İstanbul’da yine sımsıcak bir gün dü.
ev de oturmanın anlamı yok,zaten çatı ısınmış ev hamamvari olmuştu.
İş yerimden adı gibi Mutlu olmayı hak eden bir arkadaşımız evleniyor,akşam toplanıp düğüne gidecektik.
toplanıp hep beraber düğüne gittik,biraz eğlenip tebrıkleri de sunduktan sonra,4 bayan arkadaş hadi beraber bir yere gidip çay içelim dedik.
nereye
nereye
derken
Eyüp’te ki piyorloti’ye gidelim, zaten kandil akşamı İsatanbul’u oradan seyreyliyelim dedik.
ey güzel piyorloti sen ne muhteşemsin
boşuna şiirlere,
yazarlara,
ressamlara
konu olmamışsın.
Her yer insan kaynıyor,tıklım tıklım,sigaramızın dumanı bile havada asılı kalıyor;
birer çay,manzara , sohbet ve her yer ışıl,ışıl
”sana bir tepeden baktım ey azız İstanbul”
boşuna dememişler…
ne güzel bir manzara güzelim İstanbul’um.
Tüm güzellikleri de,çirkinlikleri de içinde toplamışsın,
doyamadım seyretmeye,
hiç birimiz doyamadık sohbete,muhabbete,arkadaşlığa …
ee
vakit gece yarısı oluyor,kalkmalıyım malum evde çocuklar beni bekler.
veda etmeliyim,
arkadaşlarıma siz oturun biraz daha seyreyleyın Haliç’i dedim ve müsade istiyerek mekandan ayrıldım;
her yer insan seli..
ah Mutlu’cum ne sıcak bir gün de evlendin ama olsun
ruhunuz daima sıcak,yürekleriniz daima birbiriniz için çarpsın.
elveda Piyorloti
elveda bekarlık….