bildirgec.org

tabu hakkında tüm yazılar

Utanmak Neydi, Ne Oldu?

bithikotsis | 07 June 2011 10:55

Eskiden bir otorite vardı çocukların en ufak yaşlarında büyüklerinden görüp benimsediği. Her türlü konuşmada, hitapta ya da yaklaşımda hep büyüklerinin öğretileri akıllarına gelerek hareket etme vardı. Biraz belki mahalle baskısı, biraz da ele güne karşı rezil olma korkusundan olacak ki tembihler havalarda uçardı adap konusunda.

ruhuma patlayan TOKAT

astral | 15 January 2010 09:07

facebook.com
facebook.com

Sakince oturmuş sıcağımda, kitap okuyordum, altını çize çize… Alacaklıların kapı çalması vardır ya, kapıya birden panik halinde vurulmaya başladı. Korktum. ‘Kim bu geri zekalı insan?’ diye geçirirken aklımdan, buğulu o küçükten göremediğim halde; yine de baktım, ‘Kim acaba?’ diye…

Hemen açtım kapıyı çünkü Elif’ti, balımdı, en yakınımdı. Deli gibi ağlıyordu. Sarı ıslak saçları jölelenmiş gibi ayrık ayrık duruyordu. Sırılsıklamdı. Sırılsıklam ve yıkıktı. Makyajsız yüzüyle dahi, çok çok güzeldi küçük çilli beyaz suratı. Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu, boynuma sarıldı. Kapıyı kapatmama dahi izin vermeden sarıldı, boynuma dayadığı kafasından sular damlıyordu. İçerlemiş kadın tüm isyanıyla anlatmaya başladı. İçeri geçtik… Ellerini avuçlarıma aldım, kreşten beri beraber olduğum arkadaşımın hayatı kaymak üzereydi ve yine yanımdaydı, şimdi anlatmaya ihtiyacı vardı. Dinledim, başka ne yapılabilirdi ki…

68 Kuşağının Başarısızlık Sebebi

uuuucar | 30 December 2009 13:02

68 gençliği
68 gençliği

İkinci dünya savaşı nın ardından dünya büyük bir boşluğa düşmüştü.Gerek siyasi,gerek ekonomik, gerekse kültürel olarak tutanacak dal bulamayan genç kuşak kendilerini ateşleyecek yeni akımların,ideolojilerin peşindeydi.O güne kadar üretilen tüm fikirlerin ve sistemlerin hiçbir işe yaramadığını görüp, dünya çapında geniş bir isyan hareketi başlatmıştır.
Özellikle Paris, Sorbone Üniversitesi ‘ nde başlayan bu hareket tüm dünya gençliğini esir alıp heyecanlandırmış ve harekete katılmak için teşvik etmiştir.
Barışçıl bir isyan hareketinin en yaygın olduğu ülkeler, kapitalizm in hüküm sürdüğü ülkelerdi.
Zaman zaman polisle çatışan,büyük yürüyüşler yapan ve içindeki öfkeyi atmak için sanatı seçen bu kuşak, günümüz ideolojilerini de düşünce ve yaşayış olarak etkilemeyi başarabilmiştir.

Ortaçağ seks gerçekleri-resimli

taha3045 | 29 December 2009 17:09

Yataktaki uygulanacak pozisyonlara kadar din adamlarınca karışılan Ortaçağ Avrupa’sından diri yakılan eşcinsellere ait bir tablo. O dönem kadınların dildo kullandıgının kanıtı olan başka bir tasvir ise aşağida.Bunları kullanan kadınların beş yıl boyunca günah çıkarması ve kefaret ödemesi, pişmanlık duyması şarttı.

azar işitmek istiyorsan

astral | 08 September 2009 15:43

Dün, bugün, yarın… Dün hiç bitmeyecek. Yarın hiç gelmeyecek ve bir o kadar da, içimize bir şehir kurup bekleyecek öylesine. Şu an mı, o kim? Tanıyanınız var mı? Sorup soruşturdunuz mu? Tanımadıklarınıza bulaşmamanız gerektiğini söylemedi mi anneniz? Bana söyledi, ben de o yüzden bulaşmıyorum. Ne olmaz ne olmaz. Buralarda gelecek de gelecek midir acaba diye sorular sorulmaz çok ayıptır, çok.

Azar işitmek istiyorsan, yeni silinmiş beyaz bir koltuğa çamurlu, kirli pantolonunla oturmana gerek yok. ‘Sadece gelecek nedir? Ben geleceğe gidiyorum.’ gibi anlamsız sözcükler söylediğinde; annenin seni -en yalın silah aleti olan- süpürgeyi alıp eline kovaladığını hayal etmek zor değil ya da bu kasabada en çok uygulanan –süpürgeden oldukça etkili bir ceza olan- ayaklarından halatla sıkı sıkıya bağlanıp siyah, beton ve pas kokan, dipsizmiş gibi duran kuyaya sarkıtılmak olacaktır.

Ahir Zamanlarım

ceyhunak | 04 February 2009 09:57

Başlamadım senden sonra hiçbir şeye,
Baş koyduğum her şey yarım kaldı.
Her hikayeden bir yol çaldım,
Oynamasam bile dublaj yaptım.
Biraz senden,biraz benden derken,
Hayatımızdan uzaklaştım.
Sakinleştim, dinlendim,
Biraz da yaslandım.
Yaslandığım ağaçlardan güç aldım.
Sonra köklendim,
Köklerimle sana bağlandım.
Sen yedi kat aşağıdayken,
Ben üst katlarda sensiz kaldım.
Haykırdım; sessiz harflerle,
Duyan olmadı.
Parçalanırken mabedim,
Kutsal olan hiçbir şey kalmadı.
İçimde ki tabular yıkılırken,
Yıkandım o saf gözyaşlarınla…
Arındım,
Ardından kalan küllere bulandım,
Şimdi;
Bir Cenin kadar günahsızım.

REGL PARTİSİ

BodrumSibel | 27 November 2008 17:32

Tabulara Son!
Tabulara Son!

Türkiye’de bir tabu halinde yaşanan reglin toplum tarafından ayıp, hala utanılacak bir konu olarak görülmesi beni çok sinirlendiriyor. Hatta utandırıyor!

Hep şunu merak etmişimdir; Erkek çocukları için, “oğlumuz artık erkek adam oldu” denip de sünnet düğünleri, davullu zurnalı kutlanıyorda, neden biz kızların kadınlığa ilk adım ve doğruganlığın başlaması anlamına gelen regl kutlanmıyor acaba?

Ha birde şu var: sünnet düğünlerinde cocukları hediyelere boğulup,bir ton altın takılıyor. Biz kızlara gelince koca bir tokat yiyoruz yahu…Neymiş adettenmiş. Regl olan bir kızın suratına bir tokat atılırmış…Hani bize hediye hani bize parti, kutlama vesaire..

ÖZGÜRLÜĞÜ YAŞAMAK

teacher07 | 01 April 2008 01:12

Bir çalı dbinde dünyaya geldiysen eğer…
Dağ yoncalarının kokusu dolduysa ilk nefesinle
ciğerlerine…Deve dikenleri arasında emeklediysen…
Ağaç dalından at bindiysen çayırlarda…Ormanı,kuşları, domuzu, ayıyı tanıdıysan. Tavşanı gördüysen ymuşacık.Kuyruk
savuran tilkiyi tanıdıysan.Binbir çeşit çiçeği,böceği ,
karıncayıizlediysen.Ağustos böceğini dinlediysen.
Geceleri ateş böcekleri ışltısında dans ettiysen.
Yarasa gördüysen karanlık mağaralarda.Kartalı
gördüysen yalçın kayalıklardaki yuvasında.Keklik
gördüysen kınalı, kargaları da sevebildiysen.
Kopamadıysan dağlardan, gecesi çekiyorsa seni
aya, yıldızlara.Gündüzleri koyu gölgesinde ıhlamurun, düşlere yolculuk ettiysen.Düşlerin
alabildiğine geniş, alabildiğine uçsuz bucaksızsa.
Düşüncelerine kimseyi sokmuyorsan, karışamıyorlarsa sana.Düşünme yasalarını kendin yaptınsa eğer… Pirinç ayıklar gibi ayıkladıysan
bir, bir…

türban kurban ve tabu

behman | 31 January 2008 18:10

tabu'nun trajikomik sorusu..
tabu’nun trajikomik sorusu..

tabu‘da türbankurban mı?

çok zamandır hatta çok çok zamandır ülke gündemini meşgul eden, gündemden hiç düşmeyen, televizyonda kanal değiştirirken denk geldiğim 10 tartışma programının 10unda da bir o yana bir bu yana çekiştirilen, bir türlü bir karara varılamayan bir sorun; türban. neden bir sonuca bağlanamıyor acaba? çünkü olaya, işin içine insanların yıkılmaz “tabu”su girmiştir. inanç, din. yıkılmaz tabudur, çünkü varoluşsal bir prensiptir. doktrindir.
istismar edilemeyeceğinden muhalif olan da iktidar olan da sebepsiz bir şekilde yıkılmayan, yıkılmaması gereken duvarın dibinde sessiz sedasız beklemekte. her iki taraf da çünkü aynı tabunun mağdurudur. ve bu tabu yıkılmadıkça, bazı taşlar kesinkes yerine oturmadıkça bu sorun; türban, tabunun kurbanı olarak gündemi, gündemimizi meşgul etmekte direnecektir ve trajikomik hadisemiz olmaya devam edecektir; şekil 1A