Bugün , yani benim yazıyı yazdığım tarih 18 nisan.Rumi takvime göreyse 5 nisan.Halk takvimine göreyse Abrılın 5 i.
Halk takvimi demek eskinin meteoroloji işleri demek.Yılın hangi gününde hava şartları mevsim normallerinin dışında seyreder Anadolu insanı bunları bilir.Çünkü bilmelidir.Ne mi olur bilmezse?Tarımla,hayvancılıkla uğraşan insanların heba olur emekler,alın terleri.Hayvanları ölür,ekinleri kurur,işleri bozulur.Bana göre en önemli mirastır yüzyıllarca atalarından aktarılan.Şimdi meteoroloji var biz bilmeyiz o yüzden bunları.Bizim de Abrıl’ı gözümüz biyerlerden ısırır ama aynı yerden değil tanışıklığımız.Biz Nisan’ın ingilizcesini biliriz o da April’dir.Eprıl diye de okuruz ayrıca.Abrıl ise yazıldığı gibi okunur.Anneannem iddia eder bizden duymuşlar da kibarlaştırmışlar diye.
Anadolu’nun değişik yerlerinde değişik şekillerde aşınmaya uğramıştır bu kelime.Edirne ‘de April , Sivas’ta Ebrul , Adana’da Abrul.
Bugün Abrılın beşi demiştim ya.Halk takviminde sayılı günler denilen günlerden biri.Baharın sıcak yüzünü göstermeye başladığı ayrıca tarla bahçe işlerinin de yoğunlaştığı bu zamanda aniden öyle soğuk öyle fırtına olurmuş ki kar bile yağabilirmiş.

“Abrıl apıştı koca öküz ota yapıştı “

sözünü doğrular şekilde ota yapışırcasına yiyen hayvaları bu günlerde dışarıya çıkarmazlarmış ki dışarıda olan öküzler mandalar soğuktan romatizma olup ölmesinler “Abrulun beşi sığır leşi” olmasın.
Tarımda da önemli etkileri olurmuş bu soğukların.”Tohum ya elde olmalı ya yerde olmalı” denirmiş.Eğer daha önce ekilmiş ve filiz çıkarmışsa bu filizler soğuk alır verim düşermiş.
Burada şimdilik fırtına var.Zaten yılın hemen hemen her günü olur ama bugün biraz fazla ve soğuk.Kar yağmasın da bu kadarına razıyım ben.Öküzüm tarlam yok ama keyfim var keyfim kaçar 🙂