bildirgec.org

steven spielberg hakkında tüm yazılar

Geleceğe Dönüş DVD Seti

lazaronnie | 26 February 2009 18:03

geleceğe dönüş III'ten bir sahne
geleceğe dönüş III’ten bir sahne

Çocukluğumuzun vazgeçilmez serüveni olan bu üçleme (123) filmi artık arşivinize ekleme zamanı geldi (hatta geçiyor bile)

Eski günlerinizden bir koku getiren bu film universal‘ın eski kayıtlarından bulunarak güncel teknolojiye uygun bir paket haline getirilmiş. dvdsetini aldığınızda 3 filme birden sahip olmuş oluyorsunuz. üstelik sadece filmle yetinmemişler sürprizlerle dolu sayılabilecek ek paketler de eklemişler. mesela filmin kamera arkası sahnelerini izleyerek “bu sahne nasıl çekildi acaba” sorunuza yanıt bulabilirsiniz. ya da filme eklenmesi düşünülerek çekilen ancak son anda kesilen sahneler de bulunmakta bu sürpriz paketlerde!

Deloreon
Deloreon

video formatı olarak vob uzantılı mpeg-II algoritması ile yetinilmiş, ancak oldukça eski bir dönemin filmi olduğunu düşünecek olursak oldukça yeterli sayabiliriz. ses kalitesi de yine yeterli görünüyor. dolby digital 5.1 ses desteği var. ancak bu seçenek yalnızca ingilizce dublaj için geçerli. yeri gelmişken belirtelim; İngilizce macarca gibi seslendirme ve onlarca alt yazı seçeneği mevcut. ama malesef seslendirmeler içinde türkçe bulunmamaktadır. ingilizce 5.1 dolbykalitede iken diğer seslendirmelerde stereo sistemi mevcut yalnızca.

İhtiyar delikanlının yeni yüzü

meh | 24 November 2008 16:30

Oldboy
Oldboy

Chan-wook Park’ın Oldboyu Steven Spielberg tarafından yeniden çekiliyor. Oldboy mangasının hayranları bilirler ki film Nobuaki Minegishi ve Garon Tsuchiya’nın sekiz ciltlik mangasının sanki bir özeti hatta fragmanı. Steven Spielberg ve Will Smith ise bu filmi tekrar olarak çekmeyeceklerini manga öyküsüne sadık kalarak çekeceklerini belirtmiş. Yani karşımızda gene Asya’dan beslenen bir amerikan filmi izlemiyeceğiz. Daha ayrıntılı bilgi için buraya ve buraya bakabilirsiniz.

The Blues Brothers

hennas | 18 November 2008 10:04

1980 yapımı bir şaheser. Başrollerde artık iyice yaşlanmış olan Dan Aykroyd ve genç yaşta alkol ve aşırı dozda uyuşturucu kullanımından aramızdan ayrılan John Belushi yer alıyor.Filmin soundtrack albümünü buradan dinleyebilirsiniz. Hatta başucu albümü yapacağınızdan hiç süphem yok.Yönetmen John Landis, filmi çekerken bir daha asla bir araya gelemeyecek, blues dünyasının en hatırı sayılır isimlerini bir araya toplamıs.Kim mi onlar?
Ray Charles, James Brown, Cab Calloway ve Aretha Franklin .

Filmin konusunada kısaca değinirsek; Jake ve Elwood Blues kardeşler, Tanrıdan aldıkları görev aşkıyla eski orkestralarını tekrar biraraya getirerek büyüdükleri yetimhaneyi kurtarmaya çalışıyorlar.

Küçük bir not: Ünlü yönetmen Steven Spielberg filmde küçük bir sahnede karşımıza çıkıyor 🙂

Ten Ten’i 2 usta Yönetiyor

kakariku | 02 September 2008 17:31

Çizgi romanların sinemaya uyarlanması sonucunda getirdiği büyük gelirler yapımcıları bu alana itmişti.Şuan da en çok beklenen uyarlamalardan birisi olan TEN TEN

dünyaca ünlü 2 usta tarafından sinemaya uyarlandı. Filmin ilk bölümünü Steven Spielberg yönetirken,2. bölümü Peter Jackson tarafından çekildi.Yine söylentilere göre eğer 3. film çekilirse iki usta bu filmi ortak yönetebilirmiş. Senaryosu Steven Moffat tarafından yazılan filmin çıkış tarihi ise henüz belli değil.

Roboreptile

ashg | 17 August 2008 13:40

80’lerin sonu 90’ların başında başında çocuk olan olanlar hemen hatırlayacaklardır. 90’lı yılların ortasında Steven Spielberg’in yönettiği “Jurassic Park” filminin etkisiyle de muazzam bir dinazor çılgınlığı yaşanmıştı. Tarih öncesi dev canlıların etinden sütünden yararlanılmış, dergileri, maketleri oyuncakları vs. bir sürü ürünleri yapılmıştı. WowWee‘in ürünü “Roboreptile” ise bu “dinazor zihniyetinin” hi-tech bir yorumu. Birçok oyuncak fuarından ödüllerle dönen Roboreptile, tam bir sürüngen gibi tasarlanmış. Eklemleri sayesinde yürüme, zıplama, hızlı koşma gibi atraksiyonların dışında, saldırı anında iki ayağının üzerine de kalkabiliyor ve kuyruğunu bir kırbaç gibi kullanabiliyor. Roboreptile yirmi adıma kadar programlanabiliyor. Kızılötesi donanımı ile görme dışında, seslere ve dokunmaya da duyarlı olan Roboreptile’ın ayrıca “”, “Tok” ve “Uysal” üç modu bulunuyor.

Robot Mu? İnsan Mı? Yoksa “YAPAY ZEKA” Mı?

toz66 | 04 June 2008 10:05

Yapay Zeka
Yapay Zeka

Bir robot… Daha doğrusu zekalı bir alet… Daha, daha doğrusu yapay zekaya sahip, insanın gerçeğinden ayırt edemeyeceği bir robot…Zaman 21. yüzyılın sonları, buzullar erimeye başlamış ve dünyayı bir telaş sarmıştır. Dünya telaş içerisindeyken de teknoloji ilerlemiş, insan yaşantıları kolaylaşmıştır. Bilim ilerledikçe değişen dünyada, farklı olaylarda yaşanmaya başlanmıştır. Örneğin; sevgiye programlanmış ilk çocuk robot David gibi… David test olarak denenebilmesi için bir aileleye denek olarak gönderilir. Bu ailenin oğulu, şiddetli rahatsızlığı olan ve iyileşmesi zor görünen bir hastadır. David’ın tam manasıyla çalışabilmesi için evin annesinin gerekli cümleleri okuması gerekir, aile zorda olsa o cümleleri okur ve dünyayı garip olaylar bekler…

Yönetmen, yani yöneten insan

Razielz | 16 May 2008 14:43

Film izlemeyi aklımızdan geçirdiğimiz zaman yapabileceklerimiz arasında : sinemaya gitmek, cd-dvd’den izlemek, internetten indirmek veya tv’den izlemek gibi seçenekler bulunmaktadır.
Evde otururken canımızın sıkıldığını hissettiğimizde televizyonu açıp, kanallar arasında zapping yaparken denk gelen herhangi bir filmi izleyebiliriz veya önceden tv dergilerinden gördüğümüz bir filmi bekleyip izleyebiliriz.
Evde tv’den film izlemek açıkçası benim yıllardır yapmadığım bir şey, çok severek izlediğim tv-dizilerini bile artık tv’den izlemiyorum. Reklam arası, tv’nin ses kalitesi, çevre şartları (çoluk çocuk, anne, baba, misafir) gibi engelleyici faktörlerden dolayı evimde film veya dizi izleyeceğim zaman bilgisayarıma yöneliyorum. Güzel bir ses sistemi, büyükçe bir monitor, kaliteli görüntü(DVD, HD) ve yüksek hızlı internet(veya cd-dvd’ler) yeterli oluyor.
Ama sanıyorum çoğunuzun bana katılacağı gibi film izlemenin en zevkli yeri sinemadır. Atmosfer, ses sistemi, dev ekran, patlamış mısır (içimde her ne kadar yiyenleri öldürme hissi doğursa da), bileti ikiye bölen eleman, fenerle yer gösteren eleman sinemada film izleme keyfini artırır. Aslında şimdiye kadar kısaca anlattıklarım çok farklı bir konu olarak yazılabilir, işlenebilir ama benim değinmek istediğim konu biraz daha öncesine dayanıyor.
Film izlemeye karar verdikten sonra ilk aşamayı geçmiş bulunmaktayız, ikinci aşamada ise (ki en önemli aşamadır kendileri) izleyeceğimiz filme karar vermek.
Karar verdikten sonrası malum ama filmi seçerken neye göre seçiyoruz?
Bazılarımız oyunculara göre, bazılarımız son çıkan filmleri, başkaları filmlerin ratinglerine bakarak seçerler. Peki siz hangisine göre izleyeceğiniz filmi seçiyorsunuz? Bu faktörlerin biri veya hepsi etkili olabilir tabi ama çok önemli başka bir faktörü daha eklemek istiyorum: Yönetmen.
Bazılarımız için en önemli etkenlerden biri olan yönetmen kriteri bazıları için hiçbir şey ifade etmeyebilir.

Minority Report – Azınlık Raporu

farumbey | 23 April 2008 14:15

Minority Report
Minority Report

Tom Cruise, başrolde oldugu ‘Minority Report’ ta oğlunu kaybetmiş bu sebeple eşinden ayrılmış, kendini haplara vermiş ama bütün bu olumsuzluklara rağmen ön-suç departmanında başarılı bir komiser ‘Chief John Anderton’ olarak karsımıza çıkıyor. Chief John Anderton ve arkadaşları ön-suç departmanında ‘kahinler’ sayesinde planlanan cinayetleri işlenmeden önce bilerek suçluları yakalamaktadırlar. Ancak birgün kahinlerden gelen bilgilerde kendisinin bir cinayet işlediğini görür, bu öngörünün hatalı oldugunu kendisine komplo kurulduğunu düşünerek, gerçeği ortaya çıkarmaya, kendini aklamaya karar verir. ‘Minority Report’ işte tamda bu noktada başlıyor.

Philip K. Dickin aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan filmin yönetmenliğini efsanevi yönetmen Steven Spielberg, senaristliğini ise Scott Frank, Jon Cohenikilisi üstleniyor.

Yeni iNDY 23 Mayıs’ta Türkiye’de

argunn | 09 April 2008 22:20

Indiana Jones
Indiana Jones

70 lerin sonunda büyük bir hayran kitlesine sahip olmus ve bir sürü ödülü silip süpürmüş olan Indiana Jones‘un 4’üncüsü (Kristal Kafatası Krallığı) 23 Mayıs’ta Türkiye’de gösterime giriyor. 25 yıla yakın bir zamandan sonra yılların eskitemediği oyuncu Harrison Ford ve yönetmen koltuğunda herkesin tanıdığı Steven Spielberg ile film izleyiciye sunuluyor. Filmin trailerına burdan ulaşabilirsiniz.