bildirgec.org

tarih hakkında tüm yazılar

microsoft exel dosyasındaki bir hücreye tarih formülü nasıl yapılır.?

| 29 March 2010 13:46

microsoft excel de bir tarih formülü nasıl girilir.
A1 hücresine tarih vermek için.=bugün()
bu tarih kısmını mouse ile sağ klik yaparak o hücrenin içerisine girerek hücreleri biçimlendir kısmına basıyoruz ve karşımıza aşağıda görülen resimdeki gibi bir küçük menü çıkıyor. sağ taraftaki “tür” kısmından hangi tarih bize uygun ise onu seçiyoruz.

padişahların tılsımlı gömlekleri

nazokiraze | 27 March 2010 11:38

Padişah Kaftanları Osmanlı döneminde padişahların gücü ile orantılı oldukça ihtişamlıydı. Günümüzde ülkemiz dışında pek çok müzede bu kaftanlar sergilenmekte.Saray kumaşları denilen padişahlar için özel dokunan kumaşlar onları dokuyanlar tarafından başka hiç bir iş yapılmadan sadece saray için çalışılarak yapılırdı.(Osmanlı Kumaşları)

Sultanların giydigi belirli zamanlarda dokunan ayet,hadis ve dua içerikli tılsımlı denilen gömlekler nazardan korunmak ve şifa bulmak için giyilirdi.Denizli pamuğundan dokunan kumaşlardan yapılan iç gömlekler hattatların aharlama tekniği ile üzerlerine yazı yazılmaya elverişli konuma getirilir, nakkaşlar tarafından üzerleri işlenirdi.(bu işlemin 3-4 yıl sürdüğü olurdu)

Doç.Dr. Hülya Tezcan‘göre bu iç gömlekler grafik sanatının en güzel örneklerinden biri. (Tezcan 1978 yılından beri bu gömleklerle ilgili çalışmalar yapıyor) Zülfikâr (HZ.Ali’nin kılıcı ) ve Süleyman Mührü gömleklerde en çok kullanılan şekillerdi, bununla birlikte pek çok mühür ve ayet gömleklerde yer alırdı.( Esmaul Husna, Hilye-i Şerif, Kaside-i Burde,Âyete’l-Kürsî, Fâtiha..)Hürrem Sultan‘ın oğlu 2.Selim’e hediye ettiği gömlekte Selim ve Bayezıd’ın saltanat mücadelesi ve Şehzade Mustafa’nın sonu yer alır. (Topkapı Sarayı’ndaki şifalı gömlekler)

Türk sineması dönüm noktaları, önemli olaylar

nazokiraze | 25 March 2010 09:17

Sinema her ne kadar ülkemize 1908 yılında getirilmek istendiyse de hayata hemen geçmemiştir, 1910’da Milli Sinema ve Ali Efendi Sinemaları açılmıştır.

Türk Sineması’nın ilk ortak filmi İstanbul Sokaklarında ‘dır. Türk-Mısır ve Yunan ortak yapımıdır. Yurt dışına satılan ilk afişli Türk filmi Binnaz‘dır.

Türk Sineması Cemiyeti organizasyonu olan film yarışması sinema tarihimizin ilk yarışmasıdır, ikincisi ise İstanbul Yerli Film Yarışması adıyla yapılmıştır.

8 Dalda Oscar Ödüllü Bir Biyografi: Gandhi

768 | 22 February 2010 15:16

20. yüzyılın ilk yarısında, İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan’da Mahatma Gandhi bağımsızlık mücadelesi için Pasif Direniş‘i örgütlüyordu.

Gandhi’yi usta oyuncu Ben Kingsley‘in canlandırdığı ve Richard Attenborough tarafından 1982’de çekilen film, en iyi biyografilerden biri kabul ediliyor. 11 dalda Oscar’a aday gösterilen film; en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi sanat yönetmeni, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi kostüm, en iyi kurgu ve en iyi senaryo olmak üzere tam 8 dalda Oscar aldı.

Yaklaşık 300.000 kişinin yer aldığı cenaze sahnesiyle de, “bir film sahnesinde yer alan en kalabalık insan sayısı rekorunu” da elinde bulunduran bu eser; umudun, iyiliğin ve inancın gücünü seyirciye var gücüyle hissettiriyor.

Aşk-ı Sema!

kharis | 18 February 2010 16:09

İçimde bir taşın altına sıkışmışcasına durdurulamayan bir çığlık,
Hergün biraz daha özlüyor ölümlerini,
Oracıkta ezilmesini istiyor sana ait ne varsa hücrelerinin,
Biliyorum benden nefret ediyorsun.
Yo Yo aslında sen beni hiç umursamıyorsun bile…
Benim ismimin sonsuzluğu sıkışmış, ulaşmamışki senin buzlu sularına,
Belki de tam ulaşıcakken kirlettim beyaz düşlerimi.
Belki de en mucizevi son olacakken döndün pamuk sırtını bana.
Sen, günde bir kere dahi olsa bana gülen hayalin sahibi.
Sen, o hayale gülerek karşılık verenin sevgilisi.
Sen, asla bil-e-meyeceğin ve anlamlandıramayacağın bir yanlışa sürükleyen beni.
Sen, özür dilemeyi çok istediğim insan.
Sen sen sen, sensizliği bana hediye eden duyulmamış mukedderat.
Duy artık!
Sana benzeyen vakıalarla ilgilenmeyeceğim artık.
Bitirdim savaşlarını…
Yalnızca tarih yazmak için varolacağım!

kapılar–2

nazokiraze | 17 February 2010 11:45

İslam dininde cehennem kapısı pek çok bölümde geçer, hesap gününde cehenneme girenlerin üzerine kapıların kapanıp kilitleneceğine inanılır.Hz. Ali ‘Cehennemin kapıları yedidir.Onlar birbirlerinin üstündedirler.Birinci dolar,sonra ikinci,sonra üçüncü,nihayet hepsi dolar.” der.( İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklüğe kapılanların konaklama yeri ne kötüdür.Zümer Suresi, 71-72)

cibali kapı-eğrikapı
cibali kapı-eğrikapı

İstanbul’da 55 kapı bulunuyor .Marmara Denizi kıyılarında yer alan kapılar ondokuz tanedir.Bazıları:
Mermer Kule Kapısı
Narlı Kapı
Yeni Kapı
Kumkapı
Kadırga Limanı Kapısı
Bukoleon Sarayı Kapısı
Çatladısu Kapısı
Ahır Kapısı
Balıkhane Kapısı
Ayia Maria Hodegetria Manastırı Kapısı
Mangana Kapısı
Aya Yorgi Kapısı
Demirkapı
Değirmen Kapısı
Top Kapısı

Blakhernai Kapısı..
Blakhernai Kapısı..

Şu an çoğu bulunmayan Haliç kapıları ise 25 adet.
Kentenarios Kapısı
Uğrakkapı
Yalı Köşkü Kapısı
Porto Bonu
Bahçe Kapı(Çıfıt Kapı)
Unkapanı Kapısı
Balık Pazarı Kapısı
Yeni Cami Kapısı
Zindan Kapı
Ayazma KapısıDiğer kapılar ise şöyle:Yeni Cami Kapısı, Cibali Kapısı,Aya Kapısı, Petri Kapısı, Fener Kapısı,Diplofaros Kapısı, Basilike Kapısı , Küngoz Kapısı, Balat Kapısı,Atik Mustafa Paşa Kapısı, Ayvansaray Kapısı, Dideban Kapısı, Blahernai Kapısı, Eğri Kapı , Edirne Kapısı, Sulukule Kapısı, Topkapı, Mevlana Kapı, Kalagru Kapısı, Silivri Kapısı, Belgradkapı, Yaldızlı Kapı,Paşakapı,Azap Kapısı (Yaz yaz bitmedi yahu)

kapılar–1

admin | 13 February 2010 13:00

Kabe kapısı
Kabe kapısı

Kapı kelimesi bana teyzemi hatırlatır oda kapısını açık unuttugum zaman kapısız yerden çıktıgı ne belli ardından beş kardeşi daha olmuş diye . Kapı bir korunma aracıdır, sadece evlere değil gönüllere de kapıyı çalmadan giremeyiz, bu dünyanın ve öteki dünyanın kapıları ise bizim isteğimiz dışında bize açılan kapılardır. Kapılar hayatımızda büyük yer kaplar, girişte, çıkışta, tekrar girişte tekrar çıkışta. Doksan kapının tokmağını çalıyor derler çok gezen kişilere. Hayat iki kapı arasındadır denir.( Israrla çalınan kapı,
elbet bir gün açılır-Ahmet Hulusi)

Kapamak fiilinden türeyen kapı sadece kapanmıyor aynı zamanda açılıyor da, ama ismi kapı işte. Korku filmlerindeki tüm kapılar nedense gıcırdar, evlerin giriş kapıları ise hiç kilitli değildir. Umutsuz hallerde ”üzülme bir kapı açılır, bir kapı kapanır” deriz.

Fas kapılarıylada çok ünlü bir ülke, kapılar burada büyük önem taşıyor ve kapı tokmakları sanar eserini andırıyor. Bab Oudaia denilen ünlü kapıdan ise Kasbah’a giriliyor. Bu kapı Fas’ın en güzel şehir kapısıdır.Ülkede küçük evlerin haricindeki yapıların kapıları insanın atla girebilecegi yükseklikte. Fas’ın Fes kentinin tarihi kapıları çok sayıda turist çeker.

Fas’ta genellikle ev kapıları mavi oluyor bunun sebebi çöl akreplerinin burada fazla olması. Maviyi çöl kumu rengi kızıl olarak gören akrepler ev kapılarıyla çölü ayırt edemiyorlarmış. Bilindigi gibi akrepler akrepler mavi rengi ateş zannediyorlar . Tunus’ta da bu yüzden pencere ve kapılar hep mavidir.

Yosunbaba mı? Hani Mercan Dede var ya, işte bu da Yosunbaba

docu | 09 February 2010 15:27

Mercan Dede’yi, nam-ı diğer dj Arkın Allen’ı biliyorduk ama, bu Yosunbaba’yı yeni duyduk.
Efendim, rahmetli dedenizin çatı arası artıklarını bir Indiana Jones heyacanıyla karıştırıyorsanız, tozlanmış raflarda artık pek az rastlanan bez ciltli bir kitabın kokusu sizi ürpertiyorsa, bir zamanlar Kadıköy Salıpazarı’nda tezgaha düşmüş aile fotoğraf albümlerine bakıp ”kimlerdi” acaba diye iç geçiriyorsanız, eskiciden 8mm filmler alıp ‘Dharma Initiative” doktorlarını Bay Eko gibi izliyorsanız, dahası efendim, anneannenizin güya ”restore”edilmiş, edilirken de başka bir kadına ”birazcık” dönüşmüş duvardaki resmine bakıp 100 sene evvel hayat nasıldı acaba? diye merak ediyorsanız, öyle sanıyorum ki bu site tam size göre.

ANKARA KALESİ

admin | 02 February 2010 16:34

Kuru sert iklimi, öğrecisi, memuruyla farklı bir kent Ankara. Kimilerinin “ruhsuz” bulduğu bu şehir, bakmasını bilenler için pek çok zenginlik taşır derinlerinde. Siyasetin ve bürokrasinin kalbi olmasından mıdır bilinmez ama ayrı bir havası, ayrı bir yaşantısı vardır Ankara’nın. Pek de bilinmez Ankara’nın uzak tarihte çok önemli bir yeri olduğu. Türkiye’nin en ünlü kenti olan İstanbul’un, M.Ö. 667 yıllarında Megaralılar tarafından kurulmasına karşılık, Ankara’nın M.Ö. 14. yüzyılda bir Hitit kenti olarak varlık bulduğu hesaba katılırsa başkentimizin ne kadar eski bir geçmişe sahip olduğu hemen anlaşılır.

Hititler’e, Frigler’e, Galatlar’a dayanmaktadır Ankara’nın bilinen tarihi. Bilinen bir söylenceye göre ismi şöyle ortaya çıkmıştır: Firigya’nın ünlü kralı Midas’a bir gece rüyasında ilahi bir ses, bir gemi çapası aramasını ve bulduğunda da bir kent kurmasını söyler. Çapa, Ankara Kalesi’nin bulunduğu tepede bulunur. Midas buraya gemi çapası anlamına gelen “Anker” adını verir.