bildirgec.org

susmak hakkında tüm yazılar

Aşkı Sevene Sorsan Över, Ayrılana Sorsan Söver !!!

Cali Kusu | 03 February 2011 17:57

Nasıl birşeydir bu anlamıyorumki. sussan içini yer konuşsan dilini… Düşünüyorumda bazen en güzeli uzak durmak. Aşk tehlikeli, koskaca bir kalbi yok edecek kadar etkili bir silah. Nükleer bir sancı gibi eritiyor girdiği kalbi. Sızlatıyor insanın içini… Aşk varya nefret edilesi bir duygu.

üç nokta

astral | 08 October 2010 09:36

”-Rengarenk Tılsıma Küçük Not: Herşey için teşekkür ederim, güzel gözlerin, bakışların, ilgin, saygın, anlayışın, dostluğun, sohbetin ve cümlemin sonuna üç nokta koyduğum bölümler için…” demiştim.

‘Üç nokta koyduğum bölümler ne demek?’ dedin bana. Öğrenmek isteyen öğrencinin aşka bulanmış haliyle, sempatik ve ışıltılı…

Anlatalım o zaman, üç noktanın mahiyetini…

Üç nokta zamanın aktığı andan itibaren farklıdır, güzellik…

Çoğu saklanılması gereken sözlerin olduğu mekanda kullanılmak içindi. Mektupta havadan sudan haberler vardı. Olanlardan bahsedilirdi, etraftakilerden bahsedilirdi. Oysa bahsedilemeyenler vardı, bahsedemedikleri vardı.

kuruntu

faraza | 06 March 2010 10:50

http://nemesis2207.freeservers.com
http://nemesis2207.freeservers.com

Ne kadar kaçarsan kaç
Hep öyle kalacak sende
Yüreğine inen perdeyi
Başkası kaldırabilir mi?

Ne kadar susarsan sus
Bir anlık sessizlik ve sis
İçimde ölüyorken sözlerin
Sen hayat bulabilir misin?

Ne kadar beklersen bekle
Kaçırdığımız aşk gelir mi?
Yarınımda düşlenmiyorsan
Bugünümde olabilir misin?

Ne kadar derinleşirse derinleşsin
Sen benzemessin bir oyuğa
İçimi sızlatan benden gitmeyişin
Bir saniye! Sen ev sahibi olmayabilirsin.

Sessizliğe Susamak

ceyhunak | 31 December 2008 10:19

“Konuşmak lazım konuşmak,
Dilimizin döndüğünce değil,
Gönlümüzün erdiğince konuşmak.
Anlamak lazım,
Konuştuğumuzu,
Konuşan gönlümüzü anlamak.
Şimdi susmak lazım,
Konuşulana susmak,
Sessizliğe susamak…”

cumhuriyet

siirimsi | 17 March 2008 21:49

‘Cumhuriyet; halkın kendi kendisini yönetmesidir.’Bir yönetim biçimidir.Böyle dedik, böyle öğrettik yıllarca, böyle zannettik.Halk kendini yönetecek insanı seçme özgürlüğüne sahiptir.Cumhuriyet özgürlük, düşünceni söyleyebilmektir, susmamak, susturulmamaktır sanıyorduk.Hala da öyle öğretiyoruz minicik, şekillenmemiş beyinlere, düşüncelerinizi ifade edebileni eleştirse de, düşüncesini beğenmesek de, takdirle karşılıyoruz ki, ileride cesur olsun,kendini anlatsın, konuşsun, susmasın, susturulmasın…

Sentezsiz Baharlar Kuşağı Burası.

dasein | 11 January 2008 10:23

Sentezsiz baharlar kuşağı burası.

Kalemi kırık gökkuşakları
İçimizde eziliyor.
Harfler cümbüşlüyordu.
Bir an olurdu ki
Şimdiki anda bir öncekine geçişiverirdik.
Çünkü soslu yalanlar tek gerçeğimizdi.
Gerçekte dağılmak yetisi bir ızdaraptı.
Bir bilmece.
Bir suskunluk.
Çünkü sustukça zaman,
Devinim kazanacaktır dünyasına.
(Bir) havalı bir melodisi oldukça.
Kanı yerde bitmeyecektir.
Bilinesi.
CEzaNlar çekerken gök tanrı,
Susacaktır.
Çok yersizce.
Virgülsüz kaldıraç oturacaktır.
Yerinsiz bir gök dağarcığında.
Başka yarınla bak mevlana-ya
Ancak böyle anlayabilirsin.
İçindekileri.
Seninkiler
Bir toz bulutu.

Odamda Huzur, İçimde Hüzün-3-

| 28 October 2007 09:10

Aşk susmaktır biraz da. Söyleyeceğin, söyleyebileceğin son sözü ilk yaz esintisine bırakmaktır usuldan. Susup, dinlemektir sessizliği.

İlk yaz. Yağmurlar suskun. Dallarda sık yaprak. Tomurcuklar serpiliyor gün boyu. Elimde en sevdiğin meyve, bir poşet çağla. Aşkından ayrılalı iki ay kadar olmuş. Senelerdir girip çıkmaktan usandığın sınavların sonuncusundan çıkmışsın. Kan, ter içerisinde yüzün. Hiç sormuyorum sınavı. İçimden dualar ediyorum bencilce “Allah’ım nolur veremesin şu sınavı” diye. Bencilliğime kızıyorum sonra için için. Kötü haberi veriyorsun hiç istemesem de: “Oh kurtuldum galiba şu sınavlardan” …

Çaresiz miyiz, neden susuyoruz? Kaç askerimiz ölecek daha? Nasıl kuruldu bu vatan??

astral | 21 October 2007 14:35

Daha kaç askerimiz ölecek? Neden hiç birşey yapmadan bekliyoruz…

Boğazım düğümlendi sabah haberleri öğrendikten sonra. Çaresiz miyiz elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz!!?

Çok sinirliyim, çok! Kalbim ağrıyor gene, bunların yüzünden.

Kendi aramızda bıdı bıdı yaptığımızla kalıyoruz. Şahsiyetli, ne yaptığını bilen, kararlı, istikrarlı bir politik duruşumuz olmalı ve taviz vermemeliyiz.

İçim yanıyor, anlamıyorum nasıl susabiliyoruz? Nasıl kurtarıldı, sahip olundu bu vatana? Şimdi üçlü beşli habire götürüyorlar insanımızı!!!

Her şeyden önce kelime vardı ve yalnızlık kelimeden de önceydi…

serbestvezin | 04 October 2007 10:57

Sustum. Onlar konuştukça ben hep sustum. Ait olduğum bir yer olmadığı gibi hiçbir yeri de sahiplenemedim. Mutsuz ve yorgun insanlar görmekten bıktım. Donuk yüzler görmekten sıkıldım. Otobüs kuyruklarında hep somurttum. Hınca hınç dolu bir otobüste kızların kendini koruma çabasını gördükçe “böyle olmamalıydı” dedim kendime. Tacize küfrettim. Köprü üstlerinde bira içen liselilere anlam veremedim. “Yeniden Sev Beni” filmini her izlediğimde ağladım. Camilerin çeşmelerinden sadece su içtim. Tren yolculuklarını çok sevdim. Çıktığım yolculuklarda hep ucuz otellerde kaldım. Sigaramı asla değiştirmedim. Çamaşırlarımı hep kendim yıkadım. Saçımı uzattım, kestirdim, sonra yine uzattım. Kitap okumayı alışkanlık haline bir türlü getiremedim. Nietzche’yi okuduğumda önce korktum sonra Schophanhauer’le tanıştım. Murat Yılmazyıldırım’ı dinlemekten hiç vazgeçmedim, vazgeçemedim. Selamsız doğan her yeni güne küfürler savurmadım. Dedim ya sadece sustum. Farklı olmak değildi amacım yalnızca “kendim” olmaya çalıştım…

KaK-oS

| 01 October 2007 09:58

vizörümden.....
vizörümden…..

Kaç bahar, kaç kış geçti üstünden, bilmiyorum……….. bana demiştin ki: biliyor musun yavrum, insan ölürken bir en sevdiğinin yüzünü, iki anasının yüzünü, üç en sevdigi şehrin yüzünü görürmüş, onların içinden çıkarmış sanki ruhu. Gidiyorum buradan, sizi gittiğim yerde bekleyeceğim….dermiş….. Doğru mu bilmem!! Niye böyle denmiştir, onu da bilmem!… Sevgiliden ve yaşamdan ayrılmak zor sanılıyor, belki ondan ya da insan gözüyle yaşama aynı şekilde bakamayacak olmaktan duyulan korkunun aldatıcı kandırması mı desem… Teselli işte.