bildirgec.org

sokrates hakkında tüm yazılar

Ölü Atlar Kişnedi

Bedrettin Dunkucocuk | 30 April 2010 10:55

Neyi ne kadar sevdiğini hatırlayanlar insandır.
Aristo da maddedir. Aristo ve madde mi?
Soğuk sıcak kanlı el içim titrer…
İçim hep
Ve yorulur gökyüzü yorulur ölmeden önce.
Dağlarda çiçek açar sevdiğim kız alıntılar ismini.
Sevdiğim kız yücedir, dağlarda çiçek açar.
Gazeteler pahalanalı, oturup şiir okumalı.
Bahçeler yakınlaşıyor açan çiçeklere rağmen.
Mürekkebim bitmemiş…Ah…Öyle mutluyum.
Arkası dişlenmemiş ucu kuru bi kalem.
Yücedir sevdiğim dağlar, eteklerinden yağmur kayar.
Yazdıklarım boynumda, iki buçukluk prangalar.
Prangalar yücedir: Esareti maddeye bağlar.
Biz hep.
Biz hep özgürlük diyoruz polis kimlik sorunca.
Beyaz bayrak bulutlar ve bulutlarda dinginlik.
Keskin dişlere rağmen bazen yağmur yağar.
İsyanlar yok sayar kabullenişleri.
Ve yağmur kayar çizmeli esmer bir adam.
Babası çiftçi bile değildir, çiftçi bile efendi.
Buna rağmen.
Yağmura rağmen.
Pasa rağmen şükreder beyaz atlar sırtında.
Beyaz atlar sırtında keşfeder tüm evreni.
Ne kadar koşsa da yorulmayacak düşleri.
Ve evren ölü bir atla daha kolay gezilir.
Ve prangalar yalnız yaşayanlar içindir.
Ve Aristo ölmüştür. Sokrates ölecek.
Kalemlere rağmen ve sebeple kalkan kılıçlar.
Baldırlardan kesiverecek şapkalının çizmelerini.
Boğazımı sıkıyor yedibaşlı bir kalem!
Ah bir alıntıyla cezbolduysan yıkıntıyla çürümek.
Bana rağmen çözüyor şapkasını kanatlarından önce.
Bilerek atlayan onyedilik palyaçolardan taze.
Şişiveren havuzlardan sulansın fesleğenler.
Sen taşıma suya tamah, ben orman yakayım.
Şapkalı çizmesine lanet etsin yürümek.
Diken diken olsun dünyanın tüyleri.
Ekselans bir berber alıversin hepsini.

Sokrates’in Son Gecesi ve ötesi…

il mare | 07 January 2010 10:57

-Ne kadar aptalsın ki bir kitap bile yazmadın düşüncelerini belgelemek için;şu baldıran zehrini içip öldükten sonra sen,yokolacaksın”

-Ben kitap yazmadığım için aptal değilim;çünkü kitaplar yakılabilir.Ama beni dinleyen insanların tümünü yakamazsınız.Beni dinleyen insanlar,ben öldükten sonra benim düşüncelerimi taşıyacak ve benim söylediklerimi yorumlayacaklardır.Ve ben onların ekledikleri yorumlarla sonsuza dek yaşayacağım.Beni öldürerek ölümsüzleştirmek istiyorsunuz!!!

Zehri içirmek için üçüncü horozun ötmesini bekleyen gardiyanın karşıt bir görüşü üzerine devam eder Sokrates:

Ezop Masalları

puella | 12 October 2009 10:48

Dünyanın bütün coğrafyalarında, bütün kültürlerinde rastlarız masallara. Her birinin kökenine indiğimizde ise, karşılaştığımız ilk masallar hemen hemen hep hayvanlar üzerinedir. Bunun nedeni, hayvanların ilk insan topluluklarının hayatında önemli bir yer tutmaları olabilir. Belki de sadece insanların kendilerini gizleme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Diego Velázquez'e ait Ezop tablosu
Diego Velázquez’e ait Ezop tablosu

Edebiyatta genel olarak fabl türüne giren hayvan masallarına ait, ilk yazılı örneklere Hititler’de rastlanır. Hititler fablları taş tabletler üzerine yazıp resimlemişlerdir. İsmen bilinen ilk fabl anlatıcısı ise, sadece Yunan kültüründe değil, tüm dünyada bir efsane haline gelmiş Ezop (Aesop ya da Æsop (Yunanca Aisopos))’tur.

Ezop, M.Ö. 620-560 yılları arasında Antik Yunan’da yaşadığına inanılan bir köledir. İnanılan diyoruz; çünkü Herodotus’un kesinlik taşıyan ifadelerine rağmen, doğduğu yer dahi belirsizliğini koruyan – Trakya, Frigya, Mısır, Etiyopya, Sisam, Atina ya da Sart – ve ölümü ile de çelişkili bilgiler bulunan Ezop, pek çok tarihçiye göre bir mit olmaktan öteye gidememiştir. Herodotus’a göre ise Ezop, M.Ö. VI. yüzyılda Sisam’da yaşamıştır. Firavun Amasis’in iktidarına denk düşen bu yıllarda, Ezop’un bir soylunun kölesi olduğundan bahseder ünlü tarihçi. Masallar konusundaki yaratıcılığının yanı sıra, diğer pek çok konudaki yeteneğini takdir eden sahibi tarafından, sonunda özgür bırakılır. Ancak özgürlüğün tadına yeteri kadar varamayacaktır Ezop.

Metropolis

wassago2000 | 13 November 2007 16:08

Bir karşılaştırma bir yorum… 3 1 6

Sokrates-Platon/Eflatun…1……

Metropolis
Metropolis

Biri hoca/öğretmen/antigon/yaratıcı/derviş/eylem ve durma üstadı/çözümsel analiz erbabı/ belki en önemlisi ölümü yaşamın boktanlıkları ve etrafın çaresizliği karşısında başka bir arayış olarak görüp merak eden olması/ Öğrencilerine ben var ölmek siz var yaşamak, bakalım hangisi eğri/doğru göreceğiz! diyebilen bir adam/insan!

Bir diğerinin hocası muhteşem bir insan! Gelmiş geçmiş en sağlam adamdır/lardan biridir/ Bu nedenle varolan dinleri,toplumu düşünceleri ile etkilemiştir/ neredeyse tümünü/ Alimler buradan feyz alır çünkü/ mağara deneyi vardır severim ben ve Plato’nun inisiyasyonuna dair epey bilgi bulurum içinde.