bildirgec.org

sofia coppola hakkında tüm yazılar

The Virgin Suicides (1999)

queennothing | 28 August 2011 12:30

The Godfather serisinin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın kızı olan Sofia Coppola‘yı “Lost In Translation” adlı yapımdan biliyoruz. Yönetmenin 1999 senesinde çektiği sinema filmi “The Virgin Suicides“, Jeffrey Eugenides’in romanından uyarlandı. Dünyanın bir çok ülkesinde düzenlenen film festivallerinde çeşitli ödüllere layık bulunan yapımda Altın Küre adaylığı bulunan Amerikan aktris Kirsten Dunst, Amerikan aktör Josh Hartnett, James Woods, Danny DeVito, Scott Glenn, Michael Pare, Hanna Hall, A.J. Cook, Chelse Swain ve Robert Schwartzman gibi isimler rol alıyor. Bütçesi 6 Milyon Doları bulan film, Türkçe’ye ‘Masumiyetin İntiharı’ olarak çevrildi.

Coppola’nın yeni filmi; Somewhere (2010)

queennothing | 07 January 2011 13:34

Godfather Serisi’nin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın kızı olan, “Lost In Translation” ile yönetmeniğini kanıtlamış olan 1971 doğumlu Amerikan sinemacı Sofia Coppola‘nın yazıp, yönettiği sinema filmi “Somewhere” (Başka Bir Yerde), 2010 senesinde tamamlandı. Ülkemizde FilmEkimi kapsamında gösterilen film, Mayıs 2011’de vizyona girmeye hazırlanıyor. Filmde “Blade”den tanıdığımız 1973 doğumlu Amerikan aktör Stephen Dorff, Dakota Fanning’in kızkardeşi 1998 doğumlu genç oyuncu Elle Fanning, John Prudhont ve Jackass Serisi’nden tanıdığımız Chris Pontius gibi isimler yer alıyor. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan Ödülü kazanan “Somewhere”, 8 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlandı.

Hollywood’un ünlü aktörlerinden Johnny Marco, başınabuyruk, umarsız ve çapkın bir adamdır. Hayatında hiçbir sorumluluk olmayan genç adamın bu rahat yaşamı, bir dişi tarafından değişecektir.

lost in translation

schizophrenia13 | 01 January 2009 14:17

lost in translation
lost in translation

sofia coppola‘nın yazıp yönettiği lost in translation, fotoğrafçı olan kocasının işi dolayısıyla japonya’ya gelen ve kocasının yine işleri nedeniyle yapayalnız kalan kalan charlotte‘un, reklam filmi çekmek üzere hiç istemediği halde para için japonya’ya gelen eski popülerliğini sinema endüstrisinde kaybetmiş ama japonlar tarafından biraz karıştırılsa da oldukça sevilen bob‘la aynı otelde kalmaları nedeniyle karşılaşmalarını oldukça sade bir dille aktarıyor.

lost in translation
lost in translation

hikayenin geri kalan kısmında da bu sadeliği koruyan coppola, eşleriyle olan ilişkilerinden bir şekilde mutlu olamasa da birlikteliklerini sürdürmeye çalışan bu iki insanın, milyonlarca insanla dolu bir şehirdeki yalnızlıklarını soğuk ama bir şekilde renkli olarak çekmiş.