bildirgec.org

su hakkında tüm yazılar

savsaklamalar

| 27 May 2005 23:46

sabah danışmanlık için, eskiden çalıştığım firmaya doğru yola çıktım bir sarı “302” servisle. cebimde, kahvaltıyı karşılayacak kadar param vardı. ve bankada da param yok şu sıra. insanın çok alacağı ve çok vereceği olup hiç parasının olmaması duygusu, uzun süreli olarak yaşandığında nasıl alışılabilir bir hale dönüşüyor; anlamıyorum.

şirketin suyu kesik. faturayı yatırmayı ihmal etmiş ortağım yine. hoş, yatıracak parası da yok ama. sanırım bu ortaklıkta ben kullanılan tarafım şu an itibariyle. ben haftada 5 gün danışmanlık için 2 farklı şirkete giderken ortağımı 10 günde bir görüyorum. yaptığı şey ise, haftada bir kez aynı müşteriyi telefonla arayıp hal hatır sormak vasıtasıyla proje almaya ikna etmeye çalışmak. bu yöntemin işe yaramadığını, daha önceden çok daha iyimser görüşmelerin hüsranla sonuçlanmasından da olsa gerek bekler oldum ben. artık ondan hiç bir beklentim yok, sadece sık sık gelip rahatsız etmemesi yetiyor. limited şirketlerin kötü yanı, tek ortakla kurulamaması. bu yüzden, bir miktar borç kapattıktan sonra ablamı şirkete ortak edip bundan kurtulmak istiyorum. peki.

Su canlı bişey mi?

rintintin | 20 December 2002 14:12

Bir Japon bilim adamı, adı Masaru Emoto– suyun huyunu suyunu anlamak için yeni bir metod geliştirmiş. Su ile ilgilenen diğer bilim adamlarının kullandığı klasik bilimsel “neden, sonuç” ilişkisi yöntemini bir kenara bırakıp, suyun mikroskobik yapısıyla ilgilenmiş.

İşin teknik kısmını biraz kurcalarsak; anladığım kadarıyla Amerikalı bilim adamı Dr. Lee Lorenzen “Suyun mikro – küme hali” (micro – clustered state of water) diye bir şey bulmuş. (Merak ediyorsanız bunu siz araştırın. Benim altyapım bu tür şeyleri fazla kurcalamaya uygun değil.) Dr. Emoto suyu araştırırken bu halin üzerine gitmiş. İş aslında basit görünüyor. Temel olarak bir bardak su alıyorsunuz, bu suyu donduruyorsunuz ve oluşan su kristallerin resmini çekiyorsunuz. Dr. Emoto bir dağ başındaki temiz bir kaynak suyundan bir bardak almış , dondurmuş ve oluşan kristallerin resmini çekmiş ve altıgen bir kristal resmi elde etmiş. Aynı suya değişik müzikler dinletmiş, aynı su her müziğe tepki olarak değişik bir kristal yapısı göstermiş. Örneğin: Su kristali; Elvis Presley’in “Heart Break Hotel” parçasını dinledikten sonra ikiye ayrılmış. Heavy metal dinletildiğinde ise su, kristal şekli almak yerine kaotik, parça parça yapılanmış. Benzer yapı, suya: “sen aptalsın” dendiğinde de görülmüş. Suya aromatik çiçek yağları uygulandığında (nasıl uygulamışlar bilmiyorum) Su kristalleri söz konusu çiçeği andırmış. Hatta steril su dolu iki kabın birine “Beni hasta ediyorsun”, diğerine ise sevgi, mutluluk ifade eden sözler söylemişler. Birincisi çirkin düzensiz yapılanırken, diğerinde güzel bir kristal oluşturmuş.