlamda “yeni bir tat” getirdi.
Pulp Fiction”, “Natural Born Killers”, “Death Prof”, “Jackie Brown” gibi sinema dünyasında ‘kült’ olmuş filmlerin arkasındaki başarılı isim Tarantino, kimilerine göre bir “dahi”; kimilerine göre ise “anlamsız filmlerin yönetmeni”.

Çeşitli film festivallerinde toplam 6 ödül kazanan “Reservoir Dogs”, ‘90’lı yılların başında amatördüm’ diyen Tarantino’yu izleyicilerin gözünde haksız çıkarıyor.
Joe Cabot, işlerini oğlu Eddie ile birlikte yürüten ünlü bir mafya babasıdır. İsrail’e gidecek fazla miktarda elmasların bulunduğu mağazayı soymak için oğlu Ed’in de bulunduğu 6 kişilik bir ekip oluşturur. Joe’nun en önemli kuralı, işin büyük bir gizlilik içinde gerçekleşmesidir. Bu yüzden ekipteki herkese gerçek isimlerini kullanmayı

yasaklar ve onlara birer lakap takar;
Mr. White” (Harvey Keitel), “Mr. Orange” (Tim Roth), “Mr. Pink” (Steve Buscemi), “Mr. Blonde” (Michael Madsen), Quentin Tarantino’nun canlandırdığı “Mr. Brown”. Sadece oğlu Eddie Cabot (Chris Penn) kendi ismini kullanabilecektir.

Rezervuar Köpekleri” adlı altı takım elbiseli adamın, büyük bir ‘profesyonellikle’ planladıkları soygun işine, polis baskını engel olur. Bu baskınla, ekipte bir ‘köstebek’; yani polis olduğunu anlarlar. Sığındıkları depoda ‘aralarındaki polisin kim olduğunu’ anlamaya çalışırken yaşanan trajikomik olaylar, vazgeçilmez Tarantino diyalogları ve her anı sürprizli geçen aksiyon sahneleriyle bir “suçlu-polis” filmi.