bildirgec.org

sorun hakkında tüm yazılar

Sorun yok

ilterisk | 07 June 2011 12:48

Devletimiz herşeyi bizim iyiliğimiz için yapıyor.

Bize yapmayın dediler, etmeyin dediler, laf dinledik mi?

Hayır…

Limit koydular, sansür koydular, içki yaşını yükselttiler, laf dinledik mi?

Hayır…

21.Yüzyılda Biz Nerdeyiz ?

cilo6 | 19 December 2010 19:37

Üzerinde yaşadığımız bu topraklar medeniyetin doğuşuna tanıklık etmiş topraklardır. Tarihte geçmişe yolculuk yaptığımız zaman, bilim, sanat ve kültürel bakımdan Anadolu ve uzantısı Güneydoğu medeniyetin ilk oluştuğu ve geliştiği topraklar olarak bilinir. Bizler çok şanslı insanlarız, medeniyetin temellerinin atıldığı bir bölgede yaşıyoruz,fakat bu günlere dönüp baktığımızda biz neredeyiz, bu yüzyılın neresindeyiz ?
Batı toplumu (Avrupa ve Amerika), teknik bakımdan çok ilerdeler ve bu yüzyılın gelişimini gerektiği gibi yaşıyorlar. Bizler ne yapıyoruz, tekniğin neresindeyiz, hangi tür gelişimlere katkıda bulunduk, bilimsel araştırma,çevre bilinci, canlılara karşı sorumluluklar ve insanlara hizmet verme bakımından ne derece yeterliyiz ?
Bana göre biz yerimizde sayıyoruz, bunun nedenini araştırdığımızda karşımıza, bir türlü çözemediğimiz EĞİTİM sorunu çıkmaktadır. Eğitim derken hem bilimsel ve teknik eğitim, hem de insan eğitimi anlamında belirtmek istiyorum.
Güncel bir işiniz vardır,herhangi bir devlet dairesine gidersiniz, sorununuzu anlatırsınız, çözüm ararsınız, ilgili kişiler sizi dinler ve tamam hallederiz derler ama sorunların çok az bir kısmı çözüme ulaşır gerisi kalır. Belediyelere gidersiniz, oturduğunuz sokakta bir sorun vardır,anlatırsınız fakat bir türlü çözüm bulamazsınız.

Evlilik Üzerine

vatanda | 11 December 2010 12:59

Evlilik yaşamımızın belkide en önemli kararıdır. Attığımız adımla birlikte bambaşka bir dünyaya farklılıklara herşeyden öte değişik bir kimliğe bürünürüz. Yaşamın belirli dönemlerinde farklı şekillerde ortaya çıksa’da bolca yanlışı olsada olmazsa olmaz bir durumdur evlilik. İster resmi olsun ister dini hatta kalbi şekillerde de olsa evlilik yaşanan birşeydir. Burda genel algı olarak Resmi evliliklerle birlikte duygusal ve dini evliliklerden de söz etmek istiyorum sonuçta biz insanlar çok farklı evliliklerden söz edebiliriz. Mesela duygusal evlilikler çok daha iyidir çoğu konuda çünkü her iki tarafta birbirinden her an ayrılabilecek bir durumdadır. Ve bağı sadece sevgi bağlılık ve aşk sağlar. Resmi evliliklerde ise zamanla alışkanlıklar çevre baskısı ve yaşam koşulları etkilemekte. Dini evliliklerde ise olay çok daha başka hem dini etkiler hemde örfi ananeler etki etmekte. Aslında olması gereken en önemli şey duygusal evliliğin oluşması ve gelişmesi daha sonra zamanla resmi evlilik olur ama burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var ki buda cinsi evliliğin belirli bağlardan sonra oluşması. Sonuçta ülkemiz özellikleri itibariyle en büyük hatalardan birisi önce cinsi evlilik sonra duygusal yada resmi evlilik olması hatta cinsi evlilikten sonra hiçbirşeyin olmaması ve taraflardan sadece bayan olanın zarar görmesi. Daha sonrada çok daha vahim ve kötü sonuçlar doğurması. Sözün özü hatta kısası ilk önce yürekte sonra belirli bağlarla bağlandıktan sonra cinsi ve resmi evliliğin olması. ( Burada cinsi ilişki belirli bir noktaya kadar evlilik öncesinde bilinmesi gerekmektedir. Sonuçta resmi evlilikte cinsellikte önemli bir rol oynamaktadır.)

Memurlar ve yaşam döngüsü

vatanda | 10 December 2010 12:03

Memurluk ve yaşam sorunları hakkında ne yazılsa aslında boştur. Özellikle de 700-800 tl ile yaşamaya çalışan kesimler düşünülünce gerçekten de çok saçma geliyor ama şu varki. Memur olduktan sonra insan değişiyor. Yaşam standartları ve sıkıntıları değişiyor. İster istemez bulunduğu ortamdaki yaşam standardına ayak uydurmaya çalışıyor. Hele bekar ve aile desteği alamıyorsa iş daha da zorlasıyor. Evet 1,500-2000 tl arası bir maaş alınıyor ama bu maaşlar cebe girerken nedense max 750-800 arası giriyor. Giderler ve bu giderlerin ötesinde ihtiyaçlar farklılaşıyor. Bulunduğunuz ortam insanlar ve değişik ihtiyaçlar oluşuyor. Kazanıyorum ama neden harcayamıyorum durumları oluşuyor ve sonuçta memur dediğimiz grup daima borçlu oluyor. Ha şuda var bir memur max 10 sene içinde rahat bir araba alabilir yada bi 10 senede orta halli bir ev sahibi olur ama daha da fazlası olamıyor. Ha diceksiniz e daha ne istiyorsun diye. Ama öyle diil işte yaşıyoruz yaşam geciyor memur olmak için birçok sorundan engelden geçmişiz daha birşeyler olsun istiyoruz. Kendimizi geliştirmek daha da birşeyler kazanıp daha iyi bir ortamda daha refah seviyesi yüksek bir sekilde yaşamak istiyoruz. Belkide insan ne kadar bulursa daha fazlasını ister durumuna düşüyoruz ama öyle oluyor. Birde saolsun bankaların tuzağına düştüğümüz yada birkaç defa hatalı kararlar verdi isek bu sefer tamamen dağılıyoruz. Kısaca sözün özü bir memur evet orta derece bir maaş alır ama bu alınan maaş öyle büyük bir getiri sağlamaz. Hatta zor durumlarda bile kalır. Yazımla sizleri sıktıysam affola.

İPHONE’UN BLACKBERRY E KARŞI BÜYÜK ZAFERİ !!!

eyupcan199 | 28 November 2010 18:14

ChangeWave’nin yaptığı kullanıcı memnuniyeti anketini APPLE İPHONE Blackberry’e büyük fark atarak kazandı. Apple,Motorola,HTC,Samsung ve Blackberry (RİM) in toplam 1. 212 kullanıcısıyla yapılan ankette İphone kullanıcılarının anten ve dış yüzey problemlerine rağmen telefonlarından memnun kaldıkları ,Blackberry kullanıcılarının ise işletim sistemi ve hantallıktan muzdarip oldukları sonucuna ulaşıldı. Motorola ve HTC nin güçlü göründüğü ankette Samsung ve RİM(Blackberry) büyük fark ile sonuncu oldu. kaynak:http://www.macworld.com/article/155894/2010/11/changewave_satisfaction.htm

Katmerli Sorunların Ortak Çözümü: Baskı

ventola | 22 June 2010 12:08

Öncelikle şunu bilmekte fayda var ki baskı yapmak her durumda olumlu sonuç vermeyebilir. Örneğin ufak tefek sıkıntıları sorun olarak düşünüp sürekli baskı yoluna giden biri başını daha çok derde sokabilir. Bu tabii ki göz ardı edilmemeli. Zaten bir insan baskının kerametini kavramışsa onu gerektiği yerlerde kullanmayı ve doğru uygulamayı da bilir. Evet, baskı doğru uygulanmalıdır!

Baskı nasıl doğru uygulanabilir peki? Bir futbol müsabakasını ele alabiliriz daha rahat anlaşılması açısından. Rakibi baskısıyla bunaltan takımın dikkat etmesi gerekenler, defansa çekilmiş rakibinin kontra ataklarını engellemek, tüm çıkış yollarını kapatmak, takım adına olası riskleri göz ardı etmemektir. Yani körü körüne bir baskı anlayışı kesinlikle aptallıktır, karşıdaki her kimse ona hiç nefes aldırmadan uygulanmalıdır bu yöntem.

Ses kartımda bir sorun var.

RapidFIRE | 06 May 2010 23:53

Arkadaşlar, benim ses kartımda bir sorun var. Müzik dinlerken sanki bass ayarı patlamış gibi, şarkı sözleri yerinede tak tak sesleri eklenmiş gibi oluyor.Sizce bunun nedeni nedir? Nasıl düzeltebilirim?

dikizleme illeti

taha3045 | 01 March 2010 16:01

Röntgencilik küçük yaşta oluşur, evcilik veya doktorculuk oynarken genellikle doktor olan erkek çocuk hastayı oynayan kız çocugun muayene amaçlı eteğini kaldıran çocukların varlığı azımsanamaz. Küçük yaşlarda karşı cinsten birinin cinsel organı ile kendisininkinin farklı olduğunu keşfeden küçük çocuklar bu keşiften oldukça hoşlanırlar.

Ortaokul çağına gelmiş ergen çocuklar için durum daha farklıdır, olay küçüklüğün masumluğundan çıkmıştır, aralarında sık sık cinsellik konuşuyor, kızlarla ilgili erotik espriler yapılıyordur. Artık sütyen takmaya başlayan kızlar sürekli konuşma konusudur. Ayrıca sürekli kalemlerini , silgilerini yere düşürerek kızların bacaklarını görme umudu taşıyan yeni yetişen erkek çocukları oldukça yaygındır.Beden eğitim soyunma odası kapısı gözetlemek için oldukça uygun bulunur,yanlışlıkla eteği açılan kızlar muhabbet konusudur. Hatta kızlar tuvaletine saklanan bile vardır.

Üniversite yıllarında ev arkadaşları eğer karşı cinsse röntgencilik içgüdüsü yakayı bırakmaz, duş alırken izlemeye cesaret edilmese de (herkes için genelleme yapmıyorum örnekleme sadece) iççamaşır dolapları merak edilir, günlükler okunmaya çalışılır.Yapılan araştırmalara göre röntgencilik illetini okul yıllarından normal hayatına taşıyıp sahip olduğu magazaların soyunma kabinlerine kamera yerleştirenler bile var, partneriyle birlikte olmak yerine izlemeyi veya birlikte olurken izlenmeyi tercih edenler de.. (Röntgenci mahkum suçüstü yakalandı)

Öğrenci İşi Ütü

axanc | 02 February 2010 18:02

Öğrenci evlerindeki ütü muhabbetlerinin ne kadar can sıkıcı olduğunu her üniversite mezunu genç mutlaka tatmıştır. İşte bu noktada aynı soruna canı sıkılan tasarımcı Lisa Töpfer, bizlere öğrenci işi bir ütü tasarlamış.

Bu küçük ütü, kendi tahtasıyla beraber geliyor ve kısa zamanda kuruluma hazır oluyor. diğer konvansiyonel ütüler kadar çok fonksiyonlu olmasa da, işinizi görecek bir çözüm yaratıyor.

siyah

astral | 16 January 2010 16:43

Acı geçmiyor, geçmeyecek. Siyah daha siyah. Siyah yağıyor. Kahkahalarım mı yalan yoksa dünya mı yoksa ben dünyanın haline mi gülüyorum ya da dünyadaki benim halime mi? geçmeyecek bu tasa. Tanrı da oradan seyrediyor nasıl sıyrılacağım bu siyahın içinden diye. Sana güveniyorum diyor. Ne ifade ediyor bu laf? Siyah bir şarkı dinliyorum bedenimde. Sesin derken tenin deyiveriyorum, bilinç altımın ortaya çıkmış olmamasını umut ediyorum. Umut ediyorum, etmiyorum. Umutlarım azalıyor, sonra yine umut ediyorum. Sonra umuttan nefret ediyorum. Meleğimle konuşuyorum sonra yokmuş gibi davranıyorum. Tepetaklak düşüyorum, düşer gibi oluyorum, düşenleri görüyorum; ‘Ne yapıyorsun sen?’ diyorum. Şımarıklığın hat noktasında dans ediyorsun diyorum, sonra adice suratımda bir gülümseme, ‘Dans ettiğin tek nokta da şımarıklık’ diye ekliyorum.