bildirgec.org

tanıtım hakkında tüm yazılar

Uzaydan gelen bir kağıt uçak bulabilirsiniz

denizkar | 04 February 2011 13:12

Bir kağıt uçağı birkaç metreden fazla uçurmak bile yeterince zor bir iş olabilir fakat geçtiğimiz günlerde yüz tane kağıt uçak uzay sınırından tekrar dünyaya uçtu.

Dürüst olmak gerekirse bu Samsung’un helyum gazı dolu bir meteoroloji balonu ve yer çekimini kullanarak yaptığı bir reklam kampanyası. Fakat ne olursa olsun kesinlikle izlemeye değer bir kayıt ortaya çıktığı kesin.Buyrun izleyin.

RED [2010]

merbabu | 25 October 2010 10:04

RED
RED

RED: Retired and Extremly Dangerous
Warren Ellis‘in Red adlı çizgi romanından uyarlanan daha önce gelişini müjdelediğimiz Red filminin yönetmen koltuğunda ‘FlightPlan‘den tanıdığımız Robert Schwentke oturuyor. Filmin oyuncu kadrosuna baktığımızda ise her biri birbirinden ünlü ve işinin ehli isimleri görüyoruz. Başta Bruce Willis; sonra Morgan Freeman, John Malkovich, Helen Mirren ve ‘The Spiderwick Chronicles’tan hatırlayacağınız Mary-Louise Parker.

soldan sağa: Bruce Willis, Mary-Louise Parker
soldan sağa: Bruce Willis, Mary-Louise Parker

Filmin konusuna gelince; arı kovanına çomak sokmak deyimi bu film için biçilmiş kaftan. Hareketli geçmişinin ardından sakin bir yaşam sürdürmek isteyen Frank Moses [Bruce Willis] adlı emekli bir CIA ajanının öldürülmesi için süikastçi gönderiliyor. Yalnız hesaba katılmayan bir şey var; yaşlansa da Frank Moses şimdiye kadar gelmiş geçmiş en iyi CIA ajanı. Dolayısıyla onu öldürmek hiç de kolay olmuyor.

9 DOLLARS 99 CENTS / $9.99 [2008]

merbabu | 13 October 2010 10:18

$9.99 [2008]
$9.99 [2008]

$9.99, Etgar Keret’in kendi kısa hikayesinden yola çıkarak oluşturduğu bir hikaye bütünüdür. Etgar Keret’in aynı zamanda senaristi olduğu filmin yönetmeni İsrail asıllı bir kadın olan Tatia Rosenthal. $9.99 stop motion tekniği ile çekilmiş bir animasyondur. Ancak tamamen büyüklere masallar tadındadır bu animasyon. Yani ufak çocuğuyla eğlenceli bir animasyon filmine gitmek isteyen bir tanıdığınıza sakın bu filmi önermeyin benden söylemesi; tecrübe ile sabittir…

Gelelim filmin konusuna; $9.99 hayatın anlamını sorgulayan kara mizah aslında. Farklı hikayelerden yola çıkıp hepsini bir potada eritip, tamamını tek bir hikayede birleştiriyor. Bunu yaparken de ‘insan’ figüründen yola çıkıyor; onun yaşayışı, duyguları, hisleri, verdiği tepkiler, hayatın akışına nasıl uyduğu ya da uyamadığı, hüzünleri, sevinçleri, merakı ve daha neler neler…

İş Portalı açıldı, nedir İş Portalı?

nicolatr | 17 September 2010 13:45

Bir işletmeniz var ve işletmemi nasıl büyütebilirim diye mi düşünüyorsunuz?
Geçen günlerde İş Portalı (isportali.net) açıldı. İş Portalı işletmelerin birbiriyle iletişime geçmesini sağlayan bir site. İşletmeler siteye üye olup ürün ve hizmetlerini, işletmelerini tanıtıyorlar. Dilerlerse ücretsiz reklamlar da verebiliyorlar. Eğer ürün alım, satım, tanıtım amaçlı duyuruları varsa birkaç kuruş gibi bir ücret ödeyerek hedefledikleri iş alanındaki tüm kullanıcılara gönderebiliyorlar. Böylece tanıtım masraflarını büyük oranda kısmış oluyorlar. Kullanıcılar ürün ve hizmetlerini sunabilecekleri sayfalara da sahip. Bu sayfalarda galeriler oluşturup diğer kullanıcılara gösterebiliyorlar.

YETERİ KADAR BÜYÜK BİR DALGA TÜM DÜNYAYI YUTABİLİR

sahaf1976 | 02 August 2010 13:30

İnsanoğlu haddinden fazla savaş gördü, binlerce yıldır haddinden fazla kan ve gözyaşı aktı diye düşünenlerden misiniz? Artık birinci, ikinci dünya savaşı gibi kitlesel kıyımların olmayacağına mı inanıyorsunuz?

Böyle olmanızın iki sebebi vardır.

Birincisi; bir sistem olarak kapitalizm ve emperyalizm üzerine, sosyoloji, ekonomi, politika, psikoloji, kültür vs disiplinler üzerine yeterli donanımınız yoktur.

İkincisi ise Todd Strasser’in romanından uyarlanan, senaryosunu aynı zamanda filmin yönetmeni de olan Dennis Gansel’in Peter Thorwarth’la beraber yazdıkları The Wave’i izlememiş olmanızdır.

Söz konusu film 13 Aralık 2007 tarihinde Tiyatro Don Kişot çatısı altında Kenterler Tiyatrosu sahnesinde Şakir Gürzumar rejisiyle türk tiyatro izleyicileri ile de buluştu.Romanı tiyatro oyununa uyarlayan Alman yazar Reinhold Tritt, Türkçeye çeviren ise A. Naki Öner. Tarih öğretmeni Ben Ross’u Levent Ülgen canlandırırken, karısı rolünde Ayçe Abana buluştu seyircilerle. Okul müdürünü ise Metin Coşkun ve Faruk Akgören dönüşümlü olarak oynadılar. Bu deneyimli ekibe öğrenci rollerinde ise, Ekin Türkmen, Çetin Güner, Serdar Yeğin, Ayşegül Alpak, Onur Dikmen, Duygu Eren, Ece Özdikici, Fatih Sönmez, Serhan Süsler ve Serhat Teoman yer aldı.

Biz tekrar filme dönelim…Almaya’da bir lise’de geçer hikâyemiz…Sıra dışı öğretmen Rainer Wenger (Jürgen Vogel) kısa süreli verilecek olan destek derslerinden anarşizm konulu olanı vermek ister öğrencilere. Zaten filmin başlarında bile evlenince uysallaşmak zorunda kalmış olan bir anarşist olduğunu başarılı bir biçimde aktarıyor izleyiciye…Gelgelelim Rainer’in istediği konu gıcık kaptığı klasik standartlardaki bir öğretmen tarafından alınınca, Rainer’e de Otokrasi üzerinde ders vermek düşer. Bir hafta sürecek olan bu dersi vermek zorunda kalan Reiner diğer öğretmene olan kıskançlığını bastırıp otokrasi dersini de elinden geldiğince iyi vermeye çalışır. Ancak daha ilk gün öğrencilerin dikkatini çekmeye çalışırken yaşanan konuşmalar. Son derece sıra dışı bir sürecin yolunu açar.

Web sitenizi indeksleme ve dizinleme

alpmut | 15 July 2010 10:08

Sitenizi Google tanıtmak için önemli yollardan biridir indeksleme.İndeksleme demek arama motorlarına sitenizi kaydetmek demektir.Bunları botlar yapar.Sitenizin her sayfasını gezerek sitenizi katagorize ederler.
Google’un üç tane botu vardır.Adsense,Freshbot,deepcrawl
Adsense Botları
Sitenizde reklam yayınlayarak para kazanmanızı sağlar.Sitenizin içeriğine göre reklam yayınlar.Yeni içerikleri katagorize eder.

FreshBot
FreshBot sitenizdeki en popüler ve yeni sayfalarınızı indeksler ve bunları veritabanına aktarır.Ziyaretçi sayısı fazla olan sitelerde siteye çok sıklıkla uğramaktadırlar.Diğer türlü sitenize her 15 günde bir uğrarlar ve popüler ve yeni sayfalarını veri tabanına aktarırlar.

The Man Who Cried (Erkeğin Gözyaşları)

Hamachi | 18 May 2010 09:50

The man who cried (erkeğin gözyaşları), yönetmenliği ve senaryosu Sally Potter tarafından üstlenilen bir dramadır. 2000 çıkışlı filmde Christina Ricci, Cate Blanchett, Johnny Depp, Harry Dean Stanton ve John Turturro gibi usta oyuncular yer alıyor. Film, Sovyet Rusyadaki savaş nedeni ile babasından küçük yaşta ayrılmak zorunda kalan Suzie’nin babasını arayışını anlatıyor. 1927 yılında Suzie’nin babası, kızı ve annesinin geçimini sağlayabilmek için Amerika’ya gider ve gitmeden önce kızına Salvatore Licitra tarafından seslendirilen Les pêcheurs de perles operasından bir arya sını söyler: “Je Crois Entendre Encore” . Bu duygusal ve etkileyici parçanın film boyunca bizlere eşlik etmesi filmin çarpıcılığını arttırmakla birlikte, filmde yer alan diğer Gloomy Sunday(İva Bittova), Baladele Revoluteii (Instrumental), Cesar’s Song (Instrumental), E lucevan le stelle, Bangi Khelimos (Instrumental), Tiganesca (Instrumental) gibi diğer müzik ve parçalarda bu filmde müziğin insanın içini ürpertici bir şekilde işlendiğinin göstergesi. Je Crois Entendre Encor dinleyerek ya da Iva Bittova yorumuyla Gloomy Sunday’i dinleyerek filmin müzikleri hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Ve.. iPad Kutusundan Çıkıyor

axanc | 05 April 2010 16:00

Apple kısa süre önceki toplantısında iPad’i tanıttı ve nisan başında satışa sunacağını açıkladı. O günden beri özellikleri herkesin dilinde. Ki biz de bu furyaya katıldık ve “iPad nedir ve muhteşem olacağı 5 i̇ş” konusunu ateşli bir şekilde konuştuk.

Steve Jobs, iPad'i tanıtırken.
Steve Jobs, iPad’i tanıtırken.

Ve şimdi gün geldi çattı iPad UPS kanalıyla dağıtılmaya başlandı. Duyurulduğu günden beri bu aleti takip ederken “ilk kutu açılışına” yabancı kalamayacağımızı düşündüm. işte size Core77’nin iPad’i açış macerası.
(Dikkat! Doğrudan “Çeviridir.”)

apple ipad
apple ipad

Hayatım boyunca bir malzemeyi ilk alan kişi olmuşluğum yoktur, o yüzden şimdi burada bana gülebilirsiniz. Ancak bu sözlere de, uzun süredir beklenen teknoloji harikasının gelişi ile nokta koyuyorum. Bir editör olarak haftada 20 saatim bilgisayarın klavyesine eğilmiş bir şekilde geçiyor. Ve kanepeme uzanıp yazı okuyacağım zamanların artık gelmiş olmasına çok seviniyorum.

iPad’im, yaklaşık 1 saat önce UPS kargo ile geldi. Kargo elemanını ÇOOK iyimser bir şekilde karşıladım ve imzamı atıp kutumu kaptım. Kutuyu açmadan önce yaklaşık 5 dakika boyunca kutu ile bakıştım ve sonunda “bunu yazmam lazım!” diyerekten kutuyu açmaya başladım.

İşte resimlerle iPad’in kutusundan çıkışı:

Dönüş adresi: AI (Apple Industries)
Dönüş adresi: AI (Apple Industries)

Bildiğimiz bir karton kutu içerisinde geldi. Garip olan dönüş adresi olarak Apple’ı “AI” olarak vermiş olmalarıydı. Kutunun içerisinde olanı tahmin etmek hiç de zor değildi ve tahminen UPS kamyonu bunlardan dolu olarak hala sokaklarda gezmekteydi.

Kutunun içinden ilk gülümseyiş
Kutunun içinden ilk gülümseyiş