bildirgec.org

tarantino hakkında tüm yazılar

Machete (2010) – Kadrosu Yeter

salvador zirdeli | 18 July 2010 12:25

Machete (2010)
Machete (2010)

2007 yılında vizyona giren Planet Terror filmi, hiç kuşkusuz Quentin Tarantino ve Robert Rodriguez severler tarafından hemen kült filmler arasında yer aldı. Filmde klasik Tarantino filmlerinde olduğu gibi kan gövdeyi götürüyor, felsefik konuşmalar ise insanı filme daha çok bağlıyordu.

Filmdeki karakterler arasında Machete denen bir karakter vardı ki, o ise neredeyse filmin önüne geçmişti. Danny Trejo tarafından hayat verilen karakter öyle sevildi ki, sonunda Rodriguez ve Tarantino sadece bu meksikalıyı anlatan bir film çevirmeye karar verdi ve kadroyu topladı. Ama ne kadro.

“Inglourious Basterds” 2009 Cannes Film Fest.’de!

queennothing | 02 January 2009 10:13

İtalyan asıılı yönetmen Enzo Girolami Castellari‘nin 1978 yapımı filmi “Quel Maledetto Treno Blindato, Quentin Tarantino‘nun zengin mutfağından geçerek, “Inglourious Basterds” adıyla 2009’da vizyona giriyor.

Brad Pitt, Diane Kruger, Eli Roth, Til Schweiger, B.J. Novak, Samm Levine ve Christoph Waltz gibi isimlerin rol aldığı film, Mayıs ayında gerçekleşecek olan Cannes Film Festivali‘nde ilk göstermini yapacak.

Inglourious Basterds“, sinema salonlarına Haziran ayında gelecek.

True Romance

jane doe | 27 October 2008 09:49

Kim demis romantizm öldü diye?
Kim demis romantizm öldü diye?

True Romance 1993 yilinda Quentin Tarantino tarafindan yazilip Tony Scott tarafindan cekilmis bir romantik suc filmidir. Tarantino cok istemesine ragmen yonetmen koltuguna oturamamis, senaryoyu satmak zorunda kalmistir. O yillarda oyunculuk kariyerinde oldukca zorlanan Tarantino cikisin kendi yazdigi/yonettigi filmlerde oldugunu kesfetmistir. True Romance, bir sene sonra Pulp Fiction‘la yapacagi patlamanin bir habercisidir adeta.

Clarence & Alabama Worley
Clarence & Alabama Worley

Filmimizin konusuna gelince.. Clarence Worley, Detroit’te ikamet eder, Elvis hayranidir, bir cizgi film dukkaninda takilir ve dogum gunlerinde de sinemaya gider. Yine dogum gununde gittigi bir Sonny Chiba filminde bir guzel hanim olan Alabama ile tanisir ve birlikte olurlar. Ertesi sabah olmadan Alabama bir telekiz oldugunu ama Clarence’tan cok hoslandigini itiraf eder ve ertesi sabah evlenirler. Clarence Alabama’nin esyalarinialmak uzere kaldigi yere gider. Ancak eve geldiginde Alabama’nin bavulunun icinde esyalari yerine bir kilolarca kokain oldugunu gorurler ve bunlari satmak uzere mor kadillaklarina atlayip Hollywood’a dogru yola cikarlar.
Kurgusu artik Tarantino icin klasiklesmis bir yapiya sahip filmimizin: 1.bolumde seyircinin hicbirseyden haberi yoktur. 2.bolumde biraz biraz yakalar olaylari ve 3.bolumde artik seyirci karakterlerden daha cok sey biliyordur.
Biraz da kadrodan bahsetmek gerekirse, şöyle ki:

Quentin Tarantino

Pentimento | 24 October 2008 14:54

“Ruanda’da filmlerimi tek bir kişinin bile izlediğini sanmıyorum ama orada 500 bin kişiyi kurşuna dizdiler.”
Quentin Tarantino
İşte Tarantino’nun, filmlerinin izleyenleri kötü etkilediğini düşünen sevmeyenlerine verdiği cevap.

Quentin Tarantino
Quentin Tarantino

Okulu bıraktıktan sonra porno filmler oynatan bir sinemada çalışan Tarantino o zamanlar sürekli sinemadan bahsederek kafa açan bir hayalperestten başka bir şey değildi. Bugün Hollywood’da onun için “mümkün değil” kelimesi söz konusu bile değil.
Tarantino’yu diğerlerinden farklı kılan şey hiç şüphesiz kendi gerçekliği içerisinde son derece tutarlı karakterler yaratabilmesidir. Yarattığı kötü adamların cool ve karizmatik özelliklerinin yanı sıra, bu adamların düştükleri komik durumları ve çaresizkilleri de izleyiciye aktarır. Ayrıca sıradanlaşmaktan korkan diğer sinemacılar gibi filmlerinde popüler kültür öğelerinden kaçınmak yerine bunları çok yerinde ve hakkını vererek kullanarak oluşturduğu gerçek dünyanın daha da kusursuzlaşmasını sağlar.

Rezervuar Köpekleri
Rezervuar Köpekleri

Bu bahsedilenleri yönetmenin Rezervuar Köpekleri (Reservoir Dogs, 1992), Ucuz Roman (Pulp Fiction, 1994) gibi filmlerinde belirgin şekilde görmek mümkündür.
Tarantino Liseyi bırakıp porno filmler gösteren bir sinema da yer gösterici olarak çalışmaya başladıktan sonra hayatı boyunca sürekli sinemayla yatıp sinemayla kalkmasının da verdiği bir dürtüyle, burada oynatılan porno filmlerin estetiği üzerine kafa yormaya başlar. Daha sonraları da burada çalıştığını hiç saklamamış ve bundan utanç duymamıştır. Gençlik dönemi süresince irili ufaklı bir çok işte çalışmıştır fakat o sıralar asıl hedefi oyuncu olmaktır. Dolayısıyla oyunculuk dersleri almaya başlar. 1984’te Manhattan Beach Video Archives isimli bir videotekte çalışmaya başlar. Burada o kadar çok film izler ki ünlü olduğunda dünyanın en çok film izleyen adamı şeklinde bir efsanenin ortaya atılmasının sebebi budur. Tarantino yönetmen olmak istediğine de burada karar verir.
Senaryoları karışık, anlaşılmaz ve şiddet içerdiği gerekçesiyle sürekli geri çevirilir. Mükemmel bir oyuncu kadrosu ve kısıtlı bütçesiyle adını duyurduğu filmi Rezervuar Köpekleri’ni çektiğinde, film Sundance, Cannes, Toronto ve Montreal Film Festivallerinde gösterilerek ses getirir. İkinci filmi Ucuz Roman sayesinde de Tarantino kendini izleyici kitlesine tam olarak anlatır. Sonradan Tarantino’nun özgün anlatımı dünyanın dört bir köşesinde taklit edilir ve sinema dünyasına vurduğu damgayla 90’lı yıllardan bahsedilirken Tarantino ismi es geçilemez hale gelir.

“Sin City 2” geliyor!

queennothing | 09 June 2008 15:22

Cannes Film Festivali’nde Robert Rodriguez’e ödül kazandırmış olan Frank Miller’ın aynı adı taşıyan çizgiroman serilerinden uyarlanan “Sin City” filmi, seriyi devam ettiriyor.

1957 doğumlu Amerikalı çizgiroman yazarı Frank Miller, küçüklüğünden beri korku, gerilim içerikli çizgiromanlara meraklıydı. “300”den de tanıdığımız Miller’ın “Sin City” serisini (“Sin City: Booze, Broads and Bullets”, “Sin City: A Dame To Kill For”, “Sin City: Family Values”, “Sin City: Hell and Back”, “Sin City: Just Another Saturday Night”, “Sin City: Silent Night”, “Sin City: That Yellow Bastard”, “Sin City: The Babe Wore Red and other stories”, “Sin City: The Big Fat Kill”) sinemaya uyarlamak isteyen yönetmenlerden enteresan teklifler aldı. 12. teklifin sahibi Robert Rodriguez, onayı alan isim oldu ve serinin ilk filmini Quentin Tarantino ile birlikte çekti.

Pulp Fiction

queennothing | 07 June 2008 20:19

Film kritikleri, kullanıcı yorumları, anket soruları, Türkiye ve dünyadaki “sinema” anlayışı, Quentin Tarantino ve onun paha biçilmez “Pulp Fiction”ı. İnternetin en büyük film portalı “IMDb” (Internet Movie Database) kullanıcılarının verdiği oylarla 10 üzerinden 9’a yakın duran sinemanın kilometre taşlarından biri “Pulp Fiction”. 1994 yılının ganster Travoltasıyla; Samuel L. Jackson’ın 9 milimetrelik silahıyla, Uma Thurman’ın kısa ve kahküllü saçlarıyla, Bruce Willis’in Bora Boracasıyla, Tarantino’nun yönetmen koltuğunu ‘şifreli taht’a çeviren karışık bir film “Pulp Fiction”.

KÜLT FİLM TARTIŞMASI

Krolock | 05 June 2008 16:40

Bana göre kült film; yönetmenin ,egolarını tatmin etmek için veya bu sanat dalında tabuları yıkmak, klişelere bağlı kalmamak,para beklentisi olmamak yani tam bir özgürlük yaşamak istemi içinde yaptığı filmlerdir.

Yazıma bana göre kült film diye başladım çünkü internette kült film için tam bir karşılık yok herkese göre bir kült film tanımı var .Kimse ne olduğunu tam olarak bilmiyor bir kalıba sokamıyor aslına bakarsanız ‘’kült’’ ise dinsel bir terim..Aslında kült filmler popüler kültüre karşı yapılıyor fakat popüler kültürün kült filmlere yöneliminden dolayı bir anda popüler kültürün bu alının merkezinde buluyor kendini.Bence hiçbir yönetmenin kült film çekeyim diye bir kaygısı yok Sinema severler ve eleştirmenin çıkardığı bir kavram bu şöyle David Fincher Fight club’ı çekerken aman kült bir film yapayım kaygısı yoktu bence olsaydı popüler kültürün ilah yaptığı aktörlerden Brad Pitt yada Edward Nortonı filme koymazdı demek ki yönetmenin gişe kaygısı var senaryo değişik tamam çekim teknikleri değişik o da tamam fakat aktörler bu işi bozuyor.Kültlükten çıkarıp bir gişe film havasına sokuyor.Eleştirmenler bu filmi kült olarak nitelendiriyor.Ya da Stanley Kubrick’in Eyes Wild Shut’ı o film konu çok değişik çekim teknikleri süper gel görki Nicole Kidman ve Tom Cruise bu film koymak yeniden işi bozuyor Popüler kültürün tam ortasına atıyor .

Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri)

queennothing | 05 June 2008 09:40

1963 doğumlu Amerikalı yönetmen Quentin Tarantino, 1987 yılında ilk yönetmenlik denemesi “My Best Friend’s Birthday”den sonra 1992 yılında “Reservoir Dogs” ile sinema dünyasına gerçek anlamda “yeni bir tat” getirdi.
Pulp Fiction”, “Natural Born Killers”, “Death Prof”, “Jackie Brown” gibi sinema dünyasında ‘kült’ olmuş filmlerin arkasındaki başarılı isim Tarantino, kimilerine göre bir “dahi”; kimilerine göre ise “anlamsız filmlerin yönetmeni”.

Çeşitli film festivallerinde toplam 6 ödül kazanan “Reservoir Dogs”, ‘90’lı yılların başında amatördüm’ diyen Tarantino’yu izleyicilerin gözünde haksız çıkarıyor.
Joe Cabot, işlerini oğlu Eddie ile birlikte yürüten ünlü bir mafya babasıdır. İsrail’e gidecek fazla miktarda elmasların bulunduğu mağazayı soymak için oğlu Ed’in de bulunduğu 6 kişilik bir ekip oluşturur. Joe’nun en önemli kuralı, işin büyük bir gizlilik içinde gerçekleşmesidir. Bu yüzden ekipteki herkese gerçek isimlerini kullanmayı

yasaklar ve onlara birer lakap takar;
Mr. White” (Harvey Keitel), “Mr. Orange” (Tim Roth), “Mr. Pink” (Steve Buscemi), “Mr. Blonde” (Michael Madsen), Quentin Tarantino’nun canlandırdığı “Mr. Brown”. Sadece oğlu Eddie Cabot (Chris Penn) kendi ismini kullanabilecektir.

Rezervuar Köpekleri” adlı altı takım elbiseli adamın, büyük bir ‘profesyonellikle’ planladıkları soygun işine, polis baskını engel olur. Bu baskınla, ekipte bir ‘köstebek’; yani polis olduğunu anlarlar. Sığındıkları depoda ‘aralarındaki polisin kim olduğunu’ anlamaya çalışırken yaşanan trajikomik olaylar, vazgeçilmez Tarantino diyalogları ve her anı sürprizli geçen aksiyon sahneleriyle bir “suçlu-polis” filmi.

Tarantino’dan 2010 müjdesi; “Inglourious Basterds”

queennothing | 16 May 2008 15:30

1963 doğumlu Amerikalı ünlü yönetmen Quentin Tarantino, bugüne kadar ‘kült’ olmuş filmleriyle, sinema severlere yeni bir bakış açısı kazandırdı.
Pulp Fiction“, “Reservoir Dogs“, “Kill Bill v1” ve “Kill Bill v2” gibi filmlerle hayata, kadere, kadınlara, aşka bakışını farklı bir dille anlatan Tarantino, 2007 yılında yazıp yönettiği “Death Proof“tan sonra çekimlerine başladığı “Inglorious Bastards“ın 2010 yılında sinema severlerle buluşacağını müjdeledi.