bildirgec.org

taşınma hakkında tüm yazılar

Nakliyat siteleri

roberti | 28 November 2010 20:03

Seo olarak evden eve nakliyat kelimesi belkide Türkiye de en popüler olan ve ilk sayfalara çıkartılması en zor olan kelimerden bir tanesidir.
Nakliyat sitelerine baktığımızda birbirinin aynısı bir çok site görünmekte, ve aynı firmalara hitap eden birçok site görmekteyiz.
Ortaya bir site kirliliği çıkmaktadır.Bu olay webamster arkadaşların Çalısmalarını zorlamakta ve nakliyat sektörünün çöküşünü hızlandırmaktadır.

taşınma yazısı

nazokiraze | 20 August 2009 13:56

Bu yaz taşınmalar çoktu, buradan da pek çok arkadaş taşındı (ben de dahil),geçen hafta eşimin kuzeni taşındı. Bugün de bir arkadaşım taşınacak .

Taşınmayı düşünenlere bir kaç ipucu verecegim, öyle ya mutlaka bilinen şeylerdir ama ilk kez taşınanlar tecrübesiz olabiliyor.

Eşya kolilemek sanırım işin belkemiğini oluştırıyor, eşe dosta salınan haberler, ne kadar da kıymetliymiş dedirten esnafta ki mukavva kutular( kapıya koyar koymaz anında kapılıyor hele taşınma mevsimiyse) insanın sinirlerini bozuyor. Mutfak eşyaları ve büfe,konsol gibi eşyaların içinde duran seyrek kullanılan yemek takımları mutlaka yıkanıp, kurutularak paketlenmeli, yeni evde hemen onları temizlemekle uğraşmamak adına çok rahat oluyor hemen yerleştiriveriyorsunuz.(iki kasem ve bir sürahim kırılmıştı)

az kaldı..nazokiraze

admin | 02 July 2009 14:48

En son 12 haziranda karaladım birşeyler, sonrası malum taşınmak,yerleşmek,dogalgaz,telefon bağlantısı beklemek falan fıstık, bir süredir ayrı kaldım pilli ahalisinden.

Yeni yerleşim bölgesi oldugu için ancak dün bağlandı telefonum, kısmetse akşamada internetim açılacak ancak ben dayanamadım biryerlerden gireyim dedim.
Yerleştim sonunda güzel evime, yükseklik korkuma ragmen 7. katta oturmanın manyak psikolojisi, nefes darlıgımın kabusu merdiven çıkma sorunuma çare olan asansörün dayanılmaz rahatlığı derken bayagı özledigimi farkettim burayı. Diyeceksinizki bize ne ne yazıyorsun böyle şeyler, bunları yazma sebebi başka.

ÇİLEK’E MÜSAADE:)

| 01 November 2007 09:45

Hafif apartmanı sakinleri,
Ben artık taşınıyorum. Apartmanımızla alakası yok gidişimin. Sizlerle de alakası yok. Öyle diyor içimdeki hasta ruhun sesi…Dinlemek zorundayım.
Çok güzel şeyler paylaştım sizlerle ve çok şey öğrendim kısacık bir zaman diliminde. Bunları, hayatımda açtığım birçok parantez gibi bir yeni parantez açıp içine koyacağım. Benimle kalacak tüm paylaşımlar. Hepinize bana kattığınız herşey için teşekkür ederim.
Sanırım hayatımı biraz daha “reel” kılmak şu anki niyetim. Gerçeklerime dönmek…Unuttuğum gerçeklerime.
Gitmeden önce birkaçınıza söylemek istediğim şeyler var:
EUQON; biliyorsun, sana söylemek istediklerim çok ama bir o kadar da tek cümlelik aslında: TEŞEKKÜR EDİYORUM…
ZEZ; seni tanımam gerekiyordu ve hafif Tanrının bu amacı için bir araçtı…hayatımda olduğun için çok mutluyum. çok özel ve güzel kadın…
PİLLİ PATİ; yüzüne baktığımda kalbime güven ve huzur akıtan tatlı insan…patilerin yere hep sağlam basacak biliyorum çünkü sen hayatın en zor anlarına bile dimdik durabilen nadir insanlardansın…
LİNET; puff olmak istediğinde haber ver, beraber olalım:) tatlı arkadaşım, hayata hep gülerek bak…
KOPANİSTİ;İzmir’li arkadaşım…İnsanları gülümsetebilmek zor iştir ve bir o kadar da özel…ve sen bana bu güzelliği bin kere yaşattın. İyi ki varsın. Mutlu ol.
LORİEN; pozitif enerjisini şu soğuk ekrandan bile yansıtabilen tatlı kadın…Çizgini hiç bozma. Sen güçlü ve “iyi” bir kadınsın.
İNTERNET CAFE; can dost…tanıdığım dakika itibariyle kanımın kaynadığı nadir insanlardansın, biliyorsun. Yalnızlığıma alışmaya çalıştığım günlerde mesaj kutuma yazdığın kısa “iyi ol çilek” mesajların bana büyük destekti. sağolasın. Bilgili, kültürlü, sevimli insan…
MEFKUD; kalemi harikalar yaratan nazik insan…Güzel ruhunu ve kalbini hep sıcak tut…seni tanımak ve yazılarınla o “özel” iç dünyandan bir parça da olsa nasiplenebilmek çok güzeldi. mutlu ol…
İNAN6666; hafifin asi çocuğu…bir diğer özel insan…içi dışı bir olup da taşkınlığını da sevgisini de doruklarda yaşayacak kadar yürekli insan…bildiğin yolda devam et. iç sesini kaybetme…
MAKALECİ; insan olmanın en güzel örneklerinden birisin sen…sabır, sevgi, şefkat, dostluk, anlayış ve gülücüksün benim için…Öyle kal, e mi?
BUDDHALA; sana hep söylerim bilirsin: özel bir beyinsin sen…dilerim hep güzellikler sunsun sana hayat.
NİCHOLAİ HEL; güzel yüzlü, güzel gözlü kardeşim. “Çilek ablam, rezervasyonu yaptırdım. Kaç kişi olduk ablam ya?” diyen sesin kulağımda kalacak:) için dışın bir…çok iyi adamsın ve hayat da sana bir gün adam gibi bir aşk getirecek. O zaman resim tamamlanacak senin için.
SEDAFLORA; bunalımlarımızı çakıştırmaya devam edersek biraz daha, kendimizi bir akşam meyhanenin tekinde sızmış bulacağız seninle:) dingin ve huzurlu bir hayat diliyorum sana.
PİLLİBEBEKKUYUDA; akıllı ve mantıklı kadın…yorumların ve özel mesajlarımızda benimle paylaşmak inceliğini gösterdiğin düşüncelerin için teşekkür ederim..hepsi aklımda:)
AKONİ; anne…güzel gözlü anne…içindeki o sıcaklığı kaybetme nolur…
DARJEELİNG; seninle ilgili aldığım son habere çok sevindim. Sen gerçek bir aşk kadınısın ve ömür boyu bu duyguyla boğuşmanı diliyorum senin için:) mutluluklar.
ZEYYNEP; güzel yüzün hep gülsün…
GUDDİCİNİ;yuvandaki huzur, yüzündeki güzel tebessüm hiç bitmesin…
EXPRESYON; şarkı söylemeye devam:)
DEVİLOR ANGEL;yazılarını okurken yorulduğum kardeşim:) yazmaya devam ama hep mutlulukla…çengelköy sözünü unutma ablana.
CEVVAL PORTAKAL; seni evlat edinmeye hala kararlıyım:) yaratıcı ve sevimli çocuk, umarım senin gibi gülen gözleri olan bir oğlum olur bir gün.
NECRONAMBER; efendi insan derler ya, işte öyle…
SUUGURRCAAN; hafifn en zor nickini taşıyan çatlak kızım:) neşen daim olsun.
RRB;eski dost…mutlu ol ve hep öyle kal.
XNİCOX;başlarda üzerine şimşekler çeken ve inanılmaz ağır tepkiler alan arkadaşım…Kalbin güzel…İçin çok temiz…sana yöneltilen silahlara bile çiçek sundun. sağol…Yolun açık olsun.
PERİPETTY; periler huzur sembolüdür benim için…huzurlu ve mutlu olmanı dilerim.
KAYVENK; merve’ye söyle, o zillinin peşini bırakmayacağım:)
ACUİSTİC; çözülecek çok şey var değil mi hayatta? Bir gün çözeceğini düşünme…O işi filozoflar bile yapamamış:) Neden mi dedim bunları sana? Bilmiyorum, içimden öyle geçti…mutlu ol.
Ve diğerleri…Ola ki ismini yazmayı unuttuğum ve bir kere bile olsa paylaşımda bulunduğum bir arkadaşım varsa, özür diliyorum…Önemsenmediğiniz için değil, aklım karışık olduğu içindir…Beynimde bin tane ses ayrı ayrı konuştuğu içindir…
Hepiniz kendinize iyi bakın…
AŞK, SAĞLIK, HUZUR VE MUTLULUK YANI BAŞINIZDAN HİÇ AYRILMASIN…
Hoşçakalın:)

işimdeyim, gücümdeyim

| 03 November 2006 07:26

selam günnük,

yokluğunda neler oldu dersen diye (ki demezsin; bilirim), anlatıyorum başımdan geçip aklıma gelenleri (bkz: geçip gelmek):

1. bayramda 9 günlüğüne memlekete gittim. halep’ten dayım ve yengem gelmiş “sınırdan vatandaş değişimi” programıyla. türkçe bilmediklerinden ben arapça öğrenmek zorunda kaldım 🙂 şimdi, 13. savaşçıdaki adam tadında arapça derdimi anlatabiliyorum.
2. askerlik şubelerinin ve tabipliğinin de devlet daireleri gibi çalıştığını farkettim üzülerek (bkz: tecil işlemi için gereken muayenenin 4 saat sürmesi; üstelik muayene yapılmadan onay verilmesi).
3. arkadaşın balık yemek için bizi dağa çıkmaya ikna etmesi (şaka değil valla bak) ve biz balık yerken başlayan yağmur sonucu dağın başında çamura saplanan araba başında 5 saat mahsur kaldık. yardıma gelen tamirci de çamura saplandı. 🙂 sonra gelen jip kurtardı da 02.30 suları evimize gidebildik.
4. geri vitesi “kelepçeli” olan abimin arabasını sürdüm biraz şehir içinde. vites kolu üstündeki kelepçeyi yukarı çekip birinci vitese taktığınızda geri vitese takılmış oluyor yani. ama şöyle bir sorun vardı ki, bu kelepçenin yayı takılmış. yani şöyle oluyor; kırmızıda duruyorum. sonrasında 1. vitese takıyorum (ya da öyle sanıyorum), sonra gaza bastığımda arkadaki arabanın tamponunu öpüyorum geri geri. 🙂 evet evet, kırmızıdan geri viteste kalkan ilk türk insanıyım ben sanırım. arabayı park ettikten sonra 45 dk ayak titremenizin geçmesini bekliyorsunuz; o ayrı konu.
5. pikniğe gittim nerdeyse yıllar sonra. tavuk pişirdim mangalda, dana etinin en güzel yerinin sırtından geldiğini öğrendim. çatal götürmeyi unuttuğumuzdan onlarsız da yemek yenebileceğini farkederek, açlığın nelere kâdir olduğunu anladım. biât ettim, inandım.
6. ikinci el bir opel corsa almayı düşünüyorum şu sıralar. arkasına “opel corsa – böyle cor” yazdıracağım. 🙂
7. yeni bir fantezim var işimle ilgili: yaptığım bir sitenin sloganı olarak “indernet bizim işimiz!”i kullanacağım. 🙂 arabesk cep telefonu melodisi sitesi olabilir misal. site adı da : yukleeeahh.kon olabilir.
8. üst maddede “utanmasam” yazınca aklıma (sanırım) ümit besen’in “utanmasam karşında ağlarım şimdiiiii” şarkısı geldi. bizim ailede arabesk dinlenmez. sezen aksu, ahmet kaya, zeki müren, ümit besen, adnan şenses, bülent ersoy da dinlenmiyor. aslında epeydir kimse müzik dinlemiyor. ama şimdi şöyle bir gariplik var ki, ben üstteki sanatçıların neredeyse tüm şarkılarını ezbere biliyorum. neden-nasıl bildiğimi de bilmiyorum. ama biri “nikah” dediğinde benim içimden anlamsız bir şekilde “nikah masasınaaaaa oturdun işte, unutmak çok zormuş böyle sevinceeah” diye şarkı söylemek geliyor. söylemiyorum, o ayrıııı. acaba şu “internet bizim işimiz” fantezisinin temelinde bu mu yatıyor diyoruz, ve bir sonraki haberimizle devam ediyoruz sayın sevgili okuyucular. evet.
9. “pınar altuğ beni de aldatsın!” kampanyası düzenlemek istiyorum şu sıralar. şahsımı demek istemiyorum, yo hayır, yanlış anlaşılmasın. bir arkadaşımın lafıydı bu: “abi, pınar altuğ beni de aldatsa ya ne güzel ohh!” o yüzden bir internet sitesi yapıp herkes özelliklerini yazsın istiyorum. sonra oylama başlasın. her haftanın birinicisini, pınar gelip ikinciyle aldatsın mesela di mi?
10. ev arkadaşım ay sonu askere gideceğinden evi taşımam icab ediyor yine. “sakınan göze çöp batar” misali, taşınmaktan ne kadar çok tiksinirsem o kadar sık ev taşımak zorunda kalıyorum. ev sahibine söyledim çıkacağımı. o da bas bareton komşumuz olan emlakçıya yetiştirmiş. bugün beni aradı godfather ses tonuyla. “şimdii, evi ziyarete gelecek olan adamları nasıl gezdiricez? anahtarı verseniz olmaz mı? hangi günler evdesiniz? bıdı bıdı vıcır vıcır püsür?” diyor özetle. ben de ev arkadaşıma topu atarak, “ben bi ona sorim bakim ne dicek” dedim. (bkz: “ben bilmem, beyin bilir.“)
11. “unutulanlar, unutanları asla unutmazlar” gibi laflarda tekrarlanan “unutma” yerine niye “aldatma” filan diyemiyoruz ki? (bkz: “aldatılanlar aldatanları asla aldatmazlar.“, “öldürülenler öldürenleri asla öldürmezler.“…)
12. patron bir gün iş verdiğinde, “bana iş verme, iş yapmasını öğret” demek istiyorum. (bkz: bir çin atasözü olan “bana balık verme; balık tutmasını öğret“)
13. geçen gece 01.20 sularında, sabah para gerek olacağı için para çekmek istedim. yoğun yağmur altında hiç de merkezi olmayan bir yerde bankamatik sırası bekledim garip bir şekilde. kamera şakası kurbanı olabilir miyim?
14. “impala, bişey sorcam” diyenlere hemen “beşşş” diyorum bu ara. genelde tutmuyor tabi. şahan’ın ilkokul öğrencisi küçük jose (“hoze” okunur :P) tiplemesinden kalmış sanırım. (bkz: “kaça gidiyorsun sen küçüğüm?” “sekkizzzz”)

Herşey Harry Jr.’a emanet

adoxus | 30 June 2006 09:24

Harry Jr.
Harry Jr.

Harry Jr. dediğimiz bu yaratığımsı şey yanınızda taşıdığınız bir çok şeyden sorumlu olabilecek bir şey. Esnek kablolarla anahtarları, cep telefonlarını, mp3 çalıcıları, USB bellekleri ve diğer birçok küçük şeyi tutabiliyor. Harry Jr. pembe, mavi, siyah ve beyaz renklerde. Ayrıntılı bilgi de burada.

duyuru

asymptot | 26 June 2006 17:24

ilgililere duyuru departmanından

bir süredir bulunduğum istanbuldan iş değişikliği nedeniyle ankaraya taşınıyorum, tarih henüz belli değil ama kesin olan şu ki, bundan sonraki ikinci pazartesi ankaradayım.

evden eve nakliyat

annie | 30 April 2005 01:38

taşınmak bir insanın hayatında yaşayabileyeceği en zahmetli işlerden birisi. neyse ki son yıllarda hizmet kaliteleri hızla artışa geçen evden eve nakliyat şirketleri sayesinde artık neredeyse sadece çantanızı alıp çıkacak şekilde taşınabiliyorsunuz.

bu tür işler genellikle eş dost tavsiyesiyle yürüyor olsa da, artan rekabet sonucu bazı nakliyat firmaları artık daha profosyonel çalışmaları gerektiğini anlamışlar ve yarışı internet ortamına taşımışlar. bildirgec.org üyelerinden ploop‘da evden eve nakliyat konusunda bir site yapmış. firmalardan bir çoğu işi ciddiye alıp, internet sitelerini yapmış olmak için değil de amaçlarına hizmet etsin diye yapmış görülüyor.